Mastercard düzenlediği basın toplantısı ile 2020’yi değerlendirdi, 2021 beklentilerini paylaştı. Dijital ortamda düzenlenen basın toplantısı Mastercard Türkiye Ülke Müdürü Yiğit Çağlayan’ın ev sahipliğinde gerçekleşti.
AWS ML Yöneticisi Sri Elaprolu: Makine öğrenimi için özel uzmanlığa gerek yok
AWS Makine Öğrenimi Çözümleri Laboratuvarı Kıdemli Yöneticisi Sri Elaprolu ile şirketin yeni dönemde makine öğrenimi alanında neler...Ekosistem 2020’de dijitalleşti
2020 yılındaki en büyük belirleyicinin COVID-19 salgını olduğunu vurgulayan Yiğit Çağlayan, pandeminin dijitalleştirmeyi ivmelendirdiğine vurgu yaptı. Çağlayan, ‘’2020’de yaşanan küresel salgının en önemli çıktılarından birisi hem tüketici hem de işletmeler bakımından hızlanan dijitalleşme çalışmaları oldu. Ödeme sistemleri açısından da dijitalleşmeyi çok yoğun olarak yaşadık. Hatta son 5 yılı değerlendirdiğimizde 2020 en fazla dijitalleştiğimiz yıl oldu. Online alışveriş alışkanlıkları kazanıldı, temassız alışveriş ciddi anlamda yükseldi, finansal hizmetleri mobil yöntemlerle almaya başladık, diğer bir ifadeyle ekosistem 2020’de dijitalleşti.
KOBİ’ler sadece birkaç günde dijitalleşti
Çağlayan işletmelerin bu süreçteki dijitalleşme sürecine dediğindi:
‘’İşletmeler açısından bakacak olursak; e-ticaret hem işletmelerin katılımı hem de tüketicilerin kullanımı açısından ciddi büyüme gösterdi. Pandemi, dijitalleşmeden çekinen binlerce KOBİ’ye e-ticarete uygun maliyetlerle, sadece birkaç günde başlanabileceğini gösterdi. 2020 yılının ilk altı ayında 4 bin yeni şirket e-ticarete adım attı. Yılın ilk çeyreğinde dijitalle tanışan 1500 şirkete karşın, COVID-19’a ilişkin tedbir ve önlemlerin uygulandığı ikinci çeyrekte bu rakam 2500’ün de üzerine çıktı. Buna göre bu yılın ilk yarısında dijitalle tanışan şirketlerin sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 50 artarak toplamda 4 bini aştı. Bu artışta en önemli rolü KOBİ’ler üstlendi.’’
Tüketici davranışı dönüşüyor
Yiğit Çağlayan pandemi ile finansal alanda tüketici alışkanlıklarının değiştiğine de vurgu yaptı: ‘’COVID-19 döneminin tüketici davranışlarındaki en kalıcı etkisi ise dijital adaptasyon. Bu dönem dünyada olduğu gibi Türkiye’de de dijitalleşmenin çok daha hızlı ivme kazanmasına yol açtı. Her şeyden önce hızlı işlem yapma isteği, hiçbir şeye dokunmak istenmemesi ve hijyen gerekçeleri, tüketiciyi daha fazla kart kullanımına yöneltti. Daha önce tüketicilerin yarıya yakını (yüzde 45’ler bandında) kartlı alışveriş tercih ederken, bu dönemde oran yüzde 65 seviyesine çıktı.
Türkiye’de bu yıl sadece Covid-19 döneminde 5 milyon 600 bin kişi online alışverişle tanıştı. İl bazında baktığımızda özellikle 3 büyük şehirde online davranışlarda bariz bir artış görüyoruz. Hızlı ve güvenli dijital ödeme çözümümüz Masterpass ile dijital ödemelerde market, gıda ve temel alışverişlerde e-ticarete eğilim çok arttı. Fatura ödemelerini online yapma, kontör yükleme, vergi ve belediye ödemeleri gibi geleneksel tüketici davranışlarında da online’a geçiş gözlemledik. Geçen yıl harcamaların sadece yüzde 17’si online yöntemlerle yapılırken, rakam bu yıl yüzde 29’a yükseldi. Üç yıl içinde harcamaların yüzde 38’ini online yöntemlerle yapacağız. Dünyada genel trende baktığımızda online alışverişle tanışanların yüzde 65’i daha sonra da kullanmaya devam ediyor. Biz online ticaretle ilk kez tanışan bu kitlenin yüzde 75’inin online alışveriş yöntemlerini kullanmaya devam edeceğini öngörüyoruz.
Temassız ödemeler
Ödeme sistemleri tarafından bakıldığında ise Türkiye’deki temassız ödemelerin toplam ödemeler arasındaki payı yüzde 44’e çıktı. Geçen yıl Aralık’ta bu veri sadece yüzde 14 seviyesindeydi. Diğer bir ifadeyle temassız ödeme adedinin geçen yılın dört katına çıktığını görüyoruz. Artan POS terminal sayısı ve yükselen temassız ödeme limitleriyle birlikte böyle bir artış olduğunu söyleyebiliriz. 2021’de temassız kullanım oranının yüzde 70’leri geçip 80 civarına yükselmesini bekliyoruz. Bugün Türkiye’de 1.9 milyon POS terminali var ve bunların yüzde 76’sı temassız özelliği taşıyor. Mastercard olarak yaptığımız araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 53’ü temassız ödemeyi ‘daha hijyenik’ olduğu için kullandığını söylüyor. Bu yöntemi ‘daha hızlı’ olduğu için tercih ettiklerini ifade edenlerin oranı ise yüzde 40 seviyesinde. Sağlığa yönelik endişeler, fiziksel alışverişlerin süresinin de kısalmasıyla birlikte, tüketicilerin yüzde 58’i alışverişlerini eskiye kıyasla çok daha hızlı tamamladığını belirtiyor.
Mastercard toplantı kapsamında 2021 yılında finansal dünyaya dair öngörüleri de paylaştı.2021’in daha bağlantılı bir dünya getireceğini söyleyen Çağlayan sözlerine şu şekilde son verdi:
‘’2021 yılına baktığımız zaman da salgının, dijitalleşme konusundaki etkilerinin kalıcı olacağına inanıyoruz. Tüketiciler, ihtiyacı olan tüm ürünleri çevrimiçi ve güvenli bir şekilde alabileceğini öğrendi. İşletmeciler ise, ürünlerini daha geniş bir çevreye ulaştırabileceklerini hatta e-ihracatla yurtdışı pazarlara ürün satabileceklerini fark etti. 2021 yılından en büyük beklentimiz elbette, küresel sağlık endişelerinin sona ermesi. Sonraki süreçte işletmeler geleneksel faaliyetlerine devam ederken, dijitalleşme çalışmalarına da yüzde olarak da ağırlık vereceklerini tahmin ediyoruz. Elbette, bu dönemde uzun zamanlar evde kapalı kalan insanları da göz önüne alacak olursak, sağlığa yönelik tehditlerin azalması ve/veya ortadan kalkması ile hem yurtiçi hem de uluslararası seyahatlerin de artacağına inanıyoruz.
2021 ve sonrasında finansal erişimin bundan sonra daha fazla dijital yöntemlerle olacağını öngörüyoruz. Finansal ürünleri biz eskiden banka şubesine giderek alırdık. Pandemiden önce kredi kartı satışarının yüzde 5-10’u online yöntemlerle olurdu. Pandemiden sürecinde bunun yüzde 38’e çıktığını gördük.
Sadece ürünleri dijital olarak almaya devam etmeyeceğiz harcama alışkanlıklarımız da online olarak gerçekleşecek. Online ve tek tıkla alışveriş ile beraber yüz yüze alışverişlerimizde de mobil cihazlarımızı daha çok kullanacağız. Bugün Türkiye’de bu kullanım alışkanlığı çok az ama pandeminin kazandırdığı bu temassız alışveriş alışkanlığı ile birlikte bunun hızla artacağını düşünüyoruz. Özellikle açık bankacılık da hayata geçtikçe finansal hizmetlerin sadece bankalar tarafından değil farklı kuruların da verdiği bir dünyaya doğru gelişeceğiz. Kartlı ödeme sistemleri kartlı olmaktan çıkacak. Kişiden kişiye para transferleri, yeni fast ödeme yöntemlerinin kullanılması gibi daha çok çözümün ve alternatifin hızla hayatımıza gireceğini göreceğiz.’’
troy diye bir şey vardı, yerli sanırım