Doğa kendi içinde harika detaylarla dolu. O harika detaylardan birisi de ”Blue Tinus Viburnum” adı verilen ışıltılı mavi meyve. Görenleri hayran bırakan bu meyveli bitki, bilim insanlarının da merakını cezbediyordu. Hal böyle olunca da bu bitkinin mavi rengini hangi şekilde aldığını araştırdılar. Sonuca bakıldığında oldukça ilginç sır ortaya çıkmış oldu. İşte bu tatlı viburnum tinus meyvesi ardındaki sır:
Salgında sınıfta kaldık. Alınan önlemler yetersiz kalıyor. Vakalar dünya genelinde artıyor. İşte dünyanın corona virüsü ile mücadelesi:
Viburnum tinus meyvesi metalik mavi bir renge sahip
Doğanın kendi içinde harikalarla dolu olduğunu söyledik, aynı zamanda bir dengeye de sahip. Bu denge sayesinde yaşam döngüsü sağlanıyor ve canlılık devam ediyor. İşte bu döngü içinde konumlandırılan viburnum tinus meyvesi araştırmacıların sonuçlarına göre, bu metalik mavi rengini üretmek için hayvanlarda daha yaygın olan yağ yapısını kullanıyor. Bu sayede ise meyve yiyerek beslenen kuşların ilgisini çekebiliyor.
Söz konusu mavi meyve, daha çok Birleşik Krallık’ta karşımıza çıkıyor. Bizdeki defne ağacına benzer özellikler taşıyan bu tür endemik olarak konumlandırılabilir. Dış yapısına bakıldığında parlak bir mavi rengine sahip olan bu bitkinin meyvesi bu parlaklığa bünyesinde yer verdiği yağ molekülleri sayesinde ulaşıyor.
Cambridge Üniversitesinde yapılan araştırmaya göre, kuşlar için oldukça besleyici olan bu meyvenin mavi renginin aslında pigment ile bir bağlantısının olmadığı sonucuna ulaşıldı. Bunun daha iyi anlaşılması için örnekleyen araştırmacılar, tavus kuşlarındaki o ihtişamlı renklerin yapısında pigment bulunmaması gibi, bu parlak yapıdaki meyvede de yağ ve lipitler sayesinde renkleri yansıtan bir fenomenin varlığını ortayaya koyuyor.
Tavus kuşlarının tüyleri, kelebek pulları, ve mücevher gibi parlayan yapıdaki böceklerin renkleri, iç yapılarında yer alan bazı özelliklerden kaynaklı ortaya çıkıyor. Bu yapısal renk, bakış açısına bağlı olarak değişebiliyor ve yanardöner bir his yaratıyor. Bu ise bilimsel olarak çok katmanlı nano yapıların gözde yanması olarak açıklanıyor.
Araştırmacılar ilk kez böyle bir yapının lipitleri içerdiğini aktarıyor.
