Jüpiter’in uydusu Io’nun parçalanmış yüzeyi, 2016’dan bu yana Jovian sistemini (Jüpiter ve onun Galileo uyduları olarak bilinen en büyük dört uydusunu içerir) keşfeden ve yakın zamanda volkanik gezegene en yakın uçuşu gerçekleştiren Juno uzay aracı tarafından çok detaylı bir şekilde ortaya çıkarıldı. İşte görenleri büyüleyen o görseller…

Jupiter uydusu Io, NASA tarafından görüntülendi

NASA’nın Jüpiter sondası, 30 Aralık Cumartesi günü Jüpiter’in cehennem gibi yüzeyinden 1.500 kilometre uzakta uçarken gezegenin volkanik uydusu Io ile yakın karşılaşmasını gerçekleştirdi. NASA’ya göre bu sadece Juno’nun Io’ya en yakın uçuşunu değil, aynı zamanda son 20 yılda herhangi bir uzay aracının da en yakın geçişini de temsil ediyordu.

Bu ender buluşma sırasında Juno, yerleşik kameraların üçünü de kullanarak Jüpiter’in uydusunun yakından ve detaylı görüntülerini yakaladı. Pazar günü NASA, uzay aracı tarafından görülen altı görüntü yayınladı. Jupiter’in volkanik uydusunu tam anlamıyla gözler önüne seren görseller büyük ilgi çekti.

Jüpiter’in kayalık ayı, güneş sistemindeki volkanik açıdan en aktif cisimdir. Yeni görüntülerde ortaya çıktığı gibi, Io’nun yüzeyi, yüzlerce volkan ve erimiş silikat lav gölleri içermekte. Bu işkence gören manzarada yanıklar yara izleri gibi görünmektedir.

Üç saat arayla iki roket fırlattılar! SpaceX’ten yeni rekor!

Üç saat arayla iki roket fırlattılar! SpaceX’ten yeni rekor!

SpaceX rekor kırdığı yılı kapatmak için üç saat arayla iki roket fırlattı. Böylece bu yıl toplam 98 kalkışa imza attı.

Jüpiter’in dört Galileo uydusu arasında en içte yer alan Io, gezegenin muazzam çekim kuvveti ile kardeş uyduları Europa ve Ganymede’nin çekim kuvveti arasında sıkışmış durumda. Bu, Io’nun konumu nedeniyle sürekli olarak gerilmesi ve sıkışması nedeniyle ayın volkanik aktivitesine katkıda bulunuyor.

NASA araştırmacıları, fırtınalı ayın volkanları hakkında daha fazla bilgi edinmek için böylesine yakın geçişlerden ve geçmiş gözlemlerden toplanan bilgileri kullanmayı umuyorlar. Juno’nun baş araştırmacısı Scott Bolton, bu gibi uyduların Jüpiter’in manyetosferindeki yüklü parçacıkların akışıyla nasıl bağlantılı olduğunu araştırdıklarını belirtti.

Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.