Eleştirinin, ironinin, argo sözlerin, davaların, hepsinden önemlisi eğlencenin hiç eksik olmadığı bir ortam Ekşi Sözlük. Sadece içinde bulunanların anlayabileceği bir jargonu bile var. Bu yüzden de dışarıdan bakan gündelik internet kullanıcıları, sözlüğü esas kimliğinden hayli uzakta, ona buna laf geçirip ego doyuran balkon çocuklarının barındığı bir platform olarak görebiliyor.
Oysa hemen belirtelim; sözlük demek ironi demek. İroni de; bir şeyi anlatırken aslında zıttını kastetmek demek. Her sayfasının altında yer alan hatırlatıcıda, “bu sitede yazılanların hiçbiri gerçek değildir” ibaresi bile, ironiden anlayan nesiller sayesinde sözlüğü bir “kutsal bilgi kaynağı” olmaktan alıkoyamıyor. Yine de aynı hatırlatıcı sayesinde sözlük, tüm hatalı ve kişisel görüş içeren “entry“lerin sorumluluğunu üzerinden atıyor.
Sözlüğün uyarı mesajları hayli keyifli
Ekşi Sözlük‘ü diğer bilgi kaynaklarından ayıran en önemli özelliklerden biri, kullanıcı kaynaklı içeriklerin hiçbir şekilde ansiklopedik, tarafsız hatta doğru bilgi içerme zorunluluğunun bulunmaması olarak görülebilir. Bu yönüyle sürekli kıyaslandığı Vikipedi‘den de oldukça uzağa düşen “sözlüğün”, 2001 yılında kurulan orijinal Wikipedia‘dan iki yıl önce açıldığını da belirtmekte fayda var.
{pagebreak::Sözlüğün Tarihi}
Dünden Bugüne Ekşi Sözlük
Sözlüğün 10 yıllık tarihinde sayısız gündem maddesi, kapatma davaları, ünlülerle atışmalar ve basınla zıtlaşmalar bulunuyor. Kullanıcı kaynaklı, organik bir yapıya sahip olan Ekşi Sözlük, hakkında yazılan makale ve köşe yazılarına, özellikle gerçeği çarpıtarak sunduklarında, gereken cevabı vermekten hiçbir şekilde geri durmuyor.
15 Şubat 1999‘da açılan ve ilk entry‘si pena üzerine yazılan Ekşi Sözlük, aslında mal sahibi konumundaki ssg‘nin sourtimes.org sitesinin bir alt bölümü olarak kurulmuşken, zaman içerisinde yakaladığı popülarite sayesinde Sourtimes.org‘un ana parçası haline geldi.
Sözlüğün ilk hali
İlk zamanlarda yazarlar için giriş serbest modunda iken, yazar sayısının ve entry’lerin artmasıyla birlikte çaylaklık müessesesini devreye sokan Ekşi Sözlük yönetimi, çaylak olarak kayıt olan kullanıcıların moderatör onayında geçmesi gereken 10 entry sonrası yazarlığa terfi etmesini uygun gördü. 2004 yılının 19 Mayıs‘ında ise, tarihe Miğferdibi Çaylak Alımları olarak geçen ve binlerce çaylağın bir anda yazarlığa terfi ettiği karar alındı.
Altıncı nesilde yaşanan bu karmaşanın ardından, doğrudan çaylak almayı durduran sözlük yönetimi, kayıtlı okur alımlarına başladı. 2005’te sözlüğe çaylak olarak katılım, yapılan bir kitap kampanyasına bağışta bulunanlarla sınırlı kaldı. Aralık 2007’de tekrar başlayan sekizinci ve dokuzuncu nesil çaylak alımları, bugün 11. nesilde okur olarak ediyor. Peki sözlüğe yazar olma süreci nasıl işliyor?
{pagebreak::Nasıl Sözlük Yazarı Olunur?}
“Böyle Bir Şey Aslında Yok”
Ekşi Sözlük’te şimdilik çaylak kaydı yapılmıyor. Yine de ziyaretçi olarak gezip tozmak, entry okumak artık yeterli gelmiyorsa, siz de hemen kayıtlı okur olarak sözlük dünyasına giriş yapabilirsiniz. Bunun için tek ihtiyacınız, Ekşi Sözlük arayüzünün üst kısmında yer alan panelde “yeni” yazan butona basıp gerekli bilgileri doldurmak.
Şifreniz e-posta adresinize gönderilecek ve bu şifreyle giriş yaptıktan sonra, sözlüğün hayvan ara aracını kullanıp başlıklarda arama yapabilecek, girilmiş entry’ler ile ilgili olumlu ya da olumsuz puan verebileceksiniz.
Yine de bu imkanlar, sözlüğün, yazar olmadığınız sürece sadece gündemi takip etmek ya da okuyup eğlenmek için girip yazıları okuyabileceğiniz bir platform olarak kaldığı gerçeğini değiştirmiyor. Kayıtlı okur olduktan sonra, yeni yazar alımlarıyla ilgili duyurular için gözünüz sağ üstteki olay bölümünde olsun.
{pagebreak::Çaylak Oldum, Ya Şimdi?}
Çaylaklık Dönemi Sanrıları
Eğer gün gelir de çaylak moduna geçiş yaparsanız, yazarlık yolunda aşmanız gereken sadece iki engel kalıyor: Kurallara uygun 10 entry girme ve bu entry’lerin moderatör onayından geçmesi. Ancak hemen belirtelim: İlki ne kadar kolaysa, ikincisi o kadar zor.
Altıncı nesilde sahip olduğum, sonrasında bir akradaşıma devrettiğim, daha sonrasında ise silinen bir hesabın ardından, yeni bir yazar hesabı için aylar önce(çaylak alımları sırasında) başvurdum. 10 entry girme sürecinin kısa sürmesine(yaklaşık yarım saat) rağmen, aylar sonra halen onay sırasında 39.000.(yazıyla otuz dokuz bininci) sıralarda yer alıyorum.
Üstelik mevcut yazarlar çaylak olduklarında, 10 entry girdikleri an nesillerine göre onay sırasına çok daha önlerde giriş yapıyor. Diğer bir deyişle, yakın zamanda Miğferdibi Çaylak Alımları‘na benzer şekilde bir toplu yazar yapma töreni gerçekleşmezse, yazarlık işi yaş.
Size düşen ise, bir şekilde çaylak olup, 10 entry girdikten sonra, ara sıra hesabınızı ve Kontrol Merkezi – Çaylak Modu bölümünde yer alan onay sıra numaranızı kontrol etmek. Elbette bir yandan da bahsettiğim tarzda bir toplu alımın gerçekleşmesi için dua etmek.
Yazar olmadan önce entry, çaylak, nesil, sol frame, zirve gibi, sürekli sözlükle anılan kelimelerin ne anlam taşıdığını da bilmenizde fayda var.
{pagebreak::Sözlük Jargonu}
Ekşi Sözlük’e Fransız Kalmayın
Jargon, belirli bir grubun kullandığı dil anlamına geliyor. Sözlük yazarları, birçok entry‘de, okuyucu kitlesinin sözlük jargonundan haberdar olduğu düşüncesiyle dertlerini anlatıyor.
Örneğin, sözlükte girilen her bir yeni içeriğe “entry” deniyor. Yeni entry girildikçe güncellenen, son girilen entry’lerin alt alta okunabildiği, arayüzün sol tarafını kaplayan bölüme ise “sol frame” ismi verilmiş. Açılan her yeni maddeye de haliyle başlık deniyor ve sözlük kurallarına göre, her başlığın altındaki ilk entry’nin tanım içermesi gerekiyor.
Huzurlarınızda sol frame
1999’da giriş yapanlar 1. nesil olmak üzere, sözlüğe her yıl yazar olarak girenlere ayrı bir nesil numarası veriliyor. Askerdeki tertip mantığına benzeyen bu nesil, kağıt üzerinde bir ayrıcalık sağlamasa da, yazarın sözlükteki imajı açısından hayli önem arzediyor.
{pagebreak::Nesiller Boyu Ekşi Sözlük}
Sözlüğün Yazılı Olmayan Hiyerarşisi
Örneğin kendisinden önceki nesiller, toplu yazar alımıyla gelen 6. nesli genellikle sözlüğe layık görmüyor. Sözlüğün ilk zamanlarını gören 1. ve 2. nesil bambaşka bir ağırlığa sahipken, 5. nesle kadar katılan yazarlar “sınavla alınmış” profili çiziyor. Kitap bağışıyla katılan 7. nesil “hayırsever yazarlar” olarak bilinirken, uzun süre bekleyen 8. ve 9. nesil de “sabırtaşı yazarlar” şeklinde ifade ediliyor.
İstediğiniz temayı kontrol panelinden ayarlayabiliyorsunuz
Başlıklar arasında gezerken denk gelebileceğiniz bir başka terim de suser. Sözlük User‘ın kısaltması olan bu sıfat da, (eskiden çoğunluğu yazar olan)sözlük kullanıcılarını anlatmakta kullanılıyor. Yazarken cezalı duruma düşmüş ya da okurlukla yazarlık arasındaki uzun ince yolda yürüyen tayfaya ise “çaylak” deniyor.
Hayli sosyal bir platform olan Ekşi Sözlük‘te yurtiçi ve yurtdışında sıklıkla düzenlenen buluşmalara da zirve adlı veriliyor. Zirveler de, sözlüğün kimliğine uygun olarak “Taksim Çılgın Atıyor Zirvesi”, “Bursa’da Ne İşim Var Zirvesi” gibi eğlenceli başlıklar altında, sözlüğün sub-etha bölümünde organize edilebiliyor.
{pagebreak::Öğrenmenin Yolu: Ukde}
Biri Bu Başlığı Doldursun!
Sözlüğün belki de en önemli ve faydalı özelliği olan ukde sistemi, bilmediğiniz konuları sözlük ahalisine danışmak olarak özetlenebilir. Bilgi birikimin dibine vurmanızı sağlama potansiyeli olan ukde, hakkında bilgi edinmek istediğiniz bir başlığı boş gördüğünüzde, “biri bu başlığı doldursun” butonuna tıklayarak konuyu diğer yazarların dikkatine sunmanızı mümkün kılıyor.
Sadece yazarların faydalanabildiği bir özellik olsa da, sözlüğün günden güne tematik içeriklerle dolmasını sağlayan bu uygulama, ayrıca yardımcı olan yazarların “en çok ukde dolduran” ya da “en çok ukde veren” şeklinde istatistiklere dahil olmalarını sağlıyor.
Sözlük Bizi İzliyor
İstatistiklerden bahsetmişken, her entry‘nin ve puanın kayda geçtiği sözlüğün istatistik sistemi de oldukça eğlenceli. Mesela kendi entry’lerini en çok silenlere “en jiletçi yazarlar” olarak kayıtlara geçerken, çöp kutusu en kalabalık yazarlar da “en pasaklı yazarlar” olarak istatistiklerde yer buluyor.
{pagebreak::Sözlükle Papaz Olanlar}
Erişimi En Zorlu Site
Yazarları bu kadar serbest, içeriği bu kadar geniş, dili bu kadar sivri olunca Ekşi Sözlük‘ün başından dertler de eksik olmuyor. Yazarları arasında da birçok avukat bulunan Ekşi Sözlük, daha önce Ece Erken‘in başlığında yapılan temizlik, Adnan Oktar‘ın açtığı ve kazandığı dava sonrası alınan kapatma kararı, esrar başlığında uyuşturucuya özendirdiği gerekçesiyle alınan bir başka erişim engelleme kararı ve Türk Telekom‘un meşhur DNS engellemelerinin ardından, aylardır gündeme yansıyan herhangi bir problem yaşamaksızın internet dünyasını konuk ediyor.
Sicili hayli kabarık olsa da, bugün Türkiye’nin en çok ziyaretçi alan sitelerinden biri olan, dünya genelinde de Alexa sıralamalarına göre ilk 1000’in içinde yer alan Ekşi Sözlük, ülkenin değişken gündemine göre kimi zaman siyaset, kimi zaman spor, kimi zaman ekonomiye ağırlık vererek, kendine özgü eğlenceli çizgisinden çok fazla ödün vermeksizin yoluna devam ediyor.
Ekşi Sözlük’teki eğlenceli uyarılardan biri daha
{pagebreak::Kim Bu Sözlük Yazarları}
Sözlük Yazarlarını Tanıyalım
O kadar çok farklı görüşte ve üslupta yazar var ki, sözlük yazarlarını genel bir profile oturtmak çok zor. Yine de yazarların çoğunluğu, bir süre sonra sözlük normlarına ayak uydurarak görüşlerini sözlük jargonuna uygun ifade etmeyi öğreniyor. Sözlük yazarlarının hakaret etmeden küfür etmeyi ve küfür etmeden hakaret etmeyi iyi bildiği de bir gerçek.
Lise öğrencisiyken kayıt olanlardan, üniversitelilere, ofiste dirsek çürütenlerden emeklilere kadar çok geniş yelpazeden katılımın bulunduğu Ekşi Sözlük’te, her türlü inanca ve siyasi görüşe sahip yazar, sözlük kurallarını aşmadan fikir belirtip tartışabiliyor.
Ekşi Sözlük’ün ata sporu sayılabilecek olan ironi sanatı ise, sözlüğü anlayanlar için çok daha eğlenceli hale getiriyor. Ancak dikkat etmekte fayda var; zira ironiyi fazla kaçırıp troll damgası yemek de mümkün. Ortalığı karıştırmak için, çoğunluğun damarına basacak tarzda anlamsız yazılar yazan troll’ler, sanal dünyanın her köşesinde olduğu gibi sözlükte de zaman zaman gerginliğe neden oluyor.
{pagebreak::Sözlük Klonları}
Ekşi Sözlük İnternetin Cem Yılmaz’ı mıdır?
Ekşi Sözlük’ün sistemi; sonuçları kestirilemeyecek kadar riskli, daha öncesinde Türkiye’de örneği bulunmayan, olabildiğince sade bir arayüze, olabildiğince bol eğlence ve bilgi depolamak şeklinde tasvir edilebilir. Bu formatın başarıya ulaşması, başarılı ve başarısız benzerleri, sözlük jargonuna göre “klon“ları da beraberinde getiriyor.
Daha çok üniversiteler tarafından girişilen klon sözlük çalışmalarında, itü sözlük ve Uludağ Sözlük gibi “tutulan” örneklerin yanı sıra, amatör heyecanlar olarak kalmış onlarca başarısız sözlük klonu da bulunuyor. Ayrıca son zamanlarda gündeme sıklıkla gelen ve benimsediği kimlik ile diğerlerinden ayrılan İHL sözlük‘ü de unutmamak gerekiyor.
İnternetteki sansürleri protesto eden sözlüğün logosu bir süredir bu halde
İnternet Fenomeni
Ülkemizde bilişim adına çok fazla başarılı projenin bulunduğunu söylemek ne yazık ki çok zor. Sahip olduğumuz veya ürettiğimizi iddia ettiğimiz birçok teknoloji, yurtdışından bir şekilde esinlenilmiş oluyor. Böylesi bir sanal üretim kıtlığı içinde yaşarken, bu kadar orijinal ve “bizden” bir internet ürününe önyargıyla yaklaşmak yerine, hiç değilse neyin olup bittiğini anlayacak kadar zaman ayırıp, hakkında biraz araştırma yapmakta fayda var.
:: Peki siz Ekşi Sözlük hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bilgi İçin : Ekşi Sözlük
Troll’lük kavramınıda açıklayın 🙂
Sözlükteki bağyanlara nasıl selam edilir?
‘sözlükte olmayan birine sözlüğü anlatmak’ hakkaten zordur 🙂 bu genel kavramları (entry, gammaz,çaylak vs.) anlamak için iyi olabilir ama ‘sözlük formatı’nı kavramak için sabırlı bir okuyucu olmak gerekir.
Yabancı sitelere ihraç ettiğimiz tek internet formatıdır ‘sözlük’ bence sahip çıkın.
Türkiye’den büyük site çıkmaz diyenlerede kapaktır zannımca.
çaylakken insan en çok sub-etha’yı merak eder. (matah bir şey yoktur ama…)
Yeni üye olmak istiyenlere diğer sözlüklerde (itü, uludağ, lafmacun, fokurfokur vs.) pişmelerini öneririm zaten ekşi’de yazar olmanız için baya beklemeniz gerekecek. Hiç değilse ‘sözlük format’ını kavramış olursunuz.
sözlükle ilgili en merak edileni yazmamışsın:
“sözlük zirevelerinde orgy yapmıyoruz” (:
blog yazın…
Ssg tanrıdır. O bizleri bir kod parçasından yaratmıştır.
“…Altıncı nesilde sahip olduğum, sonrasında bir akradaşıma devrettiğim, daha sonrasında ise silinen bir hesabın ardından…” sanırsam sözlüğün yedi günahından birini işlemiş olmanızı da belirtmiş olmalıydınız :))
“SDN Okuru – 30 Haziran 2009 19:39
Ssg tanrıdır. O bizleri bir kod parçasından yaratmıştır.”
gibi hasta düşünceleride taşıyan bir platformdur bazen kaynak amaçlı olsada kesinlikle edepsiz bir yapıya sahiptir. kırmızı bir çizgisi yoktur saygı unsuru yoktur birazda bilgi çöplüğüdür. Aynı cümlenin farklı yazılışlarıyla bile milyonlarca başlık vardır.
Sitede yazar olanlar kendilerini elite görürler. Benim entryme laf edenin ta …….. diye içerikler görmemeniz zordur. çoğu yazar tosun’dur 🙂
alternatif tıp gibi düşünülebilir bazı başlıklar altında adeta sözlükten çok ansiklopedi gibidir sonuçta bilgi içeren bir kaynaktır.
Çok güzel bir yazı olmuş. Teşekkürler…
sözlüğün anlaşılmasında bir sorun var. çoğu kişi sözlüğü bir kişi yazıyormuş gibi davranıyor oysa binlerce yazar var. mesela 9 numaralı yorumda bir şeyler zırvalamış yazar 11 nolu yorumda adam o yorumu alıp onun üzerinden genelleme yapmış hata bu bence.
Daha yeni açılmış Ekşi sözlük klonu..
http://www.paylasimmanyagi.com
alengirli
Ekşi ve aynı zamanda Uludağ sözlük yazarıyım… hatta hemen hemen ilk açıldıklarından bu yana diyebilirim. Tahammülsüzlük son zamanlarda sözlük yazarları olarak yakındığımız en önemli sorun. Tahammülsüzlük iki şekilde tolere edilebiliyor…ya yazmıyorsun ya da umursamıyorsun…umursamadığın zamanlarda karmanı da problem etmemen gerekiyor. Kaldı ki negatif karma her zaman bilgelik ve üstün vasıf betimlemesi değildir….aksine karmasıyla yerlerde sürünen ama açıklamalarında hiç kimseden alamayacağın aydınlık ve berrak fikirleri sunan yazarlar oldukça fazladır. Yazdıklarında ve açıklamalarında orta yolu bulayım şeklinde yaklaşan kişiler artı ivmeyle tırmandıklarını düşünseler de sadece politik ve az verimli fikirler üretmenin dışına asla çıkamazlar. Bir sözlükte yazarsan ya yazacaksın ya da ortalama yazmayacaksın.