Ganymede uydusu, Jüpiter‘in doğal uydularından biri. Jüpiter’in ve aynı zamanda Güneş Sistemi’nin en büyük uydusu olan Ganymede, Merkür’den bile daha büyük. Bilim insanları bir süredir Hubble Uzay Teleskobu verilerini inceliyordu. Geçtiğimiz günlerde araştırmacılar çalışmalarını tamamlayarak yayımladı. Gökbilimciler bir ilke imza attı. Ganymede’de ilk kez su buharı keşfettiler. Peki, bu ne anlama geliyor?
Satürn’ün uydusunda uzaylı yaşamın izleri
Ganymede uydusunda yaşam belirtisi mi?
Gökbilimciler Ganymede’nin atmosferinde su buharı olduğuna dair bulgular elde etti. Bu su buharı, uydunun yüzeyindeki buz süblimleştiğinde, yani katıdan gaza dönüştüğünde oluşur. Bilim insanları, bulgularını ve düşüncelerini Nature Astronomy dergisinde yayımladı.
Keşfi yapmak için NASA’nın Hubble Uzay Teleskobundan yeni ve arşiv verilerini kullandılar. Önceki araştırmalar, Güneş Sistemi’ndeki en büyük uydunun Dünya’nın tüm okyanuslarından daha fazla su içerdiğine dair dolaylı kanıtlar sunmuştu. Bununla birlikte, sıcaklıklar o kadar düşüktü ki yüzeydeki su katıydı. Jüpiter gezegenin uydusu Ganymede’nin okyanusu, kabuğun yaklaşık 100 mil altında bulunuyor. Bu nedenle, su buharı bu okyanusun buharlaşmasını temsil etmiyor.
UV gözlemlerindeki benzerlikler moleküler oksijenin (O2) varlığı ile açıklandı. Ancak gözlemlenen bazı özellikler, saf bir O2 atmosferinden beklenen emisyonlarla eşleşmedi. Aynı zamanda, bilim insanları bu tutarsızlığın muhtemelen daha yüksek atomik oksijen (O) konsantrasyonlarıyla ilgili olduğu sonucuna vardı.
KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsünden Lorenz Roth, Hubble ile atomik oksijen miktarını ölçmek için ekibe liderlik etti. Ekip, iki araçtan gelen verileri birleştirdi. Bunlar, Hubble’ın 2018’deki Kozmik Başlangıç Spektrografı (COS) ve 1998 – 2010 yılları arasındaki Uzay Teleskobu Görüntüleme Spektrografından (STIS) gelen arşiv görüntüleriydi.
Şaşırtıcı bir şekilde Ganymede’nin atmosferinde neredeyse hiç atomik oksijen olmadığını keşfettiler. Bilim insanlarının daha önce, Hubble tarafından 1998’de çekilen uydunun parlayan şafağının ultraviyole görüntülerine bakarak, uydu emisyonlarının çoğunun saf atomik oksijen olduğu sonucuna vardıkları düşünüldüğünde bu sonuçlar oldukça şaşırtıcı.
Peki, Hubble tarafından yirmi yıl önce gözlemlenen parıltıya başka ne sebep olabilir? Lorenz Roth, NASA’ya bir açıklama yaptı: “Şimdiye kadar sadece moleküler oksijen gözlemlendi. Bu, yüklü parçacıklar buz yüzeyini aşındırdığında üretilir. Ölçtüğümüz su buharı buz süblimleşmesinden kaynaklanıyor. Basit bir ifadeyle, genellikle su buharı katıdan gaza dönüşerek uydunun daha sıcak bölgelerinden kaçıyor olabilir.”