Fare
Fare her ne kadar hayatımızın her anında yanımızda olan bir teknoloji gibi görünse de, ilk olarak Apple tarafından 1984 tarihinde piyasaya sürülen Macintosh bilgisayar ile hayatımıza girdi.
Yine bu bilgisayarda ilk defa, grafik temelli kullanıcı arayüzü kullanıldı. Daha önce metin şeklinde olan işletim sistemleri, Apple’ın bu devrimi sonrası bugün bildiğimiz anlamda kullanıcı odaklı hale gelmeye başladı.
Farede bu yeni arayüzün olmazsa olmaz elemanlarından biriydi. Daha önce DOS temelli işletim sistemlerinde sadece klavye üzerinden kod yazarak istediğiniz dosyalara ulaşabiliyordunuz. Fare ile birlikte bilgisayar kullanımında yeni bir derin kapıları açılmış oldu.
Bu devrim sonrası hem Microsoft, hem de PC üreticileri bu yeni devrime ayak uydurdu. Fare bilgisayar teknolojisi anlamında çok basit görünse de, kişisel bilgisayarların daha büyük bir kitleye yaygınlaşmasının da önünü açmıştır.
Taşınabilir bilgisayarlar
Taşınabilir bilgisayarlar ise bilgisayar teknolojileri dönüşümünün başka bir evresi. Kişisel bilgisayarların ortaya çıktığı çağda, yine daha taşınabilir boyutlarda bilgisayar denemeleri de yapılıyordu.
Aslında bunlardan ilki Dynabook isimli Alan Kay tarafından, çocuklar için geliştirilen ama prototipte kalan Dynabook. Bugünkü anlamda klavyeli bir tablet görümünde olan cihaz, taşınabilir bilgisayar için önemli bir fikirsel devrim olarak yerini adı.
Ancak bilgisayarların çanta gibi taşınması fikri ilk olarak Osborne 1 ile 1981 yılında, Kypro 2 ile ise 1982 yılında karşımıza çıktı. Toshiba ise 1985 yılında piyasaya sürülen T1100 modeliyle, taşınabilir bilgisayarları bugün bildiğimiz formuna taşımış oldu.
Yine bir yıl sonra ortaya çıkan IBM Convertible’da aynı devrimin ilk adımlarından biridir. Ancak IBM Convertible çok da taşınabilir bir yapıda değildi. Daha modüler bir yapıya ve takıp çıkarılabilen bir LCD monitöre sahipti.
T1100 ise gerçek anlamda bugünün notebook ya da laptoplarının atası olabilecek taşınabilir bilgisayar formuna sahip. Apple tarafından ortaya çıkarılan Macintosh Portable ise, fare ile kontrol sağlayan yapısı ile bu anlamda önemli devrimlerden birini yaptı.
Daha sonrasında hem Apple hem IBM tarafından yapılan taşınabilir avuç içi bilgisayar modelleri üretildi. Bu modeller daha sonra 2000’li yılların başında taşınabilir formda avuç içi bilgisayar olarak karşımıza çıktı.
Bu taşınabilir avuç içi bilgisayar modelleri daha sonra hem akıllı telefon hem de tabletlerin ilk aşamalarından biri olacaktı. Ancak bilgisayar teknolojisi açısından boyutlar küçülmüş olsa da, donanımsal anlamda da yeni evrimlere ihtiyaç vardı.
Grafik işleme fonksiyonu uzun yıllar işlemciler tarafından tek başına yapılıyordu. Daha sonrasında ise bu görüntü işlemeyi hızlandıran kartları üreten şirketler ortaya çıkmaya başladı.
Harici ekran kartları
Kişisel bilgisayarın 1980 sonlarına doğru gelişmesiyle birlikte, video oyunları da yavaş yavaş bu bilgisayarlara taşınmaya başladı. Ancak bildiğimiz anlamda gerçek oyun deneyimleri için 1990’lı yılların ortalarını beklemek gerekecekti.
Harici ekran kartları için her ne kadar Nvidia kendini milat kabul etse de, işin aslı ise 1996 yılında 3dfx Interactive tarafından geliştirilen 3D hızlandırıcılı 3dfx Voodoo Graphics görüntü chipsetleri geliştirilmiştir. Bu ekran kartı bildiğimiz anlamda ilk son kullanıcı ekran kartı olarak tarihe geçmiştir. Bu chipsetler sayesinde bilgisayarlar ile 3. boyut aleminde geometrik şekillerin ve doku eşlemi (Texture mapping) işlemleri gerçekleştirilmiştir.
Bu dönemde hem ATI hem de Nvidia henüz kişisel bilgisayarlarda bulunan dahili ekran kartlarını hızlandıran 3D ve 2D hızlandırıcı ekran kartları geliştiriyordu. Ancak bu hızlandırıcı üreten şirketler, daha sonradan harici ekran kartı piyasasının da belirleyici isimleri olacaktı.
3dfx her ne kadar Voodoo serisiyle başarı yakalamış olsa da, Windows’un işletim sistemi olarak tekel haline gelmesi tüm ekran kartı piyasasını değiştirdi. Hem ATI hem de Nvidia bu tekelleşmeyi fark etti ve Windows uyumlu ekran kartlarını piyasaya sürdü.
Diğer ekran kartı üreticilerinin bu tekelleşmeyi farketmemesi ise 2000’li yılların başında bildiğimiz anlamda yüksek performanslı ve kendi işlemcisine sahip ekran kartlarının güçlenmesine neden oldu. Bu rekabette Nvidia’nın elini güçlendiren hamle ise, grafik kartı piyasasında eski gücünü kaybeden ama yaratıcı bir ekibe sahip olan 3dfx şirketini 2000 yılında satın alması oldu.
Bilgisayar teknolojisi dünden bugüne büyük bir evrim geçirdi. Son yıllarda hayatımıza giren yapay zeka henüz bilgisayar teknolojisi açısından büyük bir devrim yaratacak kadar olgunlaşmış değil. Bazı uzmanlar ise bu devrimin kuantum bilgisayarlar ile gerçekleşeceği görüşünde. Sizce bilgisayar teknolojileri nereye doğru evrilecek? Yorumlarınızı bekliyoruz.
Super
ms-dos günlüklerim 🙂
güzelmis
ÖDEVİM İÇİN YARARLI VE ÖDEVİMİ ÖĞRETMEN ÇOK BEĞENDİ