22 Ağustos tarihinde yürülüğe girecek olan “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar” birçok kullanıcının tepkisini çekmiş, hatta büyük çaplı protesto gösterilerine neden olmuştu.

Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde oluşturulan İnternet Kurulu da yürürlüğe girecek bu esaslar hakkında bir çalışma yaparak TİB’e yönelik bazı önerilerde bulundu.

İnternet Kurulu’nun yaptığı açıklamayı ve getirdiği önerilerin tamamını sizlerle paylaşıyoruz:

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına Öneriler

“Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun 22/02/2011 tarihli ve 2011/DK-10/91 sayılı Kurul Kararı ile gündeme gelen “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında yapılan çalışma sonucunda aşağıdaki öneriler düzenlenmiştir;

a-) “İnternetin Güvenli Kullanımına ilişkin Usul ve Esaslar” daha anlaşılır şekilde özellikle kamuoyunda yanlış anlamalara neden olmayacak şekilde yeniden yazılmalı, bazı maddelerde çelişen unsurlar kaldırılmalıdır. (Bu konuda Bilişim Hukuku Çalışma Gurubumuz metnin yeniden yazılması konusunda çalışma yapmıştır.)

b-) Metinde geçen “Standart Profil” ifadesi kaldırılmalı ve mevcut durum olarak değiştirilmelidir. 22 Ağustos tarihinden sonra mevcut durumda olan kullanıcıların durumları net bir şekilde ifade edilmelidir. Mevcut durumda hiçbir profili tercih etmeyen kullanıcıların “kayıt yaptırma zorunluluğu veya şifre kullanımı gerektiren bir durumun olmayacağı” net olarak ifade edilmelidir.

c-) Ülkemizin sosyo-ekonomik konumu, özellikle kendi coğrafyasındaki rolü dikkate alındığında, internetin küresel doğasına aykırı olarak düşündüğümüz yurtiçi profili tamamen iptal edilmelidir.

d-) Güvenli İnternet paketi tek olmalı, kendi içinde aile ve çocuk profili olarak ikiye ayrılarak mevcut durum ve güvenli internet paketi olarak değiştirilmelidir.

e-) “Güvenli İnternet Paketi” içindeki aile ve çocuk profillerinin beyaz ve kara listelerinin belirlenmesi önemlidir. Bu konudaki kriterlerin belirlenmesi ve kamuoyuna bildirilmesi gerekmektedir. Çocuk profilinde yalnızca beyaz listeye erişim olmalıdır. Aile profilinde ise beyaz listeye erişim ve kara liste dışındaki sitelere erişim olmalıdır. Bu içeriklere ait liste kriterlerinin ise İnternet Kurulunun içerisinde oluşturulacak bir çalışma gurubuyla belirlenmesini öneriyoruz. Bu çalışma gurubu Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü başkanlığında oluşturulacaktır. Çalışma grubunun üyelerinin dört üyesinin üniversitelerin psikoloji, psikiyatri, pedagoji ve sosyoloji uzmanlarından, iki üyesinin aile ve sosyal araştırmalar genel müdürlüğü uzmanlarından, iki üyesinin süreci takip etmeleri amacıyla Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurumundan, iki üyesinin de internet Kurulu Sivil Toplum kuruluşlarından oluşmasını öneriyoruz. İnternet Kurulunda bulunan iki STK, bu konuda görüş vermek isteyen üye olmayan diğer bütün STK lar ve akademisyenlerle sürekli olarak temasta olacak ve buradaki görüşleri çalışma gurubuna iletecektir. Böylece toplumun bütün kesiminin düşünce ve önerileri çalışma gurubuna taşınacaktır.

f-)1-)Yönetmelik metninde, Abonelerin posta ile bilgilendirme yönteminin zorunlu olmaması, işletmeciler tarafından belirlenecek ve Tüketiciler tarafından tercih edilebilecek farklı bilgilendirme yöntemlerinin de kullanılabilmesi (sms, web, e-posta vb gibi).

2-) Abonelik sözleşmelerinde Güvenli İnternet seçeneğinin olmaması sözleşme yanında tanıtıcı bir broşür verilmesini öneririz. Konun hassasiyetinden dolayı kullanıcıların rahat hareket etmesi sağlanmalıdır.

AB direktiflerine göre kişisel verilerin gizliliği konusuna dikkat edilmelidir.

{pagebreak::Diğer Kurumlara Öneriler}

Diğer Kurumlara Öneriler

İnternet Kurulu sadece TİB’e değil Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğüne de bazı önerilerde bulundu. Bu önerileri de hiçbir kelimesine dokunmadan sizlere sunuyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığına Öneriler ve Talepler

Çocuklarımızı internet vatandaşlığına hazırlamak için ilköğretim müfredatına zorunlu ders olarak Güvenli İnternet, İnternet Vatandaşlığı, e-vatandaşlık, bilgi toplumu, internette yaratıcılık ve girişimcilik gibi başlıklardan oluşacak bir ders eklenmesi kaçınılmazdır.

Bu derste bir yandan çocuklarımıza internette kendileri açısından sakıncalı olabilecek hususları ve bunlardan korunma yöntemlerini öğretirken, diğer taraftan interneti maksimum fayda sağlayacak şekilde kullanmalarını öğretmek gerekecektir.

Aksi halde, yalnızca sosyal paylaşım sitelerini kullanan, “akıl terleri ile” üretim yapamayan, yeni fikirler geliştiremeyen bir gençliğimiz olacaktır.

Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğüne Öneriler

Ebeveynlerin, teknolojik gelişmeleri çocuklarından daha geç öğrendiğini kabul ederek, bunların Güvenli İnternet konusunda çocuklarına yeterli bilgiyi veremeyeceklerini göz önünde bulundurmalıyız. Son 10 yılda internetin ülkemizde hızla gelişmesinden dolayı özellikle 40 yaş üstü ebeveynlerle çocukları arasında ciddi bir teknolojik uçurum oluşmuştur.

Gençlerimiz belki bilgisayar kullanmayı bir şekilde öğrenebiliyorlar ama güvenli internet, e-vatandaşlık, kişisel haklar kavramlarını ailelere de öğretmemiz şarttır. Bu konuda en büyük sorumluluk okullarımıza düşmekle birlikte, toplumun tüm kesimlerinin taşın altına elini koyması ve bu konuda sorumluluk taşıması gerekmektedir.

İnternetin alt yapısına verilen önem kadar; sosyal etkileri de dikkate alınmalıdır. Teknolojik dönüşüm kadar; sosyolojik dönüşüme dikkat etmezsek, ailelerine uzak gençlerin yetişmesi kaçınılmazdır. Bu durum, toplumu oluşturan en küçük birim olan aile yapısına ciddi zararlar verebilir.

Ebeveynlere güvenli İnternet kavramını anlatabilmek için Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, RTÜK, BTK, Akademisyenler ve İnternet Kurulunun dahil olduğu bir platform oluşturarak bütün illerimiz ve ilçelerimizde “Güvenli İnternet” eğitim çalışmaları ve TV tanıtım filmlerinin hazırlanması ve bilinçlendirme çalışmalarının başlatılmasını öneririz.

:: Getirilen önerileri nasıl buldunuz?