Puan: 7.5/10

Sinema dünyasının en tanınmış ajanı olan James Bond, onlarca kez beyaz perdede boy göstermesine karşın, oyun dünyasında adı o kadar da çok anılmadı. Piksellerle arası kötü olan James Bond’un talihi değişiyor mu? Zira satışa sunulan yeni yapım, oyun dünyasının önde gelen neferlerinden biri olabilir mi? James Bond 007: Blood Stone’u test merkezimizde ağırladık ve bu soruların yanıtını aradık.

Tıpkı filmlerinde olduğu gibi hızlı bir şekilde başlayan yapımda, ortalarda salınmak yerine siperlerin ardından hareket etmeyi öğreniyoruz. Bakış açısı ve oynanış dinamikleri, türün meşhur bir ismini hatırlatıyor; Gears of War.

{pagebreak::Ya Gears Of War Olmasaydı}

Ya Gears Of War Olmasaydı

Kendinen sonra satışa sunulmuş yapımlara adeta miras bırakan Gears of War, omuz üzerinden bakış açısını ve siperlerin ardına saklanma tekniğini üçüncü şahıs görünümlü aksiyon oyunlarına katan isim oldu. James Bond 007: Blood Stone da bu yoldan gidiyor gibi gözüküyor.

İlk dakikalarda gizlenerek, adeta oyunun mantığını kavrıyoruz. Susturuculu tabancamızla düşmanları kolayca elimine ederken, bu süreçte çok fazla kurşun yerseniz, James Bond efsanesinin sonunu görüyorsunuz… Eğer yaralandıktan sonra tehlikesiz bir yerde birkaç saniye geçirirseniz, türün artık hemen hemen tüm oyunlarında olduğu gibi, Wolverine misali iyileşip katliama devam ediyorsunuz.

{pagebreak::İstanbul’dayız!}

İstanbul’dayız!

Atina’daki kovalamacayla geçen görevi tamamladığınızda, gerçek James Bond heyecanı start alıyor. Araya giren jenerik ile tıpkı bir Bond filmi izliyormuşsunuz hissi yaşıyorsunuz. Tüm bu şaşanın ardından sıradaki görevinizin de İstanbul’da olması, oyuna ayrı bir renk katıyor demek isterdim. Ancak burası bildiğiniz İstanbul gibi değil! (James Bond Oyununda İstanbul Ayıbı)

Kendimizi Marmaray inşatında buluyoruz. Ardından dolaşırken karşılaşacağınız mekanlar ise hayal ürünü! Camiiler, büyük yapılar, çevredeki araçlar… Hemen hemen hiçbiri gerçeği yansıtmıyor (Yerebatan Sarnıcı hariç. Ancak orası da konumu itibariyle yanlış).

Bir de herkesin İngilizce konuşması problemi var ki, bazen çok komik enstantanelere yol açıyor. Bond bir şantiyeye gidiyor ve girişte işçilerden biri hiçbir Türkçe konuşma denemesi olmadan, İngilizce ile lafa giriyor. Ardından akıcı bir şekilde konuşuluyor. Maalesef çevredeki birkaç yazı dışında, James Bond 007: Blood Stone’da Türkçe’den eser yok.

{pagebreak::Aksiyon Artıyor!}

Aksiyon Artıyor!

İlk bölümlerdeki hareketlilik umarım sizi yormaz. Zira oyunun devamı daha da keyifli bir hale geliyor. Özellikle araç kullandığınız görevleri bir kenara ayırmak lazım. Otomobiller yapımcı firmanın uzmanlık alanı! Neden mi? James Bond 007: Blood Stone’un üzerinde, Project Gotham Racing serisinin yapımcısı olan Bizarre Creations’in ismi var. Yarış oyunlarında usta olan bu ekip, James Bond’da da birçok araç kullanma bölümü tasarlamış ve her birinden de alınlarının akıyla çıkmışlar.

Otomobil kullanılan görevlerde, gerçekten ortalamanın üzerinde bir yarış oyunu hissi yaşıyorsunuz. Dolayısıyla bu anlarda yapımdan aldığınız zevk de artıyor. Tabii yapımın kendini tekrar etme problemi de yok değil. Eğer araç kullanımlarından hoşnut değilseniz, bir süre sonra bu durum canınızı sıkacaktır.

{pagebreak::Başrolde Daniel Craigh}

Başrolde Daniel Craigh

Son yılların tartışmalı James Bond modeli Daniel Craigh, artık iyiden iyiye bu rolle anılmaya başlandı. Üzerine yakışan bu karakteri çıkarmak istemeyen yapımcılar, James Bond 007: Blood Stone’da da onun modellemesine yer vermiş. Bu sayede istenilen atmosfer de kolaylıkla yakalanmış.

Oyun, görsel olarak PC kullanıcıları için çok da övgüye değer enstantaneler sunmuyor. Daniel Craigh’in modellemesi bile uzaktan bakıldığında pek detaylı gelmiyor. Ancak yaklaşıldığında işler biraz değişiyor. Çevredeki diğer karakterler ise birbirinin hemen hemen aynı. Mekanlar ise detaydan biraz uzak…

{pagebreak::Felsefe Taşı}

Felsefe Taşı

Bizarre Creations, daha önce yapmadığı tarzda bir oyun için kolları sıvamış ve ortaya James Bond 007: Blood Stone çıkmış. Firma, bu şaşırtıcı denemeden adeta beklenmedik bir sonuç ile ayrılmış. Kısa olması, zayıf yapay zekası ve türe hiçbir yenilik getirmemesi, en büyük eksileri. Basit multiplayer modları da maalesef oyuna harcayacağınız süreyi pek de çoğaltmıyor.

Uzun lafın kısası, sıkı bir aksiyon hayranıysanız, oyalanacak birkaç saatiniz var demektir. James Bond takipçisiyseniz, yine eğlenceli saatler sizi bekliyor. Ancak türe pek sıcak bakmıyorsanız, kutusuna bakıp gönül rahatlığıyla rafa geri yerleştirebilirsiniz…

:: James Bond 007: Blood Stone oyunu hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşın.