PTT Çağrı Merkezlerini Yeniliyor

İlk olarak 1840 yılında Posta Nezaretinin kurulması ile hizmet vermeye başlayan PTT, son yıllarda kurumsal bir modernleşme profili çizmeye başladı.

Bankacılık hizmetleri telefonla yapılacak

Kurum bu konuda ilk adımını kişisel hizmet veren bir çağrı merkezi oluşturarak atmıştı. PTT’in çağrı merkezleri ve kurumsal işlemler konusunda açtığı ihaleyi CMC firması kazandı.

Daha öncede PTT’yle anlaşmalı olan şirket, kurumun para işleriyle ilgili call center hizmetlerini yapacak. Bu şekilde müşteriler, posta çeki ve PTT Bank gibi hizmetlerden telefon sayesinde de faydalanabilecekler.

:: Modern PTT’yi beğeniyor musunuz? Kurumun yeni hizmetlerini kullandınız mı?

Telefon Bükücü Nokia

Gerçek olmasını istediğimiz diğer tasarımlar

Gelecekte bizi nasıl telefonlar bekliyor

Nokia, Morph adını verdiği konsept tasarımını tanıtalı birkaç yıl oldu. Daha önce birçok yerde karşılaşmış olabileceğiniz bu ürünün ne zaman gerçek olacağı bilinmiyordu. Ancak, Nokia’nın son hamlesi, Morph’un gerçeğe bir adım daha yaklaştığı müjdesini verdi.

Nokia’nın patent başvurusunda bu şemalar yer alıyor

Şirketin yaptığı yeni patent başvurusunda “Fiziksel olarak esnek bir cihaz için kullanıcı arayüzü” adını taşıyor. Patent dosyasında yer alan şemalar da akıllara hemen Morph’u getiriyor.

{pagebreak::Esnek ekran, esnek kullanım}

Esnek ekran, esnek kullanım

Nokia’nın esnek ekran ile hedeflediği şey ise aynı zamanda esnek kullanım. Buna örnek olarak, ekran belli bir şekle getirildiğinde, o şekle önceden atanmış menülerin karşımıza çıkması. Örneğin ekranı bir silindir haline getirdiğinize, size en yakın lokantaları gösterebilecek bir arayüz hazırlanıyor.

Nokia’nın Morph adlı konsept tasarımı birçok ürünü içeriyor

OLED teknolojisinin kullanılacağı Morph için patent başvuruları yapılmış olsa da, bu cihazın piyasaya ne zaman çıkacağı, hatta çıkıp çıkmayacağı bile henüz belli değil.

:: Nokia Morph bir gün gerçek olur mu?

En Çok Aranan Meslekler Hangisi?

Geçtiğimiz yılı damgasını vuran ekonomik kriz birçok kişinin de işsiz kalmasına neden olmuştu. Bu ekonomik olayın etkileri farklı dinamiklerle ölçülmeye çalışıyor. Şirketler, istatistik kurumları ve devlet farklı verileri ortaya koyuyor. Ancak biz bu sefer krizin etkilerini arştırmak için internettin ve teknolojinin yardımını aldık.

Kariyer.net’in krizi aşmak için daha önce yaptığı kampanyaya göz atın

Artık sanal iş bulma kurumları olarak adlandırabileceğimiz web siteleri, aslında işsizlik oranını en iyi gözlemleyen yerlerden biri. Kariyer.net yaptığı açıklamayla, iş ilanlarının kriz yavaş yavaş kriz öncesi hale geldiğini belirtti.

Site yöneticileri, 2008‘in ekim ayından itibaren iş ilanlarında büyük bir düşüş olduğunun altını çekiyor. Ne yazık ki, bu düşüş aynı zaman iş arayanlarında sayısının fazlalaşmasına neden oluyordu.

İlk önce büyük şehirler toparlanıyor

Kariyer.net ilanlar konusunda yaptığı istatistikte, 2009‘un yaz aylarına doğru ilan sayısında bir artış olduğunu fark etti. Ancak site geçtiğimiz ay yaşanan patlama kriz öncesi döneme eşit olduğunun altını çiziyor.

Aslında bu, şirketlerin yavaş yavaş güçlerini kazanmaya başladıklarının en büyük göstergesi. Geçtiğimiz ay, 5334 ilanla en çok çalışan arayan il İstanbul oldu. Bu rakamı, 888 kişiyle Ankara ve 549 kişiyle İzmir izledi.

Kariyer. net’in istatistikleri incelendiği zaman krizin etkilerini üzerinden ilk önce büyük şehirlerin ve hizmet sektörünün yaygın olduğu illerin atığını görüyoruz.

Yine bu listeye göre şu anda sanal dünyada en çok aranılan işçi kolu 1499‘la ilanla satış temsilcisi, 1301 ilanla satış danışmanı ve 774 kişiyle hep ilk beşte yer alan sekreter oldu. Yönetici asistan, mağaza müdürü, muhasebe elemanı, makine mühendisi, müşteri temsilcisi, inşaat mühendisi ve aktif satış elemanı ise ilk 10’da yer alan iş kollarını oluşturuyor.

 :: Ekonomik krizin etkileri sizce yavaş yavaş geçiyor mu?

Skype’ın Payı Hızla Artıyor

Türkler konuştukları kişinin resmini görmek istiyor.

Skype aracılığı ile yaptığınız konuşmalarınızı kaydedin.

 

Geçtiğimiz 25 yıl içinde telefonlarla yapılan uluslararası arama sıklığı yıllık ortalama yüzde 15 oranında büyürken son 2 yılda bu oran yalnızca yüzde 8’de kaldı.

2008 yılında yapılan 376 milyar dakikalık uluslararası arama süresi 2009 yılında 406 milyar dakika olarak gerçekleşti. Dünyanın en geniş arama coğrafyası olan Meksika’ya yapılan arama trafiği 2008’de yüzde 4 oranında azalırken, Orta Amerika’ya yapılan toplam aramalar da yüzde 5 oranında düştü.

Uluslararası uzak mesafe telefon trafiğinde Skype’ın 2009 payı.

 

Global ekonomik krizin etkilerinin birçok alanda görüldüğünü kaydeden TeleGeography analisti Stephan Beckert, konuyla ilgili açıklamasında: “Aslında uluslararası telefon trafiğine olan talep diğer sektörlere göre daha sağlam durdu diyebiliriz ancak yine de ekonomik krizden hiç etkilenmediğini söylemek doğru olmaz” ifadesini kullandı. Stephan Beckert, “Skype aracılığıyla yapılan arama trafiği çok yüksek.

İki Skype kullanıcısı arasında internet üzerinden yapılan uluslararası aramaların trafiği 2008 yılında yüzde 51 oranında büyürken, 2009’da bu artış yüzde 63’e çıkarak toplam arama süresi 54 milyar dakikaya ulaştı. Skype bu büyüme oranları ile, uluslararası iletişimde açık ara en büyük hizmet sağlayıcısı konumunda” şeklinde konuştu.

:: Skype’ın ses yollama kalitesinden memnun musunuz?

Nintendo DSi XL, 5 Mart’ta Türkiye’de

Piyasaya Yön Veren Ürünler

Son On Yıllık Dönemde Piyasaya Çıkan En Yaratıcı Ürünler

 

DS Lite’ın ekranını %93 büyüten ve 4.2 inç ekrana sahip olan Nintendo DSi XL ile macera ve aksiyonun sınırlarını zorlayacaksınız. Nintendo DSi XL‘ın geliştirilmiş geniş izleme açısı sağlayan ekranları sayesinde arkadaşlarınız sizi izleyebilir, ailenizle birlikte eğlenceyi paylaşabilirsiniz.

 

Nintendo DS oyunlarınızı artık iki büyük ekranda oynayabileceksiniz.

 

Göz alıcı şarap kırmızısı ve koyu kahverengi ile yepyeni renkler sunan Nintendo DSi XL, kaleme benzeyen yeni stylus ile oynanış rahatlığı ve kontrol hakimiyeti sunuyor.

Nintendo DSi XL, internet tarayıcısı dahil, Nintendo DSi’ın sahip olduğu bütün özelliklerinin yanında, Dr Kawashima’s Little Bit of Brain Training: Arts Edition ve Dictionary 6 in 1 with Camera Function oyunlarını da paketini açtığınız anda sizinle buluşturacak.

:: Taşınabilir oyun platformları arasında hangi ürünü seçersiniz?

Apple Store, Mobil Uygulamada Tek İsim!

Dünyanın önde gelen mobil platform üreticilerinden Apple, kendi cihazları için yazılım ve uygulama desteğini başarıyla sürdürüyor. Araştırmalara göre, mobil platform uygulamaları arasında pazar lideri Apple Store. Hatta bu öyle bir birincilik ki, yüzdelere bakıldığında Apple’ın sanal mağazasının %99.4 gibi, astronomik bir seviyede olduğu görülüyor.

2010, Apple Store Yılı olacak

2008’den bu yana git gide büyüyen Apple Store’un bu yıl içerisinde satış rakamlarını katlaması bekleniyor. Öyle ki, sırf 2010 içerisinde sanal mağazadan 4.5 milyar uygulama satışı yapılacağı tahmin ediliyor.

:: Apple Store’dan alışveriş yapıyor musunuz?

Microsoft Tasarrufa Yardım Etti

Microsoft Gold Certified iş ortağı Probil, kurumlara maliyet avantajları sunan Microsoft Sunucu Sanallaştırma teknolojisini kendi çözümlerine ekledi. İki firmanın başladığı bu ortaklığın hikayesi ise aslında oldukça ilginç. Yine bir teknoloji firması olan Probil, sanallaştırma hizmetlerinden memnun olunca kendisi de bu konuda hizmet vermeye başladı.

Bilişime yapılan yatırım tasarrufu nasıl sağlıyor?

Microsoft’un yeni sanallaştırma platformu Hyper-V‘yi kullanan Probil, daha önce 5 farklı mekanda yer alan iştirak şirketleri, iş ortakları ve şubelerindeki 70 sunucu ile hizmet veriyordu.

Firma yaptığı bu yatırımla sunucu sayısında yüzde 60 oranda azaltmasının yanı sıra donanım, enerji, yönetim ve bakım maliyetlerinden de tasarruf elde etti.

Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı, iki firmanın ortaklığını şu sözlerle değerlendirdi; “Microsoft’un sanallaştırma teknolojilerinde uzmanlaşan değerli iş ortaklarımız, kurumlarımıza sundukları çözümlerle özellikle kriz döneminde önemli katma değerler yarattılar.

Probil de Microsoft Sanallaştırma Çözümleri’nin maliyet avantajlarını müşterilerimiz lehine en iyi şekilde değerlendiren iş ortaklarımızdan birisidir. Probil’in çeşitli sektörlerden müşterileri arasında ekonomiye büyük katkı sağlayan ve küresel rekabet ortamında fark yaratan önemli markalar da yer alıyor.

Bu değerli kurumlara geniş bir BT ürün ve hizmet yelpazesi sunan Probil’in yaptığı sanallaştırma yatırımının Türkiye’de bir ilk olduğu kanısındayım. Microsoft Sanallaştırma teknolojisi Hyper-V’yi çözümlerine entegre ederek müşterilerinin hizmetine sunması nedeniyle Probil yönetimini ve çalışanlarını kutluyorum“.

Hem tasarruf etiller hem de yeni bir iş kolu buldular

Probil‘in daha önceki yapısında sunucuların lokasyon bazında dağınıklığı, birçok açıdan maliyetleri yükseltirken, yönetimi de zorlaştırıyordu. Hyper-V’yi kendi altyapısına uygulaması ile sunucu yatırımı, işletmesi, bakımı, yönetimi, adaptasyon, eğitim ve güvenlik gibi maliyetlerin düşürmüş oldu.

Firma bu yapılanma sürecini fırsat bilip sunucu sanallaştırma çalışmalarına ek olarak mevcut mekanlarda kullanıcılara hizmet veren sunucuları birleştirirken altyapı iyileştirme çalışmaları da aradan çıkartmış oldu.

Probil yöneticilerinden Necmi Ön bu yatırımla ilgili şu yorumları yaptı; “Terzi kendi söküğünü dikemez derler ya, bu sefer tersi oldu… Probil olarak müşterilerimize sunduğumuz Sunucu Sanallaştırma çözümünü kendi kurumumuza uyguluyoruz.

Hyper-V, donanım maliyetlerini azaltmak ve enerji tasarrufu sağlamakla kalmıyor aynı zamanda bilişim teknolojisine yapılan yatırımların firmaya artan oranda bir katma değer yaratmasına da destek oluyor.

Hızlı ve etkin bir şekilde fiziksel ve sanal ortamları yöneterek iş süreçlerini kolaylaştırırken, firma içi kaynakların da daha verimli kullanılmasını sağlıyor” dedi.

Microsoft Sanallaştırma Çözümleri’ni hayata geçiren Probil i elektrik tüketiminden yıllık 30 bin TL‘lik tasarruf sağladıklarını açıkladı. Firma bu ilginç yatırım sayesinde kâr elde ederken kendisi içinde yeni bir iş kolu oluşturmuş oldu.

:: Sanallaştırma yatırımları sizce kârlı bir yatırım mı?

BSA Avukatları İstanbul’da Biraraya Geldi

Türkiye IT Sektörü Rekabet Analizi Araştırması’na göre 46. Sıraya geriledi.

Korsanın Türk ekonomisine verdiği zarar ne kadar?

 

Türkiye’de ve dünyada korsan yazılım kullanımının önlenmesi ve telif hakları bilincinin yerleştirilmesi için çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren BSA’nın EMEA Bölgesi Avukatları İstanbul Çırağan Kempinski Otel’de biraraya geldi.

BSA Türkiye Katılımcılarının avukatlığını yürüten YükselKarkınKüçük Hukuk Bürosu‘nun evsahipliğinde gerçekleşen uluslararası organizasyona AB ülkeleri başta olmak üzere toplam 20 ülkeden temsilci katıldı.

Her bir ülkede, yazılım telif haklarının korumasına ilişkin takip edilen hukuk ve ceza yargılama süreçleri konusunda bilgi ve görüş alışverişinde bulunan BSA avukatları, ülkelerinde telif hakkı koruması konusundaki kamuoyu farkındalığını da masaya yatırdı.

Yasal yazılım kullanım bilincinin arttırılması ve tüm ülkelere yaygınlaştırılması amacıyla hukuki süreçleri 2 gün boyunca detaylı bir şekilde ele alan BSA Avukatları, farklı ülkelerdeki uygulamalar konusundaki bilgi ve deneyimleri paylaşarak bu konuda uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi için de büyük bir adım atmış oldular.

 

 

BSA Türkiye Avukatları tüm EMEA Bölgesi Avukatlarına evsahipliği yaptı.

 

Evsahibi Türkiye’yi temsilen toplantıya katılan BSA Türkiye Avukatları Av. Murat Karkın ve Av. Gökhan Gökçe 2 günlük toplantıyı, Türkiye, genç nüfusu ve gelişen ekonomisi doğrultusunda sürekli olarak artan kullanım ihtiyaçları sebebiyle diğer birçok alanda olduğu gibi bilgisayar yazılımları konusunda da büyük bir potansiyele sahip.

Yaptığımız görüşmelerde, Türkiye’nin yazılım telif hakları koruması konusunda yasal mevzuat ve idari yapı itibarıyla AB ülkeleriyle aynı seviyede olduğunu teyit ettik. Buna karşılık, bu ülkelere göre halen oldukça yüksek olan korsan yazılım oranının düşürülmesi için, kamuoyu farkındalığının arttırılması ve hukuki koruma faaliyetlerinin yoğunlaştırılması gerekiyor.” şeklinde özetlediler.

:: AB üyelik kriterlerinde ana maddelerden biri Korsanla Mücadele olduğunu biliyor muydunuz?

NVIDIA Bizi Fermi’ye Hazırlıyor

Fermi ilk duyurulduğunda olay yarattı

GF100 yüzünü CES 2010’da gösterdi

Son birkaç aydır NVIDIA’nın üzerinde çok büyük bir baskı var. Bu baskının sebebi ise tahmin edebileceğiniz gibi, şirketin henüz piyasaya DirectX 11 destekli bir ürün çıkaramamış olması.

En büyük rakibi ATI, deyim yerindeyse piyasada tek başına at koştururken, NVIDIA hala Fermi adını verdiği DirectX 11 destekli yeni mimariye sahip grafik işlemcileri üzerinde çalışıyor.

CES 2010’da gösterilen GF100

İlk kez geçtiğimiz Ekim ayında tanıtılan Fermi hakkında o günden bugüne fazla bir bilgi geldiği söylenemez. En son CES 2010 fuarında Fermi tabanlı bir GeForce ekran kartı gösterilmiş fakat detaylar gizli tutulmuştu.

NVIDIA, Fermi üzerindeki sır perdesini biraz daha aralayarak, bu yeni mimari hakkında detaylı teknik bilgiler verdi.

{pagebreak::Son detaylar}

Son detaylar

Son olarak 512 adet Stream işlemcide (NVIDIA bunlara CUDA çekirdeği adını veriyor) karar kılan NVIDIA, Fermi mimarisinde 48 adet ROP’a(Render Output) ve 384-bit bellek arayüzüne yer vermiş.

Bu sayılar, Fermi’nin bir önceki nesil grafik işlemci mimarisinden iki kat fazla CUDA çekirdeğine ve ROP’a sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Fermi mimarisinin detaylı görünümü

Fermi mimarisi ile üretilecek GF100 kod adlı ilk grafik işlemcide toplam 3 milyar adet transistor bulunacağı belirtiliyor. 40 nm süreci ile üretilecek olan bu grafik işlemcinin boyutlarının, alışık olduğumuzdan büyük olacağı söyleniyor.

Örnek vermek gerekirse, ATI’nin Cypress kod adlı GPU’sunun boyutu 334 mm2 iken, Fermi tabanlı GF100′ün boyutu 500 mm2′ye yakın olacak. Bu durum da beraberinde bazı sorunlar getiriyor.

{pagebreak::Sorunlar ve yenilikler}

Sorunlar ve yenilikler

En başta gelen sorun ise üretim verimliliği. TSMC’nin üreteceği yongaların hepsinin tam kapasite çalışamayacağı, düşük kapasite olanların daha sonraki alt seviye modellerde kullanılacağı belirtiliyor.

Sol taraftaki resimde Tessellation’ın farkını görebilirsiniz

NVIDIA, Fermi’nin sunacağı görüntü kalitesi ve performans konusunda oldukça iddialı gözüküyor. Özellikle, Tessellation adı verilen görüntü teknolojisi konusunu üzerinde çalışan NVIDIA, bunun için daha önceki geometri işlemcileri yerine PolyMorph Engine adı verilen yeni işlemciler geliştirmiş. Şirket, bu şekilde oyunlarda film benzeri bir görüntü kalitesi yakalamaya çalışıyor.

Tessellation sayesinde daha detaylı görüntüler elde edilebiliyor

Fermi’nin yaptığı iddia edilen şeylerden biri de 32 x CSAA desteği vermesi. Bu şekilde inanılmaz derecede detaylı görüntüler elde edileceği belirtiliyor.

{pagebreak::Nerede kaldın Fermi?}

Nerede kaldın Fermi?

Tüm bu anlatılanlar etkileyici olsa da, acı bir gerçek var ki o da, Fermi tabanlı GF100’ün Mart ayından önce piyasaya çıkmayacak olması.

Tüm dünyada alışverişin en yoğun olduğu dönem olan Noel ve yılbaşı dönemini kaçıran NVIDIA, ATI’nin piyasada tek başına kalmasını en az bir buçuk ay daha izlemek zorunda.

Öte yandan, GF100’ün nasıl bir fiyatla piyasaya çıkacağı da merak konusu. Uzmanlar GF100′ün fiyatının çok yüksek olacağı konusunda hemfikirler.

Fermi ilk tanıtıldığından bu yana, yaklaşık üç ay geçti

Piyasada satılan ekran kartlarının büyük çoğunluğunun 200$ ve altındaki seviyelerde olduğu düşünülecek olursa, NVIDIA’nın kısa bir zaman içinde daha orta seviye bir modeli piyasaya sürmesi şart gibi gözüküyor.

Fermi tabanlı GF100, teknik açıdan çok gelişmiş bir GPU olabilir fakat, piyasada nasıl karşılanacağı büyük merak konusu.

:: Sizce Fermi beklentileri karşılayabilecek mi?

Kodak Davalarla Dönüyor

90’lı yılların simgelerinden biri olan Kodak filmleri ve fotoğraf makineleriyle birlikte sektöre damgasını vurmuştu. Ancak firmanın geleceğin teknolojilerini çok iyi değerlendirememesi ve ürettiği dijital fotoğraf makinesi modellerinin de beklenilen satış başarısını yakalayamaması şirketin 2000’li yıllarda geri planda kalmasına neden oldu.

Kodak daha önce hangi şirketlere dava açtı?

Kodak önümüzdeki aylarda teknoloji gündemine hızlı bir dönüş yapacak gibi gözüküyor. Çünkü firma, iPhone ve Blackberry üreticilerine üst üste dava açtı.


Kodak filmleri ve pratik makineleriyle ünlüydü

iPhone ve Blackburry teknolojimizi çaldı

Kodak patentine sahip olduğu ön gösterim ve fotoğraf teknolojilerinin haksız olarak Apple ve RIM tarafından kullanıldığını iddia ediyor.

Şirketin yetkilileri bu iki telefon üreticisiyle görüştüklerini ancak bir anlaşmaya varamadıkları için haklarını kanunen aradıklarını açıkladı.

Firmanın geliştirdiği yeni teknoloji neydi?

Bu davanın sonucu mobil sektörün seyrini değiştirecek gibi görünüyor. Öte yandan, kendini fotoğraf teknolojileri geliştirmeye adayan Kodak’ta, tekrar kazandığı popülerliği sayesinde farklı ürün gamlarını da piyasaya sürebilir.

:: Sizce bu davayı kim kazanacak? Kodak’ın fotoğraf sektöründe tekrar etkin bir firma olmasını ister misiniz?

 

Hugo Chavez Playstation’a Savaş Açtı

Venezüella Başkanı Hugo Chavez yaptığı açıklamalarla ve çıkışlarla sık sık dünya medyasına konu olan bir lider. Ülkesini farklı bir diktatörlük yöntemiyle yöneten Chavez bu sefer kendine yeni bir düşman buldu. Neredeyse tüm güçlü devletleri eleştiren lider şimdi bilgisayar oyunlarına savaş açmış gözüküyor.

Başka hangi ülkelerin oyunlarla arasının iyi olmadığını merak ediyor musunuz?

Yaptığı resmi radyo yayınında oyun sektörünü eleştiren başkan, Playstation için ‘zehir gibi ‘tabirini kullandı. Lidere göre, oyunlar emperyalist devletlerin, çocukların aklını yıkıyor ve farklı amaçlar için eğitiyor.


Chavez farklı kişiliğiyle tanınıyor

Oyunlar silah satmak için bir araç

Chavez, oyun sektörünün kontrol altına alınması gerektiğini de belitti.

Diktatörün konuşmasında, oyunlar ve şiddet konusu da yer aldı. Bazı oyunlar size öldürmeyi bile öğretecek kadar detaylı diyen Chavez’i bu kadar kızdıran olay ise aslında yine konuşmasının içinde gizli.

Venezüella Başkanı radyo yayını sırasında, oyunlar ve şiddeti konusunu değerlendirirken kendisinin de suikast hedefi olarak gösterildiği bir yapımla karşılaştığını da söyledi. Başkan konuyla ilgili yorumunu kendisine yakışır ilginç bir teoriyle de bitirmeyi ihmal etmedi.

Bu fikre göre, oyunlar çocuklara şiddet öğretiyor bu sayede emperyalist devletler, silahlara düşkün savaşçı nesiller yetiştirebilecek ve bu sayede para kazanacak.

:: Hugo Chavez’in fikirlerini destekliyor musunuz?