Son yıllarda teknoloji dünyasında en sıkı rekabet mobil dünyada ve özellikle cep telefonu pazarında yaşanıyor. Bu rekabetin önemli bir bölümü ise Apple tarafından geliştirilen iOS ve Google tarafından geliştirilen Android arasında yaşanıyor. Bu yazımızda her iki işletim sistemini karşılaştırıyoruz. 

Hem iOS hem Android Linux tabanlı işletim sistemleri. Her iki işletim sistemi de sadece cep telefonlarında değil aynı zamanda tablet bilgisayarlarda da çalışabiliyor. Birbirlerine göre avantaj ve dezavantajlara sahip olan işletim sistemlerinden iOS kapalı bir eko sisteme sahipken, Android ise daha açık bir sistemadikle çalışıyor.

Açık ya da kapalı olmasının yine bazı avantaj ve dezavantajları var. Apple’ın geliştirdiği iOS kapalı bir sistem olduğundan dış saldırılara karşı daha güvenli. Ancak bu cihazlara dışarıdan müdahaleyi çok zorlaştırıyor. Hatta cihaza MP3 ya da fotoğraf yükleme işlemini bile özel bir yazılım ile (iTunes) yapmanız gerekiyor.

{pagebreak::2}

Android açık bir sistem ve isteyen üreticiler tarafından kullanılabiliyor. Cihaz çeşitliliği çok fazla ve bu işletim sistemine sahip bir telefona dışardan yazılım (uygulama) yükleyebiliyorsunuz. Bu ise hem esneklik hem saldırılara karşı açık hedef haline gelmesine sebep oluyor. Ayrıca cihaz çeşitliliği uygulama geliştiricileri zorlayan bir etken haline de gelebiliyor. 

Her iki işletim sisteminin de kendine has uygulama ekosistemi var. Apple online uygulama mağazasına App Store adını veriyor. Google ise Android Market adını tercih ediyor. App Store’dan Türkiye hesabı ile uygulama satın alınabilirken Android Market’te bu şimdilik mümkün değil.

Şimdi belli başlıklar altında her iki işletim sistemini ele alıyoruz.

{pagebreak::3}

Kullanım Kolaylığı ve Arayüz

Android

Android akıllı telefonlarında genelde 5 tane ana ekran bulunuyor (bu sayı üreticiye göre artabiliyor). Bu ekranlara widget adı verilen kısa yollar ekleyerek çok daha kullanışlı hale getirebiliyorsunuz. Menüye girmeden Twitter, Facebook, Foursquare, haberler ve hava durumu gibi onlarca widget ekleyip, anında bilgilere erişebiliyorsunuz.

Kullanım kolaylığı ve arayüz konusunda Android işletim sisteminin biraz karışık olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü ayarlar birden fazla sekmenin altında bulunuyor ve teknolojiye hakim olmayan kullanıcılar için fazlasıyla karışık olduğunu belirtelim.

iOS

Son derece basit ancak kullanışlı bir tasarıma sahip olan iOS, telefonla ilgili tüm ayarları “Ayarlar” uygulamasının içinde barındırıyor. Ayırdığı kategoriler bakımından en ince ayarları yapmak bile oldukça kolay. iOS’un tüm özellikleri ve uygulamaları kutu şeklinde ekranda yer alıyor. Ayrıca istenilen uygulamalar klasör haline getirilerek kullanım kolaylığı daha da arttırılıyor. Ek olarak ekranı en sola getirdiğiniz zaman çıkan arama kısmında mesajlardan rehbere, uygulamalardan notlara kadar tüm bilgilere erişebiliyorsunuz.

Home tuşuna iki kere basılınca açık uygulamaların ve müzik çaların çıkması, kilit ekranındayken kameraya hızlı geçiş yapılabilmesi, artı tuşuyla fotoğraf çekebilmek, yeni bildirim sistemiyle tüm bildirimleri tek ekranda görmek gibi özellikleriyle de iOS kullanımı en kolay mobil işletim sistemi durumuna geliyor.

Kazanan

Kullanım kolaylığı ve arayüz konusunda iOS açık ara önde çıkıyor. Teknoloji bilgisi yeteri kadar iyi olmayanlar ve çocuklar bile iOS işletim sistemine sahip cihazları kolaylıkla kullanabiliyor.

{pagebreak::4}

Performans

Android

Android işletim sistemi, Linux çekirdeği üzerinde Dalvik sanal makinasının çalışması ile ortaya çıkan bir işletim sistemi. Kısaca ifade etmek gerekirse Android’i Dalvik sayesinde kullanıyoruz. Dalvik çalışmak için Linux çekirdeğine ihtiyaç duyuyor. Bu da belli bir işlem gücü istiyor.

Öte yandan Android işletim sistemi açık bir sistem ve birçok cihaz tarafından kullanılıyor. Ancak cihaz çeşitliliğinden dolayı genel bir performansa göre optimize edilebiliyor. Bu yüzden kapalı sistemler gibi kolayca performans odaklı bir şekilde optimize edilemiyor.

iOS

iOS, takılma gibi problemlerin olmadığı, ne kadar açık uygulama olursa olsun yavaşlamanın olmadığı bir işletim sistemi. Aslında widget sisteminin henüz gelmemiş olması da sistemin hızını arttırıyor.

Özellikle son çıkan iPhone modeli iPhone 4S, iOS’u en iyi kullanan cihaz durumunda. Zorlamanın sıfıra kadar indiği iPhone 4S’de tüm menülerin açılması, uygulamaların çalışması, yükleme süreleri gibi beklemeyi gerektiren etkenler oldukça düşük. Hatta multitasking performansı da son derece başarılı.

Kazanan

Kuşkusuz performans konusunda da iOS liderlik koltuğunu bırakmıyor. Stabilizasyon konusunda Andoid henüz iOS’un eline su dökemiyor.

{pagebreak::5}

Uygulamalar

Android

Android Market, 400.000 civarı uygulama sayısına sahip dev bir market platformuna sahip. Market’te birçok uygulamayı bulmak mümkün. Uygulamaların kalitesi ve çeşit sayısı de son aylarda ciddi anlamda arttığından aranılan uygulamaları bulmak sıkıntı olmuyor.

Android Market ile ilgili en büyük sıkıntı yazılım satın alma fonksiyonunu Türkiye’deki kullanıcılar tarafından kullanılamaması. Hatta geçen sene Mart ayına kadar Market uygulamasına Türkiye’de satılan telefonlardan resmi olarak ulaşmak mümkün olmuyordu.

Android telefonlara APK uzantılı uygulama dosyaları dışarıdan yüklenebiliyor. Bu Market’e bağımlı olmama adına güzel bir uygulama. Ancak bu aynı zamanda trojan ve benzeri zararlı yazılımların telefonlara yüklenebileceği anlamına geliyor ki ciddi bir güvenlik zaafı oluşturuyor.

iOS

Cep telefonları için uygulama konusu Apple’dan önce de vardı. Ancak Apple bunu düzenli bir online yazılım mağazası haline getirip milyonlarca kullanıcıya ulaşan ilk şirket oldu. Apple bu alanda ilk olmanın avantajını da  fazlasıyla kullandı ve kullanıyor.  Bu alanda ilk olması sebebiyle geniş uygulama ağına sahip. Dünya çapında 500 binden fazla uygulamasıyla beraber kullanıcılara geniş seçenek sunuyor. Ülkemizde de birçok firma, mobil uygulama geliştirirken kullanım oranı ve stabil çalışması bakımından ilk olarak iOS’a uygulama geliştiriyor.

Kazanan

Android son bir yılda atağa geçse ve uygulama adedini hızla artırsa da henüz iOS’taki çeşitliliğe ulaştığını söylemek zor. Ayrıca iOS’ta yerel (Türkiye’ye özel) uygulama sayısı da çok daha fazla. Yani bu kategoride de galip iOS oluyor.

{pagebreak::6}

Sınırlamalar ve Esneklik

Android

Android işletim sisteminin en güzel yanlarından biri sınırlama konusunda neredeyse hiç sınırının olmaması.  Telefonun ekran ışığından tutun, ses yükseklik sınırını kaldırmaya, işlemcinizi hızlandırmaktan, depolamayı kontrol etmeye kadar herşeye hükmedebiliyorsunuz.

Androidli bir telefonu bilgisayara bağladığınızda USB sürücü oluyor ve istediğiniz dosyayı içine atabiliyorsunuz. Ayrıca özel yazılım ve işletim sistemi modlarıyla istediğiniz özelleştirmeleri yapabiliyorsunuz.

Ancak bütün bu işlemler için ortalamanın üstünde (hatta yerine göre üst düzey) bilgi sahibi olmanız gerekiyor.  Bu da az bilgili kullanıcıların müdahalesini zorlaştırıyor.

iOS

Apple, sınırlamalar konusunda oldukça titiz. Güvenliği had safhada tutan Apple, uygulamaların hepsini kontrol ettikten sonra App Store’da yayınlıyor. Telefonu iTunes olmayan bir bilgisayara bağladığınız zaman içindeki fotoğrafları alabiiyorsunuz. Fakat yine güvenlik sebebiyle bu klasöre hiçbir dosya kopyalanamıyor. iOS, tamamiyle kapalı bir sistem durumunda. Bu, kullanıcıların bazı özellikleri yapmasını engellese de tam güvenlik sağladığı için büyük oranda tercih sebebi oluyor.

Öte yandan arayüz esnekliği ve benzeri özelliştirmeler konusunda iOS biraz daha korumacı davranıyor. Herşeyi değiştirmeniz ya da düzenleme yapmanız çok kolay değil.

Kazanan

Sınırlamalar ve Esneklik konusunda galip ise Android. Her ne kadar iOS güvenlik konusunda daha titiz olsa da bu titizlik zaman zaman can sıkabiliyor. Özelleştirmeler konusunda da çok başarılı olamayan Apple, bu kategoride liderlik koltuğunduan iniyor.

{pagebreak::7}

Erişilebilirlik

Android

Android işletim sisteminin en önemli avantajı (yerine göre dezavantaj da olan) düşük kapasiteli cihazlarda bile çalışabilmesi. Bu güzel bir şey olsa da performans isteyen uygulamaların sorun çıkarması kullanımda sıkıntılara yol açabiliyor.

iOS

Apple’ın kontrolcü tavrı burada da ortaya çıkıyor. iOS işletim sistemi Apple’ın mobil cihazlarından başka hiçbir üründe çalışmıyor. iPhone 2G, iPhone 3G, iPhone 3GS, iPhone 4, iPhone 4S, iPad, iPad 2 ve iPod Touch modelleri, şuan için iOS kullanan Apple ürünleri. iOS’un son sürümünü olan iOS 5’i ise yukarıda saydığım ilk iki iPhone modeli kullanmıyor.

Cihaz sayısının az olması hem uygulama geliştirilecek hem kullanıcılar açısından önemli bir avantaj. Seçenek sayısı az olsa da stabilizasyon sıkıntısının olmaması iOS’u tercih edilebilir bir işletim sistemi haline getiriyor.

Kazanan

Bu bölümde de galip iOS oluyor. Cihaz sayısının az olması dezavantaj gibi görünse de stabilizasyonun korunabilmesi açısından önemli bir etkin oluyor.

{pagebreak::8}

Güncellemeler

Android

Google Android‘e çok sık olmasa da güncelleme yapıyor. Android 2.3 Gingerbread sürümünü 2.3.7‘ye kadar güncelledi. Bu güncellemeler ise telefonlara hız ve özellik kattı. Ama bütün üretici firmalar bu güncellemeleri telefonlara yansıtmıyorlar. Yansıtsa da çok geç yansıtıyorlar. Bu da özellikle Türkiye’de satılan telefonlar açısından sıkıntı oluşturabiliyor.

iOS

Her sene yeni bir iPhone ile büyük iOS güncellemesi yayınlanıyor. Bu güncelleme birbirinden fazla yenilik, hatta büyük değişimler içeriyor. Son yapılan iOS 5 güncellemesi telefona 200’ün üzerinde yenilik getiriyor.

Büyük güncellemelerin yanı sıra ortalama 2 ya da 3 ayda bir küçük güncellemeler yayınlanıyor. Bu güncellemeler genellikle yenilik getirmeden sorun çözme odaklı oluyor.

Kazanan

iOS bu kategorinin de galibi. Güncellemeler düzenli ve kullanıcı talepleri dikkate alınıyor. Android ‘de ise Google güncelleme yapsa bile her telefon üreticisi bunu cihazlarına yansıtmıyor. Yansıtma bile Türkiye’de bu güncelleme yayınlanmayabiliyor.

{pagebreak::9}

Sonuç

Telefon cephesinde Android ve iOS arasındaki rekabette kazanan iOS oluyor. Kullanım kolaylığı, stabilizasyon ve uygulama zenginliği iOS’u liderlik koltuğuna taşıyor. Android ise Sınırlamalar ve Esneklik konusunda bizden olumlu puan aldı. Öte yandan karşılaştırma yapmasak da fiyat anlamında iOS’un bu alanda da liderlik koltuğunu bırakmadığını hatırlatalım. 

Özetle kolay, kullanışlı ve kafa karıştırmayan bir işletim sistemi arıyorsanız iOS size göre. Uğraşmayı ve kurcalamayı seviyor, teknolojiden de anlıyorsanız Android size daha uygun olabilir. 

Bu yazı iOS’da Yusuf Canpolat, Android kısmında Tolga Küçükyılmaz, karşılaştırma konusunda ise Özgür Çetin’in katkılarıyla hazırlanmıştır.

:: Siz ne diyorsunuz? Android mi? iOS mu?