IDF 2009‘da yarım günü geride bıraktık. Öğle yemeğimizi yedik. Kısa bir dinlenmeden sonra sıra geldi günün ikinci yarısına. Sıra geldi Intel’in satış ve pazarlama bölümü başkanı Sean Maloney‘in sunumlarına.

Maloney, ilk sözü aldığında sunucu sistemlerdeki değişimlerden bahsetti. Eski tip sunucu sistemlerdeki değişimlerden kısaca değinen Maloney günümüzün Data Center entegrasyonun önemine değindi. Intel bu alanda elbette hazırlıklıydı. Çünkü Maloney, Datacenter sistemlerden bahsedince ilk bombasını patlattı.

 

Intel’in sunucu tarafındaki en büyük yeniliği: Nehalem-EX.

 

Sıra gelmişti Nehalem-EX işlemcisinin tanıtımına. Dört ve 8 işlemcili sunucu sistemlerde çalıştırılan Nehalem-EX işlemcisi, Blade ve Rack tasarıma göre uygun olması ve yeni bir HPC çözümüne sahip olması ile ilgi çekti. Bu işlemci bir önceki nesle göre veri tabanı uygulamalarda 3 kat daha performanslı olması, 1 TByte bellek desteği ile çalışması ve 128 çekirdeği (64 gerçek+64 sanal çekirdek) sayesinde birçok işlemi aynı anda çalıştırmasından bahsedildi.

 

Soldaki sistem Nehalem-EX sistemi, sağdaki sistem bellek kontrol ünitesi işlemcinin üzerinde olmayan modası geçmiş bir sistem.

 

Teorik kısmından sonra elbette uygulamaya geçildi. İki farklı sunucu sistemi gösterildi. Bunlardan biri 8 işlemcili Nehalem-EX, diğeri de bir önceki nesil bir sunucu sistemiydi. Aradaki fark, Nehalem-EX işlemcisinin içinde bir bellek kontrolörünün yer alması. Yapılan uygulamalarda sistem aşırı bir yüklemeye maruz kaldı. Bu yükleme sonucunda Nehalem-EX işlemcili sistemler ayakta dururken, bellek kontrol ünitesine sahip olmayan sistem mavi ekran verdi.

 

Intel’in sunucu yol haritasında baya bir değişiklik yer alıyor.

 

Xeon 7400 (Dunnington) işlemcisinin yerine düşünülen Nehalem-EX birçok özelliği ile farklı olduğu gösterildi. Nehalem-EX, Xeon 7400 ile kıyasla 9 kat daha yüksek bir bant genişliğine sahip, veri tabanı performansı 3 kat daha iyi olduğu söyleniyor. Buna ek olarak 2.2 kat Floating Point ve 1.7 kat İnteger Throughput performansına sahipmiş.

{pagebreak::Westmere-EP ile Tanışın}
Westmere-EP ile Tanışın

Nehalem-EX bu sene göreceğimiz sunucu değişikliklerden biri. Peki yakın gelecekte hangi işlemcilerle tanışacağız. Sean Maloney, Nehalem-EX işlemcisini anlattıktan sonra Westmere-EP platformuna geçildi. İkinci nesil 32 nm mimarisine göre üretilen işlemci, yüksek performans, düşük güç tüketimi ve 10 GBit Ethernet desteğinin yanı sıra özellikle güvenlik anlamında ön plana çıkan bu platform oldukça ilgi çekti.

Bir önceki nesil Xeon 5500 platformuna uyumlu olan Westmere-EP, altı çekirdekli bir yapıya sahip. İki işlemci destekleyen bu platform toplam 24 işlemi (12 gerçek+12 sanal çekirdek) aynı anda çalıştırabiliyor. Fakat Westmere-EP sadece bu özelliklerle ilgi çekmiyor. Westmere-EP işlemcisi yenilenmiş bir AES şifreleme teknolojisine sahip

 

Westmere-EX üst seviye sunucu sistemleri, Westmere-EP yüksek performanslı sistemler için tasarlandı.

 

Yapılan demoda iki farklı sunucu sistemi kullanıldı. İlk sunucu sizin de tahmin edeceğiniz Westmere işlemci yer alıyor. Yapılan AES şifreleme işlemlerinde (Encrypt-Decrypt), Westmere işlemcinin bir önceki nesle göre 10 kat daha hızlı çalıştığı gösterildi. Elbette bu durumu araştırdık. Intel işlemcinin içine yeni komut setleri koymuş. Fakat buna ek olarak çözüm sadece yazılım yardımıyla yapılmamış. Westemere işlemcini içinde donanım bazlı ve AES işlemini hızlandıran bir entegrasyonu olduğunu öğrendik.

 

Westmere işlemcisi AES şifreleme işlemini bir önceki nesle göre 10 kat daha hızlı yapıyor.

 

Sunumda ilgimizi çeken diğer bir ürün kuşkusuz Xeon 3000 serisi işlemciler oldu. 30 Watt‘lık bir güç tüketimine sahip olan bu işlemciler özellikle mini sunucu oluşturmak isteyen kullanıcılar için biçilmiş kaftan. Maloney, yaptığı sunumda Hot Plug özelliğine sahip olan ve bir ekran kartından büyük olmayan Micro sunucularını gösterdiğinde birçok kişi şaşırmıştı.

 

Micro sunucuya ne dersiniz. Üstelik Hot Plug özelliği sayesinde anında genişleyebiliyor.

 

Fakat esas ilgi çeken, daha da küçük sunucuların da olması. Jasper Forest olarak adlandırılan bu yeni platform uygun maliyetli Blade sunucular oluşturmak isteyen kişilere hitap ediyor. IBM’in Blade sunucularına rakip olan Jasper Forest, üzerinde bulunan RAID5 ve RAID 6 desteği ile ilgi çektiği gibi sadece 200 Watt’lık bir güç harcıyor. Intel 3420 I/O Hub yonga setine sahip olan bu platform 2010 yılında kullanıcılarla buluşacak.

{pagebreak::Larrabee Yaşıyor}
Larrabee Yaşıyor

Bu toplantıda bizi şaşırtan en önemli olay Larrabee grafik işlemcisinin hala hayatta olması. Intel yıllar önce Larrabee’nin duyurusunu yapmıştı. Larrabee esasında grafik işlemcisinden başkası değil. Yani Nvidia ve ATI’ye rakip olabilecek bir işlemci. Farkı, işlemcilerde kullanılan x86 mimarisine sahip olması. Larrabee’nin duyurusu yapıldığı zaman oldukça ilgi çekmişti. Sonraları ise bu işlemci hakkında hiç konuşulmadı. Dolaysıyla Larrabee grafik işlemciyi bu toplantıda görmek bizi oldukça şaşırttı.

 

Larrabee hakkında gördüklerimiz sadece bununla sınırlı. Basit bir uygulama ve Larrabee’nin içinde olduğunu söylenen bir PC sistemi.

 

Esasında iyi de oldu. Çünkü Larrabee oldukça düzeltilmiş olarak karşımıza çıktı. OpenGL ve Ray Tracing özelliklerini destekleyen Larrabee, çok daha esnek bir yapıya kavuştu. Yapılan demoda Quake Wars:Enemy Territory oyunundan bir sahne Ray Traycing’e çevrilip gösterildi. Bu esasında çok da etkileyici değildi. Fakat Larrabee’den bir şey görmek bizi sevindirdi. Ne de olsa Larrabee grafik işlemcisi ilk olarak bir grafik kartı olarak karşımıza çıkacak (2010). Tabi bu arada bu grafik işlemci normal İntel işlemcilerinin içine gömülürse hiç şaşırmayın.

 

Gulftown’a bazıları Core i9 diyor. Fakat Intel bu konuda ağızını sıkı tutuyor. Gulftown’un kod adı sır gibi saklanıyor.


Masaüstü sistemlerde çok yakında Gulftown işlemcisi ile (2010) tanışacağız. Gulftown işlemcisi 6 çekirdek ve HT teknolojisini destekliyor. 32 nm mimarisinde üretilecek olan bu işlemci en iyi masaüstü işlemcisine sahip olmak isteyen kişilere hitap ediyor. X58 anakartlarda çalışacak olan bu işlemci için yeni bir anakart almayacak olmamız gerçekten şaşırtıcı.

 

Masaüstü işlemcilerin yakın gelecekteki yol haritasına bakıyorsunuz.

 

Masaüstü sistemlerde çıtayı düşürdüğümüzde Clarkdale işlemcisi ile karşı karıya kalacağız. Clarkdale, 32 nm mimari ve 2 çekirdekli bir yapıya sahip. Bu işlemcinin önemi üzerinde grafik işlemcisinin de barındırması. Bu işlemci her ne kadar güçsüz görünse de yanıltıcı olabiliyor. Yapılan demolarda özellikle mültimedya uygulamalarında oldukça iyi performans aldığına şahit olduk. Ayrıca gösterilen sunumlarda 3.33 GHz’lik Clarkdale işlemcisi iki çekirdekli E8500’den çok daha iyi olduğunu Core 2 Quad Q9400 işlemcisiyle kafa kafaya bir performans’a sahip olduğu belirtildi.

Mobil işlemciler için ayrı bir toplantı yapılacak. Bu toplantıdan aldığımız notları size en kısa zamanda ileteceğiz.

:: Intel’in yeni işlemcileri hakkında ne düşünüyorsunuz?