Puan: 10/7.5
Yılların eskitemediği, keza her yıl bir yenisi ile karşımıza çıkan yapımlar var ki, artık oyun dünyasının alışkanlıkları arasındaki yerlerini çoktan almış durumdalar. Sizlerinde iyi bildiği gibi, bunlardan akıllarda yer etmiş ilk başlıkları özellikle Electronic Arts’ın Fifa, NBA ve Konami’nin Pes serisi oluşturuyor. Elbette bu iki firma dışında da, Codemasters gibi adından belli periyotlarla söz ettirmeyi ihmal ettirmeyen firmalar mevcut.
Özellikle Colin Mcrae gibi oyun dünyasına adını altın harflerle kazımış isimlerin arkasındaki firma, Formula One’ın dünya geneli yönetim kurulu ile imzaladığı anlaşma ile F1 oyunları serisine ilk adımı 2009 yılı ile atmış bulunuyor. Bizlere de bu yeni serinin ilk ayağını sizlerle paylaşmak kalıyor.
{pagebreak::Sayfa 2}
Codemasters tarafından yapılan resmi açıklama ile de seri haline geleceği duyurulan ve 2009 versiyonu geçtiğimiz Kasım ayı sonuna doğru raflardaki yerini almaya başlayan yapım, her zaman olduğu gibi firmanın elinden çıkan iyi bir açılış videosu ile oyun severlere merhaba diyor. Video ardından aktarıldığımız klasik bir profil yaratma ekranında, isim, nick, kask seçme gibi adımlardan sonra, yarışlara her ne kadar bizzat katılmasak da uyruğumuzu Türkiye olarak seçebiliyoruz. Gelen bir sonraki ekranda ise sürüş yetenek ve dinamiğimizi etkileyen, sürüş yardımı, ani fren desteği, anti kayma gibi seçeneklerden istediklerimizi açıp kapatabiliyoruz.
Sürüş tercihlerimizi de belirledikten sonra ulaştığımız ana menüde ise klasik bir yarış menüsü ile karşılaşıyoruz. Hemen yarışma, tek kişilik ve çok kişilik oyun, ayarlar ve rekorlar bölümleri bu alanda bizleri bekliyor. Daha çok vakit harcanan tek kişilik oyun menüsünde ise Grand Prix Weekend, Championsip, Career, Challenge, Time Trial gibi aslen içeriğin çok da farklı olmadığı, alternatif oyun modları ile karşılaşıyoruz.
{pagebreak::Sayfa 3}
F1 2009’da seçebileceğimiz pilotlar arasında Hamilton, Massa, Raikkonen, Alonso gibi aslında sürpriz olmayan isimler ve İstanbul Park da dahil olmak üzere dünyadaki çoğu parkur yer alıyor. Grand Prix Weekend modunda çok fazla detaylara bulaşmadan, pratik yapma ya da direk yarışma seçeneklerini kullanabiliyoruz. Kariyer ve şampiyona modlarında ise yarış uzunluğu, zorluk seviyesi, hasar alma, benzin tüketimi ve tekerlek yıpranması, hava durumu ve penaltılara kadar pek çok seçeneğe müdahale edebildiğimiz yarışlar bizleri bekliyor.
Tahmin edileceği gibi modlar arasında oynanışa dair pek bir fark göze çarpmamakla birlikte, bölüm menüleri arasında çok önem arz etmeyen, fakat oyunu daha derinlemesine oynayan oyuncular için faydalı farklılıklar gözleniyor. Bu detaylar arasında posta kutusundan takım yöneticisinin e-maillerini okumak, yarış sonuçlarına göre öne çıkan pilot ve takım puanlarını görmek, sezon sonuçlarını incelemek, takvim ve etkinlikleri takip etmek ve kendi pilotunuzun istatistiklerine bakmak gibi fonksiyonlar yer alıyor.
{pagebreak::Sayfa 4}
Elbette oyunu daha çok ve daha çok yarış yapmak için alanlardan iseniz, bu detaylara takılmadan yarışa ulaşana dek next tuşuna basanlar arasında yer alacaksınızdır. Haliyle sizi yarış ve içeriği hakkındaki bilgiler daha fazla heyecanlandıracaktır. Codemasters her ne kadar F1 oyunlarına yeni adım atmış olsa da, mazisindeki yarış oyunları deneyimi sayesinde F1 2009’u çok fazla tereddüt etmeden edinme sebebi olabilecektir. Bu görüşü bir kenara bıraksak dahi, firmanın oynanabilirliği ortalamanın üzerinde bir yapım sunduğunu rahatça söyleyebilirim.
Çevre modellemesi ve parkurların, Sony’nin yumurcak konsolu PSP’nin el verdiği ölçüde modellendiği yapımda, daha çok araç görsellerine dikkat edildiği belli oluyor. Çevre görsellerinin elimizdeki cihaza göre yeterli bir seviyede olduğunu söyleyebilmekle birlikte, asfaltta gözlenen grenlenmenin (ufak karelenme olarak tabir edebiliriz) yol yapısını gerçekçilikten uzaklaştırdığını söyleyebilirim. Yinede genel olarak görsellerin PSP sınırlarını da göz önünde bulundurarak bir F1 oyunundan bekleneni verecek yeterlilikte olduğu söylenebilir.
{pagebreak::Sayfa 5}
Bu tip yapımlarda görsellikten ziyade bir adım öne çıkan asıl başlığı ise oynanabilirlikte de en büyük rolü üstlenen gerçekçilik ve sürüş dinamikleri oluşturuyor. F1 2009 işte bu noktada kişilerin tercihlerine daha fazla önem veriyor. Keza yazının başında da belirttiğim yarış tercihleri olarak nitelendirilebilecek ani fren sistemi, anti kayma, en iyi yol çizgisi gibi ayarların çoğu kullanıcı kontrolüne bırakılmış.
Bu yardımcıların tümünü ancak ve ancak daha önce hiç yarış oyunu oynamamış, ya da bu türde gerçekten başarısız oyuncuların kullanması tavsiye edilebilir. Keza yardım ayarlarının tümü aktifken, abartısız şekilde size sadece ileri tuşuna basmak ve birazda sağ sol dönüş tuşlarını kullanmak yeterli oluyor, gerisini ise yapay zeka hallediyor.
{pagebreak::Sayfa 6}
Elbette bu tip bir oynanış hemen hemen hiç zevk vermiyor ve çok kısa sür sürede oyundan soğumanıza sebep oluyor. Bu yüzden sonraki yarışlarda birer birer yardımcı ayarları pasif duruma getirerek oyundan daha fazla zevk almanızı sağlayabilirsiniz. F1 2009, gerek görsel gerek sesler ve oynanabilirlik açısından değerlendirildiğinde, genel olarak ortalamanın üzerinde bir yapım olarak kendini gösteriyor. Daha iyi bir yapım olabilir miydi sorusunun cevabı evet olmakla birlikte, özellikle F1 severleri bir süre boyunca meşgul edebilecek, mekandan bağımsız şekilde bu keyfi yaşatabilecek bir yapım olmuş.
Puan: 10/7.5
:: F1 2009 hakkındaki görüşlerinizi paylaşın!