Mikroişlemci
Bugün dünya devi olan Intel tarafından piyasaya sürülen ilk mikroişlemci Intel 4004, 1971 yılında yeni bir devrinde başlangıcını sağladı. Bir Japon firmasına hesap makinesi için üretilen çip,4 bit veri yolu, 16 pinli soket, 2300 transistör, 740KHz saat hızı, 640 byte hafıza gibi özelliklere sahipti.
asas
Hesap mekineleri aslında bir anlamda küçük bilgisayar modelleridir. Bugün bilinen birçok bilgisayar teknolojisi firması, hesap makinesi üreterek ya da hesap makinelerine parça üreterek piyasaya girmiştir.
Bu devrimsel çip sayesinde bilgisayarlar neredeyse bugün bildiğimiz boyutlara doğru küçülmeye başladı. Tabii ki bu ilk işlemci bugün bildiğimiz mikroçiplere göre dev boyutlara sahip. Aynı zamanda bilgisayarın temel taşı olan transistörlerin de daha da küçülmesinin de önü açılmış oldu. Bu efsane çip 1981 yılına kadar faal olarak kullanılmaya devam etti.
Intel tarafından 1974 yılında geliştirilen Intel 8080 ise kişisel bilgisayar devriminin de ilk habercisi olmuştu. Daha sonrasında üretilen 8086 ailesi ile birlikte bilgisayar teknolojisi 16 bit işlemcilerle tanıştı. Bilgisayar teknolojisi bu sayede yavaş yavaş üst düzey kullanıcıdan halka inmeye başlıyacaktı.
Kişisel bilgisayarlar
Mikroişlemci teknolojisinin gelişmesiyle birlikte bilgisayar boyutları daha da küçülmeye ve kişiselleşmeye başladı. İlk olarak karşımıza çıkan kişisel bilgisayar Altair 8800 adıyla 1975 yılında piyasaya çıktı. Klavye ya da ekran bulunmayan, garip bir çalışma prensibine sahip olan ilk kişisel bilgisayar, veri girişi için ön tarafında yer alan anahtarların açıp kapanması ile çalışıyordu.
Her ne kadar günümüz bilgisayarlarından uzak olsa da, bu bilgisayar postayla sipariş ediliyor ve kullanıcı gönderilen parçaları kendi bir araya getiriyordu. Depolama birimi de olmayan cihazda program yazmak için ikili kodlar kullanılıyordu. Belleğin 256 KB olması ve program yazmanın zorlukları ise bu ilk bilgisayar için bir çok geliştirme yapan kulüplerin ortaya çıkmasına neden oldu.
asas
Bu yeni olanak sonrası Bill Gates ve arkadaşı Paul Alen, Altair 8800 için bir BASIC yorumlayıcısı yazdı. Delikli kartlar şeklinde satılan bu yorumlayıcı program, Microsoft’un da temelini oluşturuyor. Daha sonrasında 1975 yılında bu ilk modelin üzerine, klavye ve monitör ekleyen IBM 5100 ve Polly- 88 gibi modeller karşımıza çıktı. Ancak ticari anlamda ilk başarı için Steve Jobs’un tarih sahnesine çıkması gerekecekti.
Yine bu ilk bilgisayar sonrası kurulan kulüplerden Hobewbrew’de arkadaş olan Steve Wozniak ve Steve Jobs, çok daha küçük yapıda ve ekran ve klavyeye entegre edilerek çalışabilen ilk kişisel bilgisayarı 1976 yılında geliştirdi. Aslında Wozniak, o yıllarda üst seviye hesap makinesi üreten Hewlett Packard ‘da çalışan yetenekli bir elektronik mühendisiydi. Steve Jobs ise Üniversite eğitimini yarıda bırakmış ancak elektroniğe büyük bir ilgiye sahip, genç bir yetenekti.
Apple I
Daha önce hurdalardan kişisel bilgisayar üreten Wozniak, o sırada piyasada olan pahalı Intel ve Motorola işlemciler yerine daha ucuz olan MOS 6502 mikroişlemcisini kullanmaya karar verdi. Sadece bir devreden oluşan bilgisayar, klavye ve monitöre bağlanarak kolayca çalışır hale getirilebiliyordu. Ancak bu bilgisayar Hobewbrew kulübünde Intel 8080 çipi kullanılmadığı için pek heyecan yaratmadı. Steve Jobs ise Wozniak’ı bu bilgisayarı pazarlamaya ikna etti.
İkili tarafından kurulan ortaklıkla, bu bilgisayar kitini üretmeye başlamaya karar verdiler. Apple I ismini verdikleri bu kit 1976 yılında piyasaya çıktı ve büyük bir ilgi gördü. Bu ilgi sayesinde Apple Computer şirketini kuran ikili, tak çalıştır bir bilgisayar olan Apple II bilgisayarını 1977 yılında 1298 dolara piyasaya çıkardı. Bu başarılı model yıl sonuna kadar tam 7 bin adet sattı.
Ancak aynı dönemlerde çıkan Radio Shack TRS-80, Commodore PET gibi modeller ve IBM tarafından 1978 yılında piyasaya sürülen 5110 modeli de kısa sürede pazarı kızıştırmaya başladı.
Sadece bir yıl içinde ortaya çıkan bu gelişmelerle birlikte, tak çalıştır denilen kişisel bilgisayarlar bugünün formlarına yaklaşmaya başladı.
IBM PC
IBM tarafından ortaya çıkarılan bugün kişisel bilgisayarlarının ilk örneği ise 1981 tarihli IBM PC. IBM, yüksek fiyatları ve hantal yapısı nedeniyle piyasada diğer rakipleriyle rekabet etmekte zorlanmaya başlamıştı.
Bu yüzden hem paradan hem de zamandan tasarruf etmek adına işletim sistemi ve bilgisayar parçalarını bir araya getirdiği modüler PC sistemini geliştirdi. IBM PC, bu modüler yapısıyla her markaya kendi bilgisayarlarını üretme imkanı sunuyordu.
Ancak bu bilgisayar sisteminde ROM çipinde yer alan BIOS yazılımı IBM tekelindeydi. Kısacası yeterli uzmanlığa sahip olan herkes Intel mikroişlemci, Microsoft disk yazılımı ve diğer donanım bileşenlerini bir araya getirip ticari bir ürün oluşturabiliyordu. IBM BIOS yazılımını izinsiz kullanan şirketler ise davalarla karşı karşıya kalıyordu.
IBM PC’nin piyasaya çıkması sonrası Texas Instruments şirketinde çalışan üç mühendis PC’ye tamamen uyumlu, yani PC’de çalışan bütün programları aynen çalıştırabilecek bir bilgisayar yapmayı planladılar. Bu amaçla işlerinden ayrılan mühendisler, Compaq şirketini kurdular. En büyük engel ise BIOS yazılımının yayın hakkıydı.
Bunun çözümünü ise bu BIOS programına aşina olmayan mühendisler bulup onlara yeni bir BIOS yazmakla aştılar. Böylece ilk IBM PC klonu Compaq tarafından piyasaya sürüldü.
1984 yılında Phoenix Technologies şirketi IBM’in BIOS yazılımını yine ters mühendislik kullanarak sıfırdan yazmayı başardı ve bu BIOS’u arındıran bir ROM çipini piyasaya çıkardı. Böylece HP, Dell ve daha birçok şirket Phoenix çiplerini kullanarak IBM uyumlu PC üretimine başladılar.
IBM PC için özel üretilen Microsoft’un MS DOS işletim sistemi ise, Microsoft açısından da büyük bir dönüm noktası haline geldi. Bu PC klonlarının da aynı sistem üzerine inşa edilmesiyle birlikte, kişisel bilgisayar piyasasında Microsoft önemli bir güç elde etmeye başladı.
Kişisel bilgisayarların bulunması önemliydi ancak bu teknolojiyi daha da kullanıcı dostu haline getirmek gerekiyordu. Bugün kullanıcı dostu tasarımlarla ve arayüzlerle tanınan Apple aslında bu anlamda öncü bir firma olduğunu 1984 yılında kanıtlamıştı.
Super
ms-dos günlüklerim 🙂
güzelmis
ÖDEVİM İÇİN YARARLI VE ÖDEVİMİ ÖĞRETMEN ÇOK BEĞENDİ