Geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren Sosyal Medya Yasası, bir süre önce amacına ulaştı. Facebook, Instagram, Twitter, YouTube ve Pinterest gibi platformlar, Türkiye’ye temsilci atayarak burada ofislerini açtı. Söz konusu kanun, iletişim konusundaki sorunları aşarken, kişisel verilen korunması yönünde de önemli bir adım oldu.
Bu kapsamda TBMM Dijital Mecralar Komisyonu ise çalışmalarını hızlandırdı. Tüm sosyal medya şirketleri ile iletişim halinde olan komisyon, Facebook, Instagram ve WhatsApp‘ın çatı şirketi Meta’nın gönderdiği rapor ile gündeme geldi. İşte ayrıntılar…
Meta, uygunsuz içeriklere izin vermeyecek
TBMM’nin talebi üzerine bir sosyal medya raporu hazırlayan Meta Türkiye, komisyon üyesi vekillerin merak ettiği soruları yanıtladı. Raporda, Türkiye’deki içerikleri denetlemek için dile ve kültüre hakim bir ekibe sahip olduklarının altını çizen şirket, topluluk kurallarına uygun olmayan hiçbir içeriğe izin vermeyeceklerini net bir şekilde ifade etti.
Süreci de anlatan Meta, paylaşımlarla ilgili bir bildirim alındığında durumu söz konusu platformun topluluk kurallarına göre incelediklerini ve ihlalin tespiti durumunda ise ilgili içeriği sildiklerini açıkladı. Ancak sürecin evrensel olduğunun ve gelen taleplerin kuralları değiştirmediğinin de altı çizildi. Konuyla ilgili yapılan tam açıklama ise şu şekilde:
Bir bildirim aldığımızda, bunu önce Facebook Topluluk Standartları veya Instagram Topluluk Kuralları’na göre inceleriz. İçeriğin politikalarımızı ihlal ettiğini belirlersek, kaldırırız. İçerik politikalarımızı ihlal etmiyorsa, Global Network Initiative (Küresel Ağ Girişimi) üyesi olarak taahhütlerimiz ve Kurumsal İnsan Hakları Politikamız doğrultusunda, bildirimin geçerli olup olmadığını teyit etmek için dikkatli bir hukuki inceleme ve aynı zamanda bir insan hakları incelemesi gerçekleştiririz.
Bildirimlerin hukuki olarak geçerli olmadığına, aşırı geniş olduğuna veya uluslararası insan hakları standartlarına uymadığına inandığımız durumlarda, açıklama talep edebilir veya herhangi bir işlem yapmayabiliriz. Her durumda; kararlarımızın, ifadeye ürünlerimiz aracılığıyla erişim üzerindeki etkisini dikkate alıyoruz. Organik içeriğe karşı Topluluk Standartlarımız yerine yerel mevzuat temelinde hareket ettiğimizde, içeriğe erişimi yalnızca hukuka aykırı olduğu iddia edilen ülkede kısıtlar ve başka herhangi bir ceza veya özellik kısıtlaması getirmeyiz.
Raporda yanıtlanan bir diğer soru ise kişisel bilgilerin güvenliği oldu. İnsanlara gizlilik haklarını ihlal ettiğini düşündükleri görüntüleri bildirmeleri için çeşitli imkanlar sunan şirket, Facebook Protect programı kapsamında platformu her açıdan daha güvenli bir ortam yapmak istediklerinin de altını çizdi.
“Kullanıcılar, gördükleri reklamları belirlemek için verilerinin nasıl kullanıldığına ilişkin daha fazla bilgi alabilirler ve reklam tercihleri gibi reklam kontrollerinden faydalanabilirler. Bu ön sürüme erişebilen kullanıcılar, gizlilik merkezine, Facebook’un masaüstü versiyonundan ayarlar ve gizlilik bölümlerine girerek ulaşabilmektedirler” bilgisi verildi.
Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce sosyal medya platformları işleyişleri hakkında yeterince şeffaf mı? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.