Türkiye’de üç ilde toplamda üç kişide ‘delta plus‘ mutasyonu tespit edildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, rutin basın toplantısında açıklama yaptı. Fahrettin Koca, bu illerden birinin İstanbul olduğunu söyledi ancak diğer iki ili açıklamadı. Ardından Bakan Koca, aşının önemine değinerek yeni varyantlara sahip kişilerin aşısız olduğunun altını çizdi. Bu yeni varyant ülkemizde de maalesef artarak enfekte etmeye devam ediyor. Son verilere göre, 30 ilde 284 kişide delta varyantı tespit edildi.
Peki, delta plus mutasyonunun deltadan farkları neler? Bulaş oranı daha mı yüksek? Aşılar etki edecek mi? Bu ve birçok sorunun cevabı yazımızda…
Delta plus mutasyonu hakkında bildiklerimiz
Ülkemizde şu ana kadar toplamda 5 milyonun üzerinde koronavirüs vakası tespit edilirken, yaklaşık 50 bin vatandaşımız ise hayatını kaybetti. Ancak son aylarda aşılama hızının artmasıyla vaka sayıları ciddi şekilde azaldı. Türkiye nüfusunun yüzde 58’inden fazlası (18 yaş ve üzeri) en az tek doz aşı oldu.
Geçtiğimiz ay Hindistan hükümeti, delta koronavirüs varyantında bir mutasyon tespit etti; delta plus. Ardından hükümet, mutasyonu “endişe verici” olarak sınıflandırdı. Bilim insanlarının AY.1 veya B.1.617.2.1 olarak tanımladığı bu yeni varyant, COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2 virüsünün spike proteinindeki fazladan bir mutasyona sahip.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, koronavirüsün daha bulaşıcı delta varyantı dünyaya yayıldı. Üstelik baskın tür olma yolunda ilerliyor. Bir çalışma, varyantın daha hızlı çoğaldığını, yayıldığını ve akciğer hücresi reseptörlerine daha güçlü şekilde bağlandığını gösterdi.
Ayrıca henüz hakem incelemesindeki bir çalışmada Delhi araştırmacıları, varyantın şehirdeki şiddetli enfeksiyonların dörtte üçüne neden olduğunu buldu. Bunlar aşılanmış kişilerde görülen enfeksiyonlardı. Bu enfeksiyonların yaklaşık yüzde 8’inde Kappa varyantı ve yüzde 76’sında Delta varyantı vardı.
Delta varyantındaki yeni mutasyon ilk olarak Mart ayında Avrupa’da ortaya çıktı. Haziran ayında Hindistan’daki COVID hastalarının da mutant virüse sahip olduğu görüldü. Bu gelişmeler endişeleri artırdı. Ancak virüsün spike proteinindeki mutasyon yeni değil. “K417N” isimli daha önce Güney Afrika’da görülen Beta varyantında rapor edilmişti.
Aşılar delta plusa karşı işe yarar mı?
Çalışmalar, Beta varyantının bir dereceye kadar COVID-19 aşılarının sağladığı antikorlardan kaçma yeteneğini gösterdi. Hindistan sağlık bakanlığına göre Delta plus, benzer bir bağışıklıktan kaçma yeteneğine sahip. Bunun yanı sıra COVID-19 tedavisinde kullanılan monoklonal antikor tedavilerinin etkisini azaltma yeteneği de geliştirmiş olabilir.
Mutasyon endişe verici. Çünkü virüsün önemli bir bölümünde, insan hücrelerine nüfuz etmek için kullanılan spike proteininde bulunuyor. Önceki mutasyonlar, virüsün hücrelerimizdeki reseptörlere bağlanmasına izin veren spike proteinin “reseptör bağlanma domaini” üzerindeydi. Delta varyantındaki benzersiz mutasyonlar, virüsün bağışıklık sisteminden bir dereceye kadar kaçabileceği anlamına geliyor.
Özellikle tek doz aşılama daha az koruyuculuk sağlayacaktır. Bununla birlikte, ikinci bir dozun semptomatik enfeksiyona ve ciddi hastalığa karşı yeterli antikor ürettiğini araştırmalar gösterdi. İngiliz araştırmacılar, Pfizer/Biontech aşısının tek bir dozdan sonra Delta’ya karşı yüzde 33 ve her iki dozdan sonra da yüzde 88 etkinliğe sahip olduğunu buldu.
Delta plus mutasyonu da aşılara karşı etkinlikte benzer bir azalma derecesine sahip olabilir. Hindistan’da bu yeni mutasyona karşı aşıların etkinliğini değerlendirmek için çalışmalar sürüyor. Belirtmek gerekir ki Dünya Sağlık Örgütü yeni mutasyonu henüz endişe türü olarak sınıflandırmadı.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}