Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) COVID-19‘a neden olan virüs türleri için yeni bir sınıflandırma sistemi duyurdu. Buna göre virüs varyantları, adlandırılırken Yunan alfabesi harflerinden faydalanacak.
DSÖ yeni varyantları tanımlamak için ülke isimlerinin gayri resmi şekilde kullanımının önüne geçilerek daha az damgalayıcı etiketler sağlamayı umuyor.
Türkiye’de uygulanan COVID-19 aşılarının özellikleri
COVID-19 varyantları daha kolay hatırlanacak
Örgüt bu doğrultuda yeni isimlerin resmi bilimsel tanımların yerini almasının amaçlanmadığını, ancak bunların alfa numerik isimlerden daha kolay hatırlanması ve söylenmesi nedeniyle kullanıldığını söyledi.
Yunan alfabesi altında adlandırma şeması altında yeni etiketler verilen mevcut varyantlar, endişe verici ve ilgili varyant listesinde olacak. Örneğin ‘Alfa‘ ilk olarak Birleşik Krallık’ta belgelenen B.1.1.7‘ye atıfta bulunurken, ‘Delta‘ ise ilk olarak Hindistan’da belgelenen B.1.617.2‘nin yerine geçecek. DSÖ, ilk etapta ise toplamda 24 harflik Yunan alfabesinin 10 harfini kullanmış oldu.
Hastalıkları coğrafi konumlarına göre adlandırmanın uzun bir geçmişi bulunuyor. Örneğin Ebola, adını Kongo‘daki bir nehirden aldı. İspanyol Gribi de o bölgede etkin olduğu için bu isimle anıldı. Özellikle son dönemde bölge ya da ülke isimlerinin kullanılması da, konuyu tartışmalı hale getirdi.
Eski ABD başkanı Donald Trump, COVID-19‘u birden fazla kez ‘Çin Virüsü‘ olarak adlandırdı. Adlandırmanın ardından ABD’de yaşayan Asya kökenli Amerikalılar, nefret suçuna destek olduğu gerekçesiyle ifadeyi protesto etti. Ayrıca Hindistan hükümeti de, Hint Varyantı olarak adlandırılan mutasyon için sosyal medya platformlarına ültimatom verdi.
DSÖ epidemiyoloğu olan Maria Van Kerkhove, The Guardian’a yaptığı açıklamada, “Hiçbir ülke varyantları tespit etmek ve raporlamak için damgalanmamalıdır” ifadelerini kullandı.
COVID–19 adı hastalığa resmi olarak Şubat 2020’de verildi. Resmi olarak adlandırılmadan önce hastalık genel olarak ‘Wuhan Gribi‘ olarak adlandırılıyordu.