7 Ocak 2003

Internet Explorer‘ın liderliğinde geçen uzunca bir süre, tek tük atılımlar olsa da, hiçbir tarayıcı IE ile boy ölçüşemedi. Bu esnada firmalar boş durmadı ve sağlam işlere imza atmak amacıyla, projeleri için harıl harıl çalıştı. Apple da bu firmalardan biri. Takvim yaprakları 7 Ocak 2003 tarihine geldiğinde Apple, Safari adlı tarayıcısının beta sürümünü dünyaya tanıttı. Bu tarayıcı, en başta farklı olduğu için kullanıcının beğenisini kazanmıştı. Mac işletim sistemlerinde standart olarak dağıtılmaya başlanması ise, sadece 6 ay sürmüştü.

Günümüze döndüğümüzde, Safari‘nin 4. sürüme geldiğini görüyoruz. Tarayıcı pazarındaki rekabette kendine kalıcı yer edinmeyi amaçlayan Safari, halen daha Mac OS X işletim sistemlerinde açık ara en çok tercih edilen tarayıcı konumunda bulunuyor. İlk üç günde Safari 4, tam 11 milyon kere indirildi. Diğer bir yandan Safari 4, 2009 son çeyrek araştırmalarına göre, tarayıcı pazarında yalnızca %1’lik bir kesime sahip.

{pagebreak::9 Şubat 2004}

9 Şubat 2004

Bu tarihi unutamayız. Birçok internet kullanıcısının tarayıcısı, bu tarihten sonra değişmeye yüz tuttu. Internet Explorer‘ın egemenliği biraz olsun azalmaya başladıysa, şüphesiz ki bu Firefox‘un başarısından dolayıdır. Netscape‘in projesi olarak başlayan ve sonradan kendi başına devam eden Mozilla adlı bağımsız bir kurum, Firefox adlı tarayıcısının beta sürümünü piyasaya sürdü. Kısa sürede de pazar payını arttırdı. O dönem tarayıcı pazarının %87’sini elinde tutan Internet Explorer için o rakipsiz dönemler geride kalmıştı.

Firefox günden güne popülaritesini arttırmaya devam etti. Günümüzde ise Firefox‘un %19.2‘lik bir pazar payı var. Firefox’un tercih edilmesindeki en büyük sebepleri arasında, eklenti desteği ve kullanıcıyı birçok konuda özgür bırakması olarak gösteriliyor.

{pagebreak::13 Aralık 2007}

13 Aralık 2007

Opera, pazar payını korumak için elinden geleni yapmaya devam ediyordu. 2007’nin son haftalarında Opera, Avrupa Komisyonu’na başvurarak, Microsoft’u tekelcilikle suçladı. Microsoft’un, Internet Explorer ürününü Windows işletim sistemleriyle birlikte satmasının, tarayıcı piyasasını kötü etkilediğini iddia eden Opera, böylece Microsoft’a karşı amansız bir mücadeleye girmiş oldu.

Davalar sonuçlanmadığı gibi, halen daha devam etmekte. Avrupa Komisyonu, en iyi ihtimalle 2009 sonunda davanın sonuçlanacağını geçtiğimiz günlerde açıkladı.

{pagebreak::14 Ocak 2008}

14 Ocak 2008

Güvenlik ile ilgili sorunlar, bilgisayar sektörünün her alanında kendini göstermeye başladı. Buna önlem olarak güvenlik yazılımları da büyük değişikliklere gitmeye karar verdi ve yazılımlarının güçlerini giderek daha da arttırdılar. 14 Ocak 2008’de ilk defa SANS firmasının hazırladığı en tehlikeli 10 sanal atak listesinde tarayıcılar kendilerine yer buldu. Zararlı yazılım parçacıkları, tarayıcılardaki açıklardan faydalanarak, kullanıcının sistemine sızıyor ve sisteme zarar veriyordu.

Bu durum karşısında, tarayıcıların daha da güvenli olması gerekliliği ortaya çıktı. Dolayısıyla birçok tarayıcı, güvenlik çözümleri hazırlamaya başladı. Kullanıcıların, hangi tarayıcıyı seçmelerine karar vermeleri için artık bir kriterleri daha vardı: Tarayıcının güvenliği.

{pagebreak::2 Eylül 2008}

2 Eylül 2008

Bu tarihte, birçok kişinin beklediği bir gelişme gerçekleşti. İnternet devi Google, kendi internet tarayıcısını piyasaya sürdü. Google Chrome adını verdiği tarayıcı, bir anda en popüler tarayıcılardan biri haline geldi. Gerek sade tasarımı (her zamanki Google mantığı), gerekse işlevselliği, Chrome’un gelecek vadeden bir tarayıcı olduğunun altını çiziyordu adeta. Google, Chrome’un geliştirici versiyonunu Macintosh ve Linux platformları için hazırladı ve 2009 Haziran’ında dağıtmaya başladı.

Yine günümüze dönersek; Google Chrome şu anda 3. sürümüyle kullanıcılarına hizmet veriyor. Google, tarayıcının bu versiyonunda daha hızlı bir tarayıcı sunuyor. Tasarım olarak da gereksiz tüm katmanlardan kurtulan Chrome internette gezinmek için kullanıcıya en pratik çözümü sunuyor. Pazardaki payı ise %3.7. Bu, düşük bir değer olarak görülebilir, fakat yeni bir tarayıcı için oldukça iyi bir değer olduğunu söylememiz gerekiyor.

{pagebreak::19 Mart 2009}

19 Mart 2009

Microsoft, rakiplerinin bir bir güçlenmesiyle birlikte Internet Explorer tarayıcısında köklü değişikliklere gitmeye karar verdi. 19 Mart 2009‘da da Internet Explorer’ın 8. sürümünü yayınladı. Bu versiyon ile birlikte Microsoft, Internet Explorer 8’in gelmiş geçmiş en hızlı sürümü olduğunu iddia etse de, dağıtımının üzerinden çok geçmeden hız sorunları tekrardan kendini göstermeye başlamıştı bile.

Internet Explorer 8 ile birlikte gelen yeniliklerden biri de, InPrivate gezme özelliğiydi. Tarayıcıların güvenliğinin son derece önemli olduğunun iyice idrak edilmesinden sonra, güvenli tarayıcı arayanların oldukça işine yarayan InPrivate özelliği, halk arasında “Porno Modu” olarak da biliniyor. Microsoft, IE 8 girişimiyle birlikte piyasadaki payını %68 dolaylarında tutmayı başardı.

{pagebreak::30 Haziran 2009}

30 Haziran 2009

Mozilla, Internet Explorer’ı tahtından edebilecek tek tarayıcı olarak bilinen Firefox tarayıcısını geliştirmeye devam ediyordu. Bu amaç doğrultusunda, 30 Haziran 2009‘da tarayıcısının son versiyonunu yayınladı. Firefox 3.5, Chrome ve Safari ile birlikte kıyasıya bir rekabete girmiş oldu. Zira bu iki tarayıcının da pazar payı giderek artıyordu. En hızlı tarayıcı olmasa da, Firefox 3.5 dünya genelinde bir hayli beğenildi.

Firefox 3.5, Firefox serisine sonunda Private gezme özelliğini dahil etti. Firefox bu konuda biraz geç kaldı denilebilir, zira o dönemde Safari, Chrome ve Internet Explorer hali hazırda bu özelliğe sahiplerdi. Mozilla’nın açıkladığı sayılara göre, 300 milyondan fazla kullanıcı, Firefox kullanıyor.

{pagebreak::13 Ağustos 2009}

13 Ağustos 2009

Netscape efsanesi, tarihin tozlu sayfaları arasındaki yerini beğenmemiş olacak ki, AOL’den ayrıldıktan sonra içlerine kapanarak, yeni projelerle ortaya çıkmaya hazırlanıyordu. Artık bu projenin ne olduğunu bizler de biliyoruz: RockMelt! Netscape, yeni bir tarayıcıyla birlikte piyasaya dönme arzusuyla yanıp tutuştuğunu açıkladığında yapraklar 13 Ağustos 2009‘u gösteriyordu.

İşin aslı, tarayıcı NCSA Mosaic projesinin lideri ve Netscape‘in kurucusu Marc Andreessen‘ın desteklediği bağımsız bir proje. Fakat Marc Andreessen ismi, Netscape ile bütünleşmiş olduğundan, çeşitli yerlerde Netscape’in taryaıcısı olarak anılmaya devam ediyor. RockMelt‘i diğerlerinden ayıran en önemli özellik, Facebook gibi sosyal ağ sitelerine entegre edilmiş bir şekilde dağıtılacak olması. Dolayısıyla sosyal ağlarda çok vakit geçiren kullanıcıların, RockMelt’i kullanması için, bir sebepleri daha olacak.

:: Siz internet tarayıcılarına hangisiyle başladınız? Hangisiyle devam etmeye karar verdiniz?