Intel’in geçtiğimiz yıl tanıttığı Ultrabook platformu hızlı bir şekilde kendini yenilemeye devam ediyor. Üçüncü nesil Core işlemcileriyle beraber 2. nesil Ultrabook modellerinden sonra, Windows 8 tabanlı üçüncü nesil Ultrabook modelleri piyasadaki yerini aldı.

Intel‘in Ultrabook Convertible adını verdiği üçüncü nesil Ultrabooklar artık dokunmatik ekran ve geliştirilmiş sensörlerle beraber hem tablet deneyimi sunabiliyorken hem de bilgisayar deneyimi sunuyor. Bu modellerin en iyi örneklerinden birini geçtiğimiz haftalarda ön inceleme yapma fırsatı bulmuştuk. Asus Taichi modeli iki ekrana sahip. Ekranı kaldırdığınızda Ultrabook, ekranı kapattığınız zaman tablet olarak kullanabiliyorsunuz.

İş dünyasındaki istekler son kullanıcıların taleplerine göre değişiklik gösterebiliyor. Özellikle profesyonel anlamda düşündüğümüzde Android ve iOS tabanlı tabletlerde mail okuma-yazma, sosyal ağ ve çeşitli çoklu ortam uygulamaları dışında profesyonel işlemler için bilgisayarlara ihtiyaç duyuyoruz.

Ultrabooklar tam bu noktada devreye giriyor. Hem bir tablet kadar hızlı, pratik ve uzun pil ömrüne sahip olan modeller, hem de bir bilgisayar kadar güçlü ve bilgisayarda yapabildiğiniz herşeyi sizlere sunabiliyor.

Bu yazımızda çalışan kişilerin neden Ultrabook tercih etmesi gerektiğinin sebeplerini sizlere aktarıyoruz.

{pagebreak::2}

Neden Ultrabook?

Çalışan kişilerin ihtiyaç duyduğu profesyonel ve üst seviye kullanım şekline hala iOS ve Android tabanlı tabletler cevap veremiyor. Bu ürünler hala akıllı telefonların büyük ekranlı varyasyonları gibi görünüyor.

Ultrabook ailesi ise bir bilgisayarda yapabildiğiniz tüm deneyimi sizlere sunabilecek güçte. Ayrıca Windows 8 ile beraber tabletle yapabileceklerinizi de size çok rahat bir şekilde yapma olanağı sunuyor.

İş dünyasında genelde hareketlilik esastır. Bir gün içerisinde pek çok kişiyle görüşürsünüz. Bu görüşmelere giderken yanınızda 3cm kalınlığında ve 4 kilo ağırlığında bir notebook taşımak size eziyetten başka birşey değildir.

Asus Zenbook modelleri gibi 1.3 kilo ağırlık seviyesine kadar gerileyen Ultrabooklar, hafiflikleri ve incelikleriyle taşınabilirlik sorununu ortadan kaldırıyor. İş dosyalarınızla beraber taşıma kılıfıyla beraber Ultrabook taşımak çok kolay bir işlem.

Dengeli Güç Tüketimi:

Intel’in 22nm teknolojisiyle ürettiği Ivy Bridge işlemcilerden gücünü alan Ultrabooklar hem az ısınıyor hem de gücü az tüketiyor. 17 watt güç tüketimine sahip işlemci, geçmişteki 100 watt seviyesindeki masaüstü işlemcilerinden daha fazla performans verebiliyor fakat 10‘da biri kadar az güç tüketiyor.

Artık Ultrabook modellerinin 7 – 8 saat seviyesinde pil ömrü sunduklarnı görebiliyoruz. 7 – 8 saat pil ömrü demek pek çok iş görüşmesinde bilgisayarınızı kullandıktan sonra, iş çıkışı bir yere kahve içmek için oturduğunuzda bile kendinize vakit ayırmak için yeterli pil sunabiliyor.

Sonuçta Bilgisayarsız Olmuyor:

En çok satan akıllı telefonlara baktığımızda, bu telefonlar ne kadar akıllı olurlarsa olsun bir bilgisayara ihtiyaç duyuyorlar. Bilgisayarsız olmuyor. iOS ve Android kullanan tabletler de bir bilgisayar yardımı hep istiyor. En basit bir dosya aktarımı ya da güncellemede bile cihazları bilgisayarlara bağlıyoruz. Ultrabook ile bir bilgisayarınız bile olabiliyor.

Yeri geldi mi video düzenleyin, FTP‘ye bağlanıp dosyanızı atın, Photoshop‘ta resimlerinize müdahale edin, web sayfanızı düzenleyin. Stok listenize bakın ve bunu paylaşın. Sunum yapın. Kısacası Ultrabook ile iş dünyasındaki performansınızın da artacağından şüpheniz olmasın.

İşte farklı, evde farklı bilgisayar kullanmak yerine kişisel bilgilerinizi hep yanınızda taşıdığınız, hızlı bir bilgisayarda olsa bunun size katacağı hızı inanın denemeden anlayamazsınız.

O yüzden pek çok çalışana taşınabilir bilgisayar önerimiz Ultrabook platformunu tercih etmeleri.

:: Sizin tercihiniz ne?