Bilindiği üzere insanlar dünyadaki en zeki canlılar olarak görülmektedir. Belki tamamen “akıllı” değiliz, ancak beyin gelişimi söz konusu olduğunda en azından en gelişmiş yaratıklarız. İşte bilim insanları bu durumun gerçekten nedenini bilmek istiyorlar.
Birçok kişi elbette bu sorunun cevabına evrim diyor ama beyinlerimizin neden diğer büyük maymunlar ve şempanzelerinkinden farklı geliştiğinin gerçek cevabı çok uzun zamandır bir muamma olarak görülüyor. Cell dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, insan beyninin büyümesinin en yakın memeli akrabalarımızdan nasıl farklı olduğuna dair ilk gerçek içgörüleri sunuyor.
Bizi insan yapan nedir?
Araştırmaya göre insanlar, büyük ölçüde beyinlerimizin fiziksel boyutuna bağlı olarak pek çok şeyi yapabilirler. Beyin organlarımız şempanze ve maymunlardan çok daha büyüktür ve beynimizin primatlara kıyasla sahip olduğu çok sayıda nöron bizi ayrıştırmaya yardımcı olan şeydir.
Araştırmacılar, laboratuvarda küçük beyin dokusu örnekleri yetiştirerek, şempanze ve maymunlara kıyasla insan beyninin erken gelişimindeki önemli bir farkı tespit edebildiler. Yapılan tespite göre insanlar ve primatlar ilk gelişirken, beyinleri nöral progenitör hücreler olarak bilinen hücrelerden inşa edilir.
Bunlar defalarca çoğalan sap benzeri hücrelerdir ve sonunda nöronları oluşturur. Bilim insanlarının açıklamasına göre denklem basittir, çünkü daha fazla progenitör hücre, yolun ilerisinde daha fazla nöron anlamına gelir ve insan progenitör hücrelerinin, maymunların ve şempanzelerin progenitör hücrelerinden farklı davrandığı ortaya çıkar.
Araştırmacılar, primatlarda progenitör hücrelerin çoğalma davranışını gözlemlerken, hücrelerin olgunlaşıp yavaşlamadan önce kabaca beş gün boyunca yüksek bir hızda çoğalmaya devam ettiğini keşfettiler. Bu, hücrelerin saatler içinde olgunlaştığı görülen farelerden çok daha uzun olarak değerlendiriliyor.
Araştırmada uzatılmış zaman çerçevesinin, primatların daha fazla beyin gücüne ve daha büyük beyin organlarına sahip olduğu anlamına geldiği ifade ediliyor. Ancak insan atası hücrelerinin ise bunu bir sonraki seviyeye taşıdığı belirtiliyor.
Ayrıca Araştırma, insan progenitör hücrelerinin, geçiş yapmadan önce tam bir hafta boyunca çoğalmaya devam ettiğini ortaya koyuyor. Hücrelerin çoğalması üstel bir olay olduğu için, fazladan iki günlük çoğaltmanın, insanlarda çok daha fazla hücre ve nihayetinde nöron anlamına geldiği belirtiliyor.
Çalışmanın baş yazarı Dr. Madeline Lancaster, çalışmayla alaklı şöyle diyor;
“Erken beyindeki hücrelerin şeklindeki gecikmiş bir değişikliğin, gelişimin seyrini değiştirmek için yeterli olduğunu ve yapılan nöronların sayısını belirlemeye yardımcı olduğunu bulduk. Hücre şeklindeki görece basit bir evrimsel değişikliğin beyin evriminde büyük sonuçları olabileceği dikkate değer. Hatırlayabildiğim kadarıyla ilgilendiğim sorular hakkında gerçekten temel bir şey öğrendiğimizi hissediyorum – bizi insan yapan nedir? “
Adem ve Havva’nın torunlarıyız biz.
Maymundan falan geldiğimiz yok, koskoca bir yalan bu.
Öyle ise neden şuan ki maymunlar hiç evrim geçirmiyor o kadar imkanları var insanlar var meselâ onlara yardım edebilecek tablet bile veriyorlar maymunların ellerine tık yok hiç gelişmiyorlar
Biraz araştırsana
Dostum herkes evrim geçiriyor senin şu ab ayağındaki çıt parmağın işlevini kaybediyor. İnsanlar ile maymunların atası ortak. Yani maymunlar ile bizler farklıyız.
Benim beynim var mı ki
Şuana kadar ara form bulunamamışken, hala teorilerle beslenen insanlar var.
Evrimi gerçekleştiren tesadüf müdür yoksa, daha büyük bir aklın tasarımı mıdır? Yada daha farklı sorayım bilimi rehber edinen arkadaşlarıma. Bilimde tesadüfe rastladınız mı? Eğer rastladıysanız bilim insanlarına ne gerek var? Her şey tesadüfen kendi kendine oluşuyor işte.