James Webb Uzay Teleskobu tam kapasiteyle çalışmaya başlaması ile birlikte insanlık tarihindeki ilkleri yaşatmaya devam ediyor. Şimdiye kadarki en güçlü uzay teleskobu, son derece uzak ve son derece eski galaksilere göz kamaştırıcı bir bakış attı.
James Webb Uzay Teleskobu en uzak galakasileri bulmaya devam ediyor
Kozmik Evrim Erken Yayın Bilim Araştırması’ndan (CEERS) elde edilen erken veriler, şimdiye kadar gözlemlenen en uzak galaksilerden birini içeren bir gökada kümesinin çarpıcı bir görüntüsünü ortaya koyuyor. Kırmızı ışık spektrumunun kayma derecesi 14 olarak ifade edilen bu gökada bizleri evrenin oluşumuna bir adım daha yaklaştırıyor.
James Webb, insanlığın gördüğü en uzak galaksiyi keşfetti!
Bu galaksi daha önce kırmızı ışık spekturmunun kayma derecesi 13 olan ve manşetlere konu olan gökadadan bile daha uzak konumda. Bu dereceler, gökadaların evren meydana geldiğinden bu yana ne kadar yol katettiğini ifade ediyor. Örnek vermek gerekirse ‘z’ değeri 8’den fazla olan bir galaksinin 13 milyar yıldan daha uzun bir süredir seyahat ettiğini gösteriyor. Evrenin genişlemesi çift yönlü olduğu için bu galaksinin Dünya’ya olan uzaklığının ise 26 milyar yıldan fazla olduğunu söylenebilir.
Daha önce ise ‘z’ değeri 14 olan bir galaksi bulunmamıştı. Bu gökadanın Büyük Patlama’dan sadece 290 milyon yıl sonra oluştuğu tahmin ediliyor. Bu dönem ise hidrojenin iyonlaşmaya başladığı ve evrende ışığın ilk defa parlamaya başladığı ‘Yeniden İyonlaşma’ adı verilen çağına işaret ediyor.
Bilim insanları benzer uzaklıkta birçok gökada olduğunu düşünüyor. Böylece uzmanlar bu oldukça eski galaksiler üzerinde bolca çalışma yapabilecekler. Yapılan çalışmalar ışığında evrenin oluşumuna dair bazı sorulara yanıt bulunması hedefleniyor.
Görünen o ki, James Webb Uzay Teleskobu’nun da yardımı ile çok daha uzak galaksiler bulunmaya devam edecek. Peki siz bu uzak gökadalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Patlama başlangıç noktasınıda görmemiz lazım artık, sonra o noktaya gitmemiz lazım herşeyin başladığı yere biz insan olarak bir başlangıç ve son mutlaka buluruz yoksa anlayamayız sonsuzlukta akan zaman nehrinde bir anlık ortaya çıkan atom altı parçacıklardan bir farkımız yok