Havacılık ve uzay araştırmaları dünyasında, yenilikçilik ve azim genellikle bir arada ilerler. Polaris Aerospace şirketi de bu doğrultuda örnek olacak bir adım atarak, ilk seferinde kaza yapmasına rağmen aerospike motorlu uzay uçağını yeniden toparladı. Şirketin ilk test uçuşu başarısızlıkla sonuçlanmıştı ama şirket pes etmediğini ve MIRA II ve MIRA III adında iki yeni prototipi, uçuşa hazırladığını açıkladı. Peki bu motoru bu kadar özel kılan şey ne? İşte detaylar…
Dünyanın ilk aerospike motorlu uzay uçağı uçuşa hazır
Aerospike motorun, klasik roket motorlarına kıyasla oldukça inovatif bir yapıya sahip olduğunu baştan söyleyeyim. Geleneksel çan şeklindeki nozüllerin aksine aerospike motoru, merkezdeki bir “tapa” etrafından egzoz gazlarını dışarı atıyor. Bu yapı sayesinde de, motorun performansı atmosferin farklı basınç seviyelerine göre otomatik olarak adapte oluyor.
Yani motorun, deniz seviyesinden uzaya kadar her irtifada yüksek verimlilikle çalışmasını sağlıyor. Daha açık olmak gerekirse, klasik roket motorları genellikle belirli bir irtifaya göre optimize edilirken, aerospike motoru her irtifada sorunsuz bir şekilde yol alabiliyor.
Dünyaya dönen Boeing Starliner, astronotları uzayda bıraktı!
Beklenenden daha uzun süre uzayda kalan Boeing Starliner Dünya'ya döndü. Buna karşın astronotlar halen mahsur...Aslında Polaris’in amacı, geliştirdiği MIRA serisini ticari taşımacılıkta kullanmak. Hem yük hem de yolcu taşıyabilen bu uzay uçağı, geleneksel pistlerden kalkış yapıp tekrar aynı şekilde inebilecek. Yeniden kullanılabilirlik özelliği de, uzay yolculuklarının maliyetini önemli ölçüde düşürecek.
Ancak bu teknoloji hala deneme aşamasında ve ilk prototip olan MIRA I’in kalkış sırasında kaza yapması, bu sürecin ne kadar riskli olduğunu dünyaya gösterdi. Yine de Polaris Aerospace, bu yeni teknolojinin potansiyelinden umutlu ve yakında NOVA isimli, 8 metre uzunluğunda bir süpersonik prototipin de testlerine başlıyor.
Siz aerospike motorlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.
Ne kadar geliştirilirse geliştirilsin dış itki ile hareket eden tüm uzay ve havacılık araçları ilkeldir. Buna zaten uzun senelerdir inanmaktaydım, bir de 27 Ağustos 2024’te 8 gram anti yerçekimi kuvveti oluşturmayı başararak bu günümüz araçlarının ilkellik gerçeğini pekiştirmiş oldum. Şu zamanda insanların bana inanmasını hiç beklemiyorum, eğer sağ kalırsam yakın zamanda dış itkiye ihtiyaç duymayan anti yerçekimi ile uçan bir prototip yapacağım ve on yıl içinde bu sistemi insanoğluna sunacağım.
Yürü be koçum kim tutar seni. İnşallah haklısındır.
Kolay gelsin usta inanırsan mutlaka başarırsın
Her habere bu yorum, bot musun nesin. sen başlarken NASA bitirirdi
Projemi bitirinceye kadar benzeri yorumları çok görebilirsiniz. Nedenine gelince, bu çağda tüm dünyanın aptal ve ilkel itki teknolojilerini teknoloji sanmaları ve basit anti yerçekimi sistemini çözememelerine aşırı kızgın olmamdır. Yukarıdaki yorumumu dikkatli okursanız eskileri ile tamamen aynı olmadığını anlarsınız. Çalışmalarımda gelişme olduğunu gösteren tarih bile verdim. Ayrıntıları anlayıp anlayamamak sizin kapasitenize kalmış. Gelecekte proje konusunda daha büyük gelişmeler sonucunda gerçeği daha iyi idrak edebileceksiniz.
Eğer doğruysa, dediklerin, biz seni göremeyiz be kardeşim. Seni alırlar Amerika’ya götürürler. Ve yine Amerikanlar bulmuş olurlar bu teknolojiyi, bize gösteremezsin!.. Dünyaya gösterirsin, onu da senin bulduğun şeklinde olmaz, bir amerikan olursun. Senden bilgileri aldıktan sonra da, seni bir yere gömerler. Yeni teknolojiyi bulduğunu iddia eden birisi, ulul orta her yerde ben buldum demez. Diyenlerin sonu ilim noktasında meyveleri alındıktan sonra, eğer Deccal endeksli çalışmıyorsan, isimsiz gömülmektedir. Ya da belki inşallah öyle olur, Türkiye cidden sana inanır ve dediklerin doğrudur. İnşallah sallama çıkmazsın.
İnşallah amin. Arkadasım.
8G yi 8 gram zanneden imsan neyanı
Neden olmasın
İnanmak başarmanın yarısıdır. Umarız hedeflerinize daha kısa sürede ulaşırsınız
Bugün bize hayal gelen şeyler gelecekte normalleşir.
Benim de antigravity konusu çok ilgimi çekiyor, dış itki konusunda size katılıyorum. Şu anda Almanya’da makine mühendisliği öğrencisiyim ve uzmanlığımı bunun üzerine yapmayı düşünüyorum, bana bu alanda tavsiye edebileceğiniz kaynaklar var mı?
İnsanları seviyorum ve samimi ve dürüst yorumlar içimi ısıtıyor fakat size tavsiye edebileceğim hiçnir kaynak maalesef yok. Günümüzde dünyada anti yerçekimi gerçeğine ulaşabilen tek kişi ben olduğuma inanıyorum. Başarımın sırrı, on senedir çalışmak , ezber yanlış kavramlardan uzak durarak matematik, fizik konusunda sadece doğru ve mantıklı olan yolları seçmemdir.
Sana niye inanalım peki
Sana neden inanalım peki
İnanma kardeşim, senin inanmanla benim hiçbir kazancım olmayacak. Seni inandırayım diye kendimi gereksiz yere yoramam. Benim amacım insanları inandırmak değil, yol aldığım projeyi başarı ile sonlandırmaktır. Sağ kalırsam zamanı geldiğinde mecbur inanmak zorunda kalırsın.
Birkaç yöntem var.Aracin altindaki uzay zaman örtüsünü bükmek cok yuksek enerji gerektirir sanal bir antigravity etkisi saglayabilir.Bunun disinda super iletkenleri asiri sogutulunca kuantum locking denilen durum olusuyor burdanda yola cikilabilir.
İletişimde kalmayı çok isterim Instagram veya başka bir ulaşabileceğim adresiniz var mı acaba lütfen bana ulaşın. İnsta- meerrt.tatli
Yanma yüzeyi daha fazla.
Egzoz atımı daha fazla.
Mekanik parça daha fazla.
Arıza daha daha fazla.
antigravity umarım başarırsınız.
Yeni araştırma lar iyidir ilk arabalar piyasaya çıktığında at arabası sürücüleri dalga geçiyorlardı hem gürültülü hem yavaş diye