Geçmişin Gelecek Filmleri

15

Tüm insanlık tarihi boyunca, gelecekte neler yaşanacağına dair merak söz konusu olmuştur. Var olan teorileri, olası senaryoları bir de merakla birleştirerek ise bunu insanlığa sunmaya gayret göstermiştir. Çoğu zaman iyi tasvirlerle aktarılmasa da, gelecek teknoloji ile dolu hayatını anlatan filmleri sizin için derledik. Bahsettiğimiz filmler, geleceği gören cinsten.

1- Matrix

1999 yılında Larry Wachowski, Andy Wachowski yönetmenliğinde çekilen Matrix, şüphesiz teknoloji denince akla ilk gelen filmlerden biri oluyor. Thomas Anderson adlı bilgisayar programcısı, hacker olan bir adamın yaşadığı dünyanın beyninde var olan bir simülasyondan oluştuğunu farketmesini takiben gerçek dünyayı arama çalışmalarına başlar. Ardından tekrar sanal hayata dönüp, varlığını sorgulayan Thomas Anderson, gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Efsane filmde bize, Keanu Reeves, Laurence Fishburne, Hugo Weaving eşlik etmişti.

#video_10864#

{pagebreak::1}

2- Terminatör

İlki 1984 yılında olmak üzere 5 seri halinde çeken film, gelecek dünyasının hiçte iyi olmayacağı izlenimini bize aktaran filmlerden. Makinelerin, yapay zekaların insan ırkının önüne geçerek, gezegeni ele geçirme temasını aktaran filmde, gelecekten yaşanılan ana gönderilen bir makine ve özel olarak seçilen bir avuç insan dünyayı savunacaktır. Arnold Schwarzeneger’in efsane filmlerinden biri olarak kabul edilen filmin son sürümünün ise henüz geçen yıl izleyicinin karşısına çıktığını belirmekte fayda var.

#video_10552#

{pagebreak::2}

3- Geleceğe Dönüş

Halihazırda adından da anlaşıldığı üzere, geçmiş ile gelecek arasında köprü kurma ideallerini sunan film, büyük bir izleyici kitlesine sahip olmuştu. Teknolojinin gelebildiği nokta gözler önüne serildiğinden beri, gündemde olan “zaman makinesi” çözümünü izleyicilere aktaran film her iki sürümüyle toplam 700 milyon dolarlık bir hasılata sahip olmuştu. Michael J. Fox, Christopher Lloyd’un oynadığı film, insanların geleceğe duyduğu merakı aktarma yolunda çok önemli bir yere sahip olmuştur. Ayrıca, uçan kaykay, uçan otomobil vb. birçok teknoloji henüz o tarihte bizlere gösterilmiştir.

#video_10865#

{pagebreak::3}

4- Jurassic Park

1993 yılında vizyona girmesinin ardından, günümüzde halihazırda her ne kadar filmdeki kadar olmasa da kullanılan gen teknolojisini insanlığa sunmuştur. Genetiği değiştirilmiş hayvanlar aracılığıyla nesli tükenen dinozor ırkını yeniden canlandırarak, bir hayvanat bahçesi şeklinde insanlığa sunulma temasını anlatan film, döneminin en çok konuşulan filmlerinden biri olmuştu. Steven Spilberg’un yönetmenliğinde 3 seri olarak çekilen film, gelmiş geçmiş en iyi bilim-kurgu filmlerinden biri kabul edilir.

#video_10557#

{pagebreak::4}

5- Robocop

Yeniden “gelecek” denince akla gelen ilk fimlerden biri ile karşı karşıyayız. Bir çete çatışması sırasında öldürülen polis memurunun bedeninin çelik bir robot bedeni ile birleştirilmesinden sonra yaşananları aktaran film, adıyla özdeşleşen filmlerden biridir. Yarı insan yarı robot şeklinde, tek idealinin ne olduğunu tahmin etmek çok zor olmasa gerek. “Part man, part machine, all cop” şeklindeki sloganıyla izleyicilere 5 seri halinde sunulan filmin altıncı sürümünün 2017 yılında vizyona gireceğini ifade etmek gerekiyor.

#video_10866#

{pagebreak::5}

6- E.T.

1982 yılında, evden uçarak uzaklaşan bisikletli olarak izleyenlerin aklında derin bir iz bırakan film, insan-uzaylı arasındaki korelasyonu ele alan filmlerden yalnızca bir tanesi. Olumsuz taraflarını bir kenara bırakarak, kurulabilecek dostluğu çocuk masumiyeti ile anlatan film, hafızalardan uzun bir süre silinmemişti. Steven Spielberg’in yönetmenlik koltuğunda oturduğu film, 792 milyon dolarlık bir gişe hasılatına sahip olmuştur.

#video_10867#

{pagebreak::6}

7- Forever Young

Bir aşk hikayesi ile bilim ancak bu kadar iç içe anlatılabilir nitelikli film, 1992 yılında Mel Gibson’un usta oyunculuğu beraberinde sinemaseverlerle buluşmuştu. Filmde, çok sevdiği, evlenmek üzere olduğu kız arkadaşını trafik kazasında kaybettikten sonra, içine girildiğinde canlıyı dondurmaya yarayan bir kapsül deneyine katılan bir adamın hikayesi gözler önüne seriliyor. Çok gizli bilimsel çalışmalara gönüllü olarak katılan adam, belirli bir zaman geçmesinin ardından uyandırılarak, yaşama döndürülür. Bu süreçten sonra, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

#video_10868#

{pagebreak::7}

8- Batman

Yaşadığı dönemden daima bir adım önde olan adamın, hepimizin çok iyi bildiği hikayesini ekrana taşıyan film, gösterimde olduğu yıllar boyunca çok geniş bir izleyici kitlesine sahip olmuştur. Sahip olduğu zenginliği getirisi ile, döneminin çok önünde teknolojilere sahip olan süper güçsüz kahraman, insanlık adına yaptığı ne varsa hepsini küçük teknolojik oyuncaklarının yardımıyla yapmıştır. İlki, 1989 yılında olmak üzere, 7 seri halinde karşımıza çıkan filmin, Supermanli son sürümü 25 Mart gününde izleyici karşısına çıkacak. Bakalım, bu sefer ne tür oyuncaklar göreceğiz?

#video_10869#

{pagebreak::8}

9- X-Men

Marvel Comics’in bilim-kurgu film endüstrisine armağan ettiği filmlerden biri olan X-Men, genetiğiyle oynanmış mutant insan fikrini bizlere aşılıyordu. Hem iyi, hem de kötü tarafın sahip olduğu gen teknolojisinin birbirleriyle savaş adına kullanılmasını anlatan film, sırasıyla 2000, 2003, 2006, 2014 yıllarında 4 seri olarak çekilmişti. Bu sayede pek çok süper kahramını da bünyesinden çıkaran film, hiç şüphesiz en çok izlenen bilim-kurgu filmlerinde biri olmuştu.

#video_10870#

{pagebreak::9}

10- Azınlık Raporu

Steven Spielberg tarafından, Philip K. Dick’in kısa bir öyküsünden beyaz perdeye uyarlanan film Azınlık Raporu, 2054 yılının Amerikası’nda geçiyor. Psişik güçlere sahip kahinler ve dönem teknolojisi aletler yardımıyla cinayetleri işlenmeden önce durduran bir ekibin başında olan dedektifin, başından geçenleri anlatır. Kusursuz bir biçimde işlediğini düşündüğü sistem ise gelişen olaylar silsilesi sonucu tam tersi bir yola girer. Kendi kurduğu sistem kendisini ele geçirmeye başlar. Tom Cruise’un yapması gereken şey ise, yaptığı her hareketin farkında olan, geleceği bilebilen bir topluluktan kaçmaktır. Tom Cruise’a Colin Farrell, Max Von Sydom’un eşlik ettiği film, bir sinemasever tavsiyesi ile mutlaka izlenilmesi gereken filmlerden biridir.

#video_10871#

{pagebreak::10}

11- Başlangıç

Leonardo Di Caprio, Tom Hardy, Michael Caine’in başrollerinde oynadıkları 2010 yapımı film, son dönem sinemasının eşsiz örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Christopher Nolan’ın yönetmenlik koltuğunda oturduğu filmin, vizyonda olduğu süre zarfında 825 milyon dolar gibi bir hasılat elde ettiğini belirtirsek, işin boyutunu gözler önüne sermiş oluruz. Baş karakterimiz Dom Cobb bir hırsızdır. En büyük uzmanlık alanı rüya anında var olan bilinçaltındaki gerçekleri açığa çıkartmak üzere. Adamın dünyası mahvolur. Herkesi, her şeyi arkada bırakmıştır. Kendisine ise bu durumdan kurtarmak için bşr fırsat sunulur. Tek yapması gereken, son bir hırsızlık yapmaktır, imkansızı başarmaktır. Tüm bunlar zihnin içerisinde meydana gelir. Film, başlı başına bir baş yapıttır.

#video_10872#

{pagebreak::11}

12- Avatar

Bu maddeye gelene dek birçok gen değişimini aktaran yapıtlardan bahsettik. Fakat bu maddedeki Avatar, kendisine dek olanlardan çok farklı rota çizerek, bir özgünlük yakalayabilme başarısını göstermiştir. James Cameron tarafından 2009 yılında gösterime giren film, 22.yüzyılda nelere tanık olabileceğimize ışık tutar gibidir. İnsan-farklı türev bir ırk arasındaki çatışmayı, çok farklı bir yolla aktaran film, tüm zamanların en çok gişe hasılatı yapan filmidir. Bu uğurda rakibi Titanic’i, 2 milyar 782 milyon dolar gibi bir meblağ ile geride bırakmıştır.

#video_10873#

{pagebreak::12}

13- Limit Yok

Bir hap nelere kadi olabilir? Sizi dünyanın en zeki, zengin insanı yapma seçeneğini sunabiliriz. Baş karakter Eddie, çaresiz durumda bir yazardır. Yapacağı hiçbir şey kalmadığı düşüncesi ile yüzleştiği sırada, yapılan araştırmalarla yüzde 10 olarak belirtilen kullanım kapasitesini, aldığı bir hap sayesinde yüzde 100’e dek çıkarır. Kendisinin bilmediği, yapamadığı bir şey yoktur. Bir nevi ilahi varlık olarak yaşamını sürdürmeye başlamıştır. Fakat, her güzel şeyin bir sonu, yapılan her şeyin bir bedeli vardır. 2011 yapımı filmde, başrol Bradley Cooper’a, Robert De Niro, Abbie Cornish eşlik etmiştir.

#video_10874#

Bonus: Belki de gelecek teknolojisini en masum şekliyle anlatan Jetgiller

#video_10875#

:: Var olan filmler arasında en çok hangisini beğenmiştiniz?

15 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version