Uzun zaman önce, uzak bir galakside… diye başlayan ve sinema dünyasının en önemli eserlerinden olan serinin yedinci filmi için geri sayım başladı! Artık sadece saatlerle ifade edebileceğimiz kadar az zaman kaldı.
İki bölümlük yazı dizimizde bu efsaneyi birlikte analım ve yeni serinin ilk filmini izlemeden önce hafızalarınızı da tazeleyelim istedik. Yazımızın ikinci ve şimdilik son bölümünde serinin son üç filmi ve diğer başlıca karakterleri inceleyeceğiz. Eğer ki seriyi hiç izlememiş biriyseniz, yazımızın oldukça yüksek seviyede SPOILER içerdiğini belirtmek isteriz. Keyifli okumalar!
Başlıca Karakterlerin Devamı
Mace Windu
Jedi konseyinin en seçkin, el bilge, en güçlü üyesidir. Yoda’dan sonra en çok sözü geçen Jedi’dır. Palpatine ile giriştiği düellodan, Anakin’in ihaneti sonrası sağ çıkamamıştır. Samuel L. Jackson’ın oyunculuğuyla karizması, çok farklıdır.
Count Dooku
Usta bir Jedi iken, karanlık tarafı seçip Darth Sidious’un sağ kolu olmuştur. Tam bir kılıç ustasıdır ve çok güçlüdür. Geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz, sinema dünyasının en efsane karakter oyuncularından Christopher Lee tarafından hayat verilen karakterdir. Kendisini de saygıyla anıyoruz.
Jabba The Hutt
Sümüklü böceği andıran, obezlikte kendisini kanıtlamış bir karakterdir. Star Wars evreninde nerede pis bir iş var ise altından mutlaka Jabba çıkmaktadır.
{pagebreak::2}
Lando Calrissian
Han Solo’nun eski dostudur. Başta ihanet etmesiyle nefretimizi kazansa da sonradan pişman olması ve imparatorluğun çöküşündeki performansı gözümüzde kendisini star yapmıştır.
Amiral Ackbar
Seride bir yan karakter olmasına rağmen oldukça fazla hayranı vardır. Filo komutanı, komik görünümlü bir tiptir. Özellikle “it’s a trap” (bu bir tuzak) repliği yıllar sonra sosyal medyada fenomen olmuştur.
Ewoklar
C3PO’yu tanrıları sanan, güdük, boncuk gözlü tüylü bir oyuncağı andıran Endor gezegeninin yerlileridir. Sevimli mi sevimli görüntülerinin aksine, özellikle asilere yaptıkları yardımla, gönlümüzde taht kurmuşlardır.
{pagebreak::3}
Episode IV – A New Hope (Yeni Bir Umut) – 1977
Uzun zaman önce, uzak bir galakside artık karanlık hakimdir. İmparator Darth Sidious ve Lord Darth Vader, bütün galaksiyi korku ve öfkeyle yönetmektedir. Cumhuriyetten arta kalan senato da artık kaldırılmıştır. Bütün güce sahip, sadece iki kişi vardır. Karşı çıkanlar oldukça sert şekilde cezalandırılmaktadır. Bu kadar baskı ve kaos, kaçınılmaz olarak, asi grupları da doğurmuştur. Bir gezegeni andıran Death Star (Ölüm yıldızı – imparatorluk komuta gemisi), tüm ihtişamıyla galaksinin en büyük korkulu rüyası haline gelmiştir. Bu öyle bir yapıdır ki, galaksideki bütün gezegenleri yok edecek güce sahiptir.
Luke Skywalker ise Tatooine gezegeninde sıkışıp kalmıştır. Hep bir pilot olmak istiyordur fakat evlatlık verildiği üvey amcası asla bu fikre yanaşmıyordur. Kardeşi Leia ise evlatlık verildiği Alderean gezgeninin prensesi olmuş, bir yandan da asilere bu amansız savaşta yardım etmektedir. Leia’nın elinde Death Star gemisinin çok tehlikeli gizli silahının planları vardır. Bunu Alderean’a ulaştırmak için yola çıkmışken, imparatorluk askerleri tarafından yakalanır.
Gemisindeki herkes öldürülür. Leia artık Darth Vader’ın tutsağıdır. Bunlar olurken, gemide bulduğu bir droid olan R2D2’ya bu planları yükler ve bir de mesaj bırakır. R2D2 ve diğer droid arkadaşı C3PO, geminin kaçma podlarına binip, Tatooine gezegenine inerler. Burada hurdacılık yapan Java’lar tarafından yakalanırlar.
Kader işte, Luke ve amcası da droid satın almak için Java’ları ziyaret ederler. C3PO tüm saflığıyla gitmek istemesine rağmen, R2D2’nun aklı, aldığı görevdedir. Leia’nın yüklediği mesajı ulaştırması gereken kişi Obi-Wan Kenobi’dir… Luke, R2’nun bakımını yaparken mesaj açılmış fakat Luke pek önemsememiştir.
Sabah olduğunda Luke, yeni aldığı droidlerden birinin kaçtığını farkeder. Bu görev aşkıyla yanıp tutuşan R2D2’dur tabii ki. Yanına C3PO’yu da alarak aramaya başlar ve bulur. Bu sırada Anakin’in annesinin ölümünden tanıdığımız Tuskanlar tarafından izlenmektedir. Tuskanlar Luke’a saldırır ve bayıltır. O sırada gelen bir yabancı, Luke ve droidleri Tuskanların elinden kurtarır. Bu yabancı Obi-Wan Kenobi’dir.
Luke için bir emaneti vardır; bir ışınkılıcı! Daha önce vermek istese de amcası buna yanaşmamış, Luke’u bu işlerin dışında tutmak istemiştir ama kaderden kaçış yoktur! Babasının ünlü bir Jedi şövalyesi olduğunu anlatır. Darth Vader’ın ihanetiyle öldüğünü söyler. Luke’un kafası oldukça karışmıştır. Obi-Wan, mesajı izlediklerinde Prenses Leia’nın yardım çağrısına beraber gitmeyi teklif eder. Droidi Alderean gezegenine ulaştırmak zorundadırlar. Luke, bu işe bulaşmayı pek istemez, sadece Mos Eisley’e kadar eşlik edebileceğini söyler. Dışarı çıktıklarında droid satan Javaların saldırıya uğradığını görürler. Luke, Tuskanlardan şüphelense de, bunu yapan, imparatorluk askerleri Stormtrooper’lardır! Planların yüklendiği droidleri aramak için Tatooine’e gelmişlerdir ve ne yazık ki droidlerin kimler tarafından satın alındığını öğrenip, Luke’un amcası ve ailesini de öldürmüşlerdir.
Luke için, artık onu Tatooine’e bağlayan bir şey kalmamıştır. Mos Eisley’e doğru yola çıkarlar. Bu sırada Han Solo adında biraz çatlak, aksi bir pilotla tanışırlar. Yanında da Chewbacca adında, Wookie ırkından, oldukça tüylü bir arkadaşı vardır. Han Solo, gemisi Millenium Falcon ile kaçak olarak onları Alderean’e götürebileceğini söyler. Hemen yola çıkarlar. Işık hızından çıktıkları an, Alderean’ın yerinde sadece meteor kümeleri kaldığını görürler. Obi-Wan gerçeği anlar. Gezegen imparatorluk tarafından yok edilmiştir. Aniden yakındaki gezegen uydusu gibi bir şey tarafından çekilmeye başlarlar. Bu Death Star’dır!
Artık Death Star’ın içindedirler ve gemileri Stormtrooper’lar tarafından aranmaya başlamıştır. Böyle olaylara karşı hazırlıklı olan Han, herkesi saklamıştır. Gelen askerlere saldırıp, kiyafetlerini giyerler. Artık amaçları Leia’yı kurtarmaktır. Han, Chew ve Luke hapisane kısmına ilerlerken, Obi-Wan da jeneratör kısmına ilerler. Leia’yı tutsaklıktan kurtarıp gemiye dönerler ama bir sorun vardır. Oldukça büyük bir sorun; Obi-Wan ve Darth Vader düelloya tutuşmuştur bile. Düellodan Darth Vader galip ayrılır. Obi-Wan’ın son sözleri ise “Beni öldürürsen daha güçlü bir şekilde geri döneceğim…” olur…
Kaçarak asilerin sığınağı Yavin IV’e ulaşırlar. Death Star’ın planları artık asilerin elindedir ve zayıf noktasını artık biliyorlardır. Fakat bu sırada Death Star da asilerin yerini tespit etmiştir ve saldırı için ilerliyordur. Tehlikeyi fakeden asiler, hemen araçlara atlayıp kıyasıya savaşmaya başlarlar. Luke da, hemen bir pilot kıyafeti giyip, bir X-Wing’e atlar. Amaçları bu ölüm makinesinin zayıf noktasına okkalı bir vuruştur sadece. Bu kıyasıya savaş devam ederken, Luke’un peşindeki Tie Fighter’ın içinde ise Darth Vader vardır. Tam bu sırada Han imdada yetişir ve Vader’ın gemisini vurur. Vader, uzayın derinliklerinde kaybolurken, Luke da Death Star için öldürücü atışı yapar ve o koskoca ölüm yıldızını yok ederler. Bu ne kadar büyük bir şey gibi gözükse de, aslında çok küçük bir başlangıçtır. Özgürlük için yeni bir umuttur…
{pagebreak::4}
Episode V – Empire Strikes Back – İmparator (1980)
Uzun zaman önce, uzak bir galakside, asiler imparatorluğun gazabından saklanmak için Hoth adı verilen, buzullarla kaplı bir gezegene sığınırlar ve burada bir üs kurarlar. Lord Vader ise galaksinin dört bir yanında yaptığı araştırmalar sonunda izlerini bulur. Dev bir filo gönderir. Ne yazık ki asiler büyük bir bozguna uğrarlar ama yine de kaçmayı başarırlar.
Luke ise kafasının içinde süreki Obi-Wan’ın sesini duymaktadır. Bu ses, Dagobah gezegenine gidip usta Yoda’yı bulmasını söylemektedir. Bu sırada Han, Leia, Chew, R2-D2 ve C3PO kaçarak Bespin gezegenindeki bulut şehrine sığınmışlardır. Han ve Leia’nın başta aksi tavırlarla başlayan muhabbetleri de yavaş yavaş aşka dönüşmektedir. Bulut şehrinde, Han’ın eski dostu Lando Calrissian’ın misafiri olurlar. Fakat Lando biraz adilik yapıp onları Vader’a ispiyonlar; onlar artık Lord Vader’ın tutsaklarıdır.
Bütün bunlar olurken, usta Yoda’dan eğitim alan Luke, huzursuzlanmaya başlar. Arkadaşlarının acı çektiğini hissetmektedir. Obi-Wan da bu eğitim sırasında, güç formunda, hep yanlarındadır. Luke dayanamaz ve X-Wing’ine atlayıp Bespin’e doğru yola çıkar. Vader’ın amacı Luke’u kendi saflarına çekmektir ve bu tutsakları sadece Luke’u oraya çekmek için kullanacaktır. Han Solo’yu karbonitin içersine koyup dondurmuş ve karizmatik kelle avcısı Boba Fett ile Jabba’ya göndermiştir. Jabba, kendisine yüklü miktar borcu olan Han Solo’nun başına ödül koymuştur. Bu teslimat da, Boba için müthiş kolay bir görevdir.
Luke ve Darth Vader karşı karşıya gelmiştir. Daha eğitimini tam tamamlayamamış olan Luke, karşısındaki bu korkunç Sith Lordu ile kıyasıya bir düelloya tutuşmuştur. Darth Vader, Luke’a karanlık tarafa katılmasını söyler. Luke karşı gelir ve Vader, Luke’un kolunu keser. Bununla da kalmaz ve o inanılmaz gerçeği yüzüne çarpar. “Luke, ben senin babanım!” Bunu kabullenemeyen Luke, kendisini havalandırma boşluğundan aşağıya bırakır.
Bu ihanetten dolayı pişmanlık duyan Lando ise kendini affettirmek için Leia, Chew, C3PO ve R2D2’yu kurtarır. İçinde büyük bir huzursuzluk hisseden Leia, gemiyi geri döndürür ve havalandırmadan düşmekte olan Luke’u kurtarıp, gemiye alırlar. Luke’un kopan yerine kolu robotik bir kol takılır. Öğrendiği korkunç gerçekten sonra, artık Luke için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır…
{pagebreak::5}
Episode VI – Return Of The jedi – Jedi’nin Dönüşü (1983)
Uzun zaman önce, uzak bir galakside, Han Solo, Tatooine gezegeninde Jabba’nın huzuruna getirilmiştir. Han’a olan öfkesi o kadar büyüktür ki bu iş onu çok mutlu etmiştir. Luke, R2D2 ve C3PO karşılığında Han Solo’yu geri istemektedir ve Jabba bunu kabul etmezse, başına büyük işler açılacağını söyler. Bu mesajı R2’ya yükleyip droidleri saraya gönderir. Jabba bu teklife hiç sıcak bakmaz. Bunun üzerine Leia ve Lando, kelle avcısı gibi, Chew’i tutsak almış numarasıyla, Jabba’ya götürmeye karar verirler. Saraya sızıp Han’ı kurtarırlar fakat tam kaçarlarken yakalanırlar. Artık hepsi Jabba’nun tutsağıdır. Han ise karbonitten kurtulmuştur fakat gözleri geçici olarak görmüyordur.
Luke saraya baskın düzenler ve tam Jabba’yı alt edecekken, bulunduğu yer açılır ve aşağıya düşer. Burada mutasyona uğramış bir mahlukla karşı karşıyadır. Galip gelmesine rağmen, Jabba’nın esiri olmaktan kurtulamaz. Jabba, bütün tutsakların Sarlackk çukurunda idam edilmesine karar verir. Luke, idam sırasında müthiş bir plan yaparak, ortalığı birbirine katar. Boba Fett dahil, Jabba ve bütün yandaşlarını öldürüp, kaçarlar. Tüm bunlar olurken de, imparatorluk yeni bir Death Star inşaa etmeye başlamıştır.
Luke, yarım kalan eğitimini tamamlamak için Yoda’nın yanına döner. Döndüğünde Yoda artık ölüm döşeğindedir. Eğitimin kalan son aşamasının, babası Darth Vader’ı yenmesi olduğunu söyler. Obi-Wan da, Luke’a bütün hikayeyi anlatır. Leia’nın ikiz kardeşi olduğunu da öğrenen Luke, asilerin yıldız gemisine doğru yola çıkar.
Yeni inşaa edilen Death Star, enerji ihtiyacını Endor gezegeninden sağlamaktadır. Asilerin yeni planı da, bu gezegene ulaşıp jeneratörü yok etmektir. Fakat bu öyle kolay olmayacaktır. İmparatorluk çoktan gezegeni ele geçirmiş ve habersiz kuş bile uçamaz olmuştur. Asiler gezegene inebilecek bir gemi ve giriş koduna ulaşmışlardır. Hemen yola çıkarlar ve komuta merkezine kodu iletirler. Kodun eski olduğu ve izin verilip verilmeyeceği Lord Vader’a sorulur. Vader, oğlu Luke’un gemide olduğunu hisseder. Ona ulaşmanın tek yolunun bu olduğunu düşünen Vader, geminin inişine izin verir.
Güç jeneratörü Stormtroopler’lar tarafından korunmaktadır. Ne kadar ferkedilmemeye çalışsalar da olmaz ve kıyasıya bir kovalamaca başlar. Uçsuz buzaksız ormanın içinde, Speeder denilen araçlarla, oldukça heyecanlı bir kovalamacaya girişirler. Bu sırada Luke ve Leia ayrı düşerler. Leia oranın yerli halkı olan ve oldukça şirin gözüken Ewok’lar tarafından baygın halde bulunur. Luke ve diğerleri de Leia’yı ararlarken, Ewokların tuzaklarına yakalanıp, pişirilmek üzere köylerine götürülürler. Pırıl pırıl altın rengi droidimiz C3PO’yu gören Ewoklar, aniden karar değiştirirler. İnançlarına göre bu altın rengi saftirik robot, onların uzun zamandır bekledikleri tanrılarıdır. Bu sayede Ewoklar’ın elinden kurtulan kahramanlarımız, bir de oldukça yaklaşan bu savaşta, kendilerine bir destek bulmuş olurlar.
Luke, Leia’ya bütün bildiklerini ve ikiz kardeş olduklarını anlatır. Artık sona yaklaşmıştır. Babaları Darth Vader ile yüzleşmesi gerekmektedir. Luke, Death Star’a doğru yola çıkar. İniş yaptığında, bir general tarafından alınıp, Lord Vader’ın karşısına çıkartılır. Luke’un içinde hala babası için bir umut vardır. Onu bu karanlıklardan kendi tarafına çekmek istemektedir. Yaptıkları konuşma pek işe yaramaz ve Vader, Luke’u imparator Darth Sidious’un huzuruna çıkartır.
Bu sırada asiler jeneratöre ulaşmayı başarmışlardır. Amiral Ackbar ve Lando Calrissian’ın önderlik ettiği asi filoları da, Death Star’a saldırıya geçmişlerdir. Bütün bunları önceden planlayan imparator, jeneratöre en güçlü askerlerini gizlemiştir ve asiler pusuya düşürülür. Havada olan savaşta büyük kayıplar verilmeye başlanmıştır. Death Star’ın büyük gizli silahı devreye girmiş ve büyük bir asi gemisini yok etmiştir. Bütün umutlar jeneratörün yok edilmesine bağlıdır. Tam umutların bittiği anda, asilerin yardımına koşan sevimli Ewoklar sayesinde, jeneratör yok edilir.
Dışarda bütün bunlar olurken imparator Luke ve Darth Vader’ı zorla dövüştürüyordur. Vader oğlunun karşısında gücünü tam kullanmıyor, ona zarar vermek istemiyordur. Luke bir hamleyle Darth Vader’ın kolunu keser ve ışın kılıcını kapatıp, imparatorun önüne atar. Buna devam etmek istemiyordur. Sith gibi davranacağına, bir Jedi olarak ölmeyi yeğlemektedir. Buna sinirlenen imparator, elektrik gücünü kullanarak Luke’a saldırır. Luke çok acı çekmektedir ve Vader’ın buna dayanacak gücü yoktur. Kalan tek koluyla imparatoru yakalar ve havaya kaldırır. İmparatorun öldürücü elektrik gücü Vader’ın üzerindedir. İmparatoru güç jeneratörüne atar ve yere yığılır. Çok bitkin düşmüştür. Luke, babasını gemiye taşıyıp oradan kaçma niyetindedir fakat Lord Vader Luke’tan maskesini çıkarmasını, oğluna son kez kendi gözleriyle bakmak istediğini söyler. Artık o karanlık Lord Vader değil, tekrar Anakin Skywalker olmuştur. Son kez oğlu Luke’un yüzüne bakar ve ölür…
Bu sırada dışarda Death Star’ın ana güç ünitesi vurulmuş ve patlamaya başlamıştır. Luke babasının cesedini de alıp gemiye atlar ve patlamak üzere olan Death Star’dan kaçar. Luke babasının cesedini bir törenle yakar. Babası, Yoda ve Obi-Wan’ın ruhları, gücü kullanarak yanlarında belirmiştir. Han ve Leia da evlenip mutlu mesut yaşayacaklardır. Yeniden aydınlık günler ve özgürlük galaksiye gelmiştir.
Sadece bir süreliğine…
{pagebreak::6}
Force Awakens – Güç Uyanıyor (2015)
Gösterimine sadece saatler kalan yeni filmle ilgili bildiklerimiz halen oldukça kısıtlı. En net şekilde bildiğimiz bilgi, son filmin 30 yıl sonrasında geçtiği ve karanlık tarafın tekrar uyanışta olduğu.
Serinin haklarını geçtiğimiz yıllarda Disney’e satan George Lucas, oldukça eleştirilmişti. Fakat gördüğümüz fragmanlar ve müthiş kadro, bu eleştirilerin yerini inanılmaz bir heyecana bıraktı. Filmin yönetmeni de yeni neslin Spielberg’ü olarak adından söz ettiren J.J.Abrams olunca, bize de söyleyecek fazla söz kalmadı. Heyecanla saatleri sayıyoruz!
Bonus: Kylo Ren
Yeni kötü adamımız Kylo Ren! Hakkında pek bir şey bilmiyoruz, evet.. Büyük ihtimalle serinin ilk filminde kim olduğu ortaya çıkmayacaktır. Tek bildiğimiz, efendisiyle birlikte Lord Darth Vader’ın yarım kalan işini sonlandırmak için elinden geleni yapacağı! Ama o öyle kolay değil.. Neyse izleyip göreceğiz…
Güç sizinle olsun…
:: Star Wars 7’yi izlediniz mi?
Offf cok iyi yazi olmus. Resmen sahneler geldi gozumn onune
Kylo ren han solo ile leia nin oglu
Bi solukta okdum yine. Bilet bulabilsekte gitsek
safi spoiler, izlemediyseniz okumayın.
Spoiler veresim geldi
Yeni bir serinin başlangıcı bu film, daha film göreceğiz. Bir devir bitti fakat bir devrin bitişi yeni devrin başlangıcını teşkil etti.
yarın gidiyorum gitmeden önce burayı okuyup hatırlamak süper oldu.. hazırlayan arkadaşın eline sağlık