Tüm dünyada elektrikli otomobil dönüşümü büyük bir hızla devam ediyor. Fakat ticari tarafta da büyük bir yapılanma söz konusu. Zira Tesla bile geçtiğimiz yıllarda elektrikli kamyon ve tır modellerini tanıttı. Türkiye’de de metrobüs ve otobüs hatları için benzer dönüşümleri sağlayan yerli firmaları gördük. Ardından elektrikli ve hibrit minibüsler karşımıza çıktı. Şimdi ise Mercedes-Benz Türk, AR-GE ve üretimi yerli olan Conecto hybrid otobüsünü tanıttı.
Mercedes-Benz Türk, Conecto hybrid ile neler vadediyor?
Mercedes-Benz Türk, ShiftDelete.Net’in otomobil editörü Mert Yıldırım’ın da katıldığı etkinlikte yeni Conecto hybrid otobüslerini tanıttı. Proje yönetimini Mercedes-Benz Türk’ün AR-GE ekibinin yaptığı bu araç, Hoşdere fabrikasında üretiliyor.
Bugün karşımıza çıkan otobüsler, Euro 6 dizel motorlu seleflerine göre yüzde 6.5’e varan yakıt tasarrufu sağlıyor. Binek otomobiller için düşünüldüğünde bu küçük bir oran gibi gelebilir. Fakat milyonlarca kilometre yol yapan ve şehir içi yolcu taşımacılığında kullanılan otobüslerde orta uzun vadede büyük fark yaratacaktır.
Sessiz minibüs dönemi başlıyor: İşte Otokar e-CENTRO!
Tabii burada konu yalnızca yakıt tasarrufu değil. Zira çevrecilik için de büyük önem arz ediyor. Mercedes ise bu yeni hibrit teknolojisini barındıran otobüslerin 80 bin kilometre yol yaptığında ortalama 5.2 ton CO2’nin çevreye salınmasının önüne geçtiğini söylüyor.
Bu veriyi ortalama 1-2 milyon km’ye ulaşan otobüslere uyguladığımızda ve de yalnızca İstanbul’da 6 binden fazla büyük toplu taşıma aracı olduğunu düşünürsek gerçek potansiyelini daha iyi anlayabiliriz. Fakat uzun vadede bu araçların da yerlerine elektrikli versiyonlarının geçeceğini unutmamak lazım.
Conecto hybrid modelinin selefinden farklı olan yapısına biraz daha yakından bakacak olursak, aracın içerisindeki elektrik motorunun dizel motorla birlikte sürekli olarak çalıştığını görüyoruz. Tıpkı otomobillerde olduğu gibi frene basıldığında ve de ayak gazdan çekildiğinde ortaya çıkan enerjiyi otobüsün tavanına yerleştirilen kapasitörlere aktararak depoluyor.
Burada depolanan enerji ise aracın kalkış anında içten yanmalı motora destek oluyor. Aslında tasarımın ardında yatan fikir de burada gizli. Zira şehirler arası yol yapan otobüslerde hiç bir işe yaramayacak olan bu teknoloji, şehir içi trafikte sürekli dur kalk yapan otobüsler için büyük fark yaratıyor.
Bir diğer iyi haber ise tavanda bulunan bataryaların kullanım ömrünün aracın kullanım ömrü ile aynı olacağı öngörülüyor. Üstelik ek bir bakım masrafı yok. Yani her senaryoda kazan-kazan durumu geçerli.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Belediye masrafları azalacaktır diye umuyorum