Tüm insanların aklını karıştıran bir soru var: Evrende Dünya dışında başka bir gezegende hayat olup olmadığı. Araştırmacılar ise bu gizemi çözmek için ellerinden geleni yapıyorlar. James Webb uzay teleskobu başka gezegenlerde hayat olup olmadığını araştırıyor. Uzay teleskopları, gezegenlerin atmosferlerini inceliyor. James Webb uzay teleskobu, bazı ipuçları yakaladı. İşte detaylar…
James Webb uzay teleskobu, başka gezegenlerde hayat olup olmadığını araştırıyor!
Haziran ayında gökbilimciler hayal kırıklığı yaratan bir keşif bildirdiler. James Webb Uzay Teleskobu, uzaylı yaşamı arayışında gezegenleri inceliyor. En heyecan verici gezegen sistemlerinden birinde yer alan bir ötegezegen olan TRAPPIST-1 C’nin çevresinde kalın bir atmosfer bulamadı. Ancak araştırmalar devam ediyor.
Bu bulgu, TRAPPIST-1 sisteminde yaşayan başka bir gezegenden geldi. James Webb teleskobu komşu gezegen TRAPPIST-1 B’de henüz bir atmosfer bulamadı. Atmosferleri incelenen gezegenlerden birkaçı yaşanabilir bölgede. Yıldızlardan uzakta, yüzeylerinde sıvı suyun var olabileceği ve diğer dünyaya ait yaşamın gelişebileceği bir mesafede keşiflerine devam ediyor.
James Webb Orion Bulutsusu’nun nefes kesen görüntülerini yakaladı!
Önümüzdeki birkaç yıl içinde bu teleskop, uzak yıldızların etrafında dönen gezegenlerin atmosferlerini görüntüleyebilecek. Bu atmosferlerin kimyasında saklı olan, gizemleri çözmede epey yardımcı olacak. Ayrıca bu atmosferlerin içeriğinde güneş sistemimizin ötesinde yaşamın ilk ipuçları olabilir. Bu da çözülmesi gereken başka bir gizemi ortaya çıkarıyor. Yaşamın gerçek kimyasal imzası nedir?
Biyolojik imza aramanın en sezgisel yolu, bariz bir şekilde yaşam tarafından üretilen bir gazı bulmaktır. Bir süre bilim insanları, oksijenin tek başına biyoimza olabileceğini düşündü. Çünkü oksijen, fotosentez nedeniyle Dünya’da bol miktarda bulunuyor. Ancak oksijen başka süreçlerden de ortaya çıkabilir. Örneğin güneş ışığı, gezegenin atmosferindeki suyu parçalayabilir.
Hem canlılar hem de cansız varlıklar metan üretir. Bu yüzden tek başına ikna edici bir biyoimza olamaz. Ancak Harvard Üniversitesi’nden gezegen bilimci Robin Wordsworth, metan ve oksijeni bir arada bulmanın bu durumu değiştireceğini söylüyor. Bu kombinasyonu, hayat olmadan üretmek çok zordur. Benzer şekilde, Krissansen-Totton ve meslektaşlarının yakın zamanda yaptığı çalışma, diğer gazların da önemine dikkat çekti. Metanın yanı sıra karbondioksit gibi diğer gazları doğru miktarlarını bulunursa bu durum yaşama ait birer ipucu olabilir.
Krissansen-Totton, elbette, “Eğer oksijen veya metan gibi bireysel gazları arıyorsanız, o zaman bunların içinde başka yerlerde ne tür bir yaşam olduğuna dair varsayımlar da vardır” diyor. Bu nedenle bazı bilim insanları, uzaylı biyokimyasının Dünya biyokimyasına benzeyeceğini varsaymayan agnostik biyoimzalar geliştiriyorlar.
Ayrıca gelişen teknolojiyle birlikte James Webb uzay teleskobu ötegezegenlerin atmosferleri üzerindeki değişimi kolaylıkla inceleyecek. Bu gözlemler sonucunda ise araştırmacılar, gazların oranını tespit edip yaşamın ipuçlarına odaklanacak.
Yavrum senden cok ama cok zaman once Cinler bunu denedi lakin uzak diyarlardan hic bir sinyal alamadilar. Kozmolojik buyukluklerin farkindaysan sende gelismis bir medeniyet ile karsilasma olasiligimizin neredeyse imkansiz oldugunu anlarsin. Biz insanlar icin her sey Gunes sistemimiz icinde olup bitecek. Kuran diliyle soyleyyeyim O son saat sana “aniden” geldiginde moku yedin.