Microsoft, Ekim 2008 tarihinde Windows Azure sistemini geliştirdiğini duyurdu. Ardından 2010 yılında kararlı sürümüyle birlikte piyasaya sürülen platformun ismi 2014 yılında Microsoft Azure olarak değiştirildi. Bilinenin aksine Azure aslında tek bir bulut sistemi değildir. Şirket tarafından kullanıcılara yardımcı olması amacıyla yapılan ve sayısı 200‘ü geçen ürün ve bulut depolama sistemlerinin yer aldığı kapsayıcı bir alandır.
Microsoft‘un geliştirmiş olduğu bu sistem, bugüne kadar öğrenci ve bireysel kullanıcıların yanı sıra şirketler, devlet kurumları ve startuplar için sunmuş olduğu özelleştirilebilir seçenekleriyle ön plana çıkıyordu. Açıklanan verilere göre Fortune 500 şirketlerinin yüzde 95‘i de bu sistemi kullanıyor. Ayrıca Microsoft tarafından bu platforma her yıl 1 milyar dolara yakın güvenlik yatırımı yapıyor.
Dünyanın en değerli şirketi artık Microsoft!
Microsoft Azure’nin hibrit, uçtan uca ve çoklu bulut özellikleri geliştirildi!
Şirket, Kanada‘nın en büyük bankası olan Royal Bank of Canada‘nın büyük verilerini depolamak, korumak ve güncel bir şekilde tutmak için Azure‘nin özelliklerinden faydalandığını söylüyor. Benzer bir şekilde beş kıtada faaliyet gösteren küresel bir sigorta şirketi olan MAPFRE‘nin de dünyanın dört bir yanındaki veri merkezlerinde bulunan Windows ve Linux sunucularının güvenliğini sağlamak için Azura Arc‘ı tercih ettiği söylendi.
Hibrit ve çoklu bulut ürünleri için gelen yeni özellikler
Ignite 2021 etkinliğinde Azure bulut sistemine getirilen birkaç yeni özellik duyuruldu. VMware vSphere ve Azure Stack HCI sistemlerine sahip kullanıcılar, Azure Arc ile mevcut sanal makinelerini (VM) ve Kubernet‘lerini güven altına alıp yönetebiliyorlar.
Bugün de VMware vSphere üzerindeki VM‘lerin yaşam döngüsü yönetiminin önizlemesi ve Azure Portal üzerinden şirket içi Azure Stack HCI dağıtımları duyuruldu. Bu sayede şirket içi dağıtımlarını Azure VMware‘e geçiren kullanıcılar Azure Portal sayesinde, VM‘lerin yaşam döngüsü yönetimini de yapabilecekler.
Azure Bilişsel Arama daha fazla dili destekleyecek
İlk olarak Mart ayında tanıtılan Azure Bilişsel Arama’nın anlamsal arama özelliğine, 50’den fazla dil seçeneği eklendi ve daha fazlasının geleceği söylendi. Ayrıca gelişmiş makine öğrenimi teknikleri, kullanıcının amacını anlamaya ve en alakalı arama sonuçlarını bağlamsal olarak sıralamaya yardımcı olacak.
Azure OpenAI Hizmeti
Azure OpenAI hizmeti, kullanıcıların yalnızca Azure‘da kullanılabilen güvenlik, uyumluluk ve ölçek gereksinimleri gibi kurumsal yeteneklerle OpenAI‘nin GPT-3 modellerine erişmesini sağlayan yeni bir özelliktir. Ayrıca bu program içerik ve kod oluşturmaya kadar çeşitli kullanım durumlarına uygulanabiliyor.
Azure Synapse Analytics için gelen yeni özellikler
Azure Synapse Analytics kurumsal veri ambarını ve büyük veri analitiğini bir araya getiren, ayrıca kullanıcılara kendi şartlarına uygun ölçekte verileri sorgulama özgürlüğü veren sınırsız bir analiz hizmetidir. Var olan özelliklerine yanı sıra, stüdyo deneyimine ek ücret ödemeden entegre edilmiş bir dizi sektöre özel veri tabanı şablonu da entegre edildi.
Bu sayede kullanıcılar, belirli sektörler için verileri standart bir biçimde şekillendirip ve tanımlayabilecekler. Ayrıca perakende, paketlenmiş tüketici gıdaları ve finansal hizmetler sektörleri için yapılan özel şablonların da geliştirmesi devam ediyor. Ek olarak veri iş yükleri için oluşturulmuş özel bir sorgu motoru sağlanıyor.
Event Hubs Premium da artık genel kullanıma sunuldu. Bu sayede kullanıcılar kritik veri akışı iş yükleri için yüksek performans ve öngörülebilirlik sağlayarak olay akışını, alımını ve analizini gerçek zamanlı olarak yönetmelerine olanak tanıyacak. Ayrıca gerçek zamanlı akış verilerini toplaması ve analiz etmesi için uçtan uca büyük veri işleme boru hatlarına da olanak sağlayacak.
Açıklanan verilere göre yenilenen sistem, Intel Ice Lake işlemciye dayalı donanımıyla performans artışında da büyük ilerleme kat ediyor. Ayrıca sanal çekirdeklere daha fazla bellek sunulduğu için, hem genel amaçlı hem de iş kullanımlarında, 16 TB‘a kadar destek sunabiliyor.
Synapse Link ve Azure Purview ile entegre edilen SQL serverlarına geniş ölçekli tahmin, öngörü ve yönetme özellikleri eklendi. Ayrıca Linux, Windows ve Kubernetes de dahil olmak üzere tüm sistemlere yapay zeka desteği eklenerek tüm kullanıcılara aynı oranda yüksek performans verilmesi ön görülüyor. Aynı zamanda dileyen kullanıcı diller ve platformlar arasında da kolay bir şekilde geçiş yapabilecek.
Azure sistemleri ekosistemlerle entegre çalışabilecek
Microsoft, Azure sistemleri üzerinde kullanıcı odaklı iki farklı gelişme yayınladı. Kasım ayı içerisinde kullanıcıların hareket halindeyken SMS tabanlı etkileşimi ve iş akışlarını iş veya tüketici uygulamalarına entegre etmesine olanak sağlanacak. Kısa kod özelliği sayesinde işletmeler, hem gönderme hem de alma alanında, yüksek hacimli mesajlar iletebilecek.
Şirket ayrıca, Azure‘un Microsoft Teams ile birlikte çalışması için geliştirmelere devam ediyor. Önümüzdeki Aralık ayında çıkması planlanan bu yeni güncellemeyle birlikte geliştiriciler, özel olarak oluşturulmuş bir uygulama veya web sitesindeki kullanıcılar ile Teams kullanıcıları arasındaki ses, video ve sohbet etkileşimlerini kolaylaştıracak.
Örneğin bu sistemden faydalanan bir banka, kredi almak isteyen kullanıcısıyla direkt olarak kendi sistemleri üzerinden etkileşime geçebilecek. Ayrıca Azure Service Bus sayesinde 1 MB‘lık standart mesajlar yerine 100 MB‘a kadar dosya içeren iletiler gönderilebilecek.
Java EE uygulamalarını çalıştırabilecek
Azure Market’e, Azure Kubernete (AKS) ve Azure Red Hat OpenShift (ARO) üzerinde Java Enterprise Edition (Java EE) uygulamalarını çalıştırmaya yönelik yeni seçenekler eklendi. Bu sayede kullanıcılar artık Azure’da kaynakları otomatik olarak sağlayabilmek için AKS’de Oracle WebLogic’i, ayrıca AKS ve ARO’da IBM WebSphere Liberty ile Open Liberty‘yi kullanabilecekler.
Ayrıca AKS’de Oracle WebLogic‘le, AKS ve ARO’da IBM WebSphere Liberty ile Open Liberty teklifleri pek çok manuel adımı ortadan kaldıracak. Üstelik, otomatik olarak sağlanan kaynaklar arasında sanal ağlar, depolama, AKS veya ARO ve Kubernetes operatörleriyle kapsayıcı kayıtlar da bulunacak.
Azure Kubernetes (AKS) için Open Service Mesh (OSM) eklentisi de genel kullanıma sunuldu. OSM, CNCF Envoy projesi üzerine inşa edilmiş hafif ve genişletilebilir bir bulut yerel açık kaynaklı hizmet ağıdır ve sunmuş olduğu özelliklerini sağlamak için hizmet ağı arabirimini kullanarak çalışıyor.
Azure DevOps
Geliştiriciler, Azure Active Directory ve GitHub eylemleri arasındaki OpenID Connect aracılığıyla dağıtımlarını daha güvenli bir hale getirebilecek. Bilgisayar korsanları, kaynak koda yaptıkları saldırı ve kötü amaçlı kod kullanımları için özellikle geliştirme ortamlarını ve kimlik bilgilerini hedeflediğinden, bu yeni özellikler, geliştiricilerin GitHub‘da uzun ömürlü kimlik bilgilerini yönetme ihtiyacını ortadan kaldırarak bu saldırıları önleyecek. Ayrıca, süresi dolmuş kimlik bilgileri nedeniyle hizmet kesintisi olasılığını da en aza indirecek.
Microsoft Azure, hiper birleşik altyapının (HCI) fiyat performans dengesini yerel Azure hibrit yetenekleriyle birleştirirken, kuruluşların mevcut becerilerden de yararlanmasına yardımcı olacak Azure Stack HCI hizmetini kullanıma sundu. Son güncellemeyle gelen, Stack HCI‘nin altyapısı, yönetimi ve güvenlik özellikleri de tanıtıldı.
Güncellemeler arasında yapay zeka ve makine öğrenimi için GPU etkinleştirme, ince kaynak sağlama ve dinamik CPU özellikleri de bulunuyor. Microsoft Azure platformundan sanal makineler (VM’ler) oluşturma ve yönetme yeteneğinin yanında VM’ler içinde yönetilen konuk işletim sistemi gibi yenilikler de mevcut. Ayrıca Azure Stack HCI buradaki tüm sistemlere de dahil edilmiş bir şekilde geliyor.
Azure Arc sürümleri
- Azure Stack HCI ile derin ve yerel entegrasyon:
Azure Arc, kuruluşların denetim seçeneklerini genişleterek çok çeşitli kaynaklar ve konumlarda görünürlüğü, işlemleri ve uyumluluğu standart hale getirmesine olanak sağlıyor. Şirket tarafından etkinleştirilen kullanıcılar, Azure hizmetlerini diğer bulut hizmetleri de dahil olmak üzere herhangi bir altyapıya getirerek güncel bulut inovasyonunu sağlayabiliyor.
- VMware vSphere ile gelişmiş entegrasyon:
Hibrit bir bulut ortamında çalışan kullanıcılar, Azure Arc ve VMware vSphere arasında geliştirilen entegrasyonu deneyimleyebilecek. vSphere üzerinde çalışan VM geliştiricileri ve kullanıcıları da Azure’dan self servis VM denetimi alacak. Ayrıca mevcut veya yeni vSphere şablonlarına dayalı olarak VM’ler oluşturmalarına, yapılandırmalarına, çalıştırmalarına ve silmelerine olanak sağlanacak.
- Azure Arc özellikli makine öğrenimi:
Kullanıcılar artık şirket içi, çoklu bulut ve uç bilgi işlem ortamlarında makine öğrenimi modelleri oluşturup, eğitebilecek ve dağıtabilecekler. Basitleştirilmiş ve tam olarak yönetilebilen makine öğrenimi eklentisi, Arc özellikli Kubernetes’te tek tıklamayla dağıtıma hazır hale gelecek. Ayrıca Google Cloud Platform ve Amazon Web Services Kubernetes’i de destekleyecek.
Gerçek kullanıcı deneyimi paylaşıldı
Microsoft sunmuş olduğu yeni teknolojilerle birlikte geliştiricilerin fikirlerini en kısa sürede hayata geçirmesine olanak sağlayarak kullanıcıların ve işletmelerin gerçek dünyadaki ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Hatta hizmetlerden faydalanan ve memnun olan bir kaç farklı kuruluşunda ismi verildi.
Örneğin, perakende satış mağazası olan Walmart‘ın, yoğun tatil sezonunda petabayt ölçeğinde milisaniye gecikme süresi sağlayabilecek ve yüzde 100’e yakın kullanılabilirlik ile milyarlarca günlük isteği işleyebilecek bulutta, yerel bir veri tabanına ihtiyacı olduğu için Microsoft’un kapısını çaldığı söylendi.
Yapılan anlaşma sonrasında şirket, Walmart.com‘un çevrimiçi işlemleri için Azure Cosmos DB‘yi kullanarak 10 ms’nin altında gecikme süresiyle birlikte milyonlarca müşteriye sorunsuz bir hizmet sağlamış. Ardından geçen yıl yüzde 79 büyüme sağlayarak, milyarlarca dolar gelir elde etmeyi başardığı bilgisi verildi.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
