YASAD Başkanı Gülara Tırpançeker, yaptığı sunumunda, yazılım sektörünün önemine ve ülkemizdeki durumuna vurgu yaparak, yazılımda başarılı ülke örneklerine değindi ve sektörün iyileştirilmesine yönelik çözüm önerilerini paylaştı.
Yazılımı “ekonominin yeni kalkınma gücü” olarak niteleyen Tırpançeker, yazılım sektörünün istihdam yarattığını, diğer sektörlere verimlilik ve katma değer sağladığını, ekonominin tüm kollarını etkilediğini, sayısal uçurumu kapattığını, bilgi toplumu olmayı kolaylaştırdığını ve ulusal güvenliğin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirtti. Yazılımı üretmek için en önemli girdinin akıl ve yaratıcı güç olduğunu ifade eden Tırpançeker, bu üretimde hiçbir ithal girdinin söz konusu olmadığını ve enerji giderlerinin çok az olduğunu söyledi.
Tırpançeker’in ifadesine göre, Türkiye bilişim pazarında donanımın payı yüzde 72 iken, hizmetlerin payı yüzde 17, yazılımın payı ise yüzde 11. Ülkede 1.600 yerli yazılım üreten firma bulunuyor ve 100 civarında firma yazılım ihracatı yapıyor. En çok yazılım geliştirilen alanlar ise üretim ve otomasyon, telekom, enerji, elektrik ve elektronik, finans, lojistik, tekstil, eğitim, medya, savunma, sağlık, turizm, inşaat ve kamu. Tırpançeker, sektör şirketlerinin KOBİ yapısında olduğunu, sermaye yapılarının güçlü olmadığını, bu firmaların yaklaşık yüzde 35’inin teknoloji geliştirme merkezlerinde yer aldığını açıkladı.
Tırpançeker, YASAD’ın son bir yıl içinde üye sayısının artarak 190’a ulaştığını ve bunun sevindirici bir gelişme olduğunu, sektörün gelişmesi için Ulaştırma Bakanlığı ve BTK ile çalışmalarının devam edeceğini de sözlerine ekledi.
Tırpançeker, dünya yazılım sektörünün en başarılı üç ülkesini Hindistan, İrlanda ve İsrail olarak sıralayarak, bu ülkelerin ihracat rakamlarını paylaştı. Buna göre, Hindistan’ın 2008 yılı yazılım ve hizmetler ihracatı 47 milyar ABD Doları, İrlanda’nın 2007 yılı yazılım ve hizmetler ihracatı 25,2 milyar ABD Doları, İsrail’in 2008 yılı yazılım ihracatı 5,68 milyar ABD Doları, bilişim ihracatı ise 18,058 milyar ABD Doları olarak gerçekleşti.
Tırpançeker, Türkiye’nin de dünya yazılım sektörünün başarılı ülkeleri arasına girebilecek potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, başlıca avantajlarımızı genç nüfus, nitelikli insan gücü, bilgi teknolojilerini kullanabilecek 1,5 milyonu aşkın KOBİ, jeopolitik konum, Gümrük Birliği üyeliği, Avrupa, Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu pazarlarındaki dini, etnik ve ticari ilişkiler olarak belirtti.
Türkiye’nin, bilgi toplumu yönündeki önceliklerine karşılık iç talepteki büyüme beklentisini destekleyeceği, iç ve dış pazarda dengeli bir büyüme stratejisi yürütmesi gerektiğini ifade eden Tırpançeker, bilişim sektörümüzün sıçrama yapması ve bir dünya oyuncusu olması için yazılımın stratejik bir sektör haline gelmesi gerektiğinin altını çizdi. Tırpançeker, çözüm önerilerini ise teşviklerin artırılması, sektörde faaliyet gösteren firmaların Kurumlar Vergisi’nden muaf tutulması, sektörde çalışanların Gelir Vergisi’nden muaf tutulmaları, SSK primi muafiyeti uygulanması olarak sıraladı.
:: Daha çok yazılım üretmeli miyiz?
bu kurumun adını ilk defa duydum neden acaba ?