Star Wars hayranlarının Star Wars kültürünü ve bugüne dek çekilen filmleri anmak için gayri resmi olarak ilan ettikleri “Star Wars Day”a girmiş bulunuyoruz.

Filmin ikon haline gelmiş “May the force be with you” sloganına benzer bir şekilde, “May the fourth be with you” ile kutlanılan 4 Mayıs günü ayrıca “Luke Skywalker Günü” olarakta bilinir.

Biz de bugüne özel bir şey yapma yönündeki isteğimizi yerine getirdik ve filmin en büyük figürlerinden biri olan “ışın kılıcına” ilişkin bazı detayları sizinle paylaşmak istedik.

Işın Kılıçlarının Yapısı

Dünya üzerinde geniş bir izleyici kitlesi barındıran kült film serisi Star Wars’ın en önemli simgelerinden biri olan ışık kılıcına dair detaylar sürekli merak edilmiştir.

Kırmızı, mavi ve yeşil renklerle izleyicinin huzuruna sunulan, Jedilerin temel silahı olan söz konusu kılıçlar, tahmin edilebileceği üzere birçok parçadan oluşuyor.

Temel olarak; kılıcın yapısını sağlayan dış iskelet, bize renklerini oluşturan enerjiyi vermesi için bir batarya, renkli bir kristal ve ışığı odağına alan bir lensten oluşuyor.

Saf enerjiden oluşan, temas ettikleri katı maddelerin tamamını eritebilecek nitelikteki ışın kılıçları, 7 farklı kullanım tekniği çerçevesinde Jedilere hizmet ediyorlar.

Jedilerin karakterlerini simgeler nitelikteki ışın kılıçları, her Jedi karakterine göre farklılık göstermekteydi.

Tarihçesi

Orijinal adı “Lightsaber” olan ışın kılıcının tarihi beklenenden nispeten daha eskiye dayanıyor. “Güçün aydınlık tarafını seçen gardiyanların silahı” anlamına gelen ışın kılıcının kökeni Sith tarihine kadar dayanıyor.

İlk olarak Sithler tarafından yapılan ışın kılıçları “Forcesaber” adını alıyor, gücün karanlık tarafından enerjisini elde ederek aktif hale geliyordu.

Forcesaber’ın ortaya çıkış tarihi ise evrenin ilk ve en büyük ırkı olarak kabul edilen Rakatanlara dayanıyor.

Bu dönemde Jediler ışın kılıcını kullanamıyor, kullandıkları takdirde gücün karanlık tarafının enerjisi ile akıl sağlıklarını kaybedebiliyorlardı.

Filme Uygun Olarak Tasarlanması

Dünyanın en büyük yönetmenlerinden biri olarak kabul edilen, Star Wars serilerini yazan-yöneten isim olan George Lucas, filmin senaryosunu yazarken Vahşi Batı, Samuray Filmlerinden etkilendiğini sıkça belirtiyor.

Özellikle Samuray Filmlerinde kullanılan Katana, bu bağlamda lazer kılıcına atılan adımda, George Lucas’a büyük bir ilham kaynağı oluşturuyor.

Erkeklerin  Vahşi Batı gelenekleri gereği düello tercihinde bulunmaları, Samuray Filmlerindeki katana ile birleşince, sonucun nelere kadi olduğunu çok iyi biliyoruz.

Görsel Efektler

Işın kılıçlarının izleyiciye belirli bir görsel şölen eşliğinde aktarılmasında ise görsel efektlerin kilit rol oynadığını ifade etmek gerekiyor.

Star Wars’ın ilk kez izleyici karşısına çıkmasının 1977 yılına denk geldiği düşünülürse, dönem görsel efektlerinin günümüzdeki güce sahip olmadığını biliyoruz.

İlk ışın kılıçları sade-standart kılıçlardan oluşuyordu. Fakat George Lucas izleyicilere mevcut görsel efektleri kullanarak ışın kılıçlarını tanıttı.

Ayrıca şu bilgiyi de vermek gerekir ki; Obi-Wan Kenobi’nin 4.filmdeki kılıcının kabzası, bir Rolls Royce jet motoru denge borusundan yapıldı.

Siyah Işın Kılıcı da Var

Mevcut ışın kılıçları içerisinde bulunan kristal sayesinde her renkte kullanılabilirken, filmdeki genel tercihler itibariyle kırmızı, mavi ve yeşil renklerinin hakim olduğunu görüyoruz.

Star Wars hikayelerinin yalnızca bir tanesinde ise siyah ışın kılıcı yer alıyor. Yapım sürecine ilişkin net bilgiler var olmasa da, Sithler tarafından yapılan siyah ışın kılıcı, Jedi Tapınağı’nda saklanıyor ve “Darksaber” olarak adlandırılıyor.

Mandolarian Savaşçıları tarafından çalınan siyah ışın kılıcı, bir dönem Vizsla Ailesine hizmet ettikten sonra, Darth Maul’un eline geçiyor.

Sinema tarihinin en kült filmlerinden birinin en büyük simgelerinden biri olan ışın kılıcına ilişkin bazı detaylar bu şekildeydi.

Bize de günün anlam ve önemi gereği “May the fourth be with you” diyerek, biraz nostalji yapmak kalıyor.

#video_11824#

:: Star Wars Filmlerinin en büyük simgelerinden biri olan ışın kılıçları hakkında ne düşünüyorsunuz?