American Medical Association – Amerikan Medikal Birliği’ne göre, kriz koşulları hafifledikten sonra bile sanal bakımın işlevini sürdüreceğine dair çok az şüphe var. ABD’de sağlık hizmeti kurumlarının yaklaşık yüzde 50’si, pandemi sırasında ilk kez sanal sağlık hizmetlerini kullanmış olabilir, ancak bu altyapıların geleceğe nasıl uyarlanacağına dair güçlü ilk adımları da atmış oldular. Örneğin Tucson Medical Merkezi’nde sanal sağlık teknolojisinde inovasyon, hasta ziyaretlerine yeni bir yaklaşım getirdi. Burada duvarlara yerleştirilen sanal ekranlar ile gerçek zamanlı metin, video ve sohbet çözümleri sunuluyor.

Pandemi, sağlık kuruluşlarına “hasta odaklı bakım için mekanı ve alanı yeniden düşünme” şansı sundu. CommunityHealth tarafından sunulan yaklaşım, Chicago’da teletıp merkezleri veya “mikro siteler” kurarak hibrit bir model oluşturmayı hedefliyor.

Sanal sağlık bakımı önemini daha da artıracak

Sanal sağlık bakımı önemini daha da artıracak

Sağlık hizmetlerinde kaydedilen dijital dönüşüm, tüketicilerin teknolojinin bakım deneyiminde bekledikleri inovatif stratejilerde önemli bir etki yarattı.

Hastanelerin geleceği, dijitalleşme ve teletıp teknolojisi

Belli topluluklarda kurulacak mikro siteler, hastaların bulundukları toplum içinde bir siteye giderek tıbbi danışmanlık almasını sağlayacak. Mikro sitelerde tıbbi asistanlar bulunacak, önemli hasta verileri paylaşılacak ve hastalar sanal bir odada uzmanlarla bir araya gelebilecek.

Gönüllülük esasıyla hareket eden sağlık kurumu CommunityHealth, ilki Nisan 2021’de açılması planlanan mikro sitelere her mali çeyrekte bir yenisini eklemeyi planlıyor.

Uzaktan bakım teknolojileri hastalara daha fazla seçenek sunuyor

Sağlık kuruluşlarının sağlık hizmetleri pazarının değişen doğasını yapacakları güncellemelerin kapsamında tutması kritik önem taşıyor.

Sağlık teknolojilerinin tüketiciye sunulması sayesinde güç dengesi değişirken, sağlık kurumları bir programa sahip, ancak talepleri karşılamak için daha etkin çözümler üzerinde çalışıyorlar. Sonuç olarak hem sağlık kurumları hem de hastalar fayda görürken, önemli bir alanda etkileşim oluşuyor.

Gerçekte, bakım ve konum arasındaki mevcut kopukluk, eşzamansız sunulacak yardımlar için bir fırsat oluşturuyor. Artık hastaların ve hizmet sağlayıcıların aynı anda aynı yerde olmaları gerekmiyor.

Ödeme politikaları ve düzenlemeleri de gelişen sanal bakım hizmetlerine yanıt olarak farklılık göstermeye başlıyor. Örneğin, geçtiğimiz Aralık ayında Medicare ve Medicaid Services Merkezleri, COVID-19 salgını için kapsam dahilindeki tele sağlık hizmetleri listesini yayınladı. Böylece kurumlar bütçeleri artırmadan isteğe bağlı bakım sunma becerilerini önemli ölçüde artırdı.

Sanal sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi uzun vadede büyük faydalar sunacak. Sağlık kurumları tarafından yerel sunucularda ve bulutta ne kadar çok hasta verisi toplanıp depolanırsa veri aktarımı, kullanımı ve denetimi alanındaki yetenekler de o kadar artacak.

Pandemi sonrası için bakım konsepti, değişimin hızını yansıtıyor…

Hem teletıp hem de yüz yüze hizmetlerin giderek artması bekleniyor… Birçok insan teletıp tarafından sunulan rahatlığı sevse de, sağlık kurumları ile kurulan bağlantıdan kopulması beklenmiyor. Sanal sağlık hizmetleri belli bir seviyeye kadar kullanılacak, ancak yüz yüze etkileşim de daimi olacak…

Son olarak uzmanlar, pandemiden ders çıkararak bir krizin asla boşa harcanmaması gerektiğini dile getiriyor. Covid-19 pandemisi, sağlık sektörünün çekimser yaklaştığı bir teknoloji ile arasında duran bariyerin yıkılmasını sağladı. Zamanla sektör çok daha iyi bir noktada olacak…