Reklam

Neil Armstrong Yaşamını Yitirdi

52
Reklam

Resmi Facebook sayfamız üzerinden pek çok yerli ve yabancı kaynaktan önce duyurduğumuz haber, kesin olarak doğrulandı.

NASA‘nın Apollo 11 projesi ile Ay’a ayak basan ilk insan olma ünvanını elde eden astronot Neil Armstrong, 82 yaşında hayatını kaybetti.

Reklam

Ay fatihi kalbine yenik düştü

1969 yılında kendisi için küçük, insanlık için büyük bir adım attığını söyleyerek tarihe geçen Armstrong, yaklaşık 3 hafta kadar önce kalbinden bir operasyon geçirmişti. Operasyon sonrası gelişen komplikasyonlar, Neil Armstrong‘un vefatına sebep oldu.

:: Neil Armstrong Yaşamını Yitirdi

52 Yorum

  1. Arkadaslar armstronf aya ayak basmadi youtubeye aya ayak basma yalani derseniz ispati izlerseniz malesef dunyanin uzerinde oynanan oyunlardan birisi

  2. komplikasyon: ameliyat,hastalık vb sırasında ortaya çıkabilecek istenmeyen durumlardır. yani komplikasyonların yetersiz olması iyi bir şeydir. biraz daha dikkat shiftdelete.net

  3. neal armstrong’un bir ezan hikayesi vardı. çok etkilenmiştim ilk duyduğumda…
    ne ki bu bilgi hiçbir zaman doğrulanmadı. uyduruk bir hikaye olduğu söylendi.

    mısır’da katıldığı bir konferans sırasında ezan okunmaya başlar. o an konuşmayı keser ve ezanı sonuna kadar büyük bir heyecanla dinler. akabinde de, bu sesin ne olduğunu sorar. anlatırlar ona… "aya ilk ayak bastığımda duyduğum sesti bu" diye açıklamada bulunur ve müslüman olur diye rivayet edilen bir hikayeydi.

    ama ne müslümanlığı ne de bu hikaye doğrulanmadı.

    eğer doğruysa Allah rahmet etsin diyelim, yok değilse de… toprağı bol olsun deyip kapatalım konuyu!

  4. |SeYYaH| Nickli Üyeden Alıntı
    neal armstrong’un bir ezan hikayesi vardı. çok etkilenmiştim ilk duyduğumda…
    ne ki bu bilgi hiçbir zaman doğrulanmadı. uyduruk bir hikaye olduğu söylendi.

    mısır’da katıldığı bir konferans sırasında ezan okunmaya başlar. o an konuşmayı keser ve ezanı sonuna kadar büyük bir heyecanla dinler. akabinde de, bu sesin ne olduğunu sorar. anlatırlar ona… "aya ilk ayak bastığımda duyduğum sesti bu" diye açıklamada bulunur ve müslüman olur diye rivayet edilen bir hikayeydi.

    ama ne müslümanlığı ne de bu hikaye doğrulanmadı.

    eğer doğruysa Allah rahmet etsin diyelim, yok değilse de… toprağı bol olsun deyip kapatalım konuyu!

    Pek inandırıcı gelmedi bu hikaye…

  5. Neil Armstrong bence ilk aya çıkan insan değil. Amerika’nın Dünya üzerinde yaptığı güç gösterilerinden biri bence…

  6. http://videonuz.ensonhaber.com/izle/…ten-gidildi-mi


    Aya indikten sonra insanlık tarihinin bu büyük gelişmesini "Bu benim için küçük bir adım, ama insanlık için dev bir adım"cümlesiyle anlatan Armstrong’un 82 yaşında hayatını kaybetmesi yıllardan beri süregelen bir tartışmayı yeniden hatırlattı.
    AY’A GİDİLMEDİĞİNİ GÖSTEREN VİDEOLAR..

    1999 senesinden beri, Amerikalıların Ay’a gitmediğini gösteren pek çok kanıt internet sitelerinde yayınlanmaya başlandı. İlerleyen zaman da o kadar bu konuyla ilgilenen ve araştırma yapan çıktı ki, internette pek çok insan siteler açarak bunu halka duyurmaya çalıştı.
    STÜDYODA ÇEKİLEN VİDEO

    İnternette yayınlanan görüntülerde, bir stüdyo ortamında astronot kıyafetli birinin"Ay’a ilk ayak basma sahnesi" canlandırılıyor.

    HAVASIZ YERDE BAYRAK DALGALANIR MI?

    Ay’da hava olmamasına rağmen Amerikan bayrağının dalgalanması, uzayistasyonuyla ilgili görüntülerde Ay’da hiçbir yıldızın gözükmemesi gibi soruların tamamı, Ay’a gerçekten gidilip gidilmediği yönündeki tartışmaların temelini oluşturdu.
    ABD PROPAGANDA İÇİN YALAN MI SÖYLEDİ?

    Tartışmanın sonucunda, Ay’a gidilmediğini öne süren tezler, kuşkusuz ABD’nin"Ay’a ilk ayak basan biziz" propagandası yaptığı suçlamasına dayandırıldı.
    Bu sorular eşiğinde gelişen tartışmalar, ünlü bilim adamı Neil Armstrong’un ölümünün ardından tekrar gündeme gelecek gibi gözüküyor.

    kaynak: http://www.ensonhaber.com/aya-gercek…012-08-26.html

  7. giresunlu_28, haber sitesinin yayınlamış olduğu video, İngiltereli “The Viral Factory” adında bir firmanın hazırlamış olduğu viral reklam. Bu reklamı çeken kişinin ismi Adam Stewart. Videodaki domain adresi de bu reklamın bir parçası…

  8. Aya gidilmedi diyenler kıskanç Doğulu ülkeler.Ay’da bayrak dalgalanmıyor.Bayrak sabit dursun diye telle sabitlemişler bayrağı.O dalgalanıyo gibi duran bayrak tel bir çerçevenin içinde.Gölgelerden bahsetmişler.Birbirlerine ters açılarda düŞen gölgelerden ! O gölgeler mekiğin farklı yerlerinde duran ışıklardan kaynaklanıyor.Daha bir sürü kanıtlarıda var.En popüler olanlara açıklık getirmek istedim…

  9. El Padrino Nickli Üyeden Alıntı
    Aya gidilmedi diyenler kıskanç Doğulu ülkeler.Ay’da bayrak dalgalanmıyor.Bayrak sabit dursun diye telle sabitlemişler bayrağı.O dalgalanıyo gibi duran bayrak tel bir çerçevenin içinde.Gölgelerden bahsetmişler.Birbirlerine ters açılarda düŞen gölgelerden ! O gölgeler mekiğin farklı yerlerinde duran ışıklardan kaynaklanıyor.Daha bir sürü kanıtlarıda var.En popüler olanlara açıklık getirmek istedim…

    yanlış bilgi mekikten gelen ışık falan değil.
    güneş senin arkanda da olsa hocam eğim vs bir açıdan dolayı gölgen önüne değil sağına bile düşebilir.Kanıtlanmış gerçek bir bilgidir bu.

    gel gelelim neil in söylediği söz("Benim için küçük bir adım, insanlık için dev bir adım") tam olarak böyle değildir resmi kayıtlarda da mevcuttur.
    son olarak Ay a gittiklerine de pek inan biri değilim ama savma tezlere de inanarak gitmediler diye de nara atmak istemem.

  10. |SeYYaH| Nickli Üyeden Alıntı
    neal armstrong’un bir ezan hikayesi vardı. çok etkilenmiştim ilk duyduğumda…
    ne ki bu bilgi hiçbir zaman doğrulanmadı. uyduruk bir hikaye olduğu söylendi.

    mısır’da katıldığı bir konferans sırasında ezan okunmaya başlar. o an konuşmayı keser ve ezanı sonuna kadar büyük bir heyecanla dinler. akabinde de, bu sesin ne olduğunu sorar. anlatırlar ona… "aya ilk ayak bastığımda duyduğum sesti bu" diye açıklamada bulunur ve müslüman olur diye rivayet edilen bir hikayeydi.

    ama ne müslümanlığı ne de bu hikaye doğrulanmadı.

    eğer doğruysa Allah rahmet etsin diyelim, yok değilse de… toprağı bol olsun deyip kapatalım konuyu!

    Neil Armstrong uzayda ezan sesi duyduğu yönündeki iddia onu yakından tanıyan ve iyi bir dostu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Faruk El-Baz tarafından yalanlanmaktadır. Yeni Şafak gazetesine verdiği röportajında “bunun yalan” olduğunu söylemiştir.( Prof. Dr. Faruk El-Baz sırdan bir bilim adamı değildir. Uzaya çıkan kişilerin başında bulunan kişidir. kendisine "Kral" diye hitap edilmekte. Bu hitabı yapanlarda uzaya çıkmış kişilerdir)

    Röportajıtan ufak bir kesit:

    İslâm dünyasında "İslâm" ve "pozitif bilimler" arası ilişkiler sözkonusu olduğunda sizin gibi kanlı canlı, tümüyle gerçek ve hepimizi gururlandıran örnekler olduğu gibi ne yazık ki bir sürü hurafe ve söylenti de ortalıkta dolaşıyor. Bunlardan en ünlüsü de Apollo 11 astronotu Neil Armstrong’un Ay’a gittiğinde orada bir "ezan sesi" duyduğu ve bir süre sonra da İslâm dinini benimsediği yönündeki çeyrek yüzyıllık söylenti… Bildiğim kadarıyla Bay Armstrong da sözkonusu iddiaları birkaç kez kibarca yalanlamıştı. Ama buna rağmen İslâm ülkelerinde yaşayanların önemli bir bölümü bu söylentiye inanmakta ısrar ediyor. İslâm dünyasını yıllardır küçük düşüren bu bıktırıcı iddianın arka planını bir kez de sizden öğrenmek isteriz. Armstrong ile kişisel bir dostluğunuz var mı? Kendisiyle ilgili olarak türetilen bu ünlü söylenti ne denli gerçektir?

    – Neil Armstrong’u da diğer bütün Apollo astronotlarını da çok yakından tanırım. Çünkü hemen hemen hepsinin Ay yüzeyine iniş eğitimlerini ben verdim. Neil’in Ay’a inişinin üzerinden tam 35 yıl geçti, ancak bugün hem onunla hem de diğer bir çok astronotla kişisel dostluklarım hâlâ devam ediyor. Çünkü biz bir ekip olarak 20’nci yüzyılın en önemli bilimsel atılımını gerçekleştirmenin mutluluğunu paylaştık.
    Bu önemli soruyla, beni de yıllardır gerçekten çok rahatsız eden çirkin bir söylentiye parmak bastın sevgili Ali… Sen ve gazeten aracılığıyla hem Türkiyeli kardeşlerime, hem de bu söyleşimizden haberdar olması muhtemel diğer ülkelerden Müslüman okurlara altını çize çize duyurmak istiyorum ki NEIL ARMSTRONG AYDA ASLA "EZAN SESİ" SAYILABİLECEK NİTELİKTE GİZEMLİ BİR SES DUYMAMIŞ VE BİZİM BU GÖRÜŞMEYİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ GÜNE KADAR DA MÜSLÜMAN OLDUĞUNA DAİR HİÇBİR AÇIKLAMA YAPMAMIŞTIR. Üstelik, Müslüman bir bilim insanı olarak, ben onun böyle bir karar almasına hiç de gerek olmadığını düşünüyorum.

    Röportajın TAMAMINI okumak için TIKLAYIN>>>

  11. Haha Din burada da işin içine karıştırılmış. Her şeye sokuşturulduğu gibi dünyada yaklaşık 4300 (dörtbinüçyüz) din ve mezhep var bunlardan 20 (yirmi) tanesi çok nüfuslu dinler. Şimdi bir düşünürsek hristiyan olarak doğmuş bir birey neden kendi dinini bırakıp da gelip müslüman olsun veya bir müslüman neden gidip hristiyan olsun bir çıkarı olmadığı müddetçe zaten din değiştiren insanlar boşlukta olan insanlardır ve geçtiği dinin mensupları hariç diğerleri tarafından hoş karşılanmazlar bu tür insanlar. Zaten din değiştiren kişilere bir bakarsanız muhakkak çevresinden bir etkilenme, hayranlık dolayısıyla gerçekleştiğini görürsünüz (sevgilisi yada okuldaki en popüler kız/çocuk yada en yakın arkadaşlarından biri müslüman/hristiyan/budist olması vb. nedenlerle) kendi dinini bırakan insanlar çoğunlukla ateist/agnostik/deist gibi düşünce felsefelerine yönelirler başka bir dine girmektense. Ne yani senin atalarının dinlerinin suyu mu çıktı beğenmeyip gidip başkasınınkini seçtin derler/sorarlar adama

  12. braveheart.fb Nickli Üyeden Alıntı
    Neil Armstrong uzayda ezan sesi duyduğu yönündeki iddia onu yakından tanıyan ve iyi bir dostu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Faruk El-Baz tarafından yalanlanmaktadır. Yeni Şafak gazetesine verdiği röportajında “bunun yalan” olduğunu söylemiştir.( Prof. Dr. Faruk El-Baz sırdan bir bilim adamı değildir. Uzaya çıkan kişilerin başında bulunan kişidir. kendisine "Kral" diye hitap edilmekte. Bu hitabı yapanlarda uzaya çıkmış kişilerdir)

    Röportajıtan ufak bir kesit:

    Röportajın TAMAMINI okumak için TIKLAYIN>>>

    sevgili renkdaşım, bilsen sana ne kadar dua ettim. Allah senden çok çok razı olsun kıymetli abim.
    bu röportaj için verdiğin linke gittim. o kadar güzel şeyler okudum ve öğrendim ki…
    anlatılası gibi değil…
    keşke bütün kardeşlerimiz bu röportajın tamamını okuyabilse…
    herşeyden evvel faruk el baz gibi büyük bir bilimadamını tanımış oldum.
    bir de bu muhayyel ezan hikayesinin aslını öğrenmiş oldum.
    bu büyük bilimadamının yaptığı tespit ve tahlillere hayran kaldığımı da ayrıca ifade etmeliyim.
    tekrar teşekkür ediyorum sevgili renkdaşım @braveheart.fb

  13. Din burada da işin içine karıştırılmış. Her şeye sokuşturulduğu gibi

    keşke sizin gibileri şöyle kendinizi gören biryerlere çıkarıp orada bırakmak mümkün olsaydı.kendinize çok gülerdiniz emin ol

  14. Ya beyler ABD Ay’a gitmedi.ABD’nin Nevada eyaletinde bulunan gizli 51.bölge’de bu çekildi.Hatta o senelerde bir film vardı.Adını hatırlamıyorum,filmde Ay’a gidiş stüdyoda falan çekilmiş.Bununla ilgili bir belgesel vardı.NASA’dan adamlar bile açıklıyorlar yalan olduğunu,kanıtları bile var ya.Adamın ayak izi var.Koskoca mekiğin ayaklarında ne tozlar var ne de batmış,daha da var.Rusya atmosfere köpek göndermişti.ABD de altta kalmamak için böyle bir işe girişti.Dünyayı kandırdı.

  15. androidci Nickli Üyeden Alıntı
    Ya beyler ABD Ay’a gitmedi.ABD’nin Nevada eyaletinde bulunan gizli 51.bölge’de bu çekildi.Hatta o senelerde bir film vardı.Adını hatırlamıyorum,filmde Ay’a gidiş stüdyoda falan çekilmiş.Bununla ilgili bir belgesel vardı.NASA’dan adamlar bile açıklıyorlar yalan olduğunu,kanıtları bile var ya.Adamın ayak izi var.Koskoca mekiğin ayaklarında ne tozlar var ne de batmış,daha da var.Rusya atmosfere köpek göndermişti.ABD de altta kalmamak için böyle bir işe girişti.Dünyayı kandırdı.

    ‘Ay’a gidilmediği yönündeki iddialar gülünç’
    – Hocam, belki şimdiki soru biraz canınızı sıkacak, ancak size ulaşmışken böylesine çok tartışılan bir konuyu sormadan da edemeyeceğim. Mutlaka sizin de kulağınıza gelmiştir, yıllardan bu yana ABD’de ve İngiltere’deki bazı kişi ve gruplar Ay’a aslında hiç gidilmediğini, Amerikan yönetiminin Apollo misyonu sırasında çekilen bütün fotoğraf ve filmleri Nevada’da bir hangarda hazırlattığını ileri sürmekteler. Gerçi, eldeki bilimsel verilere bakıldığında bu son derece gülünç bir iddia, ancak zaman zaman kuşkucuların bazı Ay fotoğraflarında buldukları optik bilimine aykırı gibi görünen hususlar bu kuşkuları beslemeye devam ediyor. Ayrıca, NASA’nın fotoğraflarda göze çarpan bazı mantıksal çelişkilerle ilgili kamuoyuna çok doyurucu açıklamalar yapmaması da bu iddiaları hâlâ ayakta tutan bir başka sebep…

    Sözkonusu komplo teorilerini üreten bazı kaynaklar, sizin bu olayın merkezindeki "çok şey bilen kişilerden biri olduğunuzu" ileri sürüyorlar.
    Ay’a hiç gidilmediği yönündeki iddialar ABD’deki bilimsel faaliyetleriniz sırasında size de ulaşıyor mu? Bu iddiaların sahipleriyle karşılaştığınızda tepkiniz ne oluyor? Onlara kızıyor musunuz, sessiz mi kalıyorsunuz, yoksa kuşkularını giderecek açıklamalar mı yapıyorsunuz?


    – Bu konudaki sorulara asla kızmadım ve kızmam da. Çünkü insanların herşeyi sorgulamaya hakları vardır. Benzeri türden sorularla ABD’de de sık sık karşı karşıya geliyorum ve hepsine sabırla cevap veriyorum. Size şu kadarını söyleyeyim: Ben "Ay’a aslında hiç gidilmedi, NASA bize yalan söylüyor" şeklindeki iddiaların ortalıkta ilk kez dolaşmaya başladığı 1970’li yıllardan itibaren muhalif kişi ve grupların bu konudaki bütün anti-tezlerini titizlikle takip ettim.

    Bu insanların yazdıkları kitapları, gazete makalelerini okudum, yaptıkları televizyon programlarını izledim. Kesin olarak söyleyeyim ki bu anti-tezlerde Ay’a gidiş serüveninin gerçek olmadığını bilimsel olarak kanıtlayabilecek bir tek ciddi satıra ya da en küçük bir fotografik kanıta rastlayamadım. Yıllardır havanda su dövüp duruyorlar. Apollo Programı kapsamında Ay’a başarıyla gidip gelen 6 gemi ve yüzeye inen 12 seçilmiş adam her seferinde dünyamıza, bu dünyanın jeolojik yapısından tamamen farklı yüzlerce kilogram kaya ve toprak getirdiler. Bunların hepsinin mühürlü kutuları da bir jeolog olarak ilk kez benim gözümün önünde açıldı. Dünyamızda bir gramlık bir benzeri dahi bulunmayan kaya ve toprak örneklerine kendi ellerimle dokundum, onları aylarca inceledim. Florida’daki yer kontrol merkezinde, hepsi öğrencilerim olan astronotlarla Ay’dan yaptığım görüntülü görüşmelere ne demeli, binlerce kare fotoğrafa ve filme ne demeli, elde edilen onca bilimsel bulguya ne demeli? Biz yüzlerce kişi Kennedy Uzay Üssü’nde aynı anda bir hayâl mi gördük?

    Bu iddiaların sahiplerine kızmıyorum, ama bilimsel cehaletleri nedeniyle onlara acıyorum. NASA’nın bazı fotoğraflardaki ufak tefek estetik rötuşlamalarından hareket ederek insanlık tarihinin en başarılı bilimsel operasyonlarından birine gölge düşürmeye çalışıyorlar. Çok kesin bir dille söylüyorum ki Ay’a gidildi, hem de bir değil tam altı kez gidildi ve ben hepsinde üst düzey bir yönetici olarak oradaydım.


    Apollo 15 seferinin, daha önce anlattığım duygusal gerekçelerle benim meslek hayatımda çok özel bir önemi var. Bu yüzden sık sık ondan örnekler veriyorum. Bu soru çerçevesinde size bir kez daha aynı uçuşun mürettebatına ilişkin bir başka hatıramı aktarmak isterim.


    Apollo 15’in Ay’a başarıyla gidip gelmesinden aylar sonra, o uçuşun -Fatiha Sûresi’ni gemisine koyduran- komutanı Albay David Scott ile bir gece NASA’daki bilimsel bir toplantıya katıldık. Toplantı çıkışında bahçede yanyana yürümeye başladık. Gökyüzünde müthiş parlak bir dolunay vardı. Dave bir an için durdu, dolunaya uzun uzadıya hiç konuşmadan baktı. Ben de çıtımı çıkarmadan onu izliyordum. Sonunda bana döndü ve aynen şöyle dedi: "Biliyor musun Faruk, Ay öylesine uzaklarda bir yerlerde ki, ben şu an bile oraya gidip geldiğime hâlâ inanamıyorum! Söylesene, biz bu işi nasıl başardık Allah aşkına?"


    Ben bu sözü bizzat Ay’a ayak basmış bir insandan duyduktan sonra, 1970’lerin teknolojisiyle Ay’a nasıl gidildiğine şaşıran insanlara artık çok da kızamıyorum. Olabilir böyle kuşkular, ama bilim-kurgusal fantazileri bir kenara bırakıp olaya bilim ciddiyetiyle bakarsak, Ay’a gidişin tartışma götürür bir tarafı yoktur. Müslüman gençler bu tür iddiaları dikkate almamalı, böyle anlamsız komplo teorileriyle uğraşarak çok değerli olan zamanlarını kaybediyorlar.

    yukarıda bahsedilen röportajdan alıntıladım bunu. bu saçma iddiaları çürüten önemli bir röportaj bu. bunu anlatan bir amerikalı değil, bilakis bir müslüman!
    hem de inançlı bir müslüman. amerikanın muhtelif zamanlarda aya gönderdiği 12 ayrı astronota hocalık yapan büyük bilim adamı mısırlı prof. el-baz bu kişi.

  16. neguvon Nickli Üyeden Alıntı
    Şimdi kalkıp desem ay da çekilen fotoğrafların orjinali bende cokmu absürd kaçar.

    kaçmaz.ay’ın karanlık yüzeyinde uzaylılar yaşıyor diyenler bile var.

  17. adamlar noktayı koymuş

    masterbaba Nickli Üyeden Alıntı
    alın şu videoyu izleyin.

    ay’a ilk iniş yalanmı?.ünlü komedyenlerimizden ömer çelakıl noktayı koymuş.

    ömer çelakılı neden sevmesiniz anlamıyorum

  18. SDN Okuru Nickli Üyeden Alıntı
    hala aya gidilmedi savsatalarına inananlar mı var.

    evet ya, hala aya gidilmediğine inananlar var!
    da, niye gidilemeyeceğini, hangi sebeple gidilmenin mümkün olamayacağını söyleyen yok bu kişilerde.
    onca delil, onca kanıt var, gidildiğini söylüyor…
    fotoğraf var, video var, her türlü görüntü var… var oğlu var… hatta amerikalıların en büyük rakibi olan rus kozmonot bile amerikalıların aya gittiğini söylüyor ama hiçbir delili, geçerli nedeni olmayan bu vatandaşlar "n’olamaz!" diyor da başka bişey demiyor.

    hani dini inançları sebebiyle karşı çıkıyorlar diyecem ama, tam aksine kur’an ve islam dininde aya çıkılmasının mümkün olamayacağını söyleyen hiçbir ayet ve hadis yok. bilakis bunu mümkün kılan bir çok işaret hatta teşvik vardır.

    hatta nasa’nın kurucularından alman asıllı büyük bilim adamı j. brown’ın bu çalışmalara başlamadan önce nasa’nın baş uzmanlarından nobel fizik ödülü kazanmış olan pakistanlı M. Abdüsselam’a kur’anın bu konudaki fikrini sorup, ondan, "evet kitabımız bunu teşvik bile ediyor, ‘göklere, semalara ancak ilimle varılabileceğini’ ayetini okuyarak cevap verdiğini" anlatan bir de anekdot bile okumuştum bi zamanlar.

    ve benim en büyük meraklarımdan birisi bu kişilerin "aya hangi sebeplerden gidilemeceğini" geçerli nedenlerle anlatmalarıdır.

  19. |SeYYaH| Nickli Üyeden Alıntı
    evet ya, hala aya gidilmediğine inananlar var!
    da, niye gidilemeyeceğini, hangi sebeple gidilmenin mümkün olamayacağını söyleyen yok bu kişilerde.
    onca delil, onca kanıt var, gidildiğini söylüyor…
    fotoğraf var, video var, her türlü görüntü var… var oğlu var… hatta amerikalıların en büyük rakibi olan rus kozmonot bile amerikalıların aya gittiğini söylüyor ama hiçbir delili, geçerli nedeni olmayan bu vatandaşlar "n’olamaz!" diyor da başka bişey demiyor.

    hani dini inançları sebebiyle karşı çıkıyorlar diyecem ama, tam aksine kur’an ve islam dininde aya çıkılmasının mümkün olamayacağını söyleyen hiçbir ayet ve hadis yok. bilakis bunu mümkün kılan bir çok işaret hatta teşvik vardır.

    hatta nasa’nın kurucularından alman asıllı büyük bilim adamı j. brown’ın bu çalışmalara başlamadan önce nasa’nın baş uzmanlarından nobel fizik ödülü kazanmış olan pakistanlı M. Abdüsselam’a kur’anın bu konudaki fikrini sorup, ondan, "evet kitabımız bunu teşvik bile ediyor, ‘göklere, semalara ancak ilimle varılabileceğini’ ayetini okuyarak cevap verdiğini" anlatan bir de anekdot bile okumuştum bi zamanlar.

    ve benim en büyük meraklarımdan birisi bu kişilerin "aya hangi sebeplerden gidilemeceğini" geçerli nedenlerle anlatmalarıdır.

    millet aya gidilemez demiyor gidilmedi diyor bu ayrımı yapalım o varolan fotoğraf ve videolarda yer alan hatalarla ilgili birçok video mevcut ve en önemlisi 1969da gidilebilinmişse neden 2012de gidilmiyor

  20. Aynen katılıyorum.O zamanın teknolojisi ile gidiliyorsa mal mı bu NASA her sene adam gönderirdi.Hele şimdiki teknolojiyle daha iyisi olurdu.Ama ben bugünkü teknoloji ile bile gidileceğini zor görüyorum.Çünkü Van Allen kuşakları denen kaç km’lik radyasyon kuşağı var.Orayı nasıl geçecekler.Oraya nasıl dayanacak mekik?

  21. Amerika aya gitti mi gitmedi mi? Ben çok bilinen gerçeklere değinmeyeceğim; başka bir açıdan yaklaşacağım. Buyurun:

    1- Uzaya gönderilecek mekikler milyonlaca dolar harcanarak aylarca çalışması yapılan özel platformlar yardımıyla fırlatılabiliyor ancak. Geçenlerde bir Apollo faciası yaşandığında, sadece fırlatma sahasındaki küçük bir mermerin yerinden oynaması yüzünden koca mekik dünyayı terk edemeden patladı ve yere çakıldı. Yanlış hatırlamıyorsam 6 milyon dolar çöp oldu. Ay’da böyle bir düzenek olmadan Neil dayı nasıl oldu da mekiğe bindi ve kendini dünyaya geri fırlattı. Araba mı bu?

    2- Uzaya gönderilen araçlar geri dönüşte atmosferde hep düşerler, sağlıklı bir iniş yapabileni görüldü mü bugüne kadar? Üstelik bunlar içinde insan olmayanları.

    3- Uzaya gönderilen araçlar o kadar uzun yolculuğu sürdürebilmek için uzaya çıkar çıkmaz boşalan yakıt tanklarını atarlar. Neil’in uzay mekiği Ay’a indikten sonraki haliyle hiç fotoğraflanmış mı ve bu kadar yakıtı nasıl götürebilmiş yanında ve Ay’da bu ateşlemeyi nasıl başarmış?

    4- 70’li yılların dandik teknolojisiyle bile Ay’a gidebilen ABD, bugün teknoloji korkunç derecede ilerlemiş olmasına rağmen neden benzer bir çalışma daha yapamıyor?

    Ve son olarak; Amerika ikinci dünya savaşı döneminde ışınlamayı başardığını da iddia etmişti. Taa 40’lı yıllarda.. Hem de basit bir elektrik motoru kullanarak. Tam da ilk UFO’nun düştüğü iddia edilen 1947 yıllarına yakın. (O güne ait ABD’de yayınlanan günlük bir gazetenin bir kopyası bende mevcuttur.) UFO’nun düştüğü, ABD’li uzmanlar tarafından aracın incelendiği ve araç içindeki uzaylılara otopsi yapıldığı iddia edilir ve hatta bu otopsiye ait fotoğraflar bile yayınlanır!! Daha sonra dönemin generali, düşenin bir meteoroloji aracı olduğunu ve köylüler gelene kadar aracın enkazının asker tarafından kaldırılıp gizlendiğini itiraf edecektir. Bu tür durumlarda zaten olaya hep ordu vb kurumlar el koyarlar (ABD’nin kadar güçlü olduğunu ispat etmek için).

    Hasılı kelam, uydurulan bu yalanlar zaman geçtikçe inanırlığını yitirdiği için ABD tarafından tekrar su yüzüne çıkarılır veya efsane olarak bırakılır. Fakat inanırlığını yitirmeyen Ay’a ayak basma hikayesi ise henüz prim yapmaya devam ettiği için savunulur. Ve kanımca o kadar çok aşırı dozda verilen bir efsane olduğu için, artık ABD’nin bu yalandan geri dönmesi de biraz zorlaşmıştır. Artık üzerinden yeteri kadar zaman geçtiğinde, büyük olasılıkla "ya o zamanlara ait fazla kayıt da yok elimizde" deyip konunun üzeri örtülecektir.

    Işınlama konusuna gelince, şaka olduğunu mu zannettiniz? Yok hayır; sadece kısa bir alıntı yapayım size:

    "Gemi birden kayboldu ve şu kadar mil uzakta ortaya çıktı, geri geldiğinde mürettebatın bir kısmının yarısı geminin parçalarına yapışmış olarak geldi, bazı mürettebat sonsuza kadar yok oldu…"

    Evet, ABD donanması, basit bir kaç elektrik motoru ve jeneratörle, "görünmezlik" peşinde koşarken, yanlışlıkla ışınlanma yaptı, koca bir gemiyi, içinde mürettebatıyla birlikte yüzlerce kilometre uzağa ışınladı ve sonra da geri getirdi.. Ne var ki bazı personel ışınlanma sırasında molekküllerine geri birleşemediği için geminin moleküllleriyle personelin molekülleri birbirine karıştı böyle ortaya yarı gemi yarı insan bir şeyler çıktı.. Bu masal hiçbir zaman itiraf edilmedi ve hala bazı ahmaklar buna inanıyorlar. Detaylı okumak isterseniz "Philedelphia Deneyi" olarak internette arayınız.

    Yani sevgili arkadaşlar, konunun özeti aslında şu; o dönemde de, bugünümüzde de, ABD bu tür efsanelerle dünya ülkeleri arasındaki yerini korumayı ve hem maddi hem de manevi savaşlarda üstünlük sağlamayı amaçlamıştır. Hele ki Ay’a insan gönderme döneminde Rusya ile arasında büyük bir yarış olduğu ve o dönemin de soğuk savaş dönemi olduğu düşünülürse, durum daha net anlaşılacaktır. Bununla birlikte, tahmin edeceğiniz üzere, Rusya da uzaya adam göndermeye çalışıyordu ve 1961 yılında Yuri Gagarin’in dünyadan ayrıldığı, uzaya gittiği ve sonra geri döndüğü söylenmiştir. Ne hikmetse çok kısa süre sonra ABD ortaya çıkmış ve "o da bir şey mi, biz uzaya çıkmakla kalmadık, Ay’a bile gittik" demiştir.

    Bunlar yeterli bilgilerdir diye düşünüyorum. Çünkü kanıt konuşabilmek için mantıklı ve makul olmak gerekir ve bu mevzu daha mantık aşamasını geçememiştir.

  22. androidci Nickli Üyeden Alıntı
    Aynen katılıyorum.O zamanın teknolojisi ile gidiliyorsa mal mı bu NASA her sene adam gönderirdi.Hele şimdiki teknolojiyle daha iyisi olurdu.
    Elmacik Nickli Üyeden Alıntı
    4- 70’li yılların dandik teknolojisiyle bile Ay’a gidebilen ABD, bugün teknoloji korkunç derecede ilerlemiş olmasına rağmen neden benzer bir çalışma daha yapamıyor?

    Amerikan yönetimi "dünyada ve ABD’de bunca ekonomik sorun varken, Ay’ı keşfetmeye çalışmak çok mu gerekli" diyen muhalif gruplarının yoğun baskısı altındaydı o dönemde. Bunlar, herbiri milyar dolarlar düzeyinde bütçe gerektiren dehşet derecede pahalı uçuşlardı. NASA Apollo 15 seferi çok başarılı olduğu için son bir gayretle 16 ve 17 numaralı misyonları devreye soktu. Ki bu noktadan sonra zaten bizler de Ay’dan bilgi olarak alacağımızı fazlasıyla almış durumdaydık.

    (röportajı buradan okuyabilirsiniz.)

    arkadaşlar "bugün niye gidilmiyor?" tezinize cevabı astronotlara uzay ve ayda yaşam üzerine eğitim veren müslüman bilimadamı prof. faruk el-baz yukarıda alıntıladığım sözleriyle cevap veriyor. yani diyor ki, "aydan bilim olarak almamız gereken ne varsa hepsini aldık. yapılan ayrı 6 apollo seferinde öğrenmemiz gereken bütün bilgileri elde ettik, bir daha gitmeye gerek kalmadı" demek istiyor.

    burada ben amerikan hükümetinin avukatlığını falan yapmıyorum ama, bu samimi müslüman olan bilimadamına inanmamak için de geçerli bir neden göremiyorum.

  23. Mesajımın düzenlenmesini moderatör arkadaşlardan rica etmiştim ama ya vakitleri olmadı henüz, ya da pek iplemediler. Amerika’nın, sürekli teknoloji gösterisi yarışına girdiği bir dönemde, Rusya’nın "biz uzaya adam yolladık" demesi üzerine (bk. "uzaya çıkan ilk insan, Yuri Gagarin"), hemen bu olayın ardından "o da bişey mi, biz Ay’a bile gittik" demek için uydurduğu bir hikayedir.

    @|SeYYaH|, evet o soruya öyle basit cevap vererek kurtulabilirler (ki mantıklı değil, çünkü öyle olsaydı, diğer işler için yine insanlı araçlar gönderilebilirdi); fakat diğer noktalarda öyle basit cevaplarla kaçamak yapamazlar. Yıllardır bu konuda konuşmaktan özellikle kaçınmışlardır. Halbuki ülke olarak ben böyle bir şey yapsaydım, göğsümü gere gere her yerde konuşurdum, soranlara da her türlü cevabı verirdim. O zamanlar, bütün ülkelere "uzaya çıkan adam" olarak geziye giden ve büyük ilgi toplayan Rus Yuri Gagarin’e karşı geliştirilmiş hayali bir uzaylı olarak piyasaya Neil Armstrong’u sunmuşlar ve havası sönünce de kimseyi bu konuda konuşturmamış ve soruları da cevapsız bırakmışlardır.

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version