Intel’in Almanya’nın Magdeburg kentinde milyar dolarlık çip fabrikası inşa etmeyi planladığı alanda arkeologlar, iki tarih öncesi mezar tepesi keşfetti. Arkeologlar, 300 hektarlık endüstri parkı alanında çalışmalara başlamadan önce bölgeyi inceledi ve yaklaşık 6 bin yıllık iki büyük ahşap mezar odası buldu. Bu mezar odalarında birden fazla insan ve ilginç hayvan kalıntılarına rastlandı.

Intel’in Almanya’daki çip fabrikası inşaatında, 6 bin yıllık mezarlar keşfedildi

Mezar odalarında çok sayıda insan ve hayvan kalıntıları bulundu. Bu odalar, büyük ahşap yapılar olarak tanımlanıyor ve yaklaşık 20 ve 30 metre uzunluğunda. Bu yapılar, Magdeburg’daki önerilen Intel tesisinin yakınında, birbirinden 200 metre uzaklıkta inşa edilmiş.

İnşaatları, M.Ö. 4100 ile 3600 yılları arasında Orta Almanya ve Bohemya’da hakim olan Baalberg halkı tarafından yapıldığı düşünülüyor. Arkeologların yaptığı araştırmalar, Globular Amphora Kültürü (M.Ö. 3300 – 2800) sırasında bu mezar tepeleri arasında ritüel geçit törenleri için bir koridor oluşturulduğunu gösteriyor.

ABD, Intel’e 8.5 milyar dolarlık dev fon ayırdı! İşte sebebi

Intel, CHIPS Yasası kapsamında ABD hükümetinden 8.5 milyar dolarlık fon alacak. Peki, ABD'deki çip üretim tesislerini nasıl genişletecek?

Ayrıca, arkeologlar bir insan iskeletinin önünde, hayvanların çektiği bir araba ve sürücü imajını yaratan “araba mezarı” tipi bir Neolitik mezar bulduklarını düşünüyorlar. İnsan kalıntılarının 35-40 yaşlarında bir erkeğe ait olduğu ve hayvanların öldürüldüğü sırada 2-3 yaşlarında olduğu belirtiliyor.

Bu keşif, bazen arkeolojik bulguların ilişkili yapı projelerinde önemli gecikmelere neden olduğu göz önüne alındığında, Intel yönetiminin endişelerine yol açabilir. Ancak Almanya Arkeoloji Ofisi’nin basın açıklamasında olası gecikmelerden bahsedilmiyor.

Araştırma ve kazılar geçen yıl başladı ve bu Nisan ayında tamamlanması planlanıyor. Intel’in Magdeburg’daki fabrika inşaatının arkeolojik keşifler nedeniyle herhangi bir gecikmeye uğrayıp uğramayacağı konusu şu an için belirsizliğini koruyor.

Bu durum, teknoloji ve tarih arasındaki etkileşimi ve endüstriyel gelişimin kültürel mirasa olan etkisini vurguluyor. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.