Dünyanın en zengin insanlarından Jeff Bezos, uzay yaşamı hakkındaki düşüncelerini açıkladı. Blue Origin uzay taşımacılığı şirketinin kurucusu sıklıkla Elon Musk ile kıyaslanıyor. Hatta özellikle Elon Musk’ın Bezos’a ve şirketine yönelik olumsuz açıklamalar yaptığını görüyoruz. Özel uzay taşımacılığı ve uzay turizminin ön plana çıktığı bu dönemde Bezos’ın ismini neredeyse her gün duymaktayız.
Amazon’un kurucusu, uzay turizminin gelecekte daha farklı bir sürece gireceğini düşünüyor. İşte Bezos’ın dikkat çeken açıklamaları…
Jeff Bezos, uzayda doğacak çocuklardan emin
Amazon ve Blue Origin şirketlerinin kurucusu, geçtiğimiz günlerde 2021 Ignatius Forumu‘nda konuştu. Milyarder, uzay yolculuğunun geleceği hakkındaki düşüncelerini belirtti. Dünya’nın gelecekte korunan bir milli park gibi olacağını söyleyerek dikkat çeken bir tartışmayı başlattı.
Jeff Bezos, programdaki konuşmasının devamında ise çoğu insanın bir gün Dünya’da doğmayacağını söyledi. Hatta Dünya’nın bir turizm merkezine dönüşebileceğini ima etti. Bu konuyu bir örnekle açıklayan iş insanı, uzayda doğacak insanların Yellowstone Ulusal Parkı‘nı ziyaret eder gibi Dünya’yı ziyaret edeceğini belirtti.
Forumda Bezos, “Yüzyıllar boyunca insanların çoğu uzayda doğacak. Bu onların ilk evi olacak. Bu kolonilerde doğacaklar, bu kolonilerde yaşayacaklar.” dedi. Bununla birlikte Bezos’a göre Dünya “en değerli gezegen” ve Dünya’yı korumak bize bağlı. Ancak yine de insanlığın geleceğinin Dünya’da değil, Güneş sisteminde olduğunu ileri sürdü.
Ardından Jeff Bezos, “Bu Dünya 10 milyar insanı bir süre destekleyebilir. Güneş sistemi ise bir trilyon insanı destekler. Böylece biz de medeniyetimizi büyütmeye ve enerji yoğunluğumuzu artırmaya devam edebiliriz.” şeklinde konuştu. Devamında ise ünlü iş insanı, Mars’ı dünya haline getirirsek ekosistemimizdeki stresin hafifleyeceğini iddia etti.
Uzayın evimiz olacağına inanması fikrine ben de katılıyorum fakat daha uzay teknolojisinde insanoğlu olarak çok aşama kaydetmemiz gerekmektedir. Bir roketle uzaya çıkabilmekle sorunlar çözülemez. Her şeyden önce ilkel roket teknolojisinin yerini nükleer enerji ile çalışan kapalı sistem itkili uzay araçları almalıdır. Eğer bu aşamaya geçebilirsek uzay teknolojisi alanındaki çalışmalar akıl almaz hızda artacaktır. Eğer bu hayalim gerçek olursa uzayda güneş enerjisini kullanan ve yaşam alanları oluşturabileceğimiz uydulara sahip olabiliriz. Herhangi bir gezegene ihtiyaç duymadan doğal yaşam döngüsüne sahip uydular oluşturmak en büyük hayallerimdendir. Bu uydular güneş enerjisi ile kendi etrafında dönerek yapay yerçekimi de oluşturabileceklerdir. Uzay teknolojisini hızlandırmanın bir yolu da uzay fabrikaları kurabilmektir. Öncelikle güneş paneli fabrikalarına ihtiyaç vardır. Gelecekte yaşam döngüsüne sahip uyduların dışının güneş panelleri ile kaplanması gerekmektedir. Şu anda gelecek hayallerimi bu bilgilerle sınırlandırıyorum.