Tarihler 10 Aralık 2012 saat 18:45’i gösterdiğinde dünya çapında yaşanan bir sorun yüzünden 10-15 dakikalık bir Gmail kesintisi yaşandı. Bu kesinti çok büyük bir soruna yol açmadı (en azından bizim işimiz için). Ancak daha uzun süreli bir kesintinin birçok işimiz açısından ciddi sıkıntıları da beraberinde getireceğini söyleyebilirim.

İnternet (bizim gibi işi de bu alanda olanlar için) vazgeçilmez bir kavram. Adeta hayatla olan bağımızı internet sağlıyor. İnternetin ya da onun yardımı ile kullandığımız bir servisin kesilmesi bize ciddi zarar verebiliyor.

Herkesin ilgisi var

İşimiz, gücümüz, hayatımız her şeyimiz internet. Belki ‘sizin işiniz bu tabi öyle olacak’ diye düşünüyorsunuz. Ama günümüzde işi teknoloji olmayanların bile internet ve bilişim teknolojileriyle mutlaka bir ilişkisi oluyor. En basitinden bütün kimlik bilgilerimiz MERNIS sisteminde bulunuyor. Benzer şekilde banka, sigorta ya da benzeri birçok bilgi internette ya da internete bağlı bilgisayarlarda tutuluyor.

Hal böyle olunca o bilgisayara erişimde sıkıntı olduğunda en basitinden bir devlet dairesinde ‘sistem bozuk sonra gelin’ uyarısı ile karşılaşıyorsunuz. Bu elbette yaşayabileceğiniz sorunların en küçüğü. Bütün bilgilerimizin silinmesi dijital bir kıyametin bile yaşanmasına sebep olabilir.

The Net

1995 yılında gösterime giren bir film olan The Net‘te Sandra Bullock, Angela Bennett isimli bir yazılım mühendisini canlandırıyordu. Filmde başı derde giren Bennet‘in bütün kişisel bilgileri siliniyor ve adeta yaşamayan biri haline getiriliyordu. Belki o zamanlar bu pek mümkün değildi ama günümüzde bu tip bir şey çok uzak bir hayal değil.

Siber ordular kuruluyor

Artık devletler nezninde en büyük güç silah, uzun menzilli füzeler ve hatta nükleer füzeler değil. Artık devir bilişim devri. Ülkelerin gerçek orduları olduğu gibi siber orduları da var. Bu iş için kurulan ekipler karşı ülkelerin ordularına saldırıyor. Ayrıca yasal yollarla bilgi toplamak için yazılım geliştirme de en yaygın konulardan biri.

Türkiye ne yapıyor?

Türkiye’de siber ordu var mı bilemiyorum. Ancak bu konuda belli çalışmaların da yapıldığı biliniyor. Ancak özellikle yazılım geliştirme konusunda ülkemizin çok ilerleme sağladığını söylemek zor. Kullanıcılara sunabileceğimiz, altyapısı bize ait ve bizde duran yazılımların sayısı neredeyse yok denecek kadar az. Benzer şekilde yıllardır peşinde koştuğumuz ‘yerli arama motoru’ hayali de hayal olmaktan öte geçemedi. Ama gelecekte siber dünyada söz sahibi olmak için bu tip adımları şimdiden atmak gerekiyor.

Yazımı Einstein‘a atfedilen ünlü bir sözle bitirmek istiyorum: ‘3. Dünya Savaşı’nda hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya Savaşı’nda taş ve sopalar olacağını biliyorum.’

Doğru söze ne denir?

:: Günde kaç saatinizi internette geçiriyorsunuz?