Türkiye’nin sağlık sektöründeki en önemli buluşmalarından biri olan HIMSS Eurasia 2023 Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Konferansı ve Fuarı, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci’nin katılımıyla başladı. Dijital dönüşümün sağlık alanında yarattığı devrimi vurgulayan Dr. Birinci, geleceğin hastasının pasif konumdan aktif konuma geçtiğini belirtti. İşte detaylar…
Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Konferansı ve Fuarı başladı!
Sağlık Bakan Yardımcısı, konuşmasında çağın yeni petrolünün “veri” olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin sağlık verisi açısından önemli avantajlara sahip olduğunu ifade etti. HIMSS Eurasia 2023 de dijital hastane, e-sağlık, yapay zekâ ve akıllı sistemler gibi alanlarda birçok yeniliği bir araya getirerek sağlık sektöründeki paydaşları bir araya getiriyor.
Konferansta konuşan Dr. Şuayip Birinci, kentleşmenin getirdiği sorunlara dikkat çekerek, şehirlerdeki çevresel faktörlerin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini anlamak ve politikalar geliştirmek için çaba sarf edilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, yaşlanan nüfusun sağlık sistemlerine olan talebi artırdığını ve kronik hastalıkların maliyetinin önemli bir sorun olduğunu vurguladı.
Sağlık Bakan Yardımcısı’nın öne çıkardığı bir diğer önemli konu, bütüncül sağlık yaklaşımının gerekliliğiydi. “One Health” (Tek Sağlık) bakış açısının, bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde ve sağlığın tüm ekosistemi kapsayacak şekilde ele alınmasında önemli olduğunu söyledi.
Dr. Birinci, konuşmasında ayrıca Türkiye’nin sağlık harcamalarını artırma ihtiyacına ve bireyin kendi sağlığına dikkat etmesine vurgu yaparak, sağlık sistemlerinin dijitalleşmesinin ve veriye dayalı yönetimin önemini vurguladı.
Geleceğin hastasının dijital dönüşümle birlikte pasif bir konumdan aktif konuma geçtiğini belirten Dr. Birinci, teknolojinin sağlık okuryazarlığını artırdığını ve hasta-hekim bilgi asimetrisini azaltarak sağlık hizmetlerini iyileştirdiğini ifade etti. Türkiye’nin dijitalleşme konusundaki başarılarına da değinen Dr. Birinci, bu kültürel dönüşümün sağlık kurumlarını daha etkin ve verimli hale getirdiğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci’nin tüm konuşması şu şekilde:
“Bugün kentsel nüfus yüzde 55 iken 2050 yılında yüzde 70’e çıkacak. Ancak ne yazık ki bugün bile Türkiye’de kentsel nüfus yüzde 77. Özellikle şehirlerdeki çevresel faktörler, hava ve gürültü kirliliğinin sağlık üzerinde olumsuz etkilerini anlamak ve buna uygun politikalar geliştirmek için çok fazla çaba sarf etmeliyiz.
Bugün için yüzde 9 olan 65 yaş üstü nüfus, 2050 yılında Türkiye için bile yüzde 20’lere çıkacak. Bir kişinin her bir kronik hastalığa ilave bir kronik hastalığı olduğunda ortalama birey başına sağlık harcaması iki katına çıkıyor.
Sağlığı, sadece insan sağlığı olarak değil, var olan her canlının sağlığını bütüncül şekilde koruyan “One Health” (Tek Sağlık) bakış açısıyla düşünmek zorundayız. Sağlık maliyetlerinin vatandaşa yansıyan kısmını daha iyi hesaplamak, temel sağlık hizmetlerine ulaşamayan insanları düşünerek politika geliştirmek önemlidir.
Bugün bile dünya genelinde 200 milyon kişi, toplam hane halkı gelirinin yüzde 25’ini sağlığa harcamak zorunda kalıyor. OECD ülkeleri arasında cepten yapılan harcamaların hanehalkı gelirine oranı 3.3 iken, Türkiye bu ülkeler arasında 1.4 ile en düşük rakama sahip.
Bugün için belki iyi görünebilir, ancak artan risklerle birlikte yeni bütçeler veya davranış modelleri geliştirmek zorunda kalabiliriz. Türkiye’nin hem beşerî kaynakları hem de sağlık harcamalarını artırma ihtiyacı bulunuyor. Avrupa hekim sayısını 10 yılda, yüzde 15 arttırırken biz yüzde 38 arttırdık. OECD ülkeleri arasında hekimlerin yüzde 33’ü 55 yaş üstündeyken, biz de bu oran yüzde 15.
Bugün bizim beklenen yaşam süremiz 77. Dünyada beklenen yaşam süresi ise 2000 yılında 67 iken, 2009 yılında 73’e çıkmış. Fazladan yaşanan bu yılların maalesef sadece 5’i sağlıklı. Baktığınızda yaşam süresi uzuyor ama çok azı sağlıklı bir yaşam süresine sahip.
Bu yaşam süresinin kalitesini de geliştirmemiz lazım. O zaman bireyin kendi sağlığına dikkat etmesine, bu farkındalıkta teknolojiyi etkin bir araç olarak kullanılmasına ve herkesin her anının merkezine sağlığı konulması gerekiyor.
Bir çoğumuzun bildiği üzere Türkiye HIMSS EMRAM 6 ve üstü validasyonlarda en az bir kere validasyon almış hastane sayımız 300’e yaklaştı. Bu aslında bizim için müthiş bir kültürel değişim, bizim merkezde beklediklerimizin sahada daha da etkin olması olağanüstü motivasyon aracı.
Çünkü herkes kendi durumunun keşfedilmesini ve farkında olunmasını istiyor ve buna göre de kurum içindeki kültürü değiştiriyor. Sağlık kurumları dijitalleşerek daha etkin daha verimli başarılı bir kurum haline geliyor.
Bu motivasyon oradaki takımın büyümesine ve herkesin senkronize çalışmasına fırsat veriyor. Biz bundan yıllardır çok iyi şekilde faydalandık. Bu kültürel dönüşüm endüstriyel açıdan yeni fırsatlar da sunuyor.
Son olarak; HIMSS Eurasia 2023 Sağlık Bilişimi Konferansı ve Fuarı, 24 Kasım’a kadar devam edecek, sağlık sektörünün geleceğine dair önemli tartışmalara ve iş birliklerine ev sahipliği yapacak.