Yeni bir araştırmaya göre, cep telefonları, bilgisayarlar ve tabletler gibi bilgi ve iletişim teknolojisi ürünleri tahmin edilenden daha fazla sera gazı yayıyor. Hatta havacılık endüstrisinden bile daha fazla! Lancaster Üniversitesi araştırmacıları, önceki bilimsel çalışmaları inceledi. Bu çalışmalara göre, bilgi ve iletişim teknolojileri endüstrisi yüzde 1,8 ile 2,8 arasında toplam sera gazı emisyonlarından sorumlu tutuluyor. Peki, yeni hesaplamalar ne söylüyor?
Sera gazı emisyonları önlem alınmadıkça artacak
Patterns dergisinde yayınlanan yeni çalışmaya göre, aslında gerçek oran yüzde 2,1 ile 3,9 arasında. Bu, küresel havacılık endüstrisinin yüzde 2’lik oranından daha büyük. Bu arada sadece cep telefonları ve bilgisayarlar akla gelmesin, televizyonlar, mobil ağ ekipmanları ve veri merkezleri de bu hesaplamaya dahil. Ayrıca Blockchain, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve yapay zeka (AI) gibi daha yeni dijital teknolojileri de kapsıyor.
Bu konuda popüler cihazların sorunu, sıvı kristal ekran (LCD) panelleri. Çünkü bu cihazların üretiminde atmosfere yoğun şekilde florlu sera gazları (F-GHG’ler) yayılıyor. Ayrıca atılan elektronik cihazlar çöp sahalarında yakılıyor. Bu da havaya karbondioksit (CO2) ve toksik kimyasallar yayılmasına neden oluyor.
Dahası, veri aktarımı için gereken güç nedeniyle de çevre üzerinde olumsuz bir etkiye sahip. Bunun büyük bir kısmı gaz ve kömür gibi sera gazı yayan enerji kaynakları tarafından üretiliyor. Şimdi araştırmacılar, Birleşik Krallık hedefleri arasında yer alan 2050 yılına kadar net sıfır emisyon için ne yapılabileceğini düşünüyor. Ekip, Paris İklim Anlaşmasıyla uyumlu, çevre dostu bir teknoloji tasarımının bir an önce hayata geçmesini istiyor.
Son olarak araştırmacılar bir öngörüde bulundu. Bilim ekibi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin, önlem alınmadığı sürece emisyonları artıracağını ifade etti.