Gameloft’un büyük oyunların ‘muadil’lerini piyasaya sürmesine artık alıştık. Fakat Pokemon tarzında bir oyun yapacaklarını öngörememiştik açıkcası.
Monster Life’ın ilk tanıtım videosunu izlediğimde kafamda oluşan soru işaretleri, Monster Life’ı yükleyip deneyimlemeye başladığım anda yok olmaya başladı. Oldukça şirin grafikleri, Monster Life’ın sanat yönetiminin kağıt bebeklerden oldukça etkilendiğinin bir göstergesi.
Hatta Pinterest kullanıcısıysanız, fotoğraflar arasında hergün onlarca kağıt bebek görebilirsiniz. Monster Life’da benim aklıma direkt olarak Pinterest’i getirmedi değil hani.
{pagebreak::2}
Topla topla topla
Konuyu fazla dağıtmadan oyunun konusuna geçelim isterseniz. Numa Adaları’nda yaşayan bir ‘Canavar Bakıcısı’ olan karakterimiz, yetiştirdiği canavarlarla kendi adasının bilinmeyen noktalarını ve / veya etraftaki diğer adaları keşfetmeyi hedefliyor. Bu hedefin arkasında ise tek bir gerekçe var, o da süregelen antik kaosu sona erdirmek.
Konu sizlere oldukça klişe ya da düz gelebilir ama çoğu mobil oyunun şu an senaryo konusunda hiçbir çaba sarfetmediğini (nadir örnekler vardır elbet) göz önünde bulundurursak, Monster Life’ı bu konuda eleştirmemiz haksız olacaktır.
Gelelim oynanışa. Monster Life’ı ilk eleştireceğim noktalardan biri burası oldu. Zira iOS cihazlarda oynadığımız oyunu özellikle iPhone 4S ile denerken oldukça sıkıntılı dakikalar yaşadım. Dokunmatiğin algılama tepki süresinde ciddi problemler var ve Gameloft’un buna bir çözüm bulması gerekiyor.
Çünkü dokunduğunuz şeyi algılamadığında tekrar tekrar dokunmak ve ‘pıt pıt’ ekrana vurmak durumunda kalıyorsunuz. Bu da hem ekran için çok hayırlı bir durum değil hem de oynanışa büyük bir engel teşkil ediyor.
{pagebreak::3}
Bu küçük ama mide bulandıran problemi geride bırakırsak, oyunun bir yandan da Sim City yani şehir inşası öğeleri taşıdığını da belirtmeliyim. Yalnızca bununla kalmıyor ve mini bir sanal bebek, biraz Black&White ve çok oranda Pokemon oyununu alıp harmanlıyor.
Oyuncuyu kendine çeken noktası ise oyun boyunca toplayabileceğiniz 20 farklı canavar oluyor. Bu canavarlarla ilgilenmeli, gerekirse ticaret yapmalı ya da savaşmalısınız. Her canavarın saldırı şekillerinden tutun da görünüşlerine kadar birbirlerinden oldukça farklı tasarlandıklarını da söylemem gerekiyor.
Savaş demişken bir de savaş konusundan bahsedelim. Oyuna yeni başladığınızda zaten sizi ufak bir eğitim görevi dizisi karşılıyor ve nasıl savaşmanız gerektiğini de size bu görevlerle birlikte anlatıyor.
Yine de oyunda en fazla üç canavarla savaşabileceğinizi yani 3v3 savaşlar yaşayacağınızı, her canavarın özel güçlerinin dışında standart olarak saldırı, defans ve sağlık doldurma hareketlerinin olduğunu da belirtelim.
{pagebreak::4}
Son Sözler
Monster Life gerçekten şirin grafikleri, kendine bağlayan RPG tarzı yapısı ve Pokemon oyunlarına olan benzerliğiyle dikkat çekmeyi başarıyor. Mobil dünyadaki en başarılı oyunlardan biri olmadığı kesin ama yine de sıra tabanlı savaşları sevenlere, şehir kurup hayvan beslemekten hoşlananlara ilaç gibi geleceği de bir gerçek.
Keşke dokunmatik ile ilgili problemler hiç yaşanmasaydı da, oyunun kontrolleri benden düşük puan almasaydı. Yine de mobil cihazlarda görüp görebileceğiniz iyi oyunlardan biri olduğunu belirterek, incelememi noktalıyorum. İsterseniz oyunun tanıtım videosuna aşağıdan göz atabilirsiniz.
#video_1801#
İyi oyunlar dilerim.
7.5/10
Artılar: 20 farklı canavar oyunun oynanış süresini artırıyor. Çok şirin grafiklere sahip. Sesler ve müzikler başarılı
Eksiler: Dokunmatik kontrollerinde bazı problemler yaşanıyor. Harita üzerinde yapabilecekleriniz oldukça kısıtlı.
Büyür tabii en pahalı fiyatlar onda..
Ama Artık yok Monster life 2016 dan beri hiçbir yerde bulamadım