Huawei, 2013 yılında Honor’u alt markası olarak hayata geçirdi. Uluslararası genişlemesi 2014’te başlayan Honor, 2020 yılına kadar ana şirketiyle beraber sorunsuz bir şekilde faaliyet gösteriyordu. ABD Hükümeti’nin Çin merkezli teknoloji şirketlerine yönelik ağır yaptırımlarından nasibini alan Huawei, baskılara daha fazla dayanamadığı için Honor’u sattı.
Honor’un şu anda resmi sahibi, 30’dan fazla acente ve bayiye ev sahipliği yapan Shenzen Zhixin New Information Technology Co. isimli Çin merkezli bir konsorsiyum. Huawei, eski markasının yönetiminde doğrudan söz sahibi olmasa da Honor’a ait olan bazı tescilli yan markalar ile hala bağı vardı. Ancak bu bağların da tamamen koptuğu ortaya çıktı.
Honor kendi alt markası için kolları sıvadı
Huawei, Honor’a ait 700 tescilli markayı devretti
Huawei, Honor’a ait olan toplamda 700 tescilli markayı Shenzen Zhixin New Information Technology Co.’ya resmen devretti. Bu markalar arasında, şirketin global müşterilerine hitap eden ‘Honor Life’, ‘Honor My World’, ‘MagicBag’ gibi isimler yer alıyor. Böylelikle konsorsiyum, hem Honor’u hem de şirketin 700 adet yan markasını resmen çatısı altında birleştirdi.
Devir işleminin ardından, Honor artık tam anlamıyla bağımsızlaştı. Honor’un, Huawei’den ayrılışının ardından ABD’nin uyguladığı Google Mobil Servisleri (GMS) gibi ağır yaptırımlardan muaf olacağı bekleniyordu. Nitekim gerçekten de öyle olmuştu. 17 Haziran’da tanıtılan Honor 50 serisinin global sürümünde Android 11 işletim sistemiyle beraber GMS hizmetleri çalışıyor.
Eylül ayında, ABD Hükümeti’nin Honor’a yeniden yaptırım uygulamayı düşündüğü ortaya çıktı. İddialara göre Enerji Bakanlığı ve Pentagon, Honor’un kısıtlanması gerektiğini savunurken; Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ise aynı fikirde değil. Amerika yönetimini ikiye bölen kararda son sözü Başkan Joe Biden’ın söyleyeceği ifade ediliyor.
ABD, Huawei kısıtlamasını hafifletmedi
Joe Biden başkanlığında kurulan ABD Hükümeti’nin, Huawei özelinde Çinli şirketlere yönelik yaptırımları hafifletebileceği beklentisi oluşmuştu. Ancak hafifletmek şöyle dursun, yaptırımları ağırlaştırmanın yolu yapılıyor.
Ekim ayında, ABD merkezli telekomünikasyon şirketlerinin Huawei’ye ait ekipmanları özel izinle bile kullanamamalarını sağlayacak Güvenli Ekipman Yasası, 420-4 oyla onaylandı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio, düşüncelerini “Huawei ve ZTE gibi Çin devleti tarafından yönetilen ve ulusal güvenliğimizi tehdit eden şirketlerin telekomünikasyon ağımızda yeri yok.” ifadeleriyle aktardı.