Günümüzde teknoloji dünyası bünyesinde birçok farklı markayı barındırıyor ve bu markaların birçoğu şu an için dünyanın en popüler ürünlerinin başında yer alıyor. Fakat mevzubahis bu ürünler bu aşamaya o kadar da kolay gelmedi. Duyunca inanamayacağınız birçok isim, zamanında “tutmaz” ya da “miyadını doldurdu artık” konuşmalarında başrol oynamıştı.
Teknoloji dünyası bu konularıyla geleceği ön görme konusunda ne kadar çaresiz duruma düşebileceğini göstermiş oldu. Teknolojinin geldiği bu noktada her gün onlarca yeni ürün, servis büyük umutlarla yayınlanıyor ve dünya çapında bir marka olabilmek için yüzlerce, belki de binlerce diğer ürün ve servisle yarışıyor. Haliyle birçoğu barınamıyor ve teslim bayrağını göndere çekiyor.
Altyapısını sağlam temeller üzerine oturtmuş, önemli konulara ağırlık vermiş, kullanıcıyı kendine alıştırabilmiş, planlı hazırlanmış, biraz da şanslı olan ürünler veya servisler ise, bir dünya markası olma yolunda hızla devam ediyor.
Şu an için dünya markası diyebileceğimiz birçok isim ise zamanında “Tamam, bitti artık” yorumlarına ev sahipliği yapmıştı. Bu isimler arasında Microsoft, Firefox, iPod, elektronik postalar da bulunuyor. Evet, yanlış duymadınız. Bu isimler için zamanında “iflas bayrağını çekmesi/pes etmesi an meselesidir” yorumları yapılıyordu. Ne kadar ilginç değil mi?
{pagebreak::Artık Tarayamayacak!}
Artık Tarayamayacak!
İlk olarak Microsoft’un 15 sene öncesinde piyasaya sürdüğü ve şu aralar dokuzuncu versiyonuyla kullanıcıların karşısına çıkmayı planlayan internet tarayıcısı Internet Explorer’dan başlayalım. Internet Explorer 2000’li yılların ortasında yeniden doğdu diyebiliriz aslında. Zira 2000’li yılların ortalarına yaklaşırken, rakiplerinin yaptığı ataklarla Internet Explorer, döneminin oldukça gerisinde kalmıştı.
Internet Explorer ile ilgili en iç karartıcı yazı, 2004 yılının Eylül ayında yazılmıştı. Dana Blankenhorn isimli bir teknoloji yazarı, o günkü yazısında Microsoft’un önemli tarayıcısı Internet Explorer için;
“Yakın zaman içerisinde İnternette gezinmeye son verecek diyebilirim. Pazar payının büyük bir kısmını Mozilla’nın Firefox’una kaptırdı bile. Internet Explorer’ın atılım yapması şart. 2000’li yılların başından kalma zihniyetle internette gezinmek istemiyor kimse. Yüzleri geleceğe doğru çevirmek gerekiyor. Microsoft bunu başaramazsa Internet Explorer için zor günler son derece yakınıdır” ifadesini kullanmıştı.
{pagebreak::Tilki Tarayıcının Zor Günleri}
Tilki Tarayıcının Zor Günleri
Mozilla’nın sağlam temellere oturtarak geliştirdiği ve dünyaya sunduğu tarayıcısı Firefox, ilk başlarda Internet Explorer’dan oldukça büyük bir pazar payı kapmış olmasına rağmen, bu tarayıcı da internet hayatı boyunca el üstünde tutulmadı. Mozilla’nın Firefox için var gücüyle çalışmasına rağmen Firefox, özellikle Chrome’un ilk duyurulduğu anda tehlike sinyallerini çalmaya başlamıştı.
Uzmanlar o dönem Mozilla’nın kesinlikle bir B planı geliştirmesinin şart olduğunu konuşuyordu. Chrome yayınlandıktan sonra Firefox hakkında söylenenler de tuttu ve tarayıcı, pazar payının büyük bir bölümünü Google’ın ele cebe sığmayan tarayıcısı Chrome’a kaptırmıştı.
Her ne kadar Chrome‘a geçen kullanıcılar, kısa süre içerisinde tarayıcıdaki açıklardan rahatsız olmaya başlayıp Firefox’a geri dönüş yapsa da, 2009’un Mart ayında yazılan yazılar, Mozilla açısından hiç de iç açıcı değildi. Firefox’un hantallığı ve işe yaramayan eklentiler çöplüğüne dönen eklenti havuzuyla kullanıcılarına zor anlar yaşattığından bahsedildi. Önemli eklentilerinin birçoğu, gereksiz eklentilerin arasında boğulmaya yüz tutmuştu.
Fakat gerek bilinçli kullanıcılar, gerekse de Mozilla‘nın kısa süre içerisinde hazırladığı B planı, tarayıcıyı dipten çıkarmayı başarmıştı. Şu aralar Firefox, dördüncü sürümüyle kullanıcılarının karşısına çıkmak için gün sayıyor. Firefox 4’ün ikinci betası geçtiğimiz hafta içerisinde yayınlandı ve oldukça ses getirdi.
{pagebreak::iPod’un Anlamı Kalmadı}
iPod’un Anlamı Kalmadı
Apple’ın ilk olarak 2001 yılında piyasaya sürdüğü ve modern mp3 çalar anlayışının köklerini oluşturan iPod, geçtiğimiz sene içerisinde zor dönemlerden geçti diyebiliriz. 2001 yılında piyasaya sürüldükten sonra büyük ses getiren, 2004 ve 2005 yıllarında ise popülaritesi tavan yapan mp3 çalar, son dönemlerde ilgi odağı olmaktan çıkmıştı. İşin aslı, gelişen akıllı telefon ve benzeri diğer taşınabilir cihazların daha portatif hale gelmesiyle birlikte kullanıcılar sadece mp3 çalabilen bir cihaza yüklü miktarda para ödemekten vazgeçmeye başlamıştı.
Bu durumu fark eden Apple, iPod anlayışını da baştan aşağı değiştirdi. Biraz da firmanın kendi yüzünden oluşan bu durum, bir yandan Apple’ı zengin ederken, diğer yandan bir diğer ürünü olan iPod’ların sonunu hazırlıyordu. iPhone’un piyasaya sürülmesiyle birlikte iPhone sahibi olan kullanıcılar iPod’larını elden çıkarmaya başlamıştı.
iPod almak isteyen teknoloji kullanıcıları da, sadece mp3 çalabilen ve video oynatabilen bir cihaza o kadar yüklü miktarda para vermek yerine yine iPod teknolojisini içerisinde barındıran ve aynı zamanda diğer birçok özelliği içerisinde barındıran iPhone’u tercih etmeye başlamıştı.
Bu, iPhone satışlarını artırsa da iPod satışlarını büyük ölçüde azaltmıştı. Firma da işin kolayını buldu ve iPod’u Touch modeliyle tekrar piyasaya sürdü. Bu cihaz, hem iPod, hem de iPhone özelliklerini barındırıyordu, yalnızca tek bir farkla; sim kart takılamıyordu. Dolayısıyla iPod satışlarını tekrar düzeltmeyi başarmıştı.
{pagebreak::E-Mail Kullanan Yok}
E-Mail Kullanan Yok
İlginç ama gerçek, elektronik posta, yani kısa adıyla e-mail servislerinin de sonunun geldiği düşünülmüştü. 2007 yılında yazılan yazıların ortak noktası, genç neslin artık Yahoo ya da Hotmail‘in anlık mesajlaşma servislerine ilgi gösterdiğini ve iş dünyası dışarısında elektronik postaların kullanılmadığı, gerek de olmadığı yönündeydi. Her ne kadar günümüzde arkadaşlar arası mesajlaşmak için elektronik postayı birçoğumuz tercih etmese de Google, Gmail servisiyle yaptığı ataklar sayesinde elektronik posta dünyasını bambaşka mecralara taşımayı başardı.
Gmail üzerinden atılan elektronik postaların sayısı, ayda milyonlar mertebesini geçiyor. Şu aralar Google, Gmail hesabı olanların birçok servisten faydalanmasına olanak sağlıyor. Gmail arabiriminde de Buzz gibi servislerin entegrasyonu mevcut.
Çeşitli senelerde miyadını tamamladığı ya da tutunamadığı dile getirilen diğer ürünler veya servisler arasında OpenOffice, Microsoft Office, Linux, Mac, BlackBerry, RSS, Twitter, Facebook, Netbook, Flash, elektronik okuyucular gibi isimler yer alıyor.
:: Sizce bu teknolojilerden hangileri sona yaklaştı?