Deepfake çok daha korkunç bir şekilde dönüyor!

Hatırlarsanız bundan aylar önce, yapay zeka ile çalışan “Deepfake” projesi, videolardaki yüzleri değiştirebiliyordu. Kısa sürede bu programla oluşturulmuş olan videolar her yerden yasaklanmış, hatta videoların sahte olup olmadığının anlaşılması için bazı şirketler milyonlarca dolarlık anti teknolojiler geliştirmişti. Kısa sürede üstü örtülen bu program, aslında hiçbir yere kaybolmadı, çok daha korkunç bir şekilde geliyor: CycleGAN

Çocukları okullara yapay zeka yerleştirecek!

CycleGAN her şeyi değiştirebilir!

Daha önce Deepfake, sadece insan yüzlerini bazı kısıtlamalar ve eksiklikler ile değiştirebilmekteydi. Bugün Carnegie Mellon Üniversitesi’nde bulunan araştırmacılar, bu teknolojiyi çok çok daha ileri bir seviyeye taşıdı, öyle ki yapılabilenler inanılmaz seviyede.

“Deepfake” videoları için kullanılan yöntemden çok daha farklı bir yöntem kullanan CycleGAN, her kareyi öğrenip diğerine benzetmek yerine yüz hareketlerini ve mimiklerini öğreniyor. Siyah beyaz kaydedilmiş bir videodaki yüz hareketlerini, renkli bir videoya aktarabiliyorsunuz.

Yeni nesil Deepfake olarak adlandırabileceğimiz CycleGAN’ın en korkunç özelliklerinden biri ise, yüz hareketlerini öğrendiği için söylemediğiniz şeyleri söylemişsiniz gibi yapabilecek olması!

Bugün yayınlanan yeni Recycle-GAN projesi, tamamen yüz hareketlerine odaklanmış durumda. Diğer yapılabileceklere bakıldığında ise kelimeler kifayetsiz kalıyor, sonuçları aşağıdan bizzat kendiniz inceleyebilirsiniz. (Soldakiler giriş, sağdakiler çıkış resimleri)

Köpek > Kedi – Kedi > Köpek

Fortnite > PUBG

Ünlü ressamların resim tarzlarını öğrenen yapay zeka, fotoğraflarınızı seçmiş olduğunuz ressam çizmiş gibi değiştiriyor:

Bir çiçeği başka bir çiçeğe dönüştürüyor:

Çizimleri belirlenen nesneye çevirebiliyor:

Projenin yapımcıları ise yaptıkları proje hakkında “Bu teknolojiyi filmlerde kullanmak için hazırladık. Zahmetsizce, karışık film sahnelerini hazırlayabilmek temel amacımız.” demekte. Sonuç olarak, bundan sonra internette gördüğümüz içeriklerin aslında tamamı ile sahte olabileceklerini unutmamamız gerekiyor. Özellikle bu teknoloji geliştikçe, sanal ve gerçeklik birbirinden ayırt edilemez hale gelecek.