Teknolojinin gelişmesi ile elektronik ürünlere olan ilgimiz her zamankinden daha fazla arttı. Özellikle akıllı telefonlar ülkemizde ciddi şekilde talep görürken, 2020 yılında Türkiye’de 12 milyonun üzerinde telefon satışı yapıldığı belirlendi. Ancak artan kur ve vergiler nedeniyle genellikle giriş ve orta seviye cihazlar tercih ediliyor.

Bu nedenle bazı kişiler, özellikle amiral gemisi cihazlara sahip olma amacıyla kaçak telefonlara yöneliyor. Bu tür cihazlar, ülkemize kıyasla uygun fiyatlı olması nedeniyle tercih edilirken, bazı ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Peki kaçak telefon alınır mı, riskleri nelerdir, orijinal ile kaçak arasında ne gibi farklar vardır? Sizler için anlattık.

Ürünlerde vergi olmasaydı, fiyatlar nasıl olurdu?

Elektronik ürünlerde uygulanan vergiler bugünden itibaren kaldırılsaydı, bu ürünleri satın almak için ne kadar ödememiz gerekecekti?

Kaçak telefon nedir?

Ülkemizde resmi olarak satılan akıllı telefonlar, gümrük kaydı yapılan, vergilerin eklendiği ve devlet tarafından tanınmış güvenilir ve garantili ürünlerdir. Doğal olarak bu tür ürünlerin fiyatları dolar kurundaki değişim ve uygulanan vergilerin artması nedeniyle üst seviyelere çıkabiliyor.

İşte kaçak telefonlar tam da bu noktada karşımıza çıkıyor. Bu tür cihazlar, herhangi bir şekilde gümrük kaydı yapılmadan ve vergi uygulanmadan ülkemize kaçak bir şekilde sokuluyor. Bu nedenle ülkemizde resmi olarak satılan telefonlara göre fiyatları da fazlasıyla uygun oluyor.

Bilinenin aksine kaçak telefonların ülkemizde resmi olarak satılan cihazlarla arasında herhangi bir donanım veya yazılım farklılığı bulunmuyor. Ancak kaçak telefonlar, kullanıcılara herhangi bir garanti hizmeti vermiyor. Bunun aksine ülkemizde resmi şekilde satılan telefonların kullanıcılara en az iki yıl garanti sunduğunu söyleyebiliriz.

Kaçak telefon alınır mı?

Aynı zamanda yurt dışı ve kayıtsız cihazlar olarak da bilinen bu telefonlar, 4 ay boyunca ülkemizde aktif bir şekilde kullanılabiliyor. Ancak bu süre sonunda şebeke sinyalleri tamamen kesiliyor ve arama işlevi devre dışı bırakılıyor.

Bu noktada kullanıcı, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen 2.006 TL’lik IMEI kayıt ücretini ödeyerek kayıtsız telefonu pasaportuna kaydettirebiliyor. Ancak bazı kullanıcılar bunun aksine IMEI attırma olarak bilinen yasa dışı işlemi uygulayarak cihazlarını kullanmaya devam ediyor. Tamamen yasa dışı olan bu işlemi kesinlikle tavsiye etmiyoruz.

Kaçak telefonlar derken, kişinin bir yurt dışı gezisinde güvenilir yerlerden sıfır olarak satın aldığı, ülkeye getirdikten sonra pasaport kaydını yaptığı veya 4 aylık süre sonunda tablet niyetine kullandığı nereden geldiği bilinen cihazlardan bahsetmiyoruz. Bu telefonların satın alımında herhangi bir yasa dışı unsur bulunmuyor. Zaten IMEI kayıt ücreti de bu tür telefonlar için uygulanıyor.

Kaçak telefon satın almanın riskleri nelerdir?

Bazı kişilerin yurt dışından toplu olarak getirdiği, daha önce kullanılmış ve nereden geldiği bilinmeyen cihazların kesinlikle tercih edilmemesi gerekiyor. Bu telefonların daha önce hangi amaçlar için kullanıldığı bilinmezken, farkında olmadan terörizm gibi ağır suçlara bulaşmış bir cihazı satın almış olabilirsiniz. Bu nedenle yukarıda belirttiğimiz güvenilir yerlerden satın alınan telefonların haricinde ikinci el kayıtsız cihazlara kesinlikle yönelmemenizi öneririz.