Uçuk kaçık teorilerin ardı arkası kesilmiyor. Bu seferki ise, herkesi ilgilendiriyor. Zira teoriye göre internet, dünya çapında bir çöküş yaşıyor ve ileride daha da kötü durumda olacak. Yalnız bu çöküş, öyle anlık gözlemlenecek bir olay değil, adım adım gerçekleşen bir süreç. Peki gerçekten böyle mi? Eğer bu teori doğruysa, kendimize yeni bir meşgale aramaya başlasak iyi olur. Zira internet, günümüz hayatının büyük bir bölümünü kaplıyor.


İşte karşınızda İnternetin Haritası. Gün içinde sürekli modeminiz aracılığıyla
alıp verdiğiniz o veri paketleri işte bu yolları kullanıyor.

Hatırlarsanız, son 3 ay içerisinde size dünyaca ünlü firmaların yaşadığı teknik sıkıntılardan bahsetmiştik. Gerek Gmail’in yaşadığı sıkıntılar, gerek Facebook ve Twitter’a yapılan ataklar, gerekse de bu sitelerin yaşadığı diğer teknik sıkıntılar, son 3 ayda iyice arttı. Bunun yanında belli başlı diğer sitelerde de teknik sıkıntıların artmaya başlaması, büyük bir kesim tarafından sıkıntılı sonuçlar doğuracak bir sürecin başlangıcı olarak nitelendiriliyor. Peki bu durum karşısında bir önlem alınamıyor mu? Tüm bu deneyimlenen sorunlar, birbirleriyle alakasız sıkıntılar mı yoksa aralarında bir bağ var mı?

{pagebreak::Profesyonel Güvenlik Şart}

Profesyonel Güvenlik Şart

Son dönem iyice artış gösteren sanal ataklar, güvenlik firmaları tarafından geri püskürtülmeye çalışılıyor. Diğer bir yandan en büyük hacker‘ların da, güvenlik firmalarından çıkması akılları iyice karıştırıyor. Büyük bir kısım, internete genel bir saldırı düzenlendiğini savunmaya başladı bile. Bu dedikoduların ardından komplo teorileri de gün yüzüne çıkmaya başladı. Yine teoriye göre, internete yapılan bu saldırılar giderek artacak. Bir süre sonra, eğer önlem almazsak başa çıkılamaz hale gelecek.

Öyle ya da böyle, internetteki güvenliğimiz giderek daha da azalıyor. Firmaların güvenlik çözümleri her ne kadar bizim daha rahat olmamızı sağlasa da, kimi virüsler, bu tür antivirüs yazılımlarını kolaylıkla aşabiliyor. İşin bir de maddi boyutu var. Güvenlik firmaları sonuçta bu işi para kazanma amacıyla yaptığından dolayı, kendi ürünlerini öve öve bitiremiyorlar. Dolayısıyla kullanıcıyı yanlış yönlendirebiliyorlar. Eğer profesyonel anlamda daha etkili bir güvenlik çözümleri sağlanmazsa, internet denilen mecrada işler çığırından çıkabilir.

{pagebreak::Twtter, Facebook, MySpace}

Twtter, Facebook, MySpace

Twitter ve Facebook‘a gerçekleştirilen DDoS atakları, günümüzde artık çok eski tekniklerle gerçekleştirilen, demode saldırılar olabilir, fakat yine de gördüğümüz üzere büyük sıkıntılar doğurabiliyor. Bu tür saldırıların ileride daha da artmayacağına dair kim güvence verebilir? DDoS saldırılarına maruz kalan siteler, kullanıcılarının güvenlerini kaybettiği takdirde, zor durumda kalabilirler. Özel bilgilerimizin bulunduğu, son derece kişiselleştirdiğimiz profil sayfaları, bir çırpıda elimizden alınırsa, saldırıyı gerçekleştiren haricindeki herkes, bu durumdan zararlı çıkar.

2006 yılında MySpace, Hitwise adlı bir firma tarafından internetin en güvenli sitelerinden biri ilan edildi. Bundan sadece iki hafta sonra, 11 saatlik bir çöküşe maruz kaldı. Günümüzde MySpace‘e, yarım milyar dolar değer biçiliyor. Bu kadar değerli bir site nasıl bir anda çökmeyi başardı? Kendi tedbirsizlikleri mi, yoksa planlı bir saldırının sonucu mu? Sabote edilen siteler arasında MySpace’i de gösterebilir miyiz?

{pagebreak::Planlanmış Saldırılar}

Planlanmış Saldırılar

Komplo teorilerinin sonu yok. Her türlü atıp tutmak sonuna kadar serbest. Fakat bu seferki teoriler, ne kadar düşük ihtimal gözükse de, internet kullanıcılarının ve site yöneticilerinin daha güvenli bir şekilde işleri yürütmesini destekleyen teorilerdir. Dolayısıyla inanıp inanmamaınz durumunda kimse zarar görmez. Belki de, tüm bu saldırılar tesadüftür, belki de hepsi planlanmış saldırılardır ve önümüzdeki yıllarda tüm internetin çökmesini isteyen belli bir güruh vardır. Buna kesin bir cevap verilemez.


Gerekli önlemleri almazsak, İnternet’in mezarını hazırlamamız gerekecek gibi gözüküyor.

Emin olduğumuz tek bir nokta var ki, o da güvenliği hiçbir zaman elden bırakmamız. Bu, hem kullanıcı tarafında hem de firma tarafında oldukça önemli bir nokta. Zira iki taraflı olarak güvenliği artırmazsak, sadece biz zarar göreceğiz, bir başkası değil.

:: Bu komplo teorilerine katılıyor musunuz?