İsviçre‘nin ve Fransa sınırında yer alan ve dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarı CERN (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire), çalışmalarını sürdürüyor. Son olarak yürüttükleri bir proje ile ilgili açıklama yapan bilim insanları, yeni bir “doğal güç” keşfettiklerine açıkladı.
Araştırmacılar, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) ile belirli atomik parçacıkların neden beklenmedik şekilde davrandığını açıklayabilecek bir yeni doğa gücü keşfettiklerini düşünüyorlar. Bu araştırmanın ayrıca fiziğin temelleri hakkındaki anlayışımızı değiştirebilecek bir devrim niteliğinde olabileceği düşünülüyor.
Türk öğrenciler Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi - CERN'in düzenlediği Beam Line for Schools liseler arası parçacık fiziği yarışmasında finale kaldı.
LHC tam olarak ne işe yarıyor?
On yılı aşkın bir sürenin başlangıcında CERN, LHD ile neredeyse ışık hızında çarpışan en küçük madde parçacıklarını inceleyerek evrenin sırlarını keşfetmeye çalıştı. Daha önce madde kütlesini veren teorik bir parçacık olan Higgs Bozonu‘nu keşfetti. Fakat proje, şimdiye kadar maddenin yapı taşlarının nasıl işlediğine fazla ışık tutamadı.
LHC‘nin potansiyel olarak yeni bir doğa gücü olan yeni fizik için deliller sunması, Mart ayında dünya çapında büyük heyecan yarattı. Şu anki en iyi parçacık ve kuvvet teorisi, çevremizdeki dünyayı oluşturan fiziksel şeyler hakkında bildiğimiz her şeyi hatasız bir doğrulukla tanımlayan standart model olarak biliniyor. Bu teori şimdiye kadarki en tutarlı teori olmakla beraber eksikleri olduğu su götürmez.
Bazen alt kuarklar olarak adlandırılan güzellik kuarkları, daha büyük parçacıkları oluşturan temel parçacıklar oluyor. Kuarklar, elektronlara bozunmalarından daha az sıklıkla başka bir lepton tipine (müon) bozunuyor gibi görünüyor. Standart model, güzellik kuarklarının elektronlarla aynı oranda müonlara bozunacağını tahmin ediyor.
CERN bu yeni doğa gücü hakkında ne buldu?
The Conversation sitesinde bu haftaki araştırmanın yazarları, bu bozunmaların farklı oranlarda gerçekleşmesinin tek yolunun, daha önce hiç görülmemiş bazı parçacıkların bozunmaya dahil olması ve pulları müonlara karşı devirmesi olduğunu söyledi. Yakın zamana kadar, LHC‘nin içinde neler olduğunu kesin olarak söylemek için yeterli veri yoktu.
2019‘da bilim insanları, aradan geçen yıllarda toplanan ek girdilerle beraber 2014‘teki güzellik kuarkları deneyini yeniden yürüttüler. Sonuç nihayet ortaya çıktığında, veriler her 100 elektron bozunması için yaklaşık 85 müon bozunması olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, sonucun rastlantı olma olasılığının çok düşük olduğunu söyledi.
Site yazarları, değişen bozunma hızının, esasen yeni bir doğa kuvveti olan bir “Z asal” parçacığın sonucu olabileceği söylüyor. Ayrıca bu kuvvet oldukça zayıf olduğundan şimdiye kadar herhangi bir işaret görülmemesinin normal olduğunu açıkladılar.
Manchester Üniversitesi ve CERN LHCb sözcüsü Chris Parkes, sonuçların doğrulanması halinde yeni temel parçacıkların veya etkileşimlerin varlığı gibi yeni bir fiziksel süreç gerektireceğini söyledi. Araştırmacılar, sonuçları doğrulamak için daha fazla deney yapılması gerektiğini açıkladı. Ancak veriler doğrulanırsa, şu anki modelin ötesinde yatan gizemin çözülmesine yetecek kanıtların elde edileceği belirttiler.
Sizler CERN‘in yeni bulduğu düşünülen bu doğa gücü hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.
SDN Yorumları 9 Yorum
Yorum Yap
Atom altı parçacıkların araştırılmasına karşı değilim fakat keşke bu araştırmalar insanoğlunun geleceğine yarar sağlayabilecek sonuçlara yol açsa. Her ne olursa olsun bilgiden öte çok bir yarar sağlayacağı konusunda benim şüphelerim var. İnsanoğlu burnunun ucundaki gerçeği görememekte fakat devasa akıl almaz derinliklerde mucizeler aramaktadır. Burnunun ucundaki göremediği ise kapalı sistem itkisinin tamamen bir gerçek olduğudur. Bu gerçeği deney ve prototiplerim ile yedi yıldır kanıtlamış durumdayım. Uçan prototip çalışmalarım sürmektedir. Çalışmalarımı çok kısıtlı ve zor şartlar altında tek başına yürüttüğüm için kısa vadede başarmam mümkün olmamaktadır.
Çalışmalarınızı takip edebileceğimiz ya da okuyabileceğimiz bir mecra var mı?
Projemin doğruluğundan kesinlikle emin olduğumdan Youtube kanalımın “TARTIŞMA” sayfasında tarihli olarak yaptığım çalışmalarım ve sonuçları hakkında iki yıla yakın bir zamandır bilgi paylaşımı yapıyordum. Fakat Youtube bana hiç haber vermeden bu sayfanın kullanımını sona erdirdi. Zaten son zamanlarda çalışmalarımı biraz daha gizlilik içinde yürütsem mi diye düşünmeye başlamıştım. Bu durum da tam benim düşünceme uyan bir engelleme oldu. İstesem kendime ait bir web sayfası da oluşturabilirim ama artık bu tip paylaşımların doğru olmayacağı kanısındayım. Bu durumu size üzülerek bildirmek zorundayım. Bundan sonraki hedefim, uçan bir prototip yapmak ve patent başvurusunda bulunmaktır. Bunların ne kadar zaman içinde gerçeğe dönüşeceği konusunda da bir tarih veremiyorum. Sağlığım izin verirse birlikte bu gerçeğe ulaşacağız. Saygılarımla…………
kapalı sistem itkisi nedir? iyi çalışmalar.
Kapalı sistem itkisi, hava veya herhangi bir gaz türü püskürtmeden oluşturulan itki türüdür.
youtube a ufak tefek video bari atsaydınız. adamlar drone denegesini sağlamak için bile 5-6 yıl çalıştı … youte video atın destek gelecektir.
Patent başvurusu olmadan bu tip girişimler çok sakıncalı olduğundan video paylaşımı yapamıyorum. Uçan bir prototip olmadıkça patent başvurusunun da yanlış olacağı kanısına vardım. Şu anda sadece 425 gr ağırlıkta yerde hareket eden bir prototipe sahibiyim. Keşke insanlar daha bilinçli ve güvenilir olsalardı ben şu anki prototip ile çoktan bu projeyi insanlığa sunmak için adımlar atmış olurdum. Uçan bir prototip olmadıkça kimsenin bu projeye inanmayacağı kanaatindeyim. Bu nedenle tek çare uçan bir prototip oluşturup, patent başvurusunda bulunmaktır. Bunun dışındaki yollar projeme ve bana sadece zarar verecektir. Prototip videolarını bir süre önce Twitter adresimde paylaşmıştım. Artık oradan da bu videoları tamamen kaldırdım. İlginiz ve verdiğiniz bilgi için teşekkür eder saygılarımı sunarım.
Kapalı sistemden kasdınız nedir tam anlaşılmadı. Teşekkürler
FİZİK henüz keşfedilemedi. FİZİK i KEŞFETMEK O KADAR BASİT değil “ALLAH ın dilediği kadarını bulabilir insanoğlu” İNSAN KENDİNİ KEŞFETMEMİŞKEN FİZİĞİ KEŞFETMESİ ANORMAL OLUR. ALLAH I KEŞFEDEN FİZİĞİNDE SIRLARI ÇÖZÜLEBİLİR. yani İNSANOĞLU ÖNCE VARLIĞININ NEDENİ GÖRECEK AKLA ULAŞMALI. BU AKLI BULAMADAN yapılan KEŞİFLER “ilerleme değildir”. FİZİĞİ KEŞFETMENİN İLK KURALI “İNSANIN ALLAH I KEŞFETMESİ” dir. YENİ FİZİK KANUNLARI bundan SONRA yazılacaktır. İNSANLIK MANTALİTESİNİ DEĞİŞTİRİNCE. “BOŞLUĞUN BOŞ OLDUĞUNU İDDİA EDEN MATERYALİSTLERİN AKLI ÇOK AZ”