Reklam

Ekşi Sözlük’te Neler Oluyor?

24
Reklam

Her şey savcılığa yapılan şikâyetler üzerine başlatılan soruşturma kapsamında emniyet güçlerinin Ekşi Sözlük’ten bazı yazarlara ait IP bilgilerini istemesiyle başladı. Olay duyulunca yaklaşık 50’ye yakın yazarın evlerine polis gönderilerek ifade vermeye çağırıldığı ortaya çıktı. İşte bu noktadan sonra gerek sosyal ağlarda gerek sözlük içinde tam anlamıyla bir kıyamet koptu.

Yazarlar daha ne olup bittiğini tam anlayamadan Ekşi Sözlük avukatı Başak Purut’un sözlükte yaptığı açıklama ile olay netlik kazandı. Bu noktadan sonra ise Ekşi Sözlük belki ilk defa bu kadar zor günler geçirmeye başladı.

Reklam

Ekşi Sözlük yönetimi yazarlarını korumamakla suçlandı, IP adreslerini emniyete neden verdiği sorgulandı, sözlüğün avukatı Başak Purut’un (Kanzuk) yaptığı açıklamalarda kullandığı üslup protesto edildi, entry girmeme kampanyaları düzenlendi ve hatta sitenin kurucusu Sedat Kapanoğlu (SSG) para için yazarları satmakla suçlandı!

Dengizik, Azuth ve Efendisiz gibi 10 yılı aşkın süredir yazan bazı yazarlar siteyi terk etti.

Tartışmalar halen devam ediyor. Başına bir iş gelmesinden endişe edenler ve olayı protesto edenler yıllardır yazdıkları entry’leri siliyorlar. Bazı yazarlar hala protestoda…

Peki, bunca toz duman arasında ortaya atılan bu iddialar ne kadar doğru? Olayın perde arkasını Ekşi Sözlük avukatı Başak Purut’tan dinliyoruz…

{pagebreak::IP’ler neden verildi?}
Shifdelete.net: Yazarların IP adreslerinin savcılık isteğiyle sizin tarafınızdan verilmiş olması tepki topladı. Bu sizin insiyatifinizde miydi? Yoksa kanunen zorunlu muydunuz?

Başak Purut: Evet, savcıların bu gibi bilgi talepleri Türk ceza mevzuatına tabi tüm kurum ve şahıslarca yanıtlanmak zorundadır, aksi cezai yaptırım gerektiriyor. Türkiye’de yerleşik tüm internet siteleri, tüm şirketler ve şahıslar bu tür talepleri usulüne uygun olarak istendiğinde yerine getirme yükümlülükleri bulunmakta. Talebin yetkili merci tarafından ve yazılı olması gerekiyor.

Bir diğer husus da, yer sağlayıcıların kullanıcıların IP bilgilerini 6 ay müddetle saklaması gerekliliği, bunu da yine mevzuat gereğince yapmaktayız.

Shifdelete.net: Daha önce Ekşi’den böyle bir istekte bulunulmuş muydu? Bu ilk mi oluyor?

Başak Purut: Hayır, 2000’li yıllardan beri sürekli bu tür talepler gelmekte, yılda ortalama 15-20 kadar yazarın IP bilgileri talep edilmekteydi. Bu gizli bir bilgi de değil. Hatta geçen yıl bir entrymde bahsetmiştim, o zaman hiç ilgi çekmemişti.

Shifdelete.net: Olaya sebebiyet veren mesajlar halen sitede duruyor mu? Yoksa henüz bir mahkeme kararı olmadığı halde kaldırmayı mı uygun gördünüz?

Başak Purut: Çoğu duruyor. Silmek zorunda değiliz zira bu konuda bir karar iletilmedi. Sadece soruşturma için IP bilgileri istendi. Bu gibi bildirimler yapıldığında yer sağlayıcı sıfatıyla haberdar edilmiş olduğumuzdan ilgili entryleri muhakkak kontrol etmekteyiz. Hukuka aykırı olduğunu düşündüklerimizi siliyoruz ancak bu son şikayete ilişkin entrylerin çoğu bizim yorumumuza göre sakıncasız idi, o yüzden büyük çoğunluğu halen yayında, tabi eğer yazarları silmediyse.

{pagebreak::Entry’ler ne ile ilgiliydi?}

Shifdelete.net: Kamuoyunda oluşan kafa karışıklığını gidermek adına söz konusu mesajların hangileri olduğunu açıklayacak mısınız?

Başak Purut: Entry’leri kastediyorsanız, bunu dilerlerse yazarları yapabilirler. Biz ayrıca özellikle henüz soruşturma aşamasında olan bir dosyaya müdahale olarak yorumlanabilecek eylemde bulunmamayı tercih ediyoruz zira soruşturmanın gizliliğini ihlal ve adil yargıyı engellemeye teşebbüs gibi aslen konuluş amacı çok doğru ama uygulaması çok da başarılı olmayan cezai hükümler bizi bağlamakta.

Shifdelete.net: Eğer açıklayamayacaksanız en azından hangi konularla ilgili olduğunu söyleyebilir misiniz?

Başak Purut: Genel olarak İslam dini ve kutsallarına ilişkin iddialar var ama şikayetçinin iddialarını makul bulduğumu söyleyemeyeceğim.

Shifdelete.net: Bu olayın Adnan Oktar‘ın şikayeti üzerine patlak verdiği konuşuluyor. Bu konuda bir bilginiz var mı?

Başak Purut: Kendi yakın çevresinden birisi vasıtasıyla şikayet ettirdi şeklinde iddialar çokça yazıldı ancak şikayetçinin bahsi geçen kişiyle ilgi ve bağlantısının olup olmadığını ve boyutunu tam olarak bilmiyorum.

{pagebreak::Yazarlar ne durumda?}

Shifdelete.net: Yazarların şu anki durumu hakkında bir bilginiz var mı?

Başak Purut:  Bizimle irtibata geçen yazarlarla ilgili bilgimiz var, ayrıca dosyayı bilgi talebi geldiğinde iki kere inceledik. Bu aşamada gelecek hafta tekrar inceleyeceğiz. Yazarlara direkt avukatlık servisi sunmuyoruz ama dosyanın gidişatı çerçevesinde yol gösteriyoruz talep edildiği takdirde.

Shifdelete.net: Bu olay, EkşiSözlük gibi insanların özgürce fikirlerini dile getirdiği platformlar için bir tehlike olarak değerlendirilebilir mi?

Başak Purut: Bu bir tehlikeyse dahi, yeni bir husus değil. Dediğim gibi 2000’li yılların başından beri bu yönde sürekli talepler gelmekte. Bunların bir özetini çıkarmak gerekirse ağırlıklı olarak lise öğretmenleri ve üniversitelerde ders veren profesörler açık ara ile birinciler. Sonrasında özel kişiler ve şirketler yer almakta ama sayıları ciddi oranda az.

Bu çerçevede iki tür başvuru ilk defa 2010 yılında ortaya çıktı. Biri Sedat ve benim hakkımda Atatürk’e hakaretten yapılan isimsiz suç duyurusuydu. Yüzlerce sayfalık bir çalışmaydı. Savcılık Sedat’ın ve benim ifadelerimizi aldı. Burada daha da ilginç olan, Sedat ve ben, başkalarının yazdığı entryler nedeniyle ifade verdik. Bu tür hatalar olabilmekte. Savcılık gerekli incelemeyi yaptıktan sonra takipsizlik kararı verdi.

Bir diğeri de şu an mevzubahis olan dini değerlere ilişkin başvuru. Bunun gibi benzer şikayetler oluyordu ama savcılık tarafından ciddiye alınan ilk dosya bu oldu. Ben suç duyurusunun hukuki zeminden yoksun olduğunu düşünüyorum ancak bu aşamada önemli olan savcının bakışı ve kanaati.

Bu bir konu hakkında toplu başvuru yeni çıkan bir yöntem, bence bireylerin sindirme amaçlı girişimleri ancak yargının doğru kararı vereceğini düşünüyorum.

Sorunuza dönersek, bir bireyin bir başkasının eyleminin suç olduğunu düşünmesi çok normal, savcılığa başvurması da gayet olağan. Savcılarımız bu tür incelemeleri yaparken suç olduğuna kesin kanaat getirmediği müddetçe yazarların IP bilgilerini istememesi, ifadeye çağırmaması çok önemli.

Aksi takdirde en başta yazarın hiç gerekmediği halde deşifre olması, suç işlemediği halde, haksız yere şikayetçinin eline kimlik bilgilerinin geçmesine sebep olacak bir süreç oluşmuş oluyor.

{pagebreak::Yazarlar neden ayaklandı?}

Shifdelete.net: Yazarlardan gelen tepkilerin Ekşi’ye zarar vereceğini düşünüyor musunuz?

Başak Purut: Tepkilerin büyük bir kısmı aslında tam olarak ne olduğu bilinmeden yapıldı. En basitinden, tamamen gerçek dışı bir iddia atıldı ortaya: Ortada resmi bir başvuru olmamasına rağmen, bizi arayan polislere telefonda IP bilgilerini verdiğimiz iddia edildi. Tamamen yanlış! Böyle bir şey Ekşi Sözlük’te hiçbir zaman olmadı, olamaz, olabilemez.

Bu iddiayı sözlükte ciddiye alınan bir isim ortaya atarsa veya sadece bu iddiaya gönderme yaparsa dahi gerçek sanılıyor. Dosya savcılıkta, muhatap yazarlar dosyayı incelediklerinde savcılığın talep ve bizim cevap yazılarımızı zaten göreceklerdir. Kaldı ki, böyle bir şey yapsak, bu sefer biz suç işlemiş oluyoruz zira kişisel verilerin izinsiz paylaşılması da suç.

Ayrıca savcılık talebinin karşılanmaması gibi beklenti içinde olanlar da vardı. Bunu yapmamız mümkün değil. Kanunen zorunlu olduğumuz bir hususu yerine getirmekten kaçınmak suç teşkil ettiğinden, bu gibi bir davranış birey veya kurum olarak hiçbir zaman tercih etmeyeceğimiz bir şey.

O yüzden aslında ne olduğu bilinmeden, anlamsız ve aşırı bir tepki verildi diye düşünüyorum. Ancak tabi ki olanı biteni tam ve eksiksiz bilip, yine bazı sebeplerden TEPKİ veren yazarlar var. Onların beklentileri ile bakış açımız bazı noktalarda uyuşmuyor. Tüm eleştirileri okuyoruz, mesnetli, mantıklı olanları cevaplamaya, dikkate almaya çalışıyoruz.

Ekşi sözlük genel itibariyle yazarlarını çok önemseyen bir kurum. Bu olayda da bir nevi çocuğunu polise teslim etmeyen ebeveyn rolü beklendi. Savcı isterse istesin, siz IP’leri vermeyin dendi. Bu ciddiyette bir beklentinin neden oluştuğunu da az çok anlıyorum ancak Ekşi Sözlük bu ülkede yerleşik, bu ülkenin kanunlarına tabi bir tüzel kişi. Kanunlara uymamak gibi bir tercihimiz olmadığı gibi böyle bir lüksümüz de yok.

Nihayetinde eleştiriler sadece yazarlarına karşı umursamaz göründüğümüz noktasına kadar gerilemiş durumda. 34000‘den fazla yazarın tamamının beklentilerini eksiksiz karşılayacak herhangi bir şey yapmak sadece Ekşi Sözlük’te değil, hiçbir yerde mümkün olamaz.

Yaptığımız duyuruların üslubu dahi tartışma konusu olmakta, ciddi yazarsanız “duygusuz“, sempatik bir dil kullanma çabası içerisine girerseniz “samimiyetsiz” bulunabiliyorsunuz.

Bütün bu bilgiler ışığında, bu tür gerginliklerin de dahil olmak üzere tüm tartışmaların toplamda Ekşi Sözlük’e ve yazarlarına az veya çok ama mutlaka fayda olarak döneceğinden eminim, bugüne kadar da aksi şekilde olmadı.

:: Ekşi Sözlük olayı hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

24 Yorum

  1. Ben 22 Ağustostan sonrasını merak ediyorum..Böyle şeyleri çok duyarız gibi.Bu kadar millet internette bilimsel araştırma, ders yapmıyor,ıvır zıvır uğraşıyor.Bir gün yazdığımız çizdiğimiz bir yorumdan ötürü bile polis amcalar misafir olabilir.Ne kadar uzak dursak o kadar kar diye düşünüyorum bu internetten..

  2. kendilerini ulaşılamaz sayıp istediği hakareti sıralıyanlarada ceza gelir umarım. günlük hayatta lafını ettirmeyeceğimiz konularda bile bu kadar dikkatsiz ve saygısız davranışlarda bulunanlar cezasız kalmamalı

  3. Nerde kıçı havada arkadaşım varsa, hepsi ek$i’de yazar… Yazarlar üstüne alınmasın ama çoğunluğun da aynı şekilde olduğunu düşünüyorum .

  4. sözlüklerin hepsi lakayit kişilerle dolu ve sözlüklerin temaları beni uyuz ediyor arkaya koydukları reklamlar iyice okunamaz hale getiriyor iletileri .

  5. Bu forumdaki kullanıcıların da amma garezi varmış ekşiye. Beğenmiyorsanız girmeyin okumayın Tamam arada dengesiz bir kaç insan çıkabilir aşırı uç yorumlar çıkabilir sonuçta düşüncelere, yazılara, yorumlara dayanan bi site. Biri abuk sabuk bişey dediyse cevabını altında onlarca yorumla alır zaten.

    Reklamdan sıkılanlar içinde sağda dön bebeğim adlı bi buton mevcut ona tıklayın.

  6. insanların bu tahammülsüzlüğünü anlamıyorum.bi yerde refahın huzurun olması ekonomik konularla olduğu kadar saygı ve hoşgörüyle de alakalıdır,hatta direk bağlıdır.o imrendiğimiz medeniyetlerin o seviyede olmalarının nedeni ekonomik dengeyi sağlamış olmaları kadar,toplum içinde saygı sevgi ve hoşgörüyü yaşamalarıdır.

    ekşi sözlük öyleymiş,ekşi sözlük dine hakaret ediyomuş.biraz sözlüğe baktıysanız genel olumsuz ve yersiz yorumların bi çok değerli kavrama da yapılmış olmasıdır.işin ilginç yanı ise bu tepkinin sadece islamla alakalı mevzularda büyük boyuta varmasıdır.ama aynı tarz şeyler başta Mustafa kemal olmak üzere belirli kesimlerin inançları,liderleri,yaşamlarına dairde var olmakradır.tamam hakkaten hakarete varan yorumlar var,kesinlikle tasvip etmiyorum islamla ilgili olanları ama,ne bu ülkede nede sözlükte yalnızca müslümanlar var.

    sözlükte aynı şekilde ateizmle de ilgili yüzlerce başlık yüzlece hakaret dalga geçme mevcuttur.acaba yarın bi gün ateist bi vatandaş aynı nedenle bi dava açsa aynı olaylar cereyan etse,kamu ve yetkili merciiler ne kadar duyarlı olur ne kadar kaale alır.sözlüğü savunmuyorum kesinlikle.ama bi saygı ve duyarlılık varsa tüm kesimlere eşit miktarda cereyan etmeli.ben kendi adıma orada yazan herangi bişeyden hoşnutsuzluk duymuyorum,aklı basında insan zaten o hakaretten bile asıl çıkarması gerekeni çıkartabilir.insan isterse krem peynire tapsın,elbette her zaman çeşitli kesimlerde olumsuz yorumlar hakaretler vb. şeyler olacaktır.dediğim gibi aklı başında insan için bu tür şeyler sıkıntı olmaz,çünkü doğru düşünebilme yetisi olaylara da doğru bakabilmeyi getirir.
    çok rahatsız oluyosanız dikkate almayın,çok inat ettiniz diyelim bi entry’yi sildirdiniz.ama insanların beyinlerini değiştiremessiniz,aynı şeyleri heryerde dile getirebilir sonuçta.ne olursa olsun orası kesinlikle kutsal bilgi kaynağıdır.faydalanınız..

  7. 0nur Nickli Üyeden Alıntı
    Bu forumdaki kullanıcıların da amma garezi varmış ekşiye. Beğenmiyorsanız girmeyin okumayın Tamam arada dengesiz bir kaç insan çıkabilir aşırı uç yorumlar çıkabilir sonuçta düşüncelere, yazılara, yorumlara dayanan bi site. Biri abuk sabuk bişey dediyse cevabını altında onlarca yorumla alır zaten.

    Reklamdan sıkılanlar içinde sağda dön bebeğim adlı bi buton mevcut ona tıklayın.

    Halla halla beğenmek zorundamıyım kardeşim !! Ki ben ekşisözlüğü te başından beri bilirim sözlüğün kurucusu ssg ya olan hayranlığımdan dolayı ama ne yazıkki çok güzel şeyler olmasına karşın bazı ciddi konularda yerinde olmayan espriler var !! Yani seviyesiz kişiler ortamı bozuyor !!

  8. Blgram halla halla ne demek ? Ayrıca arkadaşta haklı dön bebeğim diye buton var tıklarsın reklam görmezsin Allah Allah ya.

  9. Halla Halla söz öbeği Allah Allah’ın yuvarlanmış şeklidir. Genellikle konuşma dilinde kullanılır aslında haklısınız yazı dilinde Allah Allah yazılması lazım. Bu arada itiraf edeyim o butonu hiç farketmedim uludağ ve ekşi sözlüğü arada sırada ziyaret ederim ama hiç farketmedim .
    Teşekkürler sayenizde daha rahat okuyabileceğim girdileri .

  10. O zaman pardon kardeş kusura bakma.Ben yazılışını bilmiyorsun böyle duydun da gelip yazıyorsun diye şey ettim.Yani şöyle diyim ben bu Türkçe konusunda hassasımdırda yanlış yazdın diye sana patladım sanırım bir özür borçluyum Özür dilerim kabul edersin inşaallah özrümü Sağda zaten o buton ya hatta altında araştır falan yazması lazım onun altında başlık içinde ara falan.

  11. Yok yok önemli değil aslında uyarınız için ben teşekkür ederim. Bende içanadolu aksanı vardır bu yüzden arada kelimeleri duyduğum gibi yazabiliyorum düzgün yazılış şeklini bildiğim halde .

  12. internet sansürüne karşı duranlar şimdilerde başka olaylarla suçlanıp suskun hale getirilmeye çalışılıyor.Komplo teorisi olarak görülsede iki konunun birbiriyle bağlantılı olduğu ihtimali var.

  13. İnternet, özgürlüklerin ülkesi. Fakat kişisel haklara hakaret edildiği müddetçe karşılığını bulmalı.

  14. Ekşisözlük, içinde ne yazılırsa yazılsın bunların doğru olmadığını bildirmiş bir oluşum. Yani içinde yazılanların doğruluğu ve yanlışlığı tamamen tartışılır olabileceği gibi, bunu ölçüp biçmek okuyucuya kalmıştır. Dolayısıyla hakaret edilmemiştir kimseye bence.

  15. mrtcntn Nickli Üyeden Alıntı
    Ekşisözlük, içinde ne yazılırsa yazılsın bunların doğru olmadığını bildirmiş bir oluşum. Yani içinde yazılanların doğruluğu ve yanlışlığı tamamen tartışılır olabileceği gibi, bunu ölçüp biçmek okuyucuya kalmıştır. Dolayısıyla hakaret edilmemiştir kimseye bence.

    kardeş herhangi bir dine mensup musun bilmiyorum ama biri gelip annen ve kız akrdeşin için yollu dese gülerrek mi bakackasın?bu internetteki siteler için nedne böyle tutarsız bir savunma söz konusu.bir de bizi tek kurtaracak kişi okan bayülgen diyorlar. michael sikkofiled diye bi arama yaparsanız ekşicilerin ne mal olduklarını görürsünüz hatta ben bir ii link vereyim.son oalrka bir imama gidip sor bakayım hocam peygamberle sevişme fantesizi kurmak caiz midir diye?
    http://michaelsikkofield.blogspot.co…elgelerle.html
    http://michaelsikkofield.blogspot.co…a-rehberi.html

  16. Fikirleri ve dusunceleri beni rahatsiz ediyor, ozgurlugun ….unu cikartiyorlar, hakarete vardiriyorlar. Herseyi dusunebilirler ama sokakta bagararak soyleyemedigini bi ortunun altindan yazmayacaksin.

    Kendini elite ilan etmis bir grup. Yazdiklarini siliyorlarsa yaptiklarini biliyorlar demektir.

  17. saçma bir olay. ekşi’de 2003’ten beri yazarım ben. Dine hakaret veya başka bir şeyler oluyor fakat bunu yönetim zaten engelliyor. ayrıca o da bir tür görüş çk fazla hakaret içermeden tabii dinî konular sorgulanmalı. bi şeye körü körüne baglanmadan, arastirip baglanmak daha mantikli geliyor bana. internet ozgurlugu diye bi sey de maalsf yok ülkemizde. burada ekşi’yi kotuleyen yorumlarin sahiplernin cogu ekşi’ye yazar olarak alinmamis ve bundan dolayi “kedi ulasamadigi ciger murdar der” zihniyeti tasiyor.

  18. saygıdeğer kardeşler yaren yoldaşlar. BU HAYIR cılarda hayır yok bunların derdi rejim veya sistem değilll. bunlar her on yılda bir Türkiyeyi darbeyle, kualisyonla, e muhtıralarla, başbakan asmakla hortumlamak, talan etmek isteyen zihniyet. bu AKP hükmeti olmasaydı halaa yetmiş sent e muhtaçdık, halaa İMF nin kapısında borç almak için boyun büküyorduk. halaa enflasyon yüzde 80 – 90 dı. halaa sularımız akmıyordu, hergün elektrik kesintileri vardı. hala her konuda özellikle askeri malzeme ihtiyacında israile avrupaya muhtaçtık. Avrupa istiyor hayır çıksın Türkiyede bir darbe planlarız veya bir kualisyonla bu yatırımları durdurur, mevcut yatırımları kapattırıız Türkiye tekrar bize muhtaç olur diyorlar. Lütfennn avrupalının ayak oyunlarına gelmeyelim. içimizdeki avrupalılarada iibar etmeyelim. AKP hükümeti olmasaydı emekli maaşları ödenemiyor, memur maaşları ödenemiyor diye gazete başlıklarını çok okurduk. bunlar olmamsı için EVET diyelim. burada hayır yorumu yapan kardeşler lütfen son onbeş yılda ülkede neler oldu, onbeş yıldan önce ülkede neler oldu bir yoklama yaplın. cumhuriyet mitingleri, gezi olayları bu ülkeyi suriyeden önce yıkma planlarıydı.

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version