Çin’de yaşanan gerginlikler, geçtiğimiz haftaya damgasını vurmuştu. Çin’in Urumçi bölgesinde yaşayan Uygur Türkleri, yaşanan çatışmalar tüm dünyanın ilgisini bir anda bölgeye çekti. Çin’in yaptığı bu olayları insanlık dışı bulan dünya medyası, ilgisini halen Urumçi’de devam eden olaylar üzerinde tutuyor.

 


Urumçi’de yaşanan olaylar sonucunda yüzlerce Uygur Türk’ü hayatını kaybetmişti.

 

Uygur Türkleri’nin yaşadığı zulmün üzerinden çok geçmeden Türkiye’nin çeşitli sendika başkanları Çin malı kullanmayın zulme ortak olmayın” cümlesini kurdu. Bu cümle bizim çok ilgimizi çekti açıkçası. Çin nüfusunun 2 milyara yaklaştığını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla işsizlik had safhada ve Çinli işçiler, fabrikalarda karın tokluğuna çalışmayı kabul ediyor. Bu da Çin’de üretilen ürünlerin, dünya pazarına ucuz fiyatla kendilerine yer bulması anlamına geliyor.

{pagebreak::Çin Ve Ekonomi}

Çin Ve Ekonomi

Çin Halk Cumhuriyeti, bilindiği üzere komünist bir rejim üzerine temelleri atılmış, günümüzde sosyalist cumhuriyet rejimiyle yönetilen bir ülke. Son yıllarda biraz da nüfus yoğunluğunun zorlamasıyla, stratejik hareket etmiş ve dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri haline gelmiştir.

 


Çin Ekonomisi, sektördeki en güçlü ekonomilerin başında geliyor.

 

Dolayısıyla, dünya çapında birçok ürün, Çin’de üretiliyor. Çin malları, sandığımızdan çok daha büyük ölçeklerde dünya pazarına girmiş durumda. Hatta bazı Türk firmaları da, Çin’e bağımlı çıkabiliyor. Türkiye’de de her yerde Çin malı ürün bulabiliyoruz. Eskiden Made in China olarak yazan bu ibare, günümüzde Made in PRC olarak yazılıyor. Evet, Çin malı ürünler her yerde ve bizim bu ürünleri kullanmamamıza imkan yok.

{pagebreak::Donanım Parçaları}

Donanım Parçaları

Gelelim boykot konusunda sınırlanmamızın sebeplerine. Çin, sanıldığının aksine sadece ucuz işçilik ile ayakta duran bir pazara sahip değil. Türkiye olarak, birçok hizmeti aslında Çin’den alıyoruz. Yani biz eğer Çin malı ürünleri kullanmayıp, kendi ürünlerimize yönelirsek, bunun sonuçları maalesef bize zarar olarak geri dönecektir.

 


Çin’deki düşük maliyetli fabrikalar, donanım firmalarının ilgisini çekiyor.

 

Bilenler bilir, bilgisayar sektöründe tüm donanım parçaları uzak doğuda üretiliyor. Tayvan, Tayland, Malezya gibi ülkeler, donanım parçalarının üretim merkezi konumunda bulunuyor. Bu parçaların büyük bir çoğunluğu da Çin’de üretiliyor. Sektördeki Türk firmalarının başında gelen Casper Bilgisayar da Çin’i tercih edenlerden. Asus, HP, Dell, Crea, Datron gibi dizüstü üreticileri birçok ürünü dünyanın en büyük dizüstü bilgisayar üreticisi olan Quanta‘dan alıyor. Tayvan menşeili Quanta’nın üretim fabrikaları Çin’de bulunuyor.

{pagebreak::Apple Ve Diğer Firmalar}

Apple Ve Diğer Firmalar

Apple’ın dünyaca ünlü telefon modeli iPhone serisi, Çin’deki ucuz işçilik pazarında kendine yer bulan en tanınmış ürünlerden biri. Bunun dışında Airties gibi yurtdışında tanınmış bir Türk firması da Çin’i tercih ediyor.

Açıkçası birçok teknoloji firmasının kökeni Çin’e dayanıyor. Çin’e dayanmayıp uzakdoğunun diğer ülkelerinden parçalarını tedarik edenler, çok farklı bir iş yapmış olmuyor, zira oradaki fabrikalar da Çin’deki pazarın farklı birer ortakları konumunda bulunuyor.

 


TFT-LCD Panel üretimi konusunda sektörün lider isimlerinden biridir AUO.

 

BenQ, TFT-LCD monitörlerinin panelini Tayvan menşeili AUO firmasına yaptırıyor. Firma Tayvan menşeili olmasına rağmen, Ar-Ge departmanı olsun, panelin bileşenlerinin üretimi olsun hepsinden Çin sorumlu. Sadece BenQ değil, Apple gibi dünyaca ünlü bir firma da AUO ile birlikte çalışıyor. Güney Kore merkezli Samsung, kendi fabrikaları olmasına rağmen, yetişemediğinde AUO’ya başvuran firmalardan biri.

{pagebreak::Boykot Ve Türk Telekom}

Boykot Ve Türk Telekom

Bizim ise en çok; “Çin malı kullanmayın” denilirken, Türk internet kullanıcısının neredeyse hepsinin hizmet aldığı Türk Telekom’un da Çin’i tercih ediyor olması ilgimizi çekti. Evet, Türk Telekom da altyapısını Çinli bir firma olan Huawei’den sağlayacak. Bu durumda biz Çin mallarını boykot etmek istersek ne yapacağız? Yoksa hepten internete girmekten mi vazgeçeceğiz?


Türk Telekom’un, altyapısını Çinli bir firmadan aldığını biliyor muydunuz?

 

Ren Zhengfei tarafından 1988‘de kurulan Huawei, 23.5 Milyar Dolarlık Ciroya sahip, Çin’in Cisco’su konumunda bulunan bir servis sağlayıcısı. Türk Telekom, Türkiye’deki kullanıcılarına Huawei’den alacağı hizmetle karşılık verecek.

{pagebreak::Çin Malı VDSL Hizmeti}

Çin Malı VDSL Hizmeti

Türk Telekom‘un bizlere tanıttığı VDSL teknolojisini duymayanınız kalmamıştır sanıyoruz. VDSL, (Very-High Bitrate Digital Subscriber Line), ADSL hizmetinden daha fazlasını isteyenler için 2 sene önce Türk Telekom tarafından piyasaya sürüleceği duyurulmuştu. VDSL teknolojisini takip eden VDSL2 de, Türk Telekom tarafından Türkiye’de hizmete girdi. Bu hizmetten yararlanmak için yine Türk Telekom’dan tedarik edilen modemlerin markası ise ZTE. Daha önce bu firmanın ismini duymayanlar için hemen açıklayalım; ZTE de bir Çin Firması.

 


Türk Telekom, Çinlilerle iş yapmayı çok seviyor.

 

1985 yılında Hou Weigui tarafından kurulan ZTE Corporation, 135 ülkeye servis veren, telekomünikasyon sektöründe dünya çapında isim yapmış bir firma. Yıllık cirosu ise 30 Milyar Dolar civarında. Dolayısıyla ADSL hizmetinden de yararlanıyor olsak, VDSL2’den de yararlanıyor olsak, bu konuda Çin’e bağımlıyız.

{pagebreak::Otomotiv Sektörü}

Otomotiv Sektörü

Otomotiv sektörüne göz attığımızda çok farklı bir sahneyle karşılaşmıyoruz. Birçok otomotiv firması, parçalarını Çin’de yaptırıyor, sonra başka ülkelerdeki fabrikalarda bu parçaları birleştiriyor. Parça üretiminde Çin’in tercih edilmesinin sebebi, yine ülkenin ekonomik açıdan firmalara kolaylık sağlaması olarak gösterilebilir.

 


Çin’de üretilen arabalar, tüm dünyada satışa sunuluyor.

 

Ford, Opel, BMW, Mercedes, Hyundai, Toyota, Mazda gibi dünyanın önde gelen otomotiv gruplarının Çin’de fabrikaları mevcut. Bunlar, üretimin en yüksek düzeyde olduğu fabrikalar ayrıca. Ülkemizde de bir takım otomobil fabrikaları bulunuyor. Fakat bunların arasında da parçaları Çin’de üretilip, başka ülkelerde birleştirilen, sonra ülkemize getirilen otomobil bulunuyor.

{pagebreak::Türk Ve Çinli Firmaların Anlaşmaları}

Türk Ve Çinli Firmaların Anlaşmaları

Örneğin Skoda, 1989 senesinden itibaren Türkiye’de otomobil satışı olan bir marka. Skoda’yı Türkiye’ye getiren Yüce Auto, sadece satış değil, servis ve yedek parça hizmetlerini de sağlamaktadır. Yüce Auto, ülkeye getirdiği Skoda’ları Çek Cumhuriyeti’nden tedarik ediyor. Fakat Çek Cumhuriyeti’ndeki fabrika, üretici konumunda değil. Yalnızca parçaları birleştiriyor. Üretici fabrika ise yine Çin Halk Cumhuriyeti‘nde bulunuyor.

 


Çin menşeili olan Chery’lerin güvenlik sorunları var gibi gözüküyor.

 

Aynı şekilde Mazda‘yı Türkiye’ye getiren grup olan Mermerler Grubu, Çin markası olan Chery‘i de Türk pazarına sokmak için gerekli anlaşmaları imzaladı ve satışına başlandı. Bunun dışında Chery yetkilileri, 2009 senesinin başında, Sakarya’nın Karasu ilçesinde fabrika kurmayı düşündüklerini açıkladı. Geçtiğimiz haftalarda da yetkililer Karasu’ya gelerek gerekli incelemeleri yapmıştı.

{pagebreak::Büyükten Küçüğe Çin Malı Oyuncaklar}

Büyükten Küçüğe Çin Malı Oyuncaklar

Amerikan Hükümeti‘nin de Çin ekonomisiyle arasının çok iyi olduğu söylenemez. Geçtiğimiz aylarda Amerikan Ordusu’nun tedarik ettiği kilit noktadaki elektronik parçaların da Çin menşeili olduğu öğrenildiğinde dünya medyası, orduya büyük tepki göstermişti.

 


Çin’den ithal edilen oyuncaklar zamanla azalabilir.

 

Teknolojiden biraz sıyrılalım ve başka sektörlere göz atalım. Tahmin edebileceğiniz üzere çocukların vazgeçilmezi olan oyuncak piyasası da Çinlerin elinde. Çin malı oyuncakların alternatifleri çok az. Öyle ki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın, bayramlarda çocuklara dağıttığı oyuncaklar bile Çin’den getirildiği söyleniyor. Urumçi‘deki olaylardan sonra bu oyuncaklardan vazgeçildiği, ve artık Türk malı oyuncakların dağıtılmasında karara varıldığı da söylenenler arasında.

{pagebreak::Giyim Ve Diğer Sektörler}

Giyim Ve Diğer Sektörler

Giyim sektöründe Çin’e o kadar bağımlı değiliz. Çin’den tedarik edilen tekstil ürünleri, sektörde hatrı sayılır bir yere sahip olsa da, Türk malı tekstil ürünlerin yanına bile yaklaşamaz. Boykot yapmak istiyorsak giyim sektörü, iyi bir tercih olabilir. Örneğin Çin malı bir ayakkabıyı ucuz diye almak yerine, hemen hemen aynı fiyata Türk malı bir ayakkabıyı tercih edebiliriz.

 


Neyse ki tekstil sektöründe Çin’e çok da bağımlı değiliz.

 

Uzun lafın kısası Çin mallarına boykot uygulamak istediğimizde, karşımıza son kullanıcının aşamayacağı büyüklükte engeller çıkıyor. Bu durumda biz, Çin’de Uygur Türkleri’ne gösterilen zulmü protesto etmek için boykot uygulayamıyoruz. Yapabileceklerimiz çok kısıtlı. Birçok sektörde Çin malı ürünler, sektördeki diğer ürünlerden daha uygun fiyatlara satılıyor ve deyim yerindeyse pazarı kontrol ediyorlar.

{pagebreak::Boykotun Boyutları}

Boykotun Boyutları

Bizim yapabileceğimiz bir boykotla birlikte, Çin’in ekonomik gücünde herhangi bir azalma olup olmayacağını kestiremeyiz. Boykotun asıl amacı ise bir tepki gösterebilmek. Altını çizmek istediğimiz nokta ise, Çin Mallarına bir tepki gösterelim derken, elimizin kolumuzun ne kadar bağlı olduğunun farkına varmalıyız.


Çin mallarının boykot edilmesindeki asıl amaç, Çin’e bir tepki gösterebilmek.

 

Ülkenin en önemli firmaları, Çinli firmalarla anlaşma içerisinde bulunduğundan, ve aldığımız hizmetin alternatifleri bize sunulmadığından boykot işini yalnızca yarı yarıya yapabilme imkanına sahibiz. Diğer sektörlerde de boykot edebilmemiz, her şeyin çözümü olmayacaktır. Bir takım ekonomik anlaşmalardan dolayı bizim Çin mallarını boykot etmemiz, kendi ekonomimizi de zora sokabilir.

Bu durum yalnızca Türkiye’de böyle değil, Amerika, Rusya gibi büyük ekonomik güç konumunda olmayan diğer ülkeler de piyasalarını Çin’e bağımlı hale getirmiş durumdadır.

Görülen o ki, biz Çin mallarını yalnızca halk pazarlarında boykot edebiliriz.

:: Çin mallarının boykot edilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?