Microsoft, Windows 10’un ömrünün sonuna yaklaşmasıyla birlikte kullanıcılarını Windows 11’e taşımak için kapsamlı bir kampanya başlattı. Buna göre Windows 10 indirme aracını devre dışı bırakıp kullanıcıları Windows 11’e yönlendiriyor.
Windows 10 indirme aracı devre dışı bırakıldı
Microsoft, Windows 10 kullanıcılarını Windows 11’e geçirmek için çalışmalarını hızlandırdı. Şirket, eski işletim sisteminin kullanım ömrünün sonuna yaklaşmasıyla ilgili mesajları daha sık göstermeye başladı. Windows kurulum medyası oluşturma sayfası dahil çeşitli destek sayfalarında ise kullanıcılara Windows 10 desteğinin Ekim 2025’te sona ereceği belirtiliyor.
Bu uyarı mesajlarında Microsoft, 14 Ekim 2025’ten sonra Microsoft’un Windows 10 için ücretsiz yazılım güncellemeleri, teknik destek veya güvenlik düzeltmeleri sağlamayacağını açıkça belirtiyor. Kullanıcıları Windows 11’e geçmeye teşvik eden uyarılar, Windows 10’un kullanım ömrünün sonu hakkında daha fazla bilgi içeriyor.
Windows Recall bir kez daha ertelendi. Yapay zeka tabanlı özellik, güvenlik konusunda kullanıcıları tatmin edemiyor.
Microsoft, son dönemde Windows belgelerinde ve destek sayfalarında da değişiklikler yaptı. Örneğin, eski sistemlerden Windows 11’e yükseltmek isteyen kullanıcılar için yeni bir bilgisayar satın almalarını öneren destek makalesini güncelledi. Ayrıca Windows 11’in Windows 10’a göre önemli performans avantajları sunduğunu gösteren çalışmaya da dikkat çekildi.
Şubat ayında yayınlanan bir reklamda Microsoft, kullanıcılara neden Windows 11’e yükseltmenin daha iyi bir seçenek olduğunu anlatmıştı. Bu yaklaşım, teknoloji devinin Windows 10 kullanıcılarını destek süresi dolmadan önce yeni işletim sistemine geçmeye ikna etmek istediğini gösteriyor.
Windows 10 için ücretsiz güvenlik güncellemelerinin Ekim 2025’ten sonra sona ereceğini ve şirketin bu tarihten sonra genişletilmiş güvenlik güncellemeleri (ESU) için ücret talep edeceğini belirtmek gerekiyor.
Sims benzeri yaşam simülasyonu oyunu inZOI, erken erişim için çıkış tarihini ertelediğini duyurdu. Büyük bir heyecanla beklenen oyun, 2024 sonu için planlanan çıkış tarihini 28 Mart 2025’e erteledi.
inZOI için erken erişim süreci 2025’te başlayacak
Oyunun yapımcısı Kjun, Discord sunucusunda yaptığı açıklamada, bu kararın Ağustos ayında yayınlanan demodan alınan geri bildirimler ve çeşitli oyun testlerinden elde edilen verilerin analizine dayandığını belirtti. Kjun açıklamasında, “inZOI: Karakter Stüdyosu’ndan aldığınız geri bildirimleri inceledikten ve çeşitli oyun testlerimizden elde ettiğimiz verileri analiz ettikten sonra, inZOI’yi 28 Mart 2025’te yayınlama kararı aldık” dedi.
Erteleme kararından dolayı üzgün olduklarını belirten Kjun, inZOI ile iyi bir başlangıç yapmayı planladıklarını dile getirdi. Geçtiğimiz aylarda yayınlanan Karakter Stüdyosu demosu büyük beğeni toplamıştı.
PlayStation 5 Pro için 8K çözünürlük desteği sunacak oyunlar belli oldu. Buna göre ilk aşamada 3 oyunla başlayacak.
inZOI, The Sims’e kıyasla çok daha fazla özelleştirme seçeneği ve çok daha gerçekçi bir yaşam simülasyonu deneyimi sunmayı hedefliyor. Oyun, mod veya özel içerik kullanmadan The Sims’te eksikliği hissedilen özelleştirme olanaklarını fazlasıyla sunacak gibi görünüyor.
Simülasyon oyunu ilk olarak 2023 yılında Paradox’un bu türe giriş projesi olarak ortaya çıktı. Bu kapsamda The Sims ile rekabet etmeyi hedefliyor. Erken erişim sürümü ise Eylül için planlanmıştı, ancak oyun birçok kez ertelenerek 2024’e kadar gecikti. Son kararla birlikte 2025’e ertelenmiş durumda.
Konuyla ilgili konuşan oyun yönetmeni Rod Humble, The Sims oyunlarda da çalışmış bir isimdi. Ancak projede başarısız olduklarını söyleyerek erken erişime giremediklerini açıkladı.
Hyundai, Türkiye’deki elektrikli otomobil pazarı için IONIQ 5 N’yi piyasaya sürdü. Araç kendi tasarımını korurken performans çıtasını yükseltiyor. İşte IONIQ 5 N’in fiyatı ve özellikleri.
Hyundai IONIQ 5 N Türkiye fiyatı
Standart IONIQ 5’e kıyasla çok daha güçlü bir motorla donatılan IONIQ 5 N, tasarım tarafında büyük değişiklikler içermese de, kaputunun altında önemli yenilikler barındırıyor. Hyundai’nin açıklamalarına göre bu modelde 650 PS güç üretebilen bir motor bulunuyor.
Araçtaki bu motor, IONIQ 5 N’nin 0’dan 100 km/s hıza sadece 3,4 saniyede ulaşmasını sağlıyor. Aracın maksimum hızı ise 260 km/s olarak belirtiliyor. Gelişmiş tork dağıtım sistemi ve akıllı drift asistanı gibi özellikler, IONIQ 5 N’yi pistlerde bile rahatlıkla kullanılabilecek bir performans aracı haline getiriyor.
Hyundai IONIQ 5 Türkiye pazarına sunuldu. Yenilenen elektrikli otomobil, tasarımı ve motor özellikleriyle öne çıkıyor.
84 kWh kapasiteli bataryası sayesinde yaklaşık 450 km menzil sunan IONIQ 5 N, 350 kW DC hızlı şarj desteğiyle de öne çıkıyor. Bu sayede batarya, yalnızca 18 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80 şarj seviyesine ulaşabiliyor.
IONIQ 5 N’nin iç mekanı da performans odaklı tasarlanmış durumda. N serisi için özel olarak geliştirilen direksiyon simidi, sürücünün performans ayarlarına hızlı erişim sağlıyor.
Türkiye’de 4 milyon 930 bin TL fiyat etiketiyle satışa sunulan IONIQ 5 N, elektrikli araç pazarında yüksek fiyatlı bir seçenek olarak konumlanıyor.
Philips’in yeni 65PUS8909 modeli, 65 inçlik geniş ekranı, Ambilight teknolojisi ve güçlü Titan OS işletim sistemi ile dikkat çekiyor. Hem estetik tasarımı hem de ileri teknolojik özellikleriyle evde sinema deneyimi sunmayı hedefleyen bu model, televizyon seçimi yapacaklar için ideal bir seçenek olarak öne çıkıyor. İşte Philips 65PUS8909 model televizyonun sunduğu avantajlar ve incelenen başlıca özellikler:
Ofisi rengarenk yapan televizyon: Philips 65PUS8909 inceleme!
65 inçlik büyük ekranıyla salon ortamında ideal bir görüntü sunan Philips 65PUS8909, estetik tasarımı ve ince çerçevesiyle ev dekorasyonuna uyum sağlıyor. Büyük ekranın geniş izleme açısı, özellikle kalabalık aile ortamları için avantaj sağlarken, televizyonun şık yapısı mekana modern bir hava katıyor.
Bu modelin öne çıkan özelliklerinden biri olan Ambilight teknolojisi, ekrandaki renkleri televizyonun arkasındaki duvara yansıtarak izleme deneyimini genişletiyor. Ekranın yan taraflarına yayılan bu renkli ışık, filmlerden oyunlara kadar her içeriği daha etkileyici hale getiriyor ve kullanıcıları içine çekiyor.
Philips 65PUS8909’un en büyük yeniliklerinden biri, yüksek performans sunan Titan OS işletim sistemi. Titan OS, akıcı ve hızlı arayüzü ile dikkat çekiyor; uygulamalar arası geçişlerdeki hız ve kullanım kolaylığı, kullanıcı deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Bu işletim sistemi ile çeşitli uygulamalar ve içerik platformlarına hızlıca erişim sağlanabiliyor.
Yaklaşık 40.000 TL olan bu model, sunduğu özellikler göz önüne alındığında fiyat-performans açısından cazip bir seçenek olarak görülüyor. Yüksek ekran yenileme hızı, güçlü işlemci performansı ve oyun özellikleri, bu segmentteki diğer modellere göre avantaj sağlıyor.
Philips 65PUS8909, özellikle oyunseverler için öne çıkan özelliklere sahip. Değişken yenileme hızı (VRR) ve AMD FreeSync destekleri, oyunlarda akıcı ve kaliteli bir görüntü sunarken, bu özellikler sayesinde daha kesintisiz ve pürüzsüz bir oyun deneyimi elde edilebiliyor.
Dolby Atmos ve DTS destekli 40 watt’lık güçlü ses çıkışı, kullanıcıların evde sinema deneyimini yaşamalarını sağlıyor. Ayrıca 4K çözünürlük, HDR desteği ve gelişmiş görüntü motoru ile daha zengin renkler ve yüksek kontrast sunan model, hem görsel hem de işitsel anlamda üst düzey bir deneyim vadediyor.
Philips 65PUS8909, Amazon Alexa ve Google Asistan ile uyumlu çalışarak sesli komutla kontrol edilebiliyor. Bu sayede televizyon, akıllı ev ekosistemine entegre edilebiliyor ve kullanıcıların günlük yaşamlarını kolaylaştıran işlevler sunuyor.
Philips 65PUS8909, yenilikçi teknolojileri ve fiyat/performans dengesiyle televizyon pazarında öne çıkmayı başarıyor. Evinizde kaliteli bir izleme deneyimi arıyorsanız, Philips’in bu modeli güçlü bir alternatif olabilir.
Apple, tvOS 18.2 güncellemesiyle birlikte Siri’nin televizyon reklamlarındaki komutlara yanıt vermesini engelleyecek yeni bir “Reklam Engelleyici” çerçevesi getiriyor. Bu özellik, reklamlarda geçen “Hey Siri” gibi ifadeleri engelleyerek Siri’nin açılmasını engelleyecek.
Apple, Hey Siri için yeni bir engelleyici koyacak
Bu durum aynı zamanda güvenlik endişelerini de beraberinde getiriyordu. Apple’ın yeni “Reklam Engelleyici” çerçevesi, Shazam ses tanıma teknolojisini kullanarak bu sorunu çözmeyi hedefliyor. Çerçeve, Apple suncularından sesleri indirecek ve cihazın mikrofonundan aldığı sesi bu sesler ile karşılaştıracak. Eşleşme olması durumunda, “Hey Siri” komutu geçici olarak devre dışı bırakılarak Siri’nin reklamdaki komutlara yanıt vermesi engellenecek.
Reklam Engelleyici şu anda yalnızca tvOS 18.2 beta sürümünde bulunuyor. Bu da HomePod akıllı hoparlörün bu özellikten yararlanan ilk cihaz olabileceği anlamına geliyor. HomePod modelleri, TV reklamlarındaki Siri komutlarına yanıt vererek kullanıcıların şikayetlerine neden olmuştu.
Uzun zamandır ödeme seçenekleri ve komisyon sorunları ile Avrupa Birliği ile kapışan Apple, Avrupa Birliği'nden yüklü bir ceza alabilir.
Apple, yeni çerçeveyle birlikte sesli asistan kullanıcılarının uzun süredir yaşadığı bir soruna çözüm sunuyor. Siri’nin reklamlardaki “Hey Siri” komutlarına yanıt vermemesini sağlamak, kullanıcı deneyimini iyeleştirmekle birlikte Apple cihazlarının güvenliğini de artıracak.
Reklam Engelleyici çerçevesini içermesi beklenen tvOS 18.2 güncellemesinin Aralık ayında yayınlanması planlanıyor. Çerçeve şu anda sadece tvOS beta sürümünde olsa da, Apple’ın gelecekte iPhone ve iPad gibi diğer cihazlara da bu özelliği getirerek tüm Apple ekosisteminde çözüm sunması mümkün.
Gelişen yapay zeka teknolojisi her ne kadar heyecan verici olanaklar sunsa da, çevre üzerinde yaratacağı uzun vadeli etkiler giderek daha çok konuşuluyor. Yapay zekanın günlük hayatımıza girmesiyle birlikte veri merkezleri, devasa bilgi işlem kapasitesine sahip GPU ve CPU donanımlarıyla dolmaya başladı. Ancak, Çin Bilimler Akademisi, Kaliforniya Üniversitesi ve Lehman Üniversitesi’nin birlikte yürüttüğü yeni bir araştırmaya göre, bu donanımların oluşturacağı elektronik atık (e-atık) sorunu göz ardı edilmemeli. Araştırmacılar, yapay zekanın 2020-2030 yılları arasında toplamda 5 milyon ton e-atık üretebileceğini tahmin ediyor; bu miktar, yaklaşık 25 milyar adet iPhone 16 Pro ağırlığına denk geliyor!
Yapay zekanın görünmeyen bedeli: Yılda 500 bin ton e-atık sorunu kapıda!
E-atıkların büyük kısmı, Kuzey Amerika, Doğu Asya ve Batı Avrupa’daki veri merkezlerinden kaynaklanıyor. Araştırmaya göre, bu atıkların %58’i Kuzey Amerika’dan gelirken, Doğu Asya %25, Batı Avrupa ise %14’lük bir paya sahip. Veri merkezlerindeki donanımlar genellikle birkaç yılda bir yenileniyor; çünkü yapay zeka teknolojisi, daha fazla güç ve hız gerektiren uygulamalara doğru ilerliyor.
Özellikle büyük teknoloji şirketleri, yapay zeka yarışında geri kalmamak adına en son donanımları satın almayı tercih ediyor. Bu da, eski donanımların hızla hurdaya dönüşmesine ve e-atıkların artmasına yol açıyor. Bu konuda araştırmacılar, aslında basit bir çözüm öneriyor: Eğer yapay zeka veri merkezlerindeki sunucuların kullanım ömrü uzatılırsa, bu yolla e-atık miktarı %58’e kadar azaltılabilir.
Anthropic Claude 3 ve Claude 3.5 yapay zeka modelleri artık ABD istihbaratına hizmet edecek. İşte detaylar.
Örneğin, bazı yapay zeka cihazlarının modülleri yeniden kullanılarak yükü daha düşük işlerde değerlendirilebilir. Ancak, büyük şirketlerin bu öneriye sıcak bakıp bakmayacağı tartışma konusu. Çünkü teknoloji devleri, hızla ilerleyen yapay zeka alanında en güncel donanımları kullanmak konusunda ısrarcı. Meta gibi şirketler de sunucuların kullanım ömrünü uzatma planını rafa kaldırarak yeni nesil cihazlara geçiş yapmayı tercih ediyor.
Yapay zeka dünyasındaki bu hızlı donanım yenileme döngüsünün, karbon ayak izimizi artırmanın yanı sıra e-atık sorununu da büyütmesi kaçınılmaz gibi görünüyor. Çevre dostu bir yapay zeka geleceği için, donanımların daha sürdürülebilir bir şekilde kullanılması ve geri dönüşüm süreçlerinin iyileştirilmesi gerekiyor.
Gelişen teknolojinin gölgesinde, e-atık sorunu giderek daha büyük bir çevre sorunu haline geliyor ve çözüm, sadece teknolojiyi kullanmak değil, aynı zamanda onu doğru şekilde yönetmekte yatıyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.
Yapay zeka ve insansı robotların sayısı son yıllarda hızla artarak teknolojinin ne denli ileriye gittiğini gözler önüne seriyor diyebiliriz. Artık bu gibi robotlar, geçmişte olduğu gibi sadece basit görevleri yerine getirmekle kalmıyor, aynı zamanda insan benzeri düşünme, öğrenme ve adaptasyon yeteneklerine sahip olabiliyor. Bu kapsamda, dünyanın en gelişmiş insansı robotlarından Ai-Da tarafından çizilen Alan Turing portresi dudak uçuklatan bir miktara satıldı.
Ai-Da tarafından çizilen Alan Turing portresi 1,08 milyon dolara alıcı buldu
İngiliz matematikçi, bilgisayar bilimcisi ve kriptolog Alan Turing‘in Ai-Da isimli insansı robot tarafından çizilen bir portresi açık artırmada 1,08 milyon dolara satıldı. Bu, aynı zamanda bir robot tarafından üretilen ilk sanat eseri olduğu niteliğinde.
Aslında Alan Turing‘in portresi için ilk etapta 120 ila 180 bin dolar arasında bir fiyat beklentisi belirlense de, aldığı tamı tamına 27 teklifle bu aralığı çok kısa sürede aşarak rekor bir satış fiyatına ulaşmayı başardı.
Anthropic Claude 3 ve Claude 3.5 yapay zeka modelleri artık ABD istihbaratına hizmet edecek. İşte detaylar.
Ai-Da, tahmin edildiği üzere yapay zeka aracılığıyla konuşup diyaloglara girebiliyor. Bununla birlikte, gelen bilgilere göre insansı robotAlan Turing‘in fotoğraflarına bakarak bu tabloyu hazırladı. Yani, tıpkı çoğu sanatçıda olduğu gibi gör ve resmet konseptinde ilerlediğini söyleyebiliriz.
Robotun Alan Turing‘i portresine konuk etme sebebi ise 1950’lerde yapay zekayla ilgili görüşlerini dile getirmesi demek mümkün. Son olarak, bu robotun ismini ilk bilgisayar programcısı Ada Lovelace‘tan aldığını ve sanat uzmanı Aidan Meller ve Oxford ile Birmingham Üniversitelerinden yapay zeka uzmanları tarafından geliştirildiğini belirtelim.
Sony, Concord projesinin iptal edilmesinin ardından canlı servis oyun pazarındaki mücadelesini sürdüreceğini dile getirdi. Teknoloji devi, bu başarısız girişimin ardından bu tür oyunları geliştirme ve piyasaya sürme yaklaşımını yeniden değerlendirecek.
Sony, Concord ile canlı servis pazarını test etti
Sony Başkanı, COO ve CFO’su Hiroki Totoki, şirketin Concord deneyiminden önemli dersler çıkardığını belirtti. Totoki, yeni projelerin başarısının denenmeden bilinmeyeceğini, bu nedenle kullanıcı testleri ve dahili değerlendirmeler gibi daha fazla uygulama gerektiğini söyledi. Ayrıca daha erken aşamalarda gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Totoki, şirketin organizasyon yapısının, farklı departmanlar arasında iş birliğini zorlaştırdığını ve geliştirme sürecini olumsuz etkilediğini kabul etti. Hem birinci parti hem de üçüncü parti oyunların yayın tarihlerinin daha iyi yönetilmesi gerektiğini ve satışlarda olası bir iç rekabeti önlemek için en uygun zamanlamanın bulunmasının önemine değindi.
Sony için tam anlamıyla bir fiyasko ile sonuçlanan Concord oyununun dudak uçuklatan maliyeti ortaya çıktı.
Sony’nin Finans ve Yatırımcı İlişkileri Başkan Yardımcısı Sadahiko Hayakawa, Concord’dan alınan dersleri detaylandırdı. Hayakawa, Sony’nin başarılı olma şansı daha yüksek olan tek oyunculu oyunlara odaklanmaya devam edeceğini belirtti. Ancak canlı servis deneyimlerini de risklerine rağmen sürdüreceğini söyledi.
Concord’un ve geliştirici stüdyosu Firewalk’un kapanması, oyun endüstrisindeki büyük firmaların bile karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor. Canlı servis modeli; uzun vadeli oyuncu etkileşimi ve içerik güncellemeleri arasında hassas bir denge gerektiriyor.
PS5 Pro sonunda raflardaki yerini aldı ve PS5’te hayata geçirilemeyen 8K oyun desteğiyle geliyor. Sony, aslında PS5 ile 8K çözünürlük desteği sunduğunu söylemiş olsa da, her hangi bir oyunda 8K çözünürlük sunmuyordu. PlayStation 5 Pro ise bu konuda farklı bir deneyim vadediyor.
PlayStation 5 Pro ile 8K destekleyen oyunlar
Buna göre ilk asşamada F1 24 ve Gran Turismo 7’nin 60 FPS’de, No Man’s Sky’ın ise 30 FPS’de 8K çözünürlükte çalışabildiği belirtildi. PS5 Pro’nun bu başarısının ardında, PSSR adlı yeni bir ölçeklendirme teknolojisi yatıyor. Bu teknoloji sayesinde, oyunlar render çözünürlüğü düşük olsa bile etkili bir 8K çözünürlükte görüntülenebiliyor.
Sony, PS5 Pro ile 8K hayalinin gerçeğe dönüştüğünü ve seçili oyunların artık 8K çözünürlüğe ulaşabildiğini dile getirdi. Tabii bu çözünürlüğü görüntülemek için 8K destekleyen bir televizyona ihtiyaç duyacağınızı da belirtmek gerekiyor.
PlayStation Store Kasım Tasarrufları kampanyası başladı. Buna göre birçok oyunda yüzde 95'e varan indirim sunuluyor.
PS5 Pro oyun kütüphanesinin genişlemesiyle birlikte, ilerleyen dönemde daha fazla 8K uyumlu oyunun piyasaya sürülmesi bekleniyor. Şimdilik üç oyunla sınırlı olduğunun altını çizelim.
Yeni nesil konsol, AMD’nin 8 çekirdekli ve 16 izlekli Zen 2 işlemcisi ile geliyor. İşlemcinin güçlü yapısı, konsolun işlem gücünü artırarak oyunların daha akıcı bir şekilde çalışmasını sağlıyor. Grafik tarafında ise yeni nesil 16.7 TFLOPS RDNA ailesine ait bir GPU kullanılıyor.
Turkcell, 2024’ün üçüncü çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı ve sürdürülebilir büyüme yolunda önemli bir performans sergiledi. Grup gelirleri, bir önceki yıla göre yüzde 6,9 artarak 40,2 milyar TL’ye yükseldi. Şirketin net karı ise güçlü operasyonel performansın yanı sıra Ukrayna’daki varlık satışının katkısıyla 14,3 milyar TL olarak gerçekleşti.
Turkcell, 3. çeyrek sonuçlarını açıkladı!
Turkcell, yoğun rekabet ortamında bile faturalı abone sayısını artırmayı başardı. Bu çeyrekte 515 bin yeni faturalı abone kazanan şirket, son bir yılda 1,9 milyon faturalı abone artışı kaydetti. Faturalı abonelik oranı yüzde 74’e ulaşarak önemli bir eşiği aştı.
Ayrıca, sabit genişbant segmentinde de büyümeye devam eden Turkcell, uçtan uca fiber abone sayısını 2,4 milyonun üzerine çıkardı. Özellikle 100 Mbps ve üzeri hızda internet kullanan müşterilerin oranı yüzde 38’e yükseldi.
Financell ve Paycell markaları ile techfin alanında güçlenen Turkcell, bu çeyrekte finansal hizmetlerdeki büyümesini sürdürdü. Financell, yıllık bazda %38,1 büyüyerek 1,1 milyar TL gelir elde etti. Paycell ise yüzde 19,6 artışla 970 milyon TL gelire ulaştı ve POS çözümlerine olan talep yüksek kaldı. Turkcell’in TV+ platformu ise pazar payını artırarak IPTV alanında Türkiye’nin en büyük ikinci oyuncusu konumuna geldi.
Enerji yatırımları da sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda genişletiliyor. Şirket, güneş enerjisi projelerinde ilk faz olan 54 MW kapasitenin kurulumunu tamamladı ve bu çeyrekte 6,4 MW kurulu gücü aktive etti.
Turkcell, veri merkezi yatırımlarını da artırarak %43 büyüme ile bu alanda 639 milyon TL gelir elde etti. Global arenada GSMA Yönetim Kurulu’nda Türkiye’yi temsil eden Turkcell, sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda yenilikçi projelere odaklanmaya devam ediyor.
Güçlü bilgisayarlara gerek kalmadan düzgün bir internet bağlantısıyla yüzlerde oyunu akıcı bir şekilde oynamaya imkan veren GeForce Now, kütüphanesini genişletmeye devam ediyor. Son günlerde oyun sürelerinde kısıtlamaya gideceği gerekçesiyle eleştilerin odağı haline gelen platform haftanın yeni oyunlarını duyurdu.
GeForce Now’a eklenen yeni oyunlar belli oldu
GeForce Now’a bu hafta tam yedi oyun eklendi. Listeye bir göz attığımızda birçoğumuzun çocukluğunda önemli bir yeri bulunan Ninja Kaplumbağalar’ın Teenage Mutant Ninja Turtles: Splintered Fate isimli oyunun platforma eklendiğini görüyoruz. Bununla birlikte, StarCraft II ve Planet Coaster 2 gibi yapımlar da bizleri karşılıyor.
GeForce Now için can sıkan bir gelişme yaşandı. NVIDIA kısa bir süre önce platformda köklü değişikliklere gittiğini duyurdu.
Platform, son duyurusunda mevcut Priority üyeliğinin adı Performance olarak değiştirdiğini duyurdu. Bu değişimle birlikte, 1 Ocak 2025’ten itibaren Performance veya Ultimate paketini satın alacak yeni üyeler için 100 saatlik oyun süresi sınırı uygulanacak. Mevcut aboneler için ise 1 Ocak 2026’nın belirlendiğini belirtelim.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Bluetooth kulaklıklar, günümüzde hem müzik dinlerken hem de telefon görüşmelerinizi yaparken tercih edilen popüler aksesuarlardan biri. Kablolu kulaklıklara göre daha fazla özgürlük sunan kablosuz bluetooth kulaklıklar, kullanıcılar tarafından büyük ilgi görüyor. Bluetooth kulaklık markaları, farklı modellere ve özelliklere sahip geniş bir ürün yelpazesi ve aynı zamanda kullanıcıların ihtiyaçlarına göre seçenekler sunuyor. Bluetooth kulaklık nasıl seçilir sorusu, kullanıcıların pil ömrü, kulaklık şarj süresi ve kullanım alanlarına göre değişiyor. Özellikle spor yaparken ya da seyahat ederken kablosuz kulaklık modellerini tercih edenler, uzun pil ömrüne sahip kulaklıklara yöneliyor.
Kulak içi bluetooth kulaklıklar, kompakt yapıları ve kolay taşınabilir olmaları nedeniyle sıkça tercih ediliyor. Bluetooth kulaklık fiyatları, kullanılan teknolojiye ve sahip oldukları özelliklere göre değişiklik gösteriyor. Gelişmiş ses kalitesi, aktif gürültü engelleme gibi özellikler sunan modeller, müzik dinlerken daha keyifli bir deneyim sağlıyor. Aynı zamanda farklı modellere sahip olan bu ürünler, kablolu kulaklıklara göre daha konforlu bir kullanım sunuyor. Günümüzde birçok marka, spor yaparken kullanıma uygun, suya ve tere dayanıklı modellerle kullanıcıların karşısına çıkıyor.
Teknolojik ürünlerdeki fiyat artışından Bluetooth kulaklıklar da nasibini alıyor. Bundan birkaç yıl önce 500-1000 TL arasına satılan üst düzey kulaklıklar günümüz itibariyle 7-8 bin TL bandına alıcı buluyor. Peki, an itibariyle uygun fiyatlı Bluetooth kulaklıklar hangileri?
Huawei Freebuds Se 2
Huawei Freebuds Se 2 Bluetooth Kulaklık
Listemizin ilk sırasında Huawei Freebuds Se 2 bizleri karşılıyor. Kablosuz kulaklığın en çok öne çıktığı nokta ise tasarımı demek mümkün. Giriş segmentte yer almasına rağmen şık tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken ürün, Bluetooth 5.3 bağlantısı sayesinde kesintisiz bir deneyim sunuyor. Huawei’nin iddiasına göre kulaklık tam şarjla 9 saatlik bir pil ömrü sunuyor. Kulaklığın kutusu ise tam şarj olduğunda 40 saate kadar kullanım imkanı sağlıyor. Bununla birlikte, toza ve suya dayanıklılığı gösteren IP54 sertifikasına sahip olduğunu belirtelim. Huawei Freebuds Se 2 kulaklığının fiyat etiketi ise 959 TL seviyelerinde.
Listemizin bir diğer üyesi Nothing Ear (Stick) diyebiliriz. Benzersiz tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken ürün, sadece 10 dakikalık şarjla 2 saat dinleme imkanı sunuyor. Bunu biraz daha açacak olursak, tek şarjla 7 saate kadar müzik ve 3 saate kadar konuşma süresi kullanıcıları bekliyor. Şarj kutusuyla ise 29 saate kadar müzik ve 12 saate kadar konuşma deneyimi sunduğunu belirtelim.
Kablosuz kulaklıkta 12.6 mm dinamik sürücü bizleri karşılıyor. Bu da ses performansının oldukça yüksek olduğu anlamına geliyor. Dahası, Bluetooth 5.2 ve seste düşük gecikme imkanı sunan Low lag mode teknolojisi gibi özellikleri bünyesinde barındırıyor. Ürünün fiyat etiketi ise 2 bin 499 TL.
Uygun fiyatıyla dikkat çeken modellerden biri de Anker Soundcore R50i TWS diyebiliriz. Bluetooth kulaklık, şık ve kompakt tasarımıyla günlük kullanımlara ideal olacak şekilde tasarlandı. Ürün, 10 mm’lik sürücüleriyle güçlü ve derin baslı sesler ürebiliyor. Bununla birlikte, tek şarjla 10 saatlik çalma süresinin yanı sıra kutusuyla birlikte kullanıldığında 30 saat kullanım süresi sunuyor.
Cihazın dikkat çeken özelliklerinden bir diğeri yapay zekadan destek alması. Şirketin iddiasına göre üründe 2 mikrofon ve yapay zeka desteği, sesinizin karşı tarafa ‘kristal’ niteliğinde iletilmesini sağlıyor. Su sıçraması gibi durumlara karşı korunaklı olduğunu da belirtelim. Kulaklığın fiyat etiketi ise 759 TL.
Akıllı telefon işinin yanı sıra kulaklık alanında da ciddi çalıştırmalar gerçekleştiren Xiaomi’nin Buds 5 isimli kablosuz Bluetooth kulaklığı 11 mm çift mıknatıslı sürücüsü, Audio EFX hassas ayarı ve dahili boyutlu ses, 12 m/sn rüzgara kadar aktif gürültü engelleme, 4,2 gram hafif tasarım ve 73 ms ye kadar düşük gecikme gibi özellikleriyle dikkatleri üzerine çekiyor.
Xiaomi’nin iddiasına göre kulaklık şarj kutusuyla birlikte 39 saate kadar pil ömrü sunuyor. Ayrıca, Bluetooth 5.4 desteği sayesinde kesintisiz bir ses deneyimi vadediyor. Ürünün fiyat etiketi ise 3 bin 660 TL.
Tasarımıyla ve konseptiyle listemizdeki en farklı ürün JBL Tune 510BT demek mümkün. Kulakiçi kulaklık sevmeyenler için ideal bir deneyim olabilecek kulaküstü kulaklık USB-C bağlantısıyla yalnızca 5 dakikalık şarj ile 2 saat pil ömrü sağlıyor. Şirketin iddiasına göre toplamda 40 saate kadar müzik deneyimi sunuyor.