Doksanlı yılların ortalarında internete girmek bir lüks olarak nitelendiriliyordu. Üniversitelerin kendi içlerinde oluşturdukları ağlardan, son kullanıcı tarafında yaygınlaşma sürecine giren internette gezinmek, başlı başına bir sabır testiydi.

Ne var ki ilerleyen yıllarda, özellikle 2000’li yılların ortalarına yaklaştığımızda ülkemizde de internet yaygınlaştı. Şu anda internete bağlı olmayan bilgisayar sayısı, 10 sene öncesine göre bir hayli düşük seviyelerde seyrediyor diyebiliriz.

 


2000’li yıllar ile birlikte çevirmeli bağlantıdan vazgeçip yeni ve hızlı bağlantı türlerine yöneldik

 

Geçmiş yıllara baktığımızda internet çok sıkıntılı süreçlerden geçmiş diyemeyiz. Zira internet dünyasında gerçekleştirilen her yenilik, bir önceki önemli yeniliğin üzerine eklendi e ortaya günümüz internet teknolojileri çıktı. Yani burada kümülatif bir gelişim süreci mevcut.

{pagebreak::Gelişen İnternet}

Gelişen İnternet

Her kümülatif süreç gibi, internetin gelişimi de gelişim süreci boyunca kullanıcıya ne kadar zorluk yaşattığını hissettirmedi. Dönemin şartları ne gerektiriyorsa, kullanıcı için olması gereken oydu.

Ne zaman şartlar kullanıcılara daha fazla seçenek sunmaya, işleri kolaylaştırmaya başladı, işte o zaman aslında ne kadar basit işler için can sıkıcı prosedürlere boğulmuşuz anladık. Fakat ne var ki gerek uzun süredir gerekse de yeni internet kullanım anlayışıyla ortaya çıkan ve hala daha internet kullanıcılarının peşini bırakmayan bir takım can sıkıcı özellikler mevcut.

 


İnternet her anlamda günlük hayatımızın bir parçası olsa da,

bir takım can sıkıcı tarafları da yok değil

 

Mevzubahis bu özellikler, genel olarak Web 2.0 anlayışının bizlere kazandırdığı kullanıcı bazlı kullanımın getirilerinden oluşuyor. Bu yazıda sizlere internetin bu tür genel can sıkan taraflarından bahsedeceğiz.

{pagebreak::İndirmeyen İndirme Linki}

İndirmeyen İndirme Linki

İnternet üzerinden bir dosya indirmek istiyorsunuz ve başvurduğunuz site sizi bir dosya indirme sitesine yönlendirdi. Şimdi bu alanda birçok popüler site mevcut ve kullanıcılar bu sitelerin arayüzlerine son derece aşina. Fakat ne var ki bu siteler her zaman kullanıcının yanında olmayabiliyor ve sırf reklam almak uğruna dosyayı indirme butonunun yer aldığı sayfanın en can alıcı noktasına bir adet reklam alıyor.

Hele ki site popüler bir site değilse, o zaman iyice işin içinden çıkılmaz bir hale geliyor durum. Daha fazla para kazanılması amacıyla siteye eklenen reklamlarda, tıpkı sitenin kendisindeki gibi bir “DOWNLOAD“, yani “Buradan İndirin” tarzında bir buton bulunuyor.

 


Bir dosya indirirken, gördüğünüz her indirme simgesinin
siteye ait olduğunu düşünmeyin

 

Sitenin orijinal dosya indirme butonu dururken, birçok kullanıcı bu butona yönelebiliyor. Zira bir kullanıcının o sayfada bulunmasındaki tek sebep, o dosyayı indirebilmesidir ve bunu da “hangisi doğru buton” diye düşünmeden yapmak isteyecektir.

Maalesef günümüz dünyasında halen daha bu tür gereksiz reklamları bünyesinde barındıran popüler dosya depolama siteleri mevcut. Üstelik birçoğu da kullanıcılardan para talep ediyor ve ancak para karşılığında temiz bir arayüz vadediyor.

{pagebreak::Gömülü Videolar}

Gömülü Videolar

Günümüz internet dünyasının önemli bir kısmının videolar tarafından oluşturulduğunu söylersek herhalde yanılmayız. Video içeriğine sahip internet siteleri özellikle son 5 senede bir hayli yaygınlaştı ve işin ilginç kısmı ise yaygınlaşmaya da devam ediyor.

Artık hemen hemen her flash tabanlı video player’ın altında bir köşede, “Embedded” olarak adlandırılan kod yığınları duruyor. Bu kod yığınlarını durdurabilmenin çok fazla yolu maalesef yok.

 


Gömülü videolarla uğraşmak kimi zaman oldukça can sıkıcı bir hal alabiliyor

 

Özellikle son iki yıl içerisinde yayınlanan Live Messenger sürümlerinde ve Google’ın popüler anlık mesajlaşma arabirimi Gtalk’ta da görebildiğiniz üzere, karşı taraf ile bir video linki paylaştığınızda link otomatik olarak mevcut arayüz içerisinde kendine bir yer bulup, videoyu orada izletiyor.

Ne var ki birçok kullanıcının farkında bile olmadığı bir özellik olmasına rağmen, kullanıcıların bir kısmı bu gömülü kod yığınlarından bir hayli sıkılmış durumda.

{pagebreak::Üçüncü Parti Çerezler}

Üçüncü Parti Çerezler

İnternet ile içli dışlı olan hemen herkes, o ya da bu şekilde üçüncü parti cookie’leri, Türkçe ismiyle çerezleri duymuştur. Bu çerezler ne geliştirici/yayıncı tarafından ne de kullanıcı tarafından işlevsel bir konumda bulunuyor. Çerezler adı üstünde, üçüncü şahıslar tarafından hazırlanan ve kullanıcının canını sıkabilen bir olgu.

 


İnternet çerezlerinin güvenlik açıklarına
yol açtığını unutmamakta fayda var

 

Ne var ki dünya giderek küreselleşmeye devam ediyor ve artık internet sadece evlerimizdeki bilgisayarların içerisinde olmaktan çıktı. Cebimize kadar girdi! Haliyle bir noktada açık açık hesabımız ile giriş yapamıyoruz artık. Zira herhangi bir sitede unutulan açık bir oturum, sırf dikkatsizliğiniz yüzünden alakasız kişilerin eline geçebilir.

Sadece açık unutulan hesaptan dolayı değil, bu üçüncü parti çerezler de işlem üzerinden hesabınızı ele geçirmeye oldukça yakın.

{pagebreak::Birbirine Benzeyen Reklamlar}

Birbirine Benzeyen Reklamlar

İnternet birçok açıdan günümüzde, kullanıcı tarafından yana bir anlayış içerisine girdi demiştik. Bunun en büyük sebeplerinden birisi de şüphesiz ki Web 2.0‘ın kullanıcı odaklı bir yapısının olması diyebiliriz. Örneğin herhangi bir Web 2.0 sitesi düşünelim. Kemik bir kitlesi olsun bu sitenin. Kullanıcılar belli, tıklanma oranları belli, sayfa görüntülenme olayları belli olsun.

Bu denli yüksek hareketliliğe sahip bir site, takipçilerinin ilgisini çekmek için çeşitli pratik yöntemler geliştirmeli. İşte Google Adwords de zamanında bunu internet reklamcılığında devrim gerçekleştirerek başardı. Fakat unuttuğu bir nokta vardı, her kullanıcı aynı değildi, hatta, takipçi kağıt üzerinde aynı kişi olsa da, ilgi alanları sonradan değişebiliyor, gördüğü ve beğendiği herhangi bir şeyi bir süre görmek bile istemeyebiliyordu.

 


Kimi sitelerde aynı reklamları görüp durmak bir yerden sonra can sıkıcı hale gelebiliyor

 

İşte bu mantıktan yola çıkarak, her gün aynı sitelerde birbirine benzer reklamlar görmek günümüz internetinin bir diğer can sıkıcı özelliklerinden birisi diyebiliriz. Kimi kullanıcılar, “ilgi alanımız dışında olsa dahi farklı reklamlar görmek güzel oluyordu” diye düşünebiliyor.

Her gün sık sık kontrol edilen bir sayfada sürekli aynı reklamı görmek de okuyucuyu bir yerden sonra sıkıntılarıyla baş başa bırakacaktır.

{pagebreak::Tavsiyeler}

Tavsiyeler

Gelin itiraf edelim; hizmetlerinden yararlandığımız servislerin birçoğu, site bünyesindeki “Tavsiyelerimiz” bölümünü içeriyor ve biz bu bölümü bir kere olsun bile kullanmadık (tamam belki birkaç defa kullanmış olabilirsiniz, ama sürekli tavsiyelere uyarak hareket eden bir kullanıcı da düşünemiyoruz).

 


İnternet sitelerinin bizlere sunduğu tavsiyeler kimi zaman bitmek bilmiyor

 

Facebook‘tan tutun da Twitter‘a kadar, IMDB‘den çeşitli haber portallarına kadar birçok farklı alanda bu tür “tavsiyeler” başlığını görebilirsiniz. Ne var ki tavsiyelerin birçoğu kimi zaman amacına uygun hareket etmiyor. Hiç alakası bile olmayan birinin, günlerce sayfanız üzerinden size “tavsiye” olarak gösterilmesi hiç de hoş olmasa gerek.

:: Sizce bu tür başka can sıkıcı özellikler nelerdir?