Eğitim teknolojileri alanında kullanılan ve geçtiğimiz yıllarda daha çok popüler olan akıllı tahta ile projeksiyon birlikteliği, yerini daha farklı ve interaktif yöntemlere bırakmaya hazırlanıyor. Bugün akıllı cihazların söz geçirdiği elektronik dünya, sağlıktan ev yaşamına, geleneksel yaklaşımları değiştirmeyi başardı. Eğitimin ve öğretimin kalitesi; çizimlerle, sanal vaka incelemeleri ile ve hatta öğrencinin olaya direkt bir şekilde dahil olup müdahale edebildiği içeriklerle arttı. Arzu ederseniz, eğitim teknolojisi yöntemlerine bakarak asıl konumuzu irdelemeye başlayalım.
Eğitimsel teknoloji ve dijitalleşme: Özel Öğrenme Deneyimi
Özel öğrenme deneyimi, on temel yaklaşımın temel alınarak oluşturulduğu bir modern öğretim tekniğidir. Bu tekniğin prensipleri şu şekilde:
— Motive edici olmak ve öğrencilerin fikirlerine kulak vererek onların da seçim yapmalarını sağlamak.
— Beraber çalışmak ve öğrencinin psikolojisine göre hareket edebilecek uygun kişileri bulmak.
— 24 saat boyunca ulaşılabilir olmak.
— Her zaman güvenilir kaynaklardan bilgi toplamak ve onları sunmak.
— Video aracılığı ile öğretim yapmak.
— Eş zamanlı olmamak (iki olay aynı anda gerçekleşmez felsefesi).
— Hap bilgiler sunmak.
— Fiziksel beynin kavramsal zihne bağlanmasını sağlamak.
— Kişinin beyinsel gelişimine göre eğitimlerin seviyesini belirlemek. Bu sayede her eğitim, birbirinden bağımsızdır ve eşsizdir.
— Eğitici tasarımlar kullanmak.
Bu uygulama, modern araçlar ve arayüzlerle gerçekleştirilir. İlgili kişinin ihtiyaçları, tercihleri ve uygunluk halleri öğretimin başlayıp başlamayacağı konusunda esastır.
Harvard Üniversitesi, Microsoft ve Smithsonian Enstitüsü gibi birçok ünlü ismin kullandığı bu öğretme metodolojisi; proje yönetimi, yazılım geliştirme ve eğitimsel tasarımcılık gibi bir sürü meslek alanında kullanılıyor. Özellikle yurt dışındaki üniversiteler, sizin kendi yerel markanızı bile oluşturmaya izin veriyor çünkü onlar gerçek bir tecrübe ile iş hayatında öğrendiklerinizi uygulamanızı istiyor.
Bu teknolojinin kullanımına bir örnek: Genç bir cerrahın kendi mobil uygulaması aracılığı ile bir cerrahi operasyon sırasında kritik bir cerrahi hamle için yönlendirme isteyebilmesi. Teori ve sadece anlatım yerine uygulamalı gösterimin o bireye kattığı bilgi birikiminin başka bir eşi benzeri yok.
Bulut Bilişim Teknolojisi
Bulut bilişim teknolojisi, diğer tüm teknolojilerden daha fazla, yüksek teknoloji eğitiminin kapısını açtı. Bulut sunucularında depolanan bilgilerin her zaman ve her yerde erişilebilirliği, öğrenimin yüz binlerce insana aynı anda ulaşmasını sağladı. Bu bilgiler ışığında, eğitim yazılımlarına ve eğitim materyallerine herhangi bir uygun elektronik cihazdan erişmek mümkün oldu. Bu teknoloji, kütüphanede dahi bulunmayan bir kitabı okumanızı sağlayabilir veya üniversitede hazırladığınız teziniz adına diğer öğrencilerden yardım almanızı imkanlı hale getirebilir.
Aslında bu depolamaya benzer teknolojiler daha önce de bulunabiliyordu fakat bulut sistemlerinin en büyük avantajı, çok sınırlı olan depolama alanlarının yarattığı bir dezavantajı ortadan kaldırdı:Büyük dosyaların veri tabanlarında saklanamaması. Bir fiziksel arşiv, bu teknolojiler sayesinde işlettiğiniz veri tabanlarında kullanılabilir. Böylesine avantajlı bir konsept hakkında bazı örnekler şu şekilde:
— Dropbox
— Google Docs
— IBM Cloud
Hiçbir kurulum gerektirmeyen bulut teknolojisi, eğitimde kullanılan materyallerin en çabuk ve en hızlı şekilde öğrencilere gösterilmesini sağlar. Donanımsal ve yazılımsal engellerin yaratacağı vakit kaybını önleyen bulut bilişim, maliyet tasarrufu da sağlayarak öğrenciler üzerinde daha fazla yatırım yapılabilmesine de olanak tanır. Eknomik avantajlar sağlayan sanal depolama sistemi, eğitimi nasıl daha verimli bir hale getiriyor?
— Pahalı ders kitaplarının ortadan kaldırılması: Öğrenciler, kitaplara harcayacağı paraları kendilerine harcayarak öğretimlerine daha kolay ve daha çok keyif alarak adapte oluyorlar. Bu adaptasyon, maddi sıkıntıların önüne geçiyor ve öğrenciler daha huzurlu bir şekilde derslerine çalışıyor.
— Eski bilgilerin yeni bilgiler ile hızlı bir şekilde değiştirilmesi: Bir ders kitabında yapılan bilgi hatası, bir sonraki basıma kadar değiştirilemiyor. Eğer bu bilgi hatası fark edilmezse, ilgili öğrenci yanlış bilgiler ile donatılıyor. Aynı şekilde, değişen bilgiler de bulut teknoloji sistemleri ile birlikte hemen eskilerinin yerine konulabiliyor.
Diğer bütün avantajlar, ekonomik avantajlar sınıfına giriyor. Tek gereken, iyi bir internet bağlantısı ve ders içerikleri. Bulut altyapısını tercih eden bazı ülkeler:
— Japonya
— Güney Kore
— Singapur
— Birleşik Krallık
Eğitimde teknoloji gayet yeterli durumda. Abartmaya gerek yok. Her eve PC her çocuğa tablet gibi gereksiz girişimlere gerek yok. Okumak isteyen okur, benim gibi okumayan da yoluna bakar. Eşeğe altın semer vurmaya gerek yok.
senin gibi bir beyinsizin bu yazıyı okuması vakit ayırması bile beni umutlandırdı. Herşey çok güzel olacak.
ülke olarak bu beyinsizlere beyin nakli nasıl yapılır onun üzerinede çalışmalıyız
Millete beyinsiz diyenler hiç aynaya bakıyormu acaba
Egitimde teknoloji falan yok ben özel okula geçtim devletten ama devlet okulları çok daha iyiydi okula saat 8 de kapatılıyoruz akşam 18:00 a kadar ordayız telefon yasak akıllı tahta yok kendilerince akşama doğru etüt diye bir şey eklemişler o saatte soru çözün diye test kitaplarını dayatıyorlar velilere de ders işliyoruz diyerek velileri kandırıyorlar gün geçmek bilmiyor hem vaktimizi hem paramızı çalıyorlar.
Bizim ülkedeki eğitim çocukları esir gibi okullara tıkıp akşama kadar dışarı çıkmalarını internete erişmelerini yasaklamak okulda kaçılması devamsızlık yapılması gayet normal diğer ülke eğitimlerine bak Türkiye’ye bak çay demle