Geçtiğimiz ekim ayında sürpriz bir karara imza atarak ismini Meta olarak değiştiren Facebook, sosyal medya olarak lanse edilen medya sisteminin öncülerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda elde ettiği başarıların yanı sıra özellikle son yıllarda gizlilik ve güvenlik gibi unsurlar nedeni ile eleştirilerin odak noktası haline gelen şirket, diğer taraftan ilginç kuruluş hikayesi ile de dikkat çekiyor.
2022 yılında Meta yani eski adıyla Facebook denince akıllara ilk olarak Mark Zuckerberg’in geldiği hepimizin malumu. Ancak şirketin fazla göz önünde olmayan dört kurucusunun daha olduğunu belirtmekte fayda var. Özellikle 2010 yılında vizyona giren ve Facebook’un kuruluş hikayesine odaklanan The Social Network filmiyle şirketin kurucularından Eduardo Saverin’in hayat hikayesi de bir hayli merak edilmeye başlandı. Biz de bu yazımızda Saverin’in ilginç hayat hikayesine değindik…
Eduardo Saverin kimdir?
Eduardo Saverin, 19 Mart 1982’de Brezilya’nın São Paulo şehrinde dünyaya geldi. Babasının ihracat, giyim, emlak ve nakliye ile uğraşan bir sanayici olması nedeni ile maddi açıdan hiçbir zaman sıkıntı çekmeyen Saverin, erken yaşlarda Miami’ye taşınarak çocukluğunu burada geçirdi.
Eğitim hayatına Miami’deki Gulliver Preparatory School’da başladı ve ardından dünyanın önde gelen üniversitelerinden biri olarak lanse edilen Harvard Üniversitesi’ne gitti. Aynı zamanda öğrenci olduğu dönemde petrol alanında 300 bin doların üzerinde stratejik bir de yatırım yapan Saverin, görüldüğü üzere hem maddiyat hem de girişimcilik gibi konularda klasik üniversite öğrencilerinden oldukça farklıydı.
Harvard Üniversitesi’ndeki ikinci yılında aynı yerde öğrenimini sürdüren Mark Zuckerberg ile tanıştı. Kısa sürede samimi hale gelen ve çeşitli projelerde ortak çalışmaya karar veren ikili, üniversite öğrencilerinin diğerleri ile iletişim kurması ve bilgi alışverişi yapmasına olanak sağlayan bir sosyal ağ kurmaya karar verdi.
Tabii ikilinin önünde 1999 yılında açtığı ‘’ikissyou.org’’ adlı kişisel web sitesiyle internet fenomeni ve sosyal ağ kavramlarını ilk kez dünyaya duyuran İnternet Mahir olarak bilinen Mahir Çağrı gibi bir örneğin de bulunması konsept ve fikir açısından işleri bir hayli kolaylaştırdı.
Tarihler 2004 yılını gösterdiğinde günümüzün en popüler sosyal medya platformlarından Facebook resmen kuruldu. İlk etapta Harvard Üniversitesi’ndeki öğrenciler için geliştirilen, ardından Boston civarındaki okullarda kullanılmaya başlanan, bir sene sonra da ABD’deki tüm okullara yayılan platform, 11 Eylül 2006’da ise dünya genelinde tüm e-posta adreslerine belirli yaş kısıtlamalarıyla kullanıma açıldı. 2006 yılına kadar sadece ülkedeki okullar tarafından sağlanan e-posta adresleri ile kullanılıyordu.
Saverin ile Zuckerberg arasında anlaşmazlıklar başlar
Facebook’un tüm dünyanın kullanımına sunulduğu 2006’da öğrenim gördüğü Harvard Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nden üstün başarı ile mezun olan Eduardo Saverin, platformun adını duyurmaya başladığı dönemde yakın arkadaşı ve iş ortağı Mark Zuckerberg ile şiddetli anlaşmazlıklar ve fikir ayrılıkları yaşamaya başladı. Hatta 2005 yılında Zuckerberg, işletme müdürü ve finans müdürü olarak görevini sürdüren Saverin’in Facebook hisselerini yüzde 34’ten yüzde 0,03 seviyelerine kadar düşürdü.
Bu süreçte Silikon Vadisi’ne taşınan Facebook, PayPal’ın kurucu ortağı Peter Thiel ve Napster’ın kurucusu Sean Parker’ın da işe dahil olmasıyla bambaşka bir boyut aldı. Söz konusu isimlerin Zuckerberg’i CEO olarak desteklemesi ve şirkete ciddi bir miktarda yatırım yapmalarının ardından Eduardo Saverin’in şirket içindeki etkisi de büyük ölçüde azaldı.
Bu arada Eduardo Saverin’in hisselerinin düşürülmesinin ardından Facebook’a dava açtığını da unutmamak gerekiyor. Ancak bu dava mahkeme salonlarında değil de, maddeleri hiçbir zaman açıklanmayan gizli bir anlaşmayla çözüldü. Bundan kısa bir süre sonra Facebook tarafından Saverin’in kurucu ortağı ünvanı aldığı resmen duyuruldu.
Tabii bundan sonrası The Social Network filmi başta olmak üzere çeşitli kaynaklarda yer alan iddialardan ibaret. Hatta Zuckerberg, söz konusu yapımı kesinlikle beğenmediğini, Facebook’la ilgili gerçeği yansıtmayan birçok unsur barındırdığını ve bazı detayların oldukça incitici olduğunu açıklamıştı. Bu nedenle Eduardo Saverin ile Mark Zuckerberg arasında ne yaşandığını belki de hiçbir zaman bilemeyeceğiz.
Son olarak Eduardo Saverin’in 2012 yılında ABD vatandaşlığından kendi isteği ile çıktığını, günümüzde ise yeni girişimleriyle ve yatırımlarıyla hayatına devam ettiğini belirtelim.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce The Social Network filminde anlatılanlar doğru mu? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.