Çarpıcı kara delik keşfi: Einstein’ın teorisi yine doğrulandı

Gökbilimciler, geçtiğimiz yıllarda kara delik görüntülerini yayınlayarak bizi kozmik devlere hiç olmadığı kadar yaklaştırdı. Son olarak ise bilim insanları, ilk kez bu kozmik cisimlerin arkasından gelen fenomeni keşfetti. Araştırmacılar, 800 milyon ışıkyılı uzaklıktaki süper kütleli bir kozmik devin arkasındaki ışığa tanık olup bu ışığı doğrudan yakalamayı başardı.

Stanford Üniversitesi astrofizikçisi Dan Wilkins‘e göre, son çalışma evrenin nasıl oluştuğunu anlamak için bulmacanın önemli bir parçası.

Jeff Bezos, 21 yıl önce uzay yolculuğu için tarih verdi!

Kara delik çalışması evrenin başlangıcına ışık tutabilir

Bir kez daha Albert Einstein haklı çıktı! Çünkü yeni keşif, dünyanın gelmiş geçmiş en etkili fizikçisi Einstein‘ın genel görelilik teorisinin doğru olduğunu gösteriyor. Einstein, bir kara deliğin kütle çekiminin etrafındaki ışığı bükme yeteneğini ileri sürdü. Einstein, bu fenomeni ilk olarak 1916’da genel görelilik teorisi ile ortaya attı.

Araştırmacılar, ‘corona‘ denilen bir özelliği incelerken bir şey keşfetti. Ekip, kara delikten yayılan x-ışınlarının parlamalarını inceliyordu. Ancak daha sönük ışık parlamalarına da tanık oldular. Bunlar, kozmik devin arkasındaki gazdan sıçrayan parlak yansımalardı. Öncekilerden daha küçük ve farklı renklerde parlamalardı.

Bu devasa kozmik cisimlerin yerçekimi o kadar güçlüdür ki ışık kaçamaz. Bununla birlikte, ışık kozmik fenomenin arkasını sarabilir. Böylece bu yansımayı astronomlar görebilir.

Dan Wilkins bu konuda şöyle dedi: “Kara deliklere giren hiçbir ışık çıkmaz. Bu yüzden kozmik cismin arkasındaki hiçbir şeyi göremeyiz. Bunu görebilmemizin nedeni ise o cismin uzayı, ışığı ve kendi etrafındaki manyetik alanları bükmesi. Bu parlamaların rengi ve orijinal parlamadan sonraki gecikme süreleri bize bunların kara deliğin arkasındaki gazdan gelen yansımalar olduğunu gösteriyor.”

Süper kütleli bu kara delik Güneş’ten 10 milyon kat daha büyük. I Zwicky 1 adlı yakındaki bir sarmal galaksinin merkezinde yer alıyor. Uluslararası bir bilim ekibi, Avrupa Uzay Ajansı’nın XMM-Newton ve NASA’nın NuSTAR uzay teleskoplarını kullanarak bu yansımaları keşfetti. Ekip, bulgularını Nature dergisinde yayımladı.