Yağmurlu bir günde, FPS oyunlarında görmeye alışık olduğumuz sığınaklarda başlıyor maceramız. Kaptan Amerika birden kendini düşman askerlerinin arasında buluyor ve başlıyor savaşmaya. Kaptan Amerika’nın ilk kurbanları nazi askerleri oluyor ve genelde de hep bu askerler karşımıza çıkıyor. Mahallenin serserileri konumundaki nazi askerlerine karşın mahallenin delikanlısını oynuyor Kaptan Amerika. Çok sayıda gelen düşmanlara karşı elimizde sadece kalkanımız ve yumruklarımız var.


{pagebreak::Sayfabir}

Büyük Kavga

Dövüşme stili diğer süper kahramanlara oranla çok sade olan Kaptan Amerika’nın yumrukları neredeyse demir gücünde. Düşmanlarını zorluk seviyesi ne olursa olsun alt etmekte zorlanmıyoruz. Burada aslan payı kalkanımıza ait. Kalkanımız yolumuz boyunca tek dostumuz olacak. Düşmanlarımızın da ellerinde elektroşok cihazı var ve bizi bu küçük cihazlarla durdurmaya çalışıyorlar.

İlerleyen bölümlerde düşmanlarımızın silah kullandığını da görüyoruz fakat işin güzel yanı ateş edilen yerden ekrana beliren işaretlerin bizim kurtarıcımız olması. Yani siz düşmalarınızla dövüşüyorsunuz ve arkadan size ateş etmeye hazırlanan bir düşmanınız var diyelim. Ekranda merminin geleceği yerde beyaz çizgi şeklinde bir işaret çıkıyor ve bu saldırılardan kaçma fırsatınız oluyor. Zaten Kaptan Amerika’nın sağlık durumu azaldığı anlarda daha da darbe almaz ise zamanla iyileşiyor. Bölyece yaralanmalar bizi pek korkutmuyor.

Kaptan Amerika iyi bir dövüşcü. Bunu düşmanlarına acı bir şekilde hissettiriyor. Oyunun başlarından itibaren her an yeni bir hareket yapıyoruz. Ardından buna combolar da ekleniyor. Keşke hep böyle artarak gitse dediğimiz hareket zenginliği ilerleyen bölümlerde azalıyor ve dövüşler monotonlaşmaya başlıyor.

{pagebreak::sayfaiki}

Atlarız, Zıplarız

Ağır abi görünümlü Kaptan Amerika, bazen çıkış yolu bulamıyor. Ne yapacağız diye düşünmenize gerek yok. Kaptanımız tırmanacak bir yer buluyor ve atlamaya zıplamaya başlıyor. Yürüyecek gitmenin imkansız olduğu çok uzak mesafelere böyle ulaşabiliyoruz. Fakat tüm bu aksiyonu sadece belirlenen yöne tek bir tuşla yapmamız güzel atmosferi bozuyor. Atlamamız gereken yeri gösterip A tuşuna basmamızı istiyor bizden oyun, ve atlıyoruz. Hepsi bu. Düşmek de yok. Tomb Raider oynayan oyuncuların hoşuna gidecek bu aksiyonlar biraz daha detaylandırılabilirdi.

Yine görevimizi ya da gideceğimiz yeri bulamadığımızda üst ok tuşuna basarak özel görüş moduna giriyoruz ve işimize yarayacak nesneler parlak geri kalan herşey gri oluyor. Böylelikle yolumuzu çok çabuk bulabiliyoruz.

{pagebreak::sayfauc}

Sıkılmaya mı başladık?

Bazı dövüş sahneleri gerçekten sinematik değerler taşıyor. Ardı ardına tekmelediğimiz düşmanlarımıza vurduğumuz son darbeler, özel yumruklar ve bölüm sonu canavarlarıyla girdiğimiz mücadelelerdeki ağır çekim teknikleri, farklı kamera açıları ve karakterine göre değişen son vuruşlar görsel olarak göze hoş gelen detaylar.

Oynanışın dövüş kısmından bahsettikten sonra sıra geldi diğer kısımlara. Oyunda toplanabilir nesneler diğer oyunlara göre az. Kaptan Amerika’nın silah, mermi, ilk yardım spreyi gibi diğer oyunların olmazsa olmazı nesnelere ihtiyacı olmadığı için bunları zaten aramıyoruz. Sadece ufak tefek not defteri, harita, çaydanlık gibi birbirleriyle pek de alakaları olmayan nesneleri topluyoruz ki bunlar puan olarak hanemize yazılıyor ve bunlarla dövüş tekniklerimizi yükseltebiliyoruz.

İlk bölüm sonu canavarı ile 5. bölümde paylaşıyoruz. Baron Von Strucker bizi pek zorlamıyor. Ondan öncesi hep normal düşmanlarla karşılaşıyoruz hızlıca ilerliyoruz ve maalesef sıkılmaya başlıyoruz bir süre sonra.

Ara sıra karşımıza çıkan bulmacalar var fakat bunlar çok basit. Aynı harf ya da rakamları üst üste getirerek çözebileceğimiz bu bulmacalar ilerleyen bölümler de az da olsa zorlaşıyor. Bazı kapıları da elektrik kablolarını temas ettirerek elektrik gerilimi yaratarak açıyoruz.

{pagebreak::sonsayfa}

Sonuca Doğru

Oyunun grafikleri maalesef günümüzün gerisinde. Yine de çok kötü değiller. En azından giriş ve ara videolarının daha kaliteli olmasını beklerdik. Grafik demişken eğer gerekli donanıma sahipseniz oyunu 3D olarak da oynanamız mümkün. Sesler ise gayet güzel, senfonik türde müzikler yer yer gerilim yer yer gurur veriyor bizlere. Fazla da bir ses efekti yok aslında, çünkü oyun tek düze ilerlerdiğinden en çok duyduğumuz sesler yumruk sesleri.

Kaptan Amerika, aslında güzel bir oyun. Fakat hep aynı düşmanlarla savaşmak, aynı dövüş stilleri, kendisini tekrarlayan bölümler maalesef sıkılmamıza sebep oluyor. Grafiklerin ortalama performansı, karakterimizin yürüyüş ve hareket animasyonlarındaki aksaklıklar oyunun eksileri. Aksiyon oyunlarını sevenler, Kaptan Amerika fanları ya da 3D olarak süper kahraman deneyimi yaşamak isteyenler bu oyuna bir göz atabilir. Ama yine de paranızı yakında bir bir patlayacak oyun bombardımanına saklamanızı öneririrz.

:: Captain America oyununu oynayacak mısınız?